Bu makale ikinci/sekizinci asırdan yedinci/onyedinci asra kadar Müslüman azınlıklar üzerine hukuki söylemlerle ilgili şu konuları incelemektedir: (1) Müslümanların gayri müslim topraklarda ikamet edip edemeyeceği ve bunun hangi şartlar altında olabileceği, (2) bu Müslümanların dârülislâm ile olan ilişkisi, (3) bu Müslümanların şeriata ve kendilerine ev sahipliği yapan devlete karşı borçlu oldukları ahlaki ve hukuki görevler. İslamın ilk asırlarında gayri müslim topraklarda ikamet etmenin meşruluğu konusundaki hukuki tartışmalar gizemli ve muğlaktı. Sistematik hukuki konumlar ancak altıncı/on i ...Daha fazlası
Ebû Mansur Mâturîdî ve Mâturîdî kelâm okulu üzerine hemTürkiye’de hem de Batı’da dikkat çekici çalışmalar yayımlanmaya devam ediyor. Bu çalışmaların bazıları ile ilgili değerlendirmelerimi daha önceki yazılarımda yayımlamıştım. Bu yazımda da Ramon Harvey’in yukarıda künyesi verilen çalışması ile ilgili tasvir ve değerlenmirmelerimi sunacağım. Yazarın çalışmasını daha önceki çalışmalardan ayıran en önemli husus Mâturîdî kelâmının temel tartışmalarını modern din felsefesindeki tartışmalar ile diyaloğa sokarak güncel felsefî tartışmalara katkı sağlamasıdır. Bu bağlamda Harvey özellikle Husserl’in ...Daha fazlası
İnsan, iletişimle var olan bir varlık olduğundan çevri çalışmaları insanla eşdeğer bir tarihe sahiptir denilebilir. Nitekim yapılan tarihi araştırmalar ve arkeolojik incelemelerden edinilen sonuçlara bakıldığında, çevirinin çok eskilere dayanan ve oldukça önemsenen bir etkinlik olduğu net bir şekilde görebiliriz. Ülkelerarası iletişim her geçen gün geliştiği ve uluslararası ilişkilerin önem kazandığı günümüz dünyasında çeviriye olan ihtiyaç daha da artmış, buna bağlı olarak da yabancı dil öğrenimine büyük bir talebin oluşmasına neden olmuştur. Bu talebi karşılayabilmek amaçla da bütün dünyada ...Daha fazlası
تهدف المقالة إلى إلقاء الضوء على شعراء الأقاليم في جمهورية مصر العربية وهم الشعراء الذين لا يسكنون في القاهرة، وذلك بسبب عدم اهتمام النقاد بهؤلاء الشعراء على الرغم من درجة الإبداع الشعري العالية التي يتميز بها الشعر الذي يبدعه شعراء الأقاليم . وموضوع المقالة هو الصورة الشعرية عند الشاعر السيد ماضي، والمقالة تنقسم على قسمين: قسم نظري وقسم تطبيقي. في القسم النظري تمت معالجة مصطلح الصورة الشعرية في التراث البلاغي العربي، وفي القسم التطبيقي تم التعريف بالشاعر وبأعماله المنشورة، ثم بدأت التحليل البلاغي للصور الشعرية في قصيدة " أنت تغادرني كل مساء"، وأنهيت المقالة بخاتمة عرضت فيها النتائج التي توصلت ...Daha fazlası
ويسعى هذا البحث الموسوم بعنوان: (بلاغةُ الإطناب في ديوان عمر أبو ريشة: التكرار والاعتراض بأسلوب النّداء نموذجين) إلى تبيان موطنين من مواطن الإطناب في شعر الشاعر عمر أبو ريشة، وهما: التكرار والاعتراض. وقد خُصِّص الحديث عن أسلوب النّداء لكلا النوعين، فقد رأينا أن أسلوب النداء جاء غالباً في سياق الإطناب، مرّة عبر تكرار النّداء، وأخرى عبر الاعتراض به بين شيئين متلازمين. واقتضت طبيعة البحث أن يبدأ بمدخل عن أسلوب النداء كأحد الأساليب الإنشائية– الطَّلبيَّة- البارزة، وعن أبرز أدواته، والمعاني التي يخرج إليها. ثم التعريف بالإطناب لغةً واصطلاحاً، والحديث عن أنواعه الكثيرة، فذِكر لمحة موجزة عن حياة الشا ...Daha fazlası
İslam düşünce tarihinin en önemli simalarından biri olan İmam Mâtürîdî’nin başta şahsı olmak üzere, yetiştiği ilmî çevre, hocaları ve öğrencileri, mensup olduğu “gelenek” ve de İslam dünyasında pek çok Müslümanın mensubu olduğu bir mezhep olarak Mâtürîdîlik hakkında bilgilerimiz yakın geçmişe kadar oldukça sınırlıydı diyebiliriz. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte bu eksiklik giderilmeye başlanmıştır. Sıddık Korkmaz’ın “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” isimli eseri de bu gaye ile kaleme alınmıştır. Bu çalışma da “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” adlı kitabın tanıtımı iç ...Daha fazlası
Hermeneutik ve tasavvuf arasındaki ilişki özellikle son dönemde tasavvuf metinlerinin muhtevasını anlama girişimleriyle artmış ve belirginleşmiştir. Birçok çalışmada doğaüstü olarak kabul edilen bu mistik metinlerin yapısı, içinde bulunduğu geleneğin de etkisiyle kapalı kalmış ve ulaşılamadıkça okur için daha da büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir. Hermeneutik bir tavırla tasavvuf metinlerine nüfuz edilebileceği düşüncesi ise halen tartışmalıdır.
Cahiliye Arapları bir portreyi, olay ya da nesneyi başarılı bir şekilde lafız ve anlama sığdırmada üstün bir merhaleye ulaşmışlardı. Öyle ki Cahiliye dönemi şairi, uzun pasajlarla anlatılacak ya da tasvir edilecek herhangi bir temayı anlamı yoğun, lafzı öz birkaç beyitle ifade edebilmekteydi. Ancak Arapların sahip oldukları ve çoğu yerde gurur vesilesi olarak gördükleri beyan ve belagat tasavvurları, Kur’an’ın nüzulüyle beraber vahiy dilinin mu‘cîz/erişilmez üslubu sayesinde farklı bir aşamaya evrilir. Farklı ölçeklerdeki meydan okumalara rağmen erişilmez olan kelâm-ı ilâhî’ye karşı koyan ya d ...Daha fazlası
Türkler, İslamiyet’le tanışmalarıyla birlikte büyük oranda eski dini inanışlarından sıyrılarak İslam dinini içselleştirerek, siyaset, ilim ve kültür sahalarında çok önemli katkılar sunmuşlardır. Siyasi açıdan özellikle Selçuklu ve Osmanlı devletleriyle birlikte İslam dünyasının sınırlarını genişletirken bu durum kültürel ve ilmi bir zenginliği de beraberinde getirmiştir. Türkistan coğrafyasındaki ilmi derinliği ve üretkenliği yüksek bazı âlimler ise bu süreçte lokomotif görevi görmüştür. Bu durumun en bariz örneği Ebû Hanîfe ve düşüncesinin sistemleştiricisi olan İmam Mâtürîdî’dir. Bununla bir ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.