Filtreler
Filtreler
Bulunan: 26 Adet 0.003 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Veritabanı [2]
Tür [1]
Yayın Tarihi [1]
Kayıt Giriş Tarihi [3]
Dergi Sayısı [1]
Yayın Dili [4]
Konu Başlıkları [20]
Erişime Açık

İslam Hukuku Açısından Nişanı Bozma Tazminatı

MEHMET DİRİK

Nişanlılık tarafların birbirlerini tanımalarına, geleceğe yönelik ortak planlamalar yapmalarına, evlilik kararını pekiştirmelerine ve ailelerin kurulacak yuva konusunda fikirlerinin oluşmasına imkân veren bir aşamadır. Evlenme niyetiyle başlansa da bazen nişanlılık evlenmeyle neticelenmemektedir. Taraflardan birinin ölümü, nişanı karşılıklı veya taraflardan birinin tek taraflı iradeyle bozması veya nişanlılardan birinin başka biriyle evlenmesi gibi hallerde nişanlılık evlenmeyle neticelenmemektedir. Nişanlılık sürecinde gerek nişanlılar gerekse aile veya yakınları arasında çeşitli münasebetler ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kur’ân Üslûbundaki İfade Tercihleri ve Mana İlişkisine Molla Gürânî’nin Yaklaşımı

Kur’ân-ı Kerîm dil özellikleri yönüyle kendine has belâgat üslûbuna ve üstün bir ifade gücüne sahiptir. Ayetlerdeki ifade tercihlerinin yanı sıra lafız ve mana ilişkisi yönüyle de eşsiz bir metindir. Muhtevasındaki hususîlik, harflerin, kelimelerin ve terkiplerin dizimindeki edebî ahenk ve bunların bağlama uygun olarak zikredilmesi Kur’ân’ı belâgatın zirvesinde mûciz bir söz sanatı eseri kılar. Ayetlerde en fasih lafızlar bir araya gelmiş ve en doğru mana en güzel söz dizimiyle aktarılmıştır. Kur’ân’ı inkâr eden muhataplara onun bir benzerini getirme hususunda tehaddîde bulunulması ve muâraza ...Daha fazlası

Erişime Açık

Göstergebilimsel Bir Analiz: Ebü’l Kâsım eş-Şâbbî’nin “Çoban Türküleri” Şiiri

Dil, ilk insandan bu yana yeryüzünde bütün insanların birincil iletişim aracı olmuştur. İnsanlık tarihi boyunca dil üzerine pek çok çalışma ve incelemelerin yapıldığı tartışmasız bir vakıadır. Dil olgusu farklı kategorilerde, farklı disiplinler bağlamında çeşitli nitelikleri bakımından dakik ve hassas bir biçimde araştırma konusu yapılmış ve bu özelliği ile birçok araştırma sahasının merkezinde olmuştur. Farklı disiplinlerin başını çeken dil olgusu özellikle dilbilim çalışmalarının başlaması ve ilerlemesinde biricik tetikleyici unsur olmuştur. Çeşitli toplum ve milletlerde farklı dillerde yapı ...Daha fazlası

Erişime Açık

Japon Yeni Dini Hareketlerinde Halk Hekimliği: Sekai Kyusei Kyo Örneği

HALİL İBRAHİM ŞENAVCU

Halk inanışları pek çok kültürde göze çarpmaktadır. Halk hekimliği de bu inanışlar içinde mühim bir yere sahiptir. Dünyanın neredeyse her bölgesinde, daha çok 20. yüzyıldan sonra ortaya çıkan Yeni Dini Hareketler (YDH) milyonlarca kişiyi etkilemektedir. Japonya’da ortaya çıkıp yayılan YDH’ler de diğerleri gibi üye toplamak için farklı yöntemler kullanmaktadır. Sağaltma, şifacılık, alternatif tıp gibi ifadelerle de anılan halk hekimliği, Japon YDH’lerinin en çok kullandığı üye kazanma yöntemlerindendir. Tokyo’da 1935 yılında kurulan ve Japon YDH’leri içinde 2 milyon civarında üyesiyle oldukça ö ...Daha fazlası

Erişime Açık

Hasan Zekâî el-Kâdirî’nin Gül Risâlesi

HAMİDE ULUPINAR

Hasan Zekâî el-Kâdirî, 20. Yüzyılda yaşamış Molla Çelebi Tekkesi şeyhlerinden Mehmed Eşref Efendi’nin halifesidir. Hasan Zekâî el-Kâdirî’nin “Gül Risâlesi” Kâdirî tâcında kullanılan gül sembolünün dînî-tasavvufî anlamını, tarihî arka planını anlatmak üzere kaleme alınmıştır. Kâdirî tâcına işlenen gül motifi, Abdülkâdir-i Geylânî’nin Bağdat’a girişi esnasındaki şeyhlerin kendisine gönderdiği su dolu kâseye kış mevsiminde Hakk’ın kendisine ikramıyla gül koyması hadisesine dayanır. Risâlede, gül motifi, Kâdirî gülünün şeklî esasları, tâcda kullanılan iplik ve sembollerin tasavvufî mânâları açıkla ...Daha fazlası

Erişime Açık

Dindarlık-Ahlak İlişkisi ve Dini-Toplumsal Yansımaları

MAKSUT ÇETİN

Din, Yüce Allah tarafından gönderilen ilahi kurallar bütünüdür. Dini kuralların benimsenip yaşanmasına dindarlık, dini değerleri hayatına tatbik eden kişi ve toplumlara, dindar kişi ve toplum adı verilir. Ahlak ise bireyin, öncelikle Yüce Yaratıcı’ya, daha sonra kendisine ve diğer insan ve varlıklara karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi demektir. Yani ahlak, başta Yüce Allah olmak üzere insanın, hem kendisiyle hem de diğer varlıklarla ilişkisi sonucu ortaya çıkan bir ilişkiler kompleksidir. Ontolojik olarak ahlak, evrensel insani bir değerdir. İnsan, iç dünyasındaki umut, korku, hi ...Daha fazlası

Erişime Açık

el-Burhân fî ulûmi’l-Kur’ân’da Hakikat ve Mecaz

Bu çalışmamızda VIII. yüzyıl İslam âlimlerinden Zerkeşî’nin (öl. 794/1392), Tefsir Usulü olarak telif ettiği el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’an isimli kitabında Kur’an’ın anlaşılmasına yardımcı olması düşüncesiyle, belagat ilminin iki konusu olan hakikat ve mecaz sanatlarını nasıl ele aldığını incelemeye çalıştık. Zerkeşî, tefsir, alandaki boşluğu doldurmak ve hadis usulüne benzer sistematik bir usul kitabı olması amacıyla yazdığı el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’an kitabında genelde dil öğelerine özelde ise belagat sanatlarına büyük önem vermiştir. Çünkü Zerkeşî’ye göre Kur’an bir dil ve belagat mucizesidir ...Daha fazlası

Erişime Açık

İslam Hukuku ve Müslüman Azınlıklar: İkinci/Sekizinci Asırdan On Birinci/On Yedinci Asra Kadar Müslüman Azınlıklara Dair Hukuki Söylem

Bu makale ikinci/sekizinci asırdan yedinci/onyedinci asra kadar Müslüman azınlıklar üzerine hukuki söylemlerle ilgili şu konuları incelemektedir: (1) Müslümanların gayri müslim topraklarda ikamet edip edemeyeceği ve bunun hangi şartlar altında olabileceği, (2) bu Müslümanların dârülislâm ile olan ilişkisi, (3) bu Müslümanların şeriata ve kendilerine ev sahipliği yapan devlete karşı borçlu oldukları ahlaki ve hukuki görevler. İslamın ilk asırlarında gayri müslim topraklarda ikamet etmenin meşruluğu konusundaki hukuki tartışmalar gizemli ve muğlaktı. Sistematik hukuki konumlar ancak altıncı/on i ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sünnî Âlimler Nazarında Sarfe

İ’câzu’l-Kur’ân, Kur’ân ilimleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu ilim dalı Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan Kur’ân’ın i’câz vecihlerini konu edinmektedir. Daha açık bir ifadeyle Kur’an’ın kendi benzerini getirmek hususunda meydan okuduğu dönemin ediplerini hangi yönleriyle aciz bıraktığını incelemektedir. Söz konusu yönler arasında üzerinde en çok görüş serdedilenlerden biri de sarfe iddiasıdır. İlk olarak Mutezile arasında ortaya çıkan ve tartışılan sarfe, Ehl-i Sünnet âlimleri arasında da ihtilaflı bir meseledir. Bazı âlimler sarfeyi Kur’ân’ın i’câzının bir veçhesi olarak değe ...Daha fazlası

Erişime Açık

XIX. ve XX. Yüzyıl Hollanda Şarkiyatçılığının Gizemli Leiden Şövalyesi Christiaan Snouck Hurgronje ve “İhtida”nın Araçsallığı Üzerine Notlar

Christiaan Snouck Hurgronje On dokuzuncu yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başında Hollanda Sömürge Bakanlığı hesabına çalışmış bir şarkiyatçıdır. Hollanda'nın özellikle Doğu Hint Adaları'ndaki sömürgecilik faaliyetlerinin stratejik olarak planlanmasında aktif görevler almıştır. Bu görevlerinde başarılı olabilmek için ise Mekke'ye giderek ihtida kisvesine bürünmüştür. Hurgronje'nin kişisel bağlantılarının merkezinde ise Vehhabiler yer almıştır. Vehhabilerle müşterek ve el altından gizli çalışmaları ise Osmanlı hilafetinin etki sahasını özellikle Doğu Hint Adaları'nda daraltmaya matuf çabaları ...Daha fazlası

Erişime Açık

Aydın, Koçarlı Cihanoğlu Camii Duvar Resimleri

HALİL İBRAHİM ERYILMAZ

Duvar resimleri Osmanlı Devleti’nde ilk olarak 18. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'daki mimari eserlerde görülmüş ve kısa sürede Anadolu’da da yayılmıştır. Sivil ve dini nitelikli birçok yapıda karşımıza çıkan resimlerde geleneksel minyatür sanatının etkisi devam ederken bunun yanında batı sanatıınn perspektif, derinlik ve ışık-gölge denemeleri de görülmektedir. Ekonomik ve nüfuz açısından oldukça iyi durumda olan âyanlar Anadolu’da duvar resimlerinin yayılmasında etkin bir rol oynamışlardır. Ege Bölgesi’nin önemli ayanlarından olan Cihanoğulları da Aydın’da birçok mimari eser inşa etmişler ...Daha fazlası

Erişime Açık

İmâmet Nazariyesinin Şîa Hadis Metodolojisi Üzerindeki Tezâhürleri

İBRAHİM KUTLUAY

Öz: Şîa’nın, hadis usûlünü Ehl-i sünnet’ten aldığı ve Şîa’ya uyarladığı çoğu Şiî ulemânın kabul ettiği bir gerçektir. Ancak mezkûr usûl, Şîa’ya uyarlanırken imâmet teorisi merkeze alınmış ve Şiî paradigma sadece bazı hadis terimlerinin tanımına ve hadislerin kaynağına değil, aynı zamanda isnad sistemine ve sahih hadiste aranan kriterlere kadar Şîa hadis usûlüne yansımıştır. Ayrıca Ehl-i sünnet hadis usûlünde bulunmayan müvessak ve muzmar gibi yeni bazı hadis terimleri ile cerh ve taʻdîlle ilgili bazı tabirler ihdas edilmiştir. Bu makalenin amacı, Şiî âlimlerin Ehl-i sünnet’ten iktibas ettiği h ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms