Süzgüjiler
Süzgüjiler
Tapylan: 99 Adet 0.004 sn
Embargo Vəziyyəti [1]
Ähli Matbuot [1]
Yayın Dili [4]
Fayllara Giriş

Kâtip Çelebi ve Orta Yol Bulma Sanatı

Kâtip Çelebi’nin bu yazıda ele alacağımız en meşhur eseri, hiç şüphesiz, Mizanü’l-hakk fi ihtiyari’l-ahakk’tır. Kitapta Kâtip Çelebi, Osmanlı toplumunda tartışma konusu olmuş bir dizi ihtilaflı konuyu ele alır ve her biri hakkında tarafların görüşlerini objektif bir gözlemci tavrıyla anlatır. Daha sonra her bir konu hakkında bir orta yol bulmaya çalışır.

Fayllara Giriş

Henry Corbin, Tanrının Yüzü İnsanın Yüzü: Yorumbilgisi ve Tasavvuf, çev. Kübra Gürkan, B. Garen Beşiktaşlıyan

Hermeneutik ve tasavvuf arasındaki ilişki özellikle son dönemde tasavvuf metinlerinin muhtevasını anlama girişimleriyle artmış ve belirginleşmiştir. Birçok çalışmada doğaüstü olarak kabul edilen bu mistik metinlerin yapısı, içinde bulunduğu geleneğin de etkisiyle kapalı kalmış ve ulaşılamadıkça okur için daha da büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir. Hermeneutik bir tavırla tasavvuf metinlerine nüfuz edilebileceği düşüncesi ise halen tartışmalıdır.

Fayllara Giriş

Erken Dönemde Hadislerin Kitâbet ve Tedvînine Dair İsnâaşeriyye’nin Görüşleri ve Bazı Sahâbîlere Yönelttiği Tenkitlerin Değerlendirilmesi

İbrahim KUTLUAY

İmâmet doktrinini mezhebin odak noktası yapan İsnâaşeriyye İmâmiyyesi’nin hadis tedvîninde Ehl-i beyt imamlarının öncü olduğuna ve müstesna yerine vurgu yaptığı görülmektedir. Hz. Peygamber, Kur’ân’ı vahiy kâtiplerine yazdırdığı gibi hadisleri de Hz. Ali’ye yazdırdığı kabul edilmektedir. Buna mukabil çağdaş bazı İsnâaşerî âlimlerin genelde hadis tarihine ve özelde tedvinine dair telif ettikleri kitaplarda Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın ise halifelikleri sırasında hadis rivayetine kısıtlama getirdiklerini, hadis rivayet eden sahâbîlere baskı uyguladıklarını iddia ettikleri dikkat çekmektedir. Onla ...öranem köp

Fayllara Giriş

Fahreddin er-Râzî’ye Göre, Tanrı’da Vücud ve Mahiyetin Aynılığı ve Ayrılığı Meselesi

Muhammet Çiftci

Varlık-mahiyet ayrımının ilk versiyonları, her ne kadar Eflatun’a ve Aristoteles’e dayandırılsa da söz konusu ayrımın, Fârâbî ve İbn Sînâ’da felsefî bir “mesele” haline geldiği söylenebilir. Zira bu iki filozofun düşüncesinde, vücud-mahiyet ayrımı meselesi, varlığa ilişkin metafizik çalışmalarda çok önemli bir yeri haizdir ve temel iki soruya dayanmaktadır: Bir şey var mıdır ve var olan bu şey, nedir? İlk soru, daha çok dış dünyadaki şeylerin gerçekliği ile ilgili olup, o şeylerin somut bir şekilde ortaya konmasını amaç edinirken; “var olan şey nedir?” şeklinde ifade edilen ikinci soru ise sor ...öranem köp

Fayllara Giriş

Kur’an’da Vurgulanan Konuların Tarihi Bağlam ile İlişkisi -Miladi 615 Yılı Örnekliğinde Bir İnceleme

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Kur’an-ı Kerim geldiği zamandan günümüze kadar geçen on beş asır boyunca anlaşılmak istenmiştir. Hem inişinin tamamlanması 23 yıl sürmüş hem de inişinin üzerinden günümüze değin bu kadar uzun zaman geçmiştir. Bu sürecin gerek insan zihninde gerekse toplumların kendisinde yarattığı değişim Kur’an’ı anlamadaki yorum farklılıklarının artmasına neden olmuştur. Kur’an’ın ilk muhatapları -ayetlerin gelişine bizzat şahit oldukları için- onu daha iyi anlamaktaydılar. Bu sebeple yorum farklılıkların en az olduğu o zamana gitmek doğru anlama ulaşmak adına bir adım olacaktır. Bu çalışmanın konusu tarihi ...öranem köp

Fayllara Giriş

Muhammed Abduh Ve Klasik İslâm Modernizmindeki Yeri

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

İnsanların fikirlerinin oluşmasında yaşadığı dönemin sosyo-kültürel, siyasi ve ekonomik durumunun ve kendi zihin dünyalarının büyük etkileri vardır. 19.yüzyılda, Sanayi İnkılabı, Fransız İhtilali gibi önemli tarihi olayların geride kaldığı Aydınlanma Çağı’nda yaşamış olan Muhammed Abduh’un döneminde Mısır’ın siyasi ve ekonomik durumu, akıl ve düşünme yetisinden uzaklaşmış, taklit zihniyetine takılı kalmış insanların davranışları ve bunun yarattığı geri kalmışlık hali, onun zihin ve fikir dünyasının oluşmasına önemli etkileri olmuştur. Buradan hareketle Abduh hayatını, Müslümanları bu tembelli ...öranem köp

Fayllara Giriş

Modern Arap Şairlerinin Fasih Dil ve Günlük Konuşma Dilleri Arasındaki İlişki Diyalektiği

Yaşayan eski dillerden biri olan Arapça, insanların yazı ve konuşma dili olarak kullandığı, farklılıklarıyla ve tezatlıklarıyla birlikte kurallarına da bağlı bir dildir. Yazı ve konuşma dili arasındaki farklılık, bu iki dil arasında uyuşmazlıklara ve zaman zaman tartışmalara neden olmaktadır. Bu tartışmalar, modern çağda İslam medeniyetinin gerilemesi, Arapların batının egemenliği altına girmesi ve şiirde modernleşme hareketi ekseninde gelenekten kopmaya çağıran davet ile daha da yoğunlaşmıştır. Fasih Arapça, günlük dilden onu farklı kılan ve ayıran fesahat ve belagatını hala korumasına rağmen ...öranem köp

Fayllara Giriş

C-H-L Kökü Bağlamında Üç Âyetin İncelenmesi: 6/En’am 54, 16/Nahl 119 ve 4/Nisâ 17

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Nüzûl ortamından zaman ve zihinsel olarak uzaklaştığımız için Kur’an’ın ne dediğini anlamak zorlaşmıştır. Bulunduğumuz çağın zihin dünyası ve kelimeleriyle geçmişi okumaya çalışmak yanlış anlamalara sebebiyet verebilmektedir. Çünkü kavramlar farklı dönemlerde farklı anlamlar ifade edebilmektedir. Dolayısıyla doğru anlamı yakalama yolunda kavram çalışmaları önem arz etmektedir. Bu çalışmada cehl kelimesi üzerinden “cehâletle günah işleyen” ifadesini barındıran üç ayete anlam verilmiştir. Kur’an öncesi şiirlerden, sözlüklerden çıkarılan sonuca göre c-h-l kökü, “sefeh, küfür, bağy ve tuğyan” keli ...öranem köp

Fayllara Giriş

20. Yüzyılın İlk Yarısında Mısır'da Aile Vakfı Tartışmaları ve Kevserî'nin “Aile Vakfının Etrafında Eski Bir Tartışma” İsimli Makalesi

Vakıfla ilgili klasik dönemde yaşanan tartışmalar vakfın bağlayıcılığı üzerinedir; meşruiyeti tartışma konusu yapılmamıştır. Ancak son yüzyıllarda vakfın meşruiyeti de tartışma konusu haline getirilmiştir. Bu tartışmalardan ehlî/zürrî vakıflar olarak bilinen aile vakıfları da etkilenmiştir. Yaşanan süreçte bir kısım ulema aile vakıflarının ilga edilmesini desteklemiş, fetva ve makalelerle aile vakıflarının gayr-i meşru olduğunu iddia etmişlerdir. Bir kısım ulema da aile vakıflarının meşruiyetini savunmuş, bu konudaki iddialara müstakil risalelerde, makalelerinde ya da kitaplarında cevap vermiş ...öranem köp

Fayllara Giriş

Sünnî Âlimler Nazarında Sarfe

İ’câzu’l-Kur’ân, Kur’ân ilimleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu ilim dalı Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan Kur’ân’ın i’câz vecihlerini konu edinmektedir. Daha açık bir ifadeyle Kur’an’ın kendi benzerini getirmek hususunda meydan okuduğu dönemin ediplerini hangi yönleriyle aciz bıraktığını incelemektedir. Söz konusu yönler arasında üzerinde en çok görüş serdedilenlerden biri de sarfe iddiasıdır. İlk olarak Mutezile arasında ortaya çıkan ve tartışılan sarfe, Ehl-i Sünnet âlimleri arasında da ihtilaflı bir meseledir. Bazı âlimler sarfeyi Kur’ân’ın i’câzının bir veçhesi olarak değe ...öranem köp

Fayllara Giriş

Kastamonulu Osmanlı Âlimi Ballıklızade Ahmed Mâhir Efendi (1860-1925) ve Tefsirciliği

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Son dönem Osmanlı âlimlerinden olan 1860/70 Kastamonu doğumlu Ahmed Mâhir Efendi “Ballıklızâde” lakabıyla tanınmaktadır. O, 19. yüzyılda, Batı’nın pek çok yönde ilerleme gösterdiği ve Osmanlı’nın ise yaptığı ıslahatların yanında toprak kaybetmeye başladığı Meşrutiyet döneminde yaşamıştır. Âlim Ahmed Hicâbî’den dersler almasının ardından kendisi de dersler vererek pek çok öğrenci yetiştirmiş, Dâru’l-Fünûn İlahiyât Fakültesi ve Medresetü’lVâizîn’de on üç yıl tefsir ve kelam dersleri okutmuştur. Bunun yanı sıra Yargıtay üyeliği, hâkimlik ve milletvekilliği yapmış olan âlim, siyasi bir kişilik ola ...öranem köp

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms