Fetal gelişim, uterodaki fetüsün potansiyel büyüklüğe ulaşmasıdır ve gebe bir kadının maruz kaldığı çeşitli çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Maternal beslenme de, organizmanın yeterli büyümesini ve gelişmesini sağlayan çevresel bir faktördür. Birçok kadında maternal beslenme, gebelikte ve doğum sonrasında yetersiz yada olması gerekenden fazladır. Gebeler arasında yağ ve basit şeker içeriği yüksek olan batı diyeti tüketimi hızla artmaktadır. Annenin gebelik ve laktasyon döneminde yetersiz beslenmesiyle bebekte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarıyla ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Annen ...Daha fazlası
Objective: Investigating the relationships between dietary inflammatory index (DII), nutrient intake, and adherence to the Mediterranean diet (MD) of university students was aimed in the present study. Material and Method: A questionnaire consisting of socio-demographic characteristics, the Mediterranean Diet Adherence Screener (MEDAS), the 24-hour food record, and the DII scoring was completed by undergraduate students in Uskudar University. Results: A total of 750 students (52.3% male, mean age= 21.6±2.2 years, mean body mass index= 23.97±2.63 kg/m2) were included in the study. Half (50.7%) ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışma adölesan olan ve olmayan gebelerde yeme tutumu ve beden memnuniyetinin karşılaştırılması amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Tanımlayıcı ve karşılaştırmalı tipteki araştırmanın evrenini, Ekim 2021- Mayıs 2022 tarihleri arasında Türkiye'nin batısında bulunan bir hastanenin kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine başvuran adölesan ve adölesan olmayan gebeler oluşturmuştur. Araştırma iki grupta yürütülmüştür. Her iki gruba da primipar 28. gebelik haftası ve üzerinde olan, çalışmaya katılmayı engelleyecek psikolojik veya fiziksel hastalığı olmayan, gebelikte ortaya çıkan herhangi bi ...Daha fazlası
Epilepsi; nöbetler ile karakterize bir hastalıktır. Epilepsi hastalarının çoğunda nöbetler anti epileptik ilaçlar kullanılarak kontrol edilebilmektedir ancak dirençli epilepsi olarak adlandırılan epilepsi türünde, ilaçlar nöbet kontrolü üzerine etkili değildir. Buna ek olarak, bazı hastalarda ilaçların istenmeyen yan etkileri, antiepileptik ilaç kullanımının kesilmesine neden olmaktadır. Bu ve benzeri durumlarda, farmakolojik bir tedavi türü olmayan ketojenik diyet, alternatif tedavi yöntemi olarak önerilmektedir. Ketojenik diyetin epilepsi tedavisinde etkin rol oynayabileceğini düşündüren tem ...Daha fazlası
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Genetik, davranışsal ve çevresel faktörler meme kanseri etiyolojisinde yer almaktadır. Bu derlemede çevresel ve davranışsal bir faktör olan beslenme kapsamında süt ve süt ürünleri; et ve et ürünleri; sebze ve meyve; tahıl, yağ tüketimi ile meme kanseri riski arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Süt ve süt ürünlerinin bileşiminde bulunan kalsiyum ve D vitamini meme kanseri riskinde koruyucu role sahip olabilir. Ancak kırmızı ve işlenmiş etlerde genellikle pişirme sırasında oluşan bileşikler meme kanseri riskini artırabilir. Sebze ...Daha fazlası
Kan beyin bariyeri (KBB), toksik bileşiklerin ve patojenlerin kandan beyne geçişini engelleyen, besin ögelerinin ise beyne iletilmesini sağlayan merkezi sinir sistemi (MSS) ve periferik sinir sistemi arasında regüle edilen oldukça seçici ve dinamik endotel bir bariyerdir. Kan beyin bariyeri, sinaptik ve nöronal işlevlerin sağlıklı bir biçimde yerine getirilmesi için beyin homeostazını sağlar. Kan beyin bariyeri işlevlerini sıkı bağlantı proteinleri (tight junctions), astrositler, perisitler gibi nörovasküler ünitenin elemanları vasıtasıyla gerçekleştirir. Beslenme, nöronal aktivite ve yaşlanma ...Daha fazlası
Çocukluk çağı obezitesi dünyada ve ülkemizde hızlı bir artış göstermektedir. Yapılan çalışmalar meyve ve sebze tüketimindeki artışın obezite riskini azalttığını belirtmektedir. Çocukların çoğu yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmemektedir. Obezitenin hazırlayıcı faktörlerinden biri olan besin seçimi özellikle sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanıldığı çocukluk döneminde ayrı bir öneme sahiptir. Bu dönemde çocuklara meyve ve sebzeyi sevdirmek ve tüketimini artırmak yetişkinlik döneminde de yaşanabilecek obeziteye ve birçok kronik hastalığa karşı koruyucu bir rol oynayacaktır. Literatürde ...Daha fazlası
Sarkopeni, yaşa bağlı olarak kas kütlesi ve fonksiyonundaki kayıp olarak tanımlanmaktadır. Sarkopeniden korunmada ve sarkopenin tedavisinde beslenmenin önemli bir rol oynadığını öne süren kanıtlar giderek artmaktadır. Bu derleme, sarkopeni ile ilişkili olabilecek besin ögelerini güncel literatür doğrultusunda irdelemeyi amaçlamıştır. Protein, n-3 yağ asitleri, antioksidan vitaminler (A, E ve C vitamini) ve D vitamini ile bazı minerallerin (kalsiyum, selenyum, magnezyum, çinko) alım miktarlarının yeterli olması sarkopeniden korunmada ve sarkopeninin tedavisinde oldukça önemli görünmektedir.
Sar ...Daha fazlası
Özet:TİP 2 DİYABETES MELLİTUS TANILI 18-64 YAŞ ARASI YETİŞKİNLERDE BESLENME OKURYAZARLIĞI VE ÖZ ETKİLİLİĞİN DİYABET ÖZ BAKIM AKTİVİTELERİNE ETKİSİ Giriş ve Amaç: Tanımlayıcı ve analitik tipteki bu araştırmanın amacı bir aile sağlığı merkezine kayıtlı 18-64 yaş arası Tip II Diyabetes Mellitus tanılı yetişkinlerin beslenme okuryazarlığı ve öz etkililiğin diyabet öz bakım aktivitelerine etkisinin incelenmesidir. Gereç-Yöntem: Araştırma İzmir iline bağlı merkez Karabağlar ilçesi 13 No'lu Bahçelievler Aile Sağlığı Merkezinde 200 Tip 2 Diyabetli Birey ile yürütülmüştür. Veri toplamada sosyodemografi ...Daha fazlası
Giriş-Amaç: Tükürük akış hızındaki azalma, yaşlıların beslenme ve sağlık durumunu etkileyebilen bir sorundur. Bu azalışın sebep, sonuçlarının belirlenmesi; meydana gelebilecek sağlık problemlerinin ortadan kaldırılmasına destek sunabilir. Bu çalışmanın amacı; yaşlı bireylerin tükürük akış hızları ile beslenme durumları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Materyal-Metod: Çalışmaya, diş hekimi muayenehanesine başvuran 63 (20 erkek, 43 kadın, yaş: 70,83±6,42 yıl) yaşlı dahil edilmiştir. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri, çalışma durumuna ilişkin bilgileri ve yaşam tarzı alışkanlıkları ...Daha fazlası
Orta zincirli yağ asitleri 6-12 karbonlu yağ asitlerinden oluşur ve sindirimleri için pankreas
enzimlerine ya da safra tuzlarına gereksinim duymazlar. İnce bağırsağa ulaştıklarında
yağ asidi formunda olduklarından hemen karaciğere taşınır ve karaciğerde metabolize
edilirler. Orta zincirli yağ asitlerinin sindirilmesindeki bu farklılık pek çok hastalığın
tedavisine ışık tuttuğu için son derece önemlidir. Orta zincirli yağ asitleri son yıllarda
epilepsi, obezite, anoreksiya nevroza, yağ metabolizması bozuklukları, inflamatuvar
bağırsak hastalıkları ve tip 2 diyabet gibi bazı kronik hastalı ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.