Filtreler
Filtreler
Bulunan: 102 Adet 0.004 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Veritabanı [1]
Yayın Dili [1]
FAKÜLTELERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
FAKÜLTELERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
Erişime Açık

Kur’an Kıssalarında Bir Üsve-i Hasene Sunumu: Ebeveyn ve Eğitimci Rolüyle Hz. Ya'kûb (a.s)

Asıl gayesi ahlaki ve terbiyevî olan Kur’an kıssalarındaki karakterlerde özdeşim kurmaya müsait ve insanların kendilerine hisseler çıkarabileceği bir muhteva vardır. İnsanlar bu kıssaları okuduklarında veya dinlediklerinde onlarda iyi ve kötü örnekler bulabilirler. İyi örnek olarak sunulanların başında ise peygamberler gelir. Bu yüzden diğer insanlar gibi sosyal hayatta farklı rolleri olan peygamberler, Kur’an kıssalarının anlatımında bu rolleriyle incelenmelidir. Bu çalışmada Kur’an kıssalarının Hz. Ya‘kub’u (a.s) sunumunda bir ebeveyn ve eğitimci için örnek olma durumunu incelemek amaçlanmış ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sözlü Tercümenin Önemi ve Uluslararası Arenada Sebep Olduarğu Krizler

İnsan, iletişimle var olan bir varlık olduğundan çevri çalışmaları insanla eşdeğer bir tarihe sahiptir denilebilir. Nitekim yapılan tarihi araştırmalar ve arkeolojik incelemelerden edinilen sonuçlara bakıldığında, çevirinin çok eskilere dayanan ve oldukça önemsenen bir etkinlik olduğu net bir şekilde görebiliriz. Ülkelerarası iletişim her geçen gün geliştiği ve uluslararası ilişkilerin önem kazandığı günümüz dünyasında çeviriye olan ihtiyaç daha da artmış, buna bağlı olarak da yabancı dil öğrenimine büyük bir talebin oluşmasına neden olmuştur. Bu talebi karşılayabilmek amaçla da bütün dünyada ...Daha fazlası

Erişime Açık

Giritli Sırrı Paşa’nın Beş Tümel Görüşü Üzerine Bir Eleştiri

Bu çalışmada Giritli Sırrı Paşa’nın beş tümel anlayışının İslam mantık tarihinde süregelen yaklaşımdan farklılığını ortaya koyduktan sonra onun tanım teorisi ile olan ilişkisini açıklıyoruz. Daha sonra da bu yaklaşımın ne tür sorunlar ortaya çıkarabileceğini belirtiyoruz. Buna göre gelenekte beş tümel kahir ekseriyetle cins, tür, ayrım, özgülük ve genel ilinti olarak incelenirken Giritli Sırrı Paşa cins, tür, ayrım, ayrılan ilinti ve ayrılmayan ilinti olarak olarak sayılır. Tanım teorisi genel olarak beş tümel üzerine kuruludur. Bu yönden bakıldığında bir tanıma ayrılan ilinti ve ayrılmayan ka ...Daha fazlası

Erişime Açık

Bitmeyen Bir Yolculuk Olarak Dostluk Üzerine -Sıddık Korkmaz ile Dostluğumuzun Tükenmez Anısına-

Bu yazı yakın dostum, entelektüel arkadaşım ve hakikat yolunda yoldaşım olan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz hakkındadır. Kendisiyle 23 yıllık eskimeyen aksine yıllandıkça kıymetlenen dostluğumuza dair bir tanıklık metnidir. Ordu Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen 27. İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Toplantısı kapsamındaki program sonrasında düzenlenen kültür ve turizm gezisi sırasında katılımcıları taşıyan aracın kaza yapması sonucu 26 Haziran 2022 günü hayatını kaybeden dostuma bitmeyecek olan vefa borcumun bir belgesidir. Buna benzer bir yazıyı, 26 Eylül 2020 tarihinde COVID’ ...Daha fazlası

Erişime Açık

Siyaset/Toplum Felsefesi/Ahlakı Açısından Kâtip Çelebi’de Ulema ve Ümeranın Yeri

HASAN OCAK

İslam düşüncesinin önemli konularından biri de hiç şüphesiz ahlaktır. Bunun içindir ki, İslam düşünürleri gerek teorik gerekse pratik alanda bu konuda büyük çabalar harcamışlardır. İslam ahlakçıları bu yönüyle bakıldığında devletten aileye oradan da bireyin kendisine varana kadar toplumun hemen her kesimini ve kurumunu ahlak felsefesinin konusu yapmıştır. Bu açıdan bakıldığında İslam ahlak felsefesi siyasetle, aileyle, psikolojiyle, tasavvufla, eğitimle ve hatta itikatla iç içe olmuştur. Bu meselenin üzerine tüm hatlarıyla eğilen ve kendince var olan eksikliklere çözüm getirmeye çalı ...Daha fazlası

Erişime Açık

John Merriman, Rönesans'tan Bugüne Modern Avrupa Tarihi

Yale Üniversitesi Tarih bölümünde profesör olan John Merriman’ın 1368 sayfalık eseri, Avrupa’nın modern tarihini ele almak amacıyla kapsamlı bir şekilde kaleme alınmıştır. Günümüz dünyasını anlama gayretlerinin en önemli kısımlarından biri olan yakın tarihi anlama noktasında oldukça geniş bilgiler sunan eser, yedi ana başlığa taksim edilmiş otuz ayrı alt bölümden oluşmaktadır. Eserin anlatımı tasvir edici tarzdadır. Kitap, tekil siyasi olayları aktaran klasik bir kronolojik tarih anlayışına sahip olmanın ötesinde; her dönemin kültürel, sanatsal, yerel özelliklerini de kendisine özgü bir çerçev ...Daha fazlası

Erişime Açık

Erken Dönemde Hadislerin Kitâbet ve Tedvînine Dair İsnâaşeriyye’nin Görüşleri ve Bazı Sahâbîlere Yönelttiği Tenkitlerin Değerlendirilmesi

İbrahim KUTLUAY

İmâmet doktrinini mezhebin odak noktası yapan İsnâaşeriyye İmâmiyyesi’nin hadis tedvîninde Ehl-i beyt imamlarının öncü olduğuna ve müstesna yerine vurgu yaptığı görülmektedir. Hz. Peygamber, Kur’ân’ı vahiy kâtiplerine yazdırdığı gibi hadisleri de Hz. Ali’ye yazdırdığı kabul edilmektedir. Buna mukabil çağdaş bazı İsnâaşerî âlimlerin genelde hadis tarihine ve özelde tedvinine dair telif ettikleri kitaplarda Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın ise halifelikleri sırasında hadis rivayetine kısıtlama getirdiklerini, hadis rivayet eden sahâbîlere baskı uyguladıklarını iddia ettikleri dikkat çekmektedir. Onla ...Daha fazlası

Erişime Açık

الاعتماد على الأبحاث الطبية المنشورة في الغرب في بناء الحكم الشرعي

مع التطور الذي تشهده العلوم في مجالاتها المختلفة عموماً، والمجال الطبي خصوصاً، تزداد حاجة الفقيه إلى سماع آراء المختصين ومطالعة أبحاثهم يوماً بعد يوم من أجل التصوّر الصحيح للنوازل وبناء الحكم الشرعي المناسب، إلا أنَّ تفوق الغرب في العلوم الطبية وقيامهم بمعظم الدراسات في هذا المجال فتح الباب للسؤال عن مدى إمكانية الاعتماد على هذه الدراسات في بناء الحكم الشرعي. يهدف البحث إلى بيان أهم المسائل التي يحتاج فيها الفقيه إلى رأي الطبيب، وعرض مذاهب الفقهاء وأدلتهم في قبول قول الطبيب غير المسلم، واستعراض واقع النشر في الدراسات الطبية في الغرب، ومدى إمكانية الاعتماد عليها في بناء الحكم الشرعي. وقد اتُّبِ ...Daha fazlası

Erişime Açık

Arap Dilinde İsm-i Fâilin Tamlanan Olarak Yer Aldığı Lafzî İsim Tamlamaları ve Türkçeye Çevirisi

EYÜP AKŞİT

Arap dilinde ism-i fâil, fiilden türemiş isimlerden birisidir ve sıkça kullanılır. İsm-i fâil, hem ismin hem de fiilin özelliklerini içinde barındırması nedeniyle Arapça söz diziminde farklı şekillerde karşımıza çıkar. İsm-i fâil, fiil ile benzerliği sebebiyle bir fiil gibi işlev görürken aynı zamanda isim olması nedeniyle de isim tamlamasında tamlanan olarak yer alabilir. Arap dilinde isim tamlamaları hakikî ve lafzî olmak üzere iki türlüdür. İsim tamlamaları sözdiziminde önemli görevler üstlenen yapılardır. Bu yapılar eğer doğru bir şekilde kavranmazsa Arapça sözdiziminin anlaşılması ...Daha fazlası

Erişime Açık

İslam Hukuku ve Müslüman Azınlıklar: İkinci/Sekizinci Asırdan On Birinci/On Yedinci Asra Kadar Müslüman Azınlıklara Dair Hukuki Söylem

Bu makale ikinci/sekizinci asırdan yedinci/onyedinci asra kadar Müslüman azınlıklar üzerine hukuki söylemlerle ilgili şu konuları incelemektedir: (1) Müslümanların gayri müslim topraklarda ikamet edip edemeyeceği ve bunun hangi şartlar altında olabileceği, (2) bu Müslümanların dârülislâm ile olan ilişkisi, (3) bu Müslümanların şeriata ve kendilerine ev sahipliği yapan devlete karşı borçlu oldukları ahlaki ve hukuki görevler. İslamın ilk asırlarında gayri müslim topraklarda ikamet etmenin meşruluğu konusundaki hukuki tartışmalar gizemli ve muğlaktı. Sistematik hukuki konumlar ancak altıncı/on i ...Daha fazlası

Erişime Açık

Ulema ve Memlük Sultanlarının Çıkar İlişkileri

Ulema ve yönetici ilişkileri tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemini koruyan bir alan olagelmiştir. İlim adamları, bir yönüyle ilmiye sınıfına mensup olmaları bakımından devlet sisteminde belirli bir hiyerarşiye sahipken bir taraftan peygamberlerin varisleri olarak dini hüviyete sahiptir. Çift boyutlu kimlikleri, ulema-ümera ilişkilerinde daha hassas bir denge gözetilmesine yol açmış ve devlet başkanlarıyla ilişkilerinin mahiyeti sorgulanarak ayrıntılarıyla çeşitli araştırmalara konu olmuştur. İlim adamları ve devlet başkanlarının karşılıklı maslahata dayanan bir ilişkileri olduğu tezinden ...Daha fazlası

Erişime Açık

İslam, Roma ve Yahudi Hukukunda Öldürme ve Ölüme Sebebiyet Verme Ayrımı

AHMET AYDIN

Disiplinler arası çalışmaların öneminin arttığı günümüzde, hukuk sistemlerini karşılıklı inceleyen araştırmaların ilgili bilim alanına daha ziyade katkı sunacağı düşünülebilir. Bu bağlamda makalemizde, İslam-Roma-Yahudi hukukları öldürme ve ölüme sebebiyet verme ayrımı ekseninde mukayeseli olarak incelenecektir. Bu konunun seçilme nedeni, her üç hukuk sisteminde doğrudan öldürmeyle ölüme sebebiyet verme eylemlerinin farklı değerlendirildiğine dair tespitimizdir. Nitekim her üç hukuk sisteminde doğrudan icra edilen eylemlere daha ağır, hareketle netice arasına farklı bir sebebin girdiği eylem ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms