Lenfatik sistemin disfonksiyonuna bağlı olarak proteinden zengin sıvının hücre dışındaki boşluklara dolması sonucunda yumuşak dokularda ortaya çıkan şişme lenfödem olarak adlandırılmaktadır. Sekonder lenfödem, radyoterapi, cerrahi, travma, inflamasyon veya tümorlere bağlı meydana gelebilen lenfatik sistemin obstrüksiyonu veya kesintisi sonucu gelişir. Bu çalışmanın amacı, modifiye radikal mastektomi sonrası gelişen sekonder lenfödemi olan 60 yaşındaki bir kadın hastada kompleks boşaltıcı fizyoterapinin fonksiyon, postür ve denge üzerine etkileri araştırmaktı. Tedavi 4 hafta boyunca haftada 3 g ...Daha fazlası
Fizyoterapistlerin, mesleğin tarihçesini ve ilk günlerden beri toplum sağlığına olan katkılarını bilmeleri, mesleğin bundan sonraki hedeflerini belirlemeleri açısından oldukça önemlidir. Fizyoterapinin mesleki tarihçesi oldukça eskilere dayanmasına rağmen, modern anlamdaki tarihçe 19. yüzyılda İngiltere ve Amerika’da başlamıştır. Bu yüzyılın başında gelişen polimyelit epidemisi ve 1. Dünya Savaşı, modern fizyoterapi mesleğinin başlamasını sağlayan önemli nedenler olmuş ve mesleğin gelişimi ortopedistlerin yardımı ile gerçekleşmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru teknolojinin gelişimi ve kürese ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışmanın amacı İzmir ilinde çalışan evde bakım hemşirelerinin sosyodemografik özelliklerinin, hizmet sunumunda yaşadıkları güçlüklerin ve eğitim gereksinimlerinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş, araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden çalışanların tamamı alınmıştır (N:71). Veri toplamada görüşme formu kullanılmıştır. Etik kurul ve kurum izinleri alınmıştır. Bulgular: Evde bakım hemşiresi olarak çalışanların hemşire (%64.8) olduğu, %46.5’inin devlet, %36.6’sının belediye ve %16.9’unun özel sektörde çalıştığı görülmüştür. Hemşireleri ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışmada çocukluk çağında büyüme hormonu (BH) tedavisi alan olguların klinik özelliklerinin incelenmesi ve tedaviye yanıtı etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: BH tedavisi alan olgulara ait veriler geriye dönük olarak incelenmiştir. Olguların tanı, yaş, cinsiyet, BH tedavi dozları ile tedavi öncesi ve sonrasındaki antropometrik ölçümleri, puberte evreleri, büyüme hızları, hedef boyları (HB), tahmini erişkin boyları (TEB) ve kemik yaşları (KY) kaydedilmiştir. Bulgular: Toplam 347 olgudan (232 kız, 115 erkek) 255’nin izole büyüme hormonu eksikliği (İz ...Daha fazlası
Toponimiler bir ulusun belirli bir alan üzerindeki hak iddialarını meşrulaştırmak için kullanılan önemli bir araçtır. Balkanlar’da yeni bağımsız olan pek çok ulus gibi Bulgaristan da bağımsızlığının ardından alansal varlığını meşrulaştırmak için Osmanlı mirasının bakiyesi olan yer isimlerini değiştirmeye dönük yoğun bir çaba içine girmiştir. Bulgaristan’da günümüzde ismi değiştirilmemiş Türkçe yerleşim adı neredeyse yok denecek kadar azdır. Bulgaristan coğrafyasına ait tarihi kaynaklarda bulunan ve Türk toplumunun hafızasında yer eden Türkçe yer isimlerini günümüze ait resmi kayıtlar ve harita ...Daha fazlası
Modernite, kadim epistemolojik geleneği ve tarih anlayışını yıkarak yerine akıl ve ilerleme kavramıyla inşa ettiği yeni bir bilim anlayışı getirdi. İnsanlığın akıl sayesinde iyiye ve mutluluğa ulaşacağına inanan bu yeni söylemin iki büyük dünya savaşı sırasında yol açtığı tahripkâr sonuçlar, modernitenin büyük anlatılarına karşı bir güvensizliğin doğmasına ve 19. yüzyılda modernleşme, ulus-devlet anlayışı ile gelişen tarihyazımının sorgulanmasına neden oldu. 20. yüzyılın ortalarında yapısalcılık, postyapısalcılık ve nihayet postmodernizmin modernitenin anlatılarına ve bilim anlayışına karşı be ...Daha fazlası
Yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalar yaşam fonksiyonları için destek gereken,
kendi gereksinimlerini karşılayamayan ve özel bakım gerektiren hastalardır. Özel bakım
gerektiren bu hastaların yabancı bir ortamda olmaları, bilinci kapalı ya da entübe
olmaları nedeniyle iletişim güçlükleri çekmektedirler. Ne yazık ki yoğun bakımlardaki
iş ve teknik ekipmanların yoğunluğu nedeniyle çoğunlukla cihazlarla ve hastaların
fiziksel yönüyle ilgilenilmektedir. Yoğun bakımda çalışan hemşireler, hastaların iletişim
ihtiyacını gözardı etmemeli ve iletişim kurmak için zaman ayırmalıdır.
Patients, who ...Daha fazlası
Tarih boyunca, üzerine çeşitli anlamlar yüklenen beslenme, 18. yüzyıla kadar ampirik düzeyde kalmış, 19.yy ortalarına doğru kazanan bir ivme sonucunda tüketilen besinlerin bileşimlerinin analizi ve besin ögelerinin vücuttaki fonksiyonlarının birbiri ardına yapılan araştırmalarla belirlenmesiyle bir bilim alanı olarak hızlı bir gelişme göstermiş ve ardından hastalıklardan korunma ve hastalıkların tedavisinde nasıl bir beslenme uygulanacağı konusunun açıklıkla ortaya konulmasıyla diyetetik bilimi gelişmiştir. Bu durum, insanlara beslenmelerinin kontrolü ve diyetlerinin planlanması konusunda yard ...Daha fazlası
Arap nahviyle alakalı çalışmalar erken dönemlerden itibaren başlamıştır.
Arapların diğer milletlerle irtibata geçmesi farklı milletlerden insanların
İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Bu durum ise Arap olmayan
Müslümanların, Ku’rân dili olan Arapçayı öğrenmeye meyletmelerine
zemin hazırlamıştır. Bu çalışmamızda Mısır’daki gramer faaliyetleri ve
burada yetişen dilciler üzerinde durulmuştur. Mısır Dil Ekolü, Basra ve
Kûfe ekolü gibi orijinal görüşler ortaya koyamamış, bu iki ekol arasından
tercihlerde bulunmuş eklektik bir yapıya sahiptir. Mısır Dil Ekolü
Gramer faaliyetlerinin öğretilme ...Daha fazlası
Amaç: Bu araştırmanın amacı fazla kilolu ve obez çocuk ve adölesanlarda obezite ve beslenme durumu ile böbrek ve karaciğer fonksiyonları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma, 01 Şubat 2014-01 Ağustos 2014 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine diyet polikliniğine obezite tanısıyla yönlendirilen 8-18 yaş aralığındaki gönüllü 142 çocuk ve adölesan (92 Kız, 50 Erkek) ile yapılmıştır. Bulgular: Yaşa göre Beden Kütle İndeksi (BKİ) z-skor ortalaması erkeklerde 2.9±0.8 ve kızlarda 2.6±0.7 olarak bulunmuştur (p
Amaç: Çalışmanın amacı, öğrenci hemşirelerin duygusal zekâ becerilerinin ve
sosyotropi-otonomi kişilik özelliklerinin psikolojik dayanıklılıkları üzerine etkisini
incelemektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırma, 2014 Mart ayı içerisinde
bir üniversitenin hemşirelik bölümünün birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarında öğrenim
gören (N=433) ve araştırmaya katılmayı kabul eden 260 öğrenciyle yürütülmüş ve
verilerin değerlendirilmesi 179 anket üzerinden yapılmıştır. Veri toplamak için Tanıtıcı
Bilgi Formu (TBF) ve üç ölçek [Duygusal Zeka Ölçeği (Bar-On-EQ), Sosyotropi Otonomi
Ölçeğ ...Daha fazlası
İnflamatuar barsak hastalıkları (İBH) yaşam kalitesini ciddi düzeyde etkileyen, atak ve remisyonlarla seyreden kronik hastalıklar olup çoklu ilaç kullanımı ve sürekli izlem gerektirmektedir. Bu nedenle klinik açıdan yakın takip önem taşımaktadır. İngiltere, Amerika, Birleşik Krallık, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde İBH alanında uzman hemşirelerin yetiştirilmesi ve sayılarının arttırılmasına yönelik çeşitli aktiviteler planlanmaktadır. Ancak ülkemizde İBH hemşireliği alanında “uzmanlık” yetkisi kazandıracak herhangi bir lisansüstü veya sertifika programı bulunmamaktadır. İnflamatuar barsak h ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.