Filtreler
Filtreler
Bulunan: 99 Adet 0.001 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Yayın Dili [4]
Erişime Açık

Hanefî Fakihi Olarak Burhânülislâm ez-Zernûcî ve Taʿlîmü’l-müteʿallim tarîka’t-teʿallüm Başlıklı Eseri

MUHAMMED FERRUH ORUÇ

Çalışma, Mâverâünnehir bölgesinde yetişen Hânefî fakihi Burhânülislâm ez-Zernûcî (ö. 593/1196 sonrası) ve onun Taʿlîmü’l-müteʿallim başlığını taşıyan eseri hakkındadır. Kitap, müellifinin fakih olmasının yanında eğitim alanında yazılan ilk eserlerden olması bakımdan önemlidir. Ayrıca kitabın mukaddimesinde ifade edildiği üzere müellif, ilim yoluna girenlerin yaptığı hataları görmüş, onların neden amaçlarına ulaşamadıklarını teşhis etmiş ve bu yolun nasıl tahsil edilmesi gerektiği üzerine eğilmiştir. Bir diğer tabir ile Zernûcî, eğitimin ahlaki boyutuna yönelmiştir. Araştırmanın amacı eğitimci ...Daha fazlası

Erişime Açık

Tarih-Olay-Bağlam Bütünlüğünde C-H-L Kökünün Anlamsal Serüveni

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Zamanın geçmesiyle kültür, yaşama biçimi, ilgiler, pek çok şey değişmekte, dönüşmektedir. Kelimeler de bu dinamik yapıdan etkilenmektedir. Söylediklerimizi iyi anlatmak ve söyleneni iyi anlamak için bu değişime kayıtsız kalamayız. Kur’an’ın da söylemi yazıya geçirilmiştir ve onu daha iyi anlamak için onun kelimelerini iyi bilmek gerekmektedir. “C-h-l” kökü üzerinden yapılan bu çalışmayla hem kelimenin dönüşümünü görmek hem de Kur’an nüzulünün dinamik yapısı içerisindeki değişimleri okumak amaçlanmıştır. Bu makalede öncelikle c-h-l kökünün sözlük anlamlarından hareketle farklı formlarının anlam ...Daha fazlası

Erişime Açık

Muhammed Abduh Ve Klasik İslâm Modernizmindeki Yeri

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

İnsanların fikirlerinin oluşmasında yaşadığı dönemin sosyo-kültürel, siyasi ve ekonomik durumunun ve kendi zihin dünyalarının büyük etkileri vardır. 19.yüzyılda, Sanayi İnkılabı, Fransız İhtilali gibi önemli tarihi olayların geride kaldığı Aydınlanma Çağı’nda yaşamış olan Muhammed Abduh’un döneminde Mısır’ın siyasi ve ekonomik durumu, akıl ve düşünme yetisinden uzaklaşmış, taklit zihniyetine takılı kalmış insanların davranışları ve bunun yarattığı geri kalmışlık hali, onun zihin ve fikir dünyasının oluşmasına önemli etkileri olmuştur. Buradan hareketle Abduh hayatını, Müslümanları bu tembelli ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kur’an’da Vurgulanan Konuların Tarihi Bağlam ile İlişkisi -Miladi 615 Yılı Örnekliğinde Bir İnceleme

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Kur’an-ı Kerim geldiği zamandan günümüze kadar geçen on beş asır boyunca anlaşılmak istenmiştir. Hem inişinin tamamlanması 23 yıl sürmüş hem de inişinin üzerinden günümüze değin bu kadar uzun zaman geçmiştir. Bu sürecin gerek insan zihninde gerekse toplumların kendisinde yarattığı değişim Kur’an’ı anlamadaki yorum farklılıklarının artmasına neden olmuştur. Kur’an’ın ilk muhatapları -ayetlerin gelişine bizzat şahit oldukları için- onu daha iyi anlamaktaydılar. Bu sebeple yorum farklılıkların en az olduğu o zamana gitmek doğru anlama ulaşmak adına bir adım olacaktır. Bu çalışmanın konusu tarihi ...Daha fazlası

Erişime Açık

Doktrinde Çocuk Evliliği Kabul Edilen Yaş Sınırı Bağlamında Günümüz İslam Toplumlarının Aile Hukuku Kanunlarında Asgari Evlilik Yaşı

Evlilik, insan hayatının en önemli olaylarından kabul edilir. Ancak evlenmek isteyen kişilerin gerek akıl gerek fiziksel olarak olgunlaşması gerekmektedir. Bu sebeple dünyada birçok hukuk sisteminde evlenmek için minimum yaş sınırı belirlenmiştir. İslam hukukunda fiili evlilik hayatı için belirli bir olgunluk şart görülmüşse de hukuki evlilik için evlenme yaşının herhangi bir alt sınırı bulunmadığı kabul edilmektedir. Klasik İslam hukuku kaynaklarında hukuki olarak kabul gören çocuk evlilikleri ilk olarak Hukûk-ı Âile Kararnâmesi’nde (1917) yasaklanmıştır. Müslüman toplumlardaki kanunlaştırma ...Daha fazlası

Erişime Açık

Arap Gramerinin Gelişim Sürecinde Mısır Dil Ekolü-II

HÜSEYİN ERSÖNMEZ

Arap nahviyle alakalı çalışmalar erken dönemlerden itibaren başlamıştır. Arapların diğer milletlerle irtibata geçmesi farklı milletlerden insanların İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Bu durum ise Arap olmayan Müslümanların, Ku’rân dili olan Arapçayı öğrenmeye meyletmelerine zemin hazırlamıştır. Bu çalışmamızda Mısır’daki gramer faaliyetleri ve burada yetişen dilciler üzerinde durulmuştur. Mısır Dil Ekolü, Basra ve Kûfe ekolü gibi orijinal görüşler ortaya koyamamış, bu iki ekol arasından tercihlerde bulunmuş eklektik bir yapıya sahiptir. Mısır Dil Ekolü Gramer faaliyetlerinin öğretilme ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sıddık Korkmaz, İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri

MUHAMMET ÇİFTCİ

İslam düşünce tarihinin en önemli simalarından biri olan İmam Mâtürîdî’nin başta şahsı olmak üzere, yetiştiği ilmî çevre, hocaları ve öğrencileri, mensup olduğu “gelenek” ve de İslam dünyasında pek çok Müslümanın mensubu olduğu bir mezhep olarak Mâtürîdîlik hakkında bilgilerimiz yakın geçmişe kadar oldukça sınırlıydı diyebiliriz. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte bu eksiklik giderilmeye başlanmıştır. Sıddık Korkmaz’ın “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” isimli eseri de bu gaye ile kaleme alınmıştır. Bu çalışma da “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” adlı kitabın tanıtımı iç ...Daha fazlası

Erişime Açık

17. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda “Bağnazlığın Zaferi” Efsanesi

Halil İnalcık’ın Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1973) eserinden bu yana, tarihçiler arasında 1600’lerden sonra, büyük oranda tutucu Kadızâdelilerin yükselişinin bir etkisi olarak Osmanlı ulemasının akli ilimlere olan merakının kaybolduğu görüşü kabul edilmiştir. Bu makalede, 17. yüzyıl Osmanlı uleması arasında akli ilimlere olan ilgide aslında düşüş olmadığını savunmaktayım. Bilakis mantık, diyalektik, felsefe ve kelâma olan ilgi yükselişte gibi görünmektedir. Safevi İran’dan kaçan Sünni Fars, Azeri ve Kürt âlimler kendileriyle birlikte akli ilimlerdeki yeni ilmi çalışmalarını getirmiş ...Daha fazlası

Erişime Açık

İmâmet Nazariyesinin Şîa Hadis Metodoloji Üzerindeki Tezâhürleri

İbrahim Kutluay

Kendi âlimlerinin de ifade ettikleri üzere Şiî âlimlerin hadis usûlünü Ehl-i sünnet’ten aldığı ve kendi mezheplerine uyarlandığı bilinen bir gerçektir. Ancak mezkûr usûl, Şîa’ya uyarlanırken İmâmet teorisinin merkeze alındığı, hadis terimlerinin tanımından, hadislerin kaynağına, isnad sistemine ve sahih hadiste aranan kriterlere kadar Şiî paradigmanın Şiî hadis usûlüne yansıdığı, ayrıca Ehl-i sünnet hadis usûlünde bulunmayan müvessak, muzmar gibi yeni bazı hadis terimlerinin, cerh ve taʻdîlle ilgili bazı tabirlerin ihdas edildiği görülmektedir. Bu makalenin amacı, Ehl-i sünnet’ten iktibas etti ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kur’an Söylemi Örnekliğinde Bugünün Gerçekliğini Okuma: Duyarlı Görünerek Duyarsızlaşma

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Zaman ilerledikçe sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik pek çok alanda değişim meydana gelmektedir. Zamanla bu değişime ayak uydurmaya ve alışmaya başlanır. Ancak alışkanlık kontrolsüz bir şekilde artarsa saplantıya, bağımlılığa dönüşebilir. Bu da kişinin alıştığının dışındakilere kayıtsız kalmasına sebep olur; onu uyuşturur, duyarsızlaştırır. Kur’an’ın inmeye başladığı zaman muhatabı olan toplum, alışkanlıklarına bağlı, değerlerini bu bağımlılıkla şekillendirmiş, çevresine karşı duyarlı görünen ancak farkındalık gücü zayıf bir toplumdur. Bu toplumun alışkanlıklarının sebep olduğu keyfiyet ya da ...Daha fazlası

Erişime Açık

İlâhiyat/İslâmi İlimler Fakültelerinde Kur’ân-ı Kerîm Dersleri: Ezber mi, Yüzünden Okuma mı?

Kur’ân Okuma ve Tecvîd dersleri, ülkemizde dînî hizmetleri yürüten kadroları yetiştirmekle yükümlü İlâhiyat/İslâmî İlimler Fakülteleri müfredatında yer alan, en önemli derslerdendir. Uygulama esasına dayalı bu derslerde, haftada iki saatle sınırlı sürede talebenin nasıl yeterli hale getirilebileceği, öne çıkan problemlerdendir. Bu çalışmada, öğrencilerin Kur’ân okuma seviyesinin kifâyetli hale gelebilmesi için, derslerin yüzünden okuma mı yoksa müfredat ezberlerini tamamlama üzerine mi bina edilmesi gerektiği meselesi çözümlenmeye çalışılmaktadır. Konu üzerine daha önce yapılmış çalışmalardan ...Daha fazlası

Erişime Açık

Fahreddin er-Râzî’ye Göre, Tanrı’da Vücud ve Mahiyetin Aynılığı ve Ayrılığı Meselesi

Muhammet Çiftci

Varlık-mahiyet ayrımının ilk versiyonları, her ne kadar Eflatun’a ve Aristoteles’e dayandırılsa da söz konusu ayrımın, Fârâbî ve İbn Sînâ’da felsefî bir “mesele” haline geldiği söylenebilir. Zira bu iki filozofun düşüncesinde, vücud-mahiyet ayrımı meselesi, varlığa ilişkin metafizik çalışmalarda çok önemli bir yeri haizdir ve temel iki soruya dayanmaktadır: Bir şey var mıdır ve var olan bu şey, nedir? İlk soru, daha çok dış dünyadaki şeylerin gerçekliği ile ilgili olup, o şeylerin somut bir şekilde ortaya konmasını amaç edinirken; “var olan şey nedir?” şeklinde ifade edilen ikinci soru ise sor ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms