Filtreler
Filtreler
Bulunan: 33 Adet 0.003 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Tür [1]
Yayın Tarihi [6]
Yayın Dili [1]
ENSTİTÜLERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
Erişime Açık

Diş destekli, diş doku destekli ve kemik destekli hızlı üst çene genişletme yöntemlerinin havayolu üzerine etkisinin değerlendirilmesi

Gökçe, Gökçenur

Özet:Diş Destekli, Diş Doku Destekli ve Kemik Destekli Hızlı Üst Çene Genişletme Yöntemlerinin Havayolu Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi Maksiller darlığa sahip bireylerde iskeletsel genişletmeyi sağlamak ve ağız solunumunu azaltarak nazo-respiratuar problemleri çözmek amacı ile sıklıkla hızlı maksiller genişletme (RME) tedavisi uygulanmaktadır. Üst çenede sıklıkla kullanılan apareyler genel olarak diş destekli ve diş doku destekli olmak üzere 2 tiptir. Son zamanlarda ise, dişlerde istenmeyen yan etkileri ortadan kaldırmak amacı ile bu apareylerin yerini kemik destekli maksiller genişletme ...Daha fazlası

Erişime Açık

Seviyeleme aşamasında yapılan mikro-osteoperforasyon uygulamasının etkinliğinin değerlendirilmesi

Şahin, Mücahid Faik

Özet:Giriş-Amaç: Ortodontik tedavi uzun süren ve hasta iş birliği gerektiren bir tedavidir. Uzun süren tedavilerde çürük, periodontal problem, kök rezorpsiyonu gelişme riski artmakta ve hasta iş birliğinde sorunlar baş göstermektedir. Bugüne kadar tedavi sürecini kısaltabilecek birçok teknik geliştirilmiştir. Bu çalışmada, seviyeleme aşamasında uygulanan mikro-osteoperforasyon (MOP) yönteminin etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.Summary:Introduction-Aim: Orthodontic treatment is a long treatment that requires patient cooperation. The risk of caries occurance, periodontal problems, r ...Daha fazlası

Erişime Açık

Tavşan kalvaryumu modelinde yeni kemik oluşumu üzerine stromal vaskuler fraksiyon ile lokal ve sistemik ozon kullanımının etkinliğinin karşılaştırmalı olarak araştırılması

Özen, Emrullah

ABSTRACTThe aim of this study is investigate the efficacy of ozone and stromal vascular fraction (SVF) on guided bone regeneration model in rabbit calvarium. Thirty adult male New Zealand rabbits were used in this study. The study included ten groups, one of which was a control group. Two titanium barriers were fixed on each rabbit’s calvarium. Synthetic bone graft was placed under the titanium barriers after decortication application in the control group. Local ozone, systemic ozone, SVF application and combinations of these procedure following decortication into the titanium barriers in the ...Daha fazlası

Erişime Açık

MİNİ İMPLANT VE UTİLİTY ARK KULLANILARAK YAPILAN ALT KESER İNTRÜZYONU SONRASI MEYDANA GELEN PULPA KAN AKIM DEĞİŞİKLİĞİNİN LASER DOPPLER FLOWMETRY (LDF) İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE PULPAL KAN AKIMI DEĞİŞİMİ İLE APİKAL KÖK REZORPSİYONU ARASINDAKİ İLİŞKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Edvina PERE KELEBEK

Amaç: Kök rezorpsiyonu ortodontik tedavilerde sık karşılaşılan yan etkilerden biridir. Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) kullanılarak rezorpsiyon miktarı ile ilgili net bir değer elde edilebilmektedir. Ortodontik diş hareketi sırasında periodontal ligament ve pulpa kan akımında değişiklikler meydana gelir. İntrüzyon gibi basıncın köklerin apikal üçlüsünde yoğunlaştığı hareketlerde bu değişiklikler daha fazladır ve kök kısalmalarınna da neden olabilmektedir. Bu prospektif çalışma iki farklı yöntem ile yapılan mandibular kesici diş intrüzyonunun pulpa canlılığı üzerindeki etkilerini Las ...Daha fazlası

Erişime Açık

RESTORATİF MATERYALLERİN PERİODONTAL SAĞLIK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELER ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Zeynep Ekin KILINÇ

Amaç Bu çalışmanın amacı; süt kanin dişlere uygulanacak biyoaktif özelliklere sahip 4 farklı restoratif materyalin periodontal dokularda oluşturacağı klinik ve biyokimyasal cevabın ve aynı restoratif materyallerinin gingival fibroblast hücre kültürlerinin canlılığına olan etkilerinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem Randomize, kontrollü ve bölünmüş ağız dizaynı ile tasarlanan bu tezin in-vivo aşamasında biyoaktif özellikteki, dört farklı içerikteki restoratif materyal kullanılarak (Glasiosite, BEAUTIFIL-Bulk Restorative, EQUIA Forte™ HT Fil ve Activa BioACTIVE Restorative®) toplamda 60 ad ...Daha fazlası

Erişime Açık

SİGARA İÇEN VE İÇMEYEN PERİODONTİTİS HASTALARINDA CERRAHİSİZ PERİODONTAL TEDAVİYE EK OMEGA-3 KULLANILMASININ KLİNİK PARAMETRELERE OLAN ETKİLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Levent Savran

Giriş ve Amaç: Bu klinik çalışmanın amacı sigara içen ve içmeyen periodontitis hastalarında cerrahisiz tedaviye ek olarak uygulanan omega-3 kullanılmasının klinik parametreler üzerine etkinliğinin retrospektif olarak araştırılmasıdır. Materyal-Metot: Toplam 4 farklı çalışma grubu tasarlanarak çalışma için Katip Çelebi Üniversitesi Periodontoloji Anabilim Dalı Kliniği’nde tedavisi tamamlanmış ve Prof. Dr. Mehmet Sağlam tarafından takip edilmiş olan 80 hastanın klinik verileri incelendi. Sistemik olarak sağlıklı, günlük 10’dan fazla sigara içen veya hiç sigara kullanmamakta olan hastaların ver ...Daha fazlası

Erişime Açık

GÖMÜLÜ KANİN OLGULARINDA TEMPOROMANDİBULAR EKLEMİN KONİK IŞINLI BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ İLE İNCELENMESİ

Avs SHAKİR

Amaç: Literatüre baktığımızda, birçok farklı iskeletsel ve dental deformitelere sahip bireylerin bu tip deformitelerin etkilerini değerlendiren çalışmalar mevcut olsa da gömülü kanin dişlerinin TME üzerindeki etkilerini araştıran çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, gömülü kanin dişinin TME üzerindeki etkisinin KIBT kullanılarak değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Yöntem: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalında konik ışınlı bilgisayarlı tomografisi çekilmiş gömülü kanini bulunan hastaların verileri Dolphin 3D (Version11.95, Dolphin ...Daha fazlası

Erişime Açık

ERKEN YÜKLENMİŞ DENTAL İMPLANTLARDA OPG VE RANKL’IN DEĞERLENDİRİLMESİ

İLKYAZ ŞENEL

Günümüzde dental implantlar diş eksikliklerinin tedavisinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Tedavi protokolünde yeterli primer stabilite ve osseointegrasyonun sağlanabilmesi için 3-6 ay bekleme süresi önerilmektedir. Bekleme süresinin uzun olması ve hastanın estetik ve fonksiyonel beklentilerinin karşılanamaması sebebi ile implantların immediate yüklenmesi ile ilgili çalışmalar hız kazanmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar, implantların immediate veya erken dönemde yüklenmesinin pozitif sonuçlar verdiğini göstermektedir. Ancak yükleme sonrası kemik markerlarının değişimi ile ilgili ço ...Daha fazlası

Erişime Açık

FETAL DÖNEMDE MUSCULUS MASSETER’İN GELİŞİMİ

GONCA AY KESELİK

Amaç: Çalışmamızda inuteromort insan fetüslerinde, musculus masseter’in fetal dönemin farklı haftalarındaki morfometrik ve histolojik gelişimini incelemek; komşu yapılarla olan ilişkisinin gestasyonel haftalar ile değişimini gözlemek hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalına ait fetüs koleksiyonundan eksternal anomalisi olmayan, yaşları 13-40 hafta arasında değişen, 21 tane (K:8, E:13) inuteromort fetüse ait musculus masseter bi lateral diseke edilmiştir. Musculus masseter ve çevre yapılara ait morfometrik incelemeler diseksiyon aşam ...Daha fazlası

Erişime Açık

SIÇANLARDA MELATONİN VE KLONİDİN ARASINDAKİ ANTİNOSİSEPTİF ETKİLEŞİMİN TERMAL NOSİSEPSİYON ÜZERİNE ETKİSİ

Gülçin DURDAĞI

Amaç: Bir α-2 adrenoseptör agonisti olan klonidin (KLO) ve endojen bir hormon olan melatonin (MEL) antinosiseptif ve sedatif etkili maddelerdir. Çalışmamızın amacı akut termal ağrının inhibisyonu için daha önce denenmemiş MEL ve KLO dozlarının tek başına uygulandıklarında oluşacak antinosiseptif etkileri ve kombine halde uygulanan tedavide iki ilaç arasındaki olası antinosiseptif etkileşimi değerlendirmek, açığa çıkan yanıtların antinosiseptif etkili mi sedatif etkili mi olduğunu belirlemektir. Yöntem: 32 adet, 8 haftalık, 300-350 gr ağırlığındaki Wistar-Albino erkek sıçan, randomize dört grub ...Daha fazlası

Erişime Açık

HK-2 HÜCRE HATTINDA ANTİ-HLA ANTİKORLARININ MİRNA EKSPRESYONU ÜZERİNE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

ASLI ELDEM

Amaç: Son dönem böbrek hastalarının en kesin tedavi yöntemi böbrek nakli olarak bilinmektedir. Bu hastalarda kan transfüzyonu, nakil geçmişi ve gebelik öyküsüyle meydana gelen anti-insan lökosit antijeni (HLA) antikorları oluşabilmektedir. Anti- HLA antikorları vericiye özgü (DSA) ise antikor aracılı rejeksiyona (AAR) sebep olmaktadır. Kompleman proteinleri AAR gelişiminde ve organ kaybının ortaya çıkmasında önemlidir. Son yıllarda, miRNA olarak adlandırılan kısa RNA dizilerinin hücrelerde gen ifadesinin (ekspresyonunun) düzenlenmesine katkı sağladığı saptanmıştır. Böbrek naklinde bazı miRNA’l ...Daha fazlası

Erişime Açık

Bilateral gömülü mandibular yirmi yaş cerrahisi sonrası uygulanan manuel lenfatik drenaj yönteminin ödem, ağrı ve trismusa olan etkisinin değerlendirilmesi

Ünal, Nuri

ÖZETAmaç: Çalışmamızın amacı mandibular gömülü 20 yaş cerrahileri sonrası uygulanan Manuel Lenfatik Drenaj yönteminin ağrı, ödem ve trsimusa olan etkisini değerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza bilateral kemik retansiyonlu mandibular üçüncü molar dişi bulunan 46 hasta dahil edildi. Split-Mouth olarak planlanan çalışmada hastalara bir tarafın çekimini takiben Manuel Lenfatik Drenaj terapisi uygulandı. Diğer tarafta ise rutin postoperatif önerilerde bulunuldu. İki grupta da post-operatif antibiyotik, ağrı kesici ve gargara reçete edildi. Çekimleri takiben, alınan kayıtlar istatistiksel o ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms