Amaç: Bu çalışmada, süt dişlerinde; kalsiyum hidroksit (KH) ve mineral trioksit agregat (MTA) vital amputasyon uygulamalarının klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Yaşları 6-10 yıl arasında değişen 64 çocuğun, derin dentin çürüğü teşhisi konulan ve amputasyon tedavisi gereksinimi olduğu düşünülen toplam 64 alt süt azı dişi, KH ve MTA amputasyonu uygulanmak üzere rastgele iki çalışma grubuna ayrıldı. Tedavilerin tamamlanmasının ardından dişler, 3'er aylık aralıklarla 1 yıl boyunca klinik ve radyolojik olarak takip edildi. Bulgular: Klinik başarı, KH grubu ...Daha fazlası
Bu çalışmada 209 akut serebrovasküler hastalıklı (SVH) hastanın (% 56.0 kadın, % 44.0 erkek; ortalama yaş 65.3 ±11.5) elektrokardiografıleri (EKG) incelenmiş. 62 olgudan oluşan kontrol grubunun EKG’leri (% 43.6 kadın, % 56.4 erkek; ortalama yaş 57,9±17.9) ile karşılaştırılmıştır.
Başvuru anında hastaların % 89.0' ında EKG anormallikleri varken bu oran kontrol grubunda % 53.2 bulundu (p
Çalışma Kayseri Melikgazi Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nde, 0-36 aylık çocukların anne sütü alma ve beslenme durumlarını belirlemek amacıyla yapıldı. 2006’da aynı bölgede gerçekleştirilen Temel Çalışma'da örnekleme seçilen 3120 haneden, 3038 hanedeki 0-36 aylık çocuklar araştırmaya alındı. Veriler anket yöntemiyle annelerle görüşülerek toplandı. İstatistiksel analizlerinde ki-kare ve Student t testi kullanıldı. Araştırma grubundaki çocukların yaş ortalaması 16.03±10.4 aydı. Annelerinin %94.7’si ev hanımı, %62.8’i ilkokul ve daha az (%54.1) eğitimliydi. Çocukların %1.6’sı hiç anne sütü almamış, ...Daha fazlası
Sağlıklı kişilerde Görsel Uyarılmış Potansiyellerde (GUP) gözlenen hemisferik asimetri için çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hemisferler arasında morfolojik asimetri bulunduğunu belirten yayınlar vardır, GUP'lerdeki asimetrinin dama taşı patterni gibi basit uyaranlarla değil, yüz gibi kompleks uyaranlarla ortaya çıktığını belirten yayınlar vardır. Bu konu üzerinde GUP'lere etki yapabilen yaş ve vijilans gibi parametreler açısından homojen olarak kabul edilebilecek bir grupta dama taşı patterni gibi basit bir uyaranla bu konuyu araştırmayı amaçladık. Onbir kız ve 11 erkek tıp fakültesi son sınıf ö ...Daha fazlası
Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojileri hızla gelişmektedir. Bu gelişme hem
işletmelerin hem de tüketicilerin internet ve web araçlarını daha fazla kullanmasına
yol açmaktadır. İnternet ve web araçlardan en önemlisi ise sosyal medyadır. Sosyal
medya kavramı kullanıcılarına kendilerini ifade etmelerini ve diğer kullanıcılarla
iletişim kurmayı sağlayan yeni bir sanal medya ortamıdır. Sosyal medya pazarlaması
kavramı ise bu yeni medya ortamında tüketicilerin interaktif katılımına dayalı olan
yeni bir pazarlama anlayışıdır.
Sosyal medya araçlarında ve uygulamalarındaki içerikler tüketici ...Daha fazlası
Normal kişilerden elde edilen görsel uyarılmış potansiyellerde cinsiyet, vijilans, 10 ve beyin matürasyonuna bağlı farklılıkların olabileceğini belirten araştırmalar vardır. Bu çalışmamızda 10, vijilans ve yaş açısından homojen olarak kabul edilebilecek 11 kız ve 11 erkek Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisinde, dama taşı patterni ile görsel uyarılmış potansiyeller çalışıldı. Değerlendirmeye aldığımız P100, ATİ dalgalarının latens ve amplitüdlerinde cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı.
Some authors reported that there are hemispheric asymmetric visual evoked poten ...Daha fazlası
Migrenli hastalarda görülebilecek ruhsal durumları araştırmak için 20 Migrenli hastaya SCL-90, Hamilton Anksiyete Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Maudsley Obsesyon Kompulsiyon Değerlendirme Ölçeği uygulandı. Elde edilen sonuçlar kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Migrenli hasta grubunda, normal kişilere oranla daha yüksek anksiyete, depresyon, somatizasyon ve obsesyon kompulsiyon puanlan olduğu saptandı.
In order to assess psychological problems in patients with migraine, Symptom Check List-90, Hamilton Anxiety Rating Scale, Hamilton Depression Rating Scale and Maudsley Obsessive Compulsiv ...Daha fazlası
Santral sinir sisteminin oldukça nadir görülen konjenital vaskülcr malformasyonlar grubundan olan kavernomalar; epileptik nöbet yakınması ile başvuran ve cerrahi olarak tedavi edilen bir olgu nedeniyle literatür ışığında gözden geçirildi.Anahtar Kelimeler: Kavernoma, kavernöz hemanjiorna, konjenital vasküler malformasyon.
In this article we prcsented a patient \vith a congenital cavernoma which was a rare congenital vascular rnalfornıation. Patient suffering from epileptic seizures have been operated. Key Words: Cavernoma, cavernous hemangiotna, congenital vascular rnalfornıation.
Bu çatışmada kliniğimizde 1992-1995 yıllan arasında yatarak tedavi gören 8 torakal kora atrofisi olgusu incelendi. Hastalarda torakal kord atrofısinin derecesi ile semptomların başlama süresi arasında bir ilişkinin olmadığı görüldü. Kord atrofisinin semptomların önüne geçtiği tespit edildi.
In this study, 8 thoracal cord atrophy cases that had been admitted in our clinic between the years 1992 and 1995 have been investigated. It was seen that there was no correlation between the degree of cord atrophy and duration of symptoms. Cord atrophy was proved to precede clinical manifestations.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.