Sanat tarihinin başlangıcından bu yana var olan genel anlamıyla ifadecilik olarak bilinen Dışa vurumculuk, modern dönemin anlatılarıyla daha da güçlenerek etkili bir plastik anlatı formuna dönüşmüştür. XIX. yüzyıldan itibaren toplumda yaşanan aklın egemenliği sanat anlayışında da güncelleme etkisi yaratmıştır. Dışa vurumculuk XX. yüzyılda ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. Yalnız sanatta değil birçok alanda yenileşme hareketleri görülen bu yüzyılda, teknoloji ve bilimin hızla ilerleyişiyle yaşanan değişimlerin etkisiyle insanlar kendilerini ruhsal boyutta sıkışmış ve ezilmiş hissetmişlerdir. Sanat anlayışı yalnız güzeli yansıtmaktan öteye geçerek; kaygı, acı, travma, ölüm, ekonomik bunalım, sosyal eşitsizlik ve savaş temalarını da yoğun şekilde içermiştir. Teknolojik hız ve modernizm fikri insanları yalnızlaştırmış ve öze dönük bir boyuta taşımıştır. Esaret ve özgürlük kavramlarını Dışa vurumculuk akımı çerçevesinde geniş kapsamda ele almak mümkündür. Hayata yabancılaşan insanoğlu yeni düşünce arayışına girmiştir. Güzel sanatlar da bu yeni düşünce arayışında hızla gelişen ve değişen bir etkiye sahne olmuştur. Dışa vurumculuk, sanatın en güçlü ifade biçimlerinden biri olan ve kendisinden sonra doğacak akımları da etkilemiştir. Sanat-toplum ilişkisiyle esaret ve özgürlük kavramları bağlamında ele alınacak bu çalışmada amaç; sanatçının modernist süreçlerle birlikte bireyselliğini kazanmasıyla kendini ifade etme olanaklarının gelişimini eserler üzerinden göstermektir. Kendi farkına varan bilincin, düşünsel esaretten kurtularak özgürlüğünü aramaya başlamasını, görsel sanatlarda ortaya konulan eserlerle birlikte açıklamaya ve anlamlandırmaya çalışmaktır.
Eser Adı (dc.title) | ESARET VE ÖZGÜRLÜK BAĞLAMINDA DIŞA VURUMCU İFADE |
Eser Sahibi (dc.contributor.author) | TUĞBA ÖZTÜFEKCİ |
Tez Danışmanı (dc.contributor.advisor) | SEHRAN DİLMAÇ |
Yayıncı (dc.publisher) | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Tür (dc.type) | Yüksek Lisans |
Özet (dc.description.abstract) | Sanat tarihinin başlangıcından bu yana var olan genel anlamıyla ifadecilik olarak bilinen Dışa vurumculuk, modern dönemin anlatılarıyla daha da güçlenerek etkili bir plastik anlatı formuna dönüşmüştür. XIX. yüzyıldan itibaren toplumda yaşanan aklın egemenliği sanat anlayışında da güncelleme etkisi yaratmıştır. Dışa vurumculuk XX. yüzyılda ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. Yalnız sanatta değil birçok alanda yenileşme hareketleri görülen bu yüzyılda, teknoloji ve bilimin hızla ilerleyişiyle yaşanan değişimlerin etkisiyle insanlar kendilerini ruhsal boyutta sıkışmış ve ezilmiş hissetmişlerdir. Sanat anlayışı yalnız güzeli yansıtmaktan öteye geçerek; kaygı, acı, travma, ölüm, ekonomik bunalım, sosyal eşitsizlik ve savaş temalarını da yoğun şekilde içermiştir. Teknolojik hız ve modernizm fikri insanları yalnızlaştırmış ve öze dönük bir boyuta taşımıştır. Esaret ve özgürlük kavramlarını Dışa vurumculuk akımı çerçevesinde geniş kapsamda ele almak mümkündür. Hayata yabancılaşan insanoğlu yeni düşünce arayışına girmiştir. Güzel sanatlar da bu yeni düşünce arayışında hızla gelişen ve değişen bir etkiye sahne olmuştur. Dışa vurumculuk, sanatın en güçlü ifade biçimlerinden biri olan ve kendisinden sonra doğacak akımları da etkilemiştir. Sanat-toplum ilişkisiyle esaret ve özgürlük kavramları bağlamında ele alınacak bu çalışmada amaç; sanatçının modernist süreçlerle birlikte bireyselliğini kazanmasıyla kendini ifade etme olanaklarının gelişimini eserler üzerinden göstermektir. Kendi farkına varan bilincin, düşünsel esaretten kurtularak özgürlüğünü aramaya başlamasını, görsel sanatlarda ortaya konulan eserlerle birlikte açıklamaya ve anlamlandırmaya çalışmaktır. |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2023-03-06 |
Açık Erişim Tarihi (dc.date.available) | 2023-03-06 |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2022 |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Özgürlük |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Dışa vurumculuk |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Toplum, esaret |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | https://hdl.handle.net/11469/3413 |