Amaç: Bu araştırma; üniversite öğrencilerinin beslenme durumları, posa tüketimleri ve bağırsak alışkanlıklarını değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür.
Gereç ve Yöntem: Çalışma 349 lisans öğrencisi ile yürütülmüştür. Öğrencilerin demografik verileri, beslenme ve bağırsak alışkanlıkları sorulmuş; üç günlük besin tüketim kayıtları ve antropometrik ölçümleri alınmıştır. Ayrıca, aynı üç gün boyunca Bristol Görsel Dışkı Ölçeği’ni de doldurmaları istenmiştir. Fiziksel aktivite seviyelerinin belirlenmesinde 24 saatlik fiziksel aktivite kaydı kullanılmıştır. İstatistiksel analizler için TURCOSA istat ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışma, 20-40 yaş arasındaki kadınların beslenme alışkanlıkları ile ortoreksiya nervoza arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma örneklemini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 2011 nüfus sayımın sonuçlarına göre “basit rastgele örnekleme yöntemi” ile seçilen 475 kadın oluşturmuştur. Çalışma verileri, Mayıs-Temmuz 2016 tarihleri arasında Gazimağusa ilçesinde ikamet eden 20-40 yaş arası kadınlar ev veya iş yerlerinde ziyaret edilerek yüz yüze görüşme tekniği ile araştırmacı tarafından alınmıştır. Katılımcıların anket formu ile genel dem ...Daha fazlası
Sarkopeni, yaşa bağlı olarak kas kütlesi ve fonksiyonundaki kayıp olarak tanımlanmaktadır. Sarkopeniden korunmada ve sarkopenin tedavisinde beslenmenin önemli bir rol oynadığını öne süren kanıtlar giderek artmaktadır. Bu derleme, sarkopeni ile ilişkili olabilecek besin ögelerini güncel literatür doğrultusunda irdelemeyi amaçlamıştır. Protein, n-3 yağ asitleri, antioksidan vitaminler (A, E ve C vitamini) ve D vitamini ile bazı minerallerin (kalsiyum, selenyum, magnezyum, çinko) alım miktarlarının yeterli olması sarkopeniden korunmada ve sarkopeninin tedavisinde oldukça önemli görünmektedir.
Sar ...Daha fazlası
Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya sebep olan, evrensel bir süreçtir. Dünya genelinde yaşlı nüfusun hızla arttığı görülmekte ve 2050 yılında her 6 kişiden birinin 65 yaş ve üzerinde olacağı tahmin edilmektedir. Fizyolojik bir süreç olan yaşlılık, bireylerin aktivite düzeyini ve işlevselliğini azaltan/sınırlayan, onları sosyal, fiziksel ve duygusal olarak farklı derecelerde bağımlı kılabilen bir dönemdir. Yaşın ilerlemesiyle fizyolojik, psikolojik, bilişsel, sosyal alanlarda değişiklikler görülmekte, bireyin bilişsel ve fonksiyonel kapasitesi azalırken kronik hastalıkların sa ...Daha fazlası
Amaç: Hemşire eğitimcilerin inovasyonu başlatabilmek ve sürdürebilmek için öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerinin arttırılmasını sağlayan inovatif yaklaşımları hemşirelik müfredatına dâhil etmesi gerekmektedir. Bu çalışma, Türkiye’de üniversite düzeyinde eğitim veren hemşirelik programlarında hemşirelik eğitiminde inovatif yaklaşımların kullanımını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Nicel araştırma yönteminden yararlanarak tanımlayıcı tipte yürütülen araştırmanın evrenini Türkiye’de lisans düzeyinde hemşirelik eğitimi veren 128 üniversite oluşturmuştur. Bu evrenden araştırm ...Daha fazlası
Tenisçi dirseği olarak da bilinen lateral epikondilit, el bileği ekstansör tendonlarının humerusun lateral epikondiline yapışma yerinde gelişir ve lokalize inflamasyon ile ilişkili azalmış kas gücü ve sınırlanmış eklem hareket açıklığı ile karakterizedir. Lateral epikondilit önemli derecede ağrı ve fonksiyon kaybına yol açmaktadır. Kol gücüyle çalışan bireylerin yaklaşık %10’u lateral dirsek ağrısı deneyimlemektedir ve %2,4’ü doğrulanmış lateral epikondilit teşhisine sahiptir. Bu nedenle, bu hastalık aynı zamanda önemli bir halk sağlığı problemi olarak kabul edilmektedir. Lateral epikondilitin ...Daha fazlası
Amaç: Aile sağlığı merkezlerine başvuran yaşlıların bağışıklama durumlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma karşılaştırmalı-tanımlayıcı desende olup İzmir’de 10 aile sağlığı merkezine kayıtlı 2294 yaşlı ile yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler sayı, yüzde, varyans ve ki-kare analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Yaşlıların yaş ortalaması 70,5±6,5 yıl (60-96 yaş); %52,4’ü kadın, %78,7’si evli %39,0’u ilkokul mezunudur. Bireylerin %55,3’ünün yaşlılık döneminde yapılan aşıları bilmediği, %64,5’inin bağışıklama konusunda bilgi almadığı, bilgisi olanların %45,1’inin bilgiyi ...Daha fazlası
Objective: In this study investigates the effect of the type and volume of solution used in inflation of the foley catheter balloon on the development of urine leakage around the catheter during indwelling urethral catheterization. Material and Method: This randomized controlled experimental study was conducted with 128 patients hospitalized in the intensive care unit and carried out between 2015 and 2019. In each study group, different types and volumes of the solution including 10 mL 0.9% sodium chloride, 15 mL 0.9% sodium chloride, 10 mL sterile distilled water, and 15 mL sterile distilled ...Daha fazlası
ÖZ
Sepsis, dünyada ve ülkemizde yoğun bakım ünitelerinde sık görülen, morbidite ve mortalite riskini, hastanın ünitede kalma süresini ve bakım maliyetini arttıran önemli bir sorundur. Kritik hastalarda sepsis görülme insidansı yüksek olmakla birlikte erken tanılandığında sağkalım oranı artmaktadır. Ancak sepsisin erken uyarı bulguları gözden kaçırıldığında hastada sepsis şiddeti artmakta ve septik şok tablosuna bağlı organ yetmezliği gelişmektedir. Bu nedenle Sepsis Sağkalım Kampanya Kılavuzu sepsis tanılandıktan sonraki ilk bir saate dikkati çekmekte ve bu sürede tedavinin hızla başlatılması ...Daha fazlası
Günümüz önemli araştırma alanlarından biri olan bağırsak mikrobiyotası, bağırsak dışı organlara sinyaller göndererek konakçı sağlığı üzerinde önemli rol oynamaktadır. Bağırsak mikrobiyotasının modülasyonunda; yaş, cinsiyet, genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerin yanı sıra beslenme, egzersiz gibi değiştirilebilir çevresel faktörler de etkilidir. Egzersizin mikrobiyota biyoçeşitliliğini artırdığı ve faydalı mikroorganizmaların varlığı ile ilişkili olduğu gösterilmektedir. Ayrıca egzersizin bağırsak mikrobiyom bileşiminin olası bir modülatörü olabileceği düşünülmektedir. Egzersizin mikrobiy ...Daha fazlası
Beta glukanlar, uzun yıllar boyunca bilimsel çalışmalara konu olmuş, sağlık alanında katma değere sahip yan ürünlerdir. Yapılan çalışmalar, beta glukanların antioksidan, antiinflamatuvar, antiviral özelliklerine ışık tutmuştur. Çok sayıda ülke beta glukanları sağlıklı yaşam için besin takviyesi olarak onaylamıştır. Son yıllarda sürekli gündemde olan COVID-19’a karşı da beta glukanların koruyucu ve tedavi edici özelliklere sahip olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Koruyucu ve tedavi edici özelliklerini hangi moleküler yolaklar üzerinden ortaya koydukları tam anlamıyla kesinleşmemiş olsa ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.