Amaç: Araştırma, iki ayrı bölgeye uygulanan subkutan enjeksiyonun ağrı ve ekimoz oluşumuna
etkisinin belirlenmesi amacıyla yarı deneysel olarak gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntem:
Araştırma, gerekli izinler alındıktan sonra, İzmir’de bir eğitim ve araştırma hastanesinin palyatif
bakım kliniğinde 15 Haziran 2013 - 30 Aralık 2013 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırma
örneklemini yetişkin, bilinci açık, işitme engeli olmayan, gebe olmayan, hematolojik hastalığı
bulunmayan, alerji öyküsü olmayan, kol ve abdominal bölge doku bütünlüğü bozulmamış ve
ilk kez antikoagülan tedavi uygulan ...Daha fazlası
Amaç: Çalışmanın amacı, öğrenci hemşirelerin duygusal zekâ becerilerinin ve
sosyotropi-otonomi kişilik özelliklerinin psikolojik dayanıklılıkları üzerine etkisini
incelemektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırma, 2014 Mart ayı içerisinde
bir üniversitenin hemşirelik bölümünün birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarında öğrenim
gören (N=433) ve araştırmaya katılmayı kabul eden 260 öğrenciyle yürütülmüş ve
verilerin değerlendirilmesi 179 anket üzerinden yapılmıştır. Veri toplamak için Tanıtıcı
Bilgi Formu (TBF) ve üç ölçek [Duygusal Zeka Ölçeği (Bar-On-EQ), Sosyotropi Otonomi
Ölçeğ ...Daha fazlası
Amaç: Bu araştırmanın amacı fazla kilolu ve obez çocuk ve adölesanlarda obezite ve beslenme durumu ile böbrek ve karaciğer fonksiyonları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma, 01 Şubat 2014-01 Ağustos 2014 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine diyet polikliniğine obezite tanısıyla yönlendirilen 8-18 yaş aralığındaki gönüllü 142 çocuk ve adölesan (92 Kız, 50 Erkek) ile yapılmıştır. Bulgular: Yaşa göre Beden Kütle İndeksi (BKİ) z-skor ortalaması erkeklerde 2.9±0.8 ve kızlarda 2.6±0.7 olarak bulunmuştur (p
Migrenin trigeminal yolların hiperaktivitesinden kaynaklanan, üst ekstremite ve üst
servikal segmentlerden gelen nosiseptif yanıtlar ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir. Bu
çalışmanın amacı bir olgu üzerinden migren kökenli baş ağrısında, spinal manipülasyon
tedavisinin ağrı üzerine etkisinin araştırılmasıdır. Spinal manipulasyon tedavisi 6
hafta boyunca, haftada 2 gün uygulandı. Ağrı, vizuel analog skalası ile, servikal eklem
hareket açıklığı gonyometre ile, suboksipital kaslardaki gerginlik ve spazm palpasyonda
ağrı şiddeti ile değerlendirildi. Tedavi sonrasında servikal eklem hareket ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışma, kronik kalp yetmezliği olan hastaların öz-bakım davranışlarını ve özbakım davranışlarını etkileyen faktörleri incelemek amacıyla tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, bir kardiyoloji kliniğine başvuran 200 kronik kalp yetmezliği tanısı alan hasta ile Aralık 2007-Şubat 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri “Bireysel Tanılama Formu” ve “Kronik Kalp Yetmezlikli Hastaların ÖzBakım Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde sayı-yüzde değerlendirmeleri, student t testi ve tekyönlü varyans ana ...Daha fazlası
Lenfatik sistemin disfonksiyonuna bağlı olarak proteinden zengin sıvının hücre dışındaki boşluklara dolması sonucunda yumuşak dokularda ortaya çıkan şişme lenfödem olarak adlandırılmaktadır. Sekonder lenfödem, radyoterapi, cerrahi, travma, inflamasyon veya tümorlere bağlı meydana gelebilen lenfatik sistemin obstrüksiyonu veya kesintisi sonucu gelişir. Bu çalışmanın amacı, modifiye radikal mastektomi sonrası gelişen sekonder lenfödemi olan 60 yaşındaki bir kadın hastada kompleks boşaltıcı fizyoterapinin fonksiyon, postür ve denge üzerine etkileri araştırmaktı. Tedavi 4 hafta boyunca haftada 3 g ...Daha fazlası
Tarih boyunca, üzerine çeşitli anlamlar yüklenen beslenme, 18. yüzyıla kadar ampirik düzeyde kalmış, 19.yy ortalarına doğru kazanan bir ivme sonucunda tüketilen besinlerin bileşimlerinin analizi ve besin ögelerinin vücuttaki fonksiyonlarının birbiri ardına yapılan araştırmalarla belirlenmesiyle bir bilim alanı olarak hızlı bir gelişme göstermiş ve ardından hastalıklardan korunma ve hastalıkların tedavisinde nasıl bir beslenme uygulanacağı konusunun açıklıkla ortaya konulmasıyla diyetetik bilimi gelişmiştir. Bu durum, insanlara beslenmelerinin kontrolü ve diyetlerinin planlanması konusunda yard ...Daha fazlası
The levels of heavy metals viz., Cd, Cu, Fe, Ni, Pb, Zn and Al were determined by ICP-AES in the
muscles and total bodies of Mullus barbatus (Linnaeus 1758), Trachurus trachurus (Linnaeus 1758),
Engraulis encrasicolus (Linnaeus 1758) captured from the coast of Sinop. The order of the levels of
the heavy metals in the total fish samples was Fe > Zn > Al > Pb > Cu > Ni > Cd, whereas in the
muscles, the order was Zn > Fe > Cu > Al > Pb > Ni > Cd. The experiment results are discussed by
comparison with literature values.
This study was performed to determine the concentrations
of some trace metals (Cd, Cu, Pb, Ni, Zn, and Fe) in
Holothuria tubuosa (Gmelin, 1788) belonging to Echinoderm
species and in sediments that they live at three different stations
(Gelibolu, Umur Bey/Lapseki, and Dardanos) on
Dardanelles Strait between April 2013 and March 2014. The
mean trace metal concentrations determined in H. tubulosa
and sediment were as follows: Cd 0.18 mg/kg, Cu 2.43 mg/
kg, Pb 2.09 mg/kg, Ni 14.58 mg/kg, Zn 16.86 mg/kg, and Fe
73.46 mg/kg and Cd 0.70 mg/kg, Cu 5.03 mg/kg, Pb
14.57 mg/kg, Ni 27.15 mg/kg, ...Daha fazlası
Scorpionfish (Scorpaena porcus) is a demersal fish
species commercially important for its of which meat is tough
and delicious. The aim of this study was to determine heavy
metal (Al, Cu, Ni, As, Cd, Hg, Pb, U) concentrations in this
fish species which is traditionally consumed in the Black Sea
Area and, to compare the concentrations of various toxic elements
in different organs of the fish specimens (muscle, liver,
gill, and skin). Within this scope, the mineralization was performed
using microwave digestion system. Thirty-two scor
pionfish caught from Sinop Inland Port during 2010 w ...Daha fazlası
II. Mehmed dönemiyle birlikte siyasi, askerî ve ticari alanlar başta olmak üzere, birçok alanda bir değişim ve gelişim sürecine giren Osmanlı İmparatorluğu, aynı zamanda Avrupa siyasetinin bir uzantısı olarak İtalya’daki gelişmeleri de yakından takip etmekteydi. İtalya Yarımadası’nın önde gelen şehir devletleri durumundaki Venedik ve Ceneviz’in ardından, Floransa Cumhuriyeti de 15. yüzyıldan itibaren Levant ticaretindeki yerini Fatih’in himâyesiyle almaya başlamıştır. Bu çalışmada, Floransa’nın Osmanlı kronikleri ve belgelerinde zaman içinde ifade ediliş şekillerinin açıklanması amaçlanmaktadı ...Daha fazlası
Toponimiler bir ulusun belirli bir alan üzerindeki hak iddialarını meşrulaştırmak için kullanılan önemli bir araçtır. Balkanlar’da yeni bağımsız olan pek çok ulus gibi Bulgaristan da bağımsızlığının ardından alansal varlığını meşrulaştırmak için Osmanlı mirasının bakiyesi olan yer isimlerini değiştirmeye dönük yoğun bir çaba içine girmiştir. Bulgaristan’da günümüzde ismi değiştirilmemiş Türkçe yerleşim adı neredeyse yok denecek kadar azdır. Bulgaristan coğrafyasına ait tarihi kaynaklarda bulunan ve Türk toplumunun hafızasında yer eden Türkçe yer isimlerini günümüze ait resmi kayıtlar ve harita ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.