İnsan gereksinimlerinden doğan hemşireliğin ortaya çıkışı mesleki eğitiminin geliştiği, hemşirelik okullarının kurulduğu, 19. yüzyılın ilk yarısından sonraki dönemdir. Hemşirelik eğitiminin başlamasında; savaşlar, Protestan reformu, endüstri devrimi, küreselleşme ve kolonizasyon hareketleri, misyonerlik faaliyetleri, din, ekonomi, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, değişen sağlık bakım gereksinimleri, sosyal farkındalık, kadın hakları gibi durumlar etkili olmuştur. Bugünün hemşireliğini anlamak, geliştirmek ve geleceğe hazırlamak için geçmişini, onu etkileyen tarihsel olayları, sosyolojik faktör ...Daha fazlası
Papiller tiroid karsinomu, diffüz sklerozan varyant (PTK-DSV) papiller tiroid karsinomunun nadir bir varyantıdır. Bu varyantın biyolojik davranışı ve prognostik önemi hala tartışmalıdır. Bu olgu sunumunun amacı, bu antitenin özelliklerini analiz etmektir. Çarpıntı şikayeti ile başvuran 32 yaşında erkek hastada klinik değerlendirme ile hipertiroidi saptandı. Ultrason grafisinde, sağ lobta hiperekoik heterojen yapıda mikrokalsifikasyonlar saptandı. Sağ lobtan ve lenf nodundan ince iğne aspirasyon sitolojisi (İİAS) yapıldı. Zeminde bol psammomatöz kalsifikasyon ve arada papiller karsinomun nüklee ...Daha fazlası
Günümüz önemli araştırma alanlarından biri olan bağırsak mikrobiyotası, bağırsak dışı organlara sinyaller göndererek konakçı sağlığı üzerinde önemli rol oynamaktadır. Bağırsak mikrobiyotasının modülasyonunda; yaş, cinsiyet, genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerin yanı sıra beslenme, egzersiz gibi değiştirilebilir çevresel faktörler de etkilidir. Egzersizin mikrobiyota biyoçeşitliliğini artırdığı ve faydalı mikroorganizmaların varlığı ile ilişkili olduğu gösterilmektedir. Ayrıca egzersizin bağırsak mikrobiyom bileşiminin olası bir modülatörü olabileceği düşünülmektedir. Egzersizin mikrobiy ...Daha fazlası
Lenfatik sistemin disfonksiyonuna bağlı olarak proteinden zengin sıvının hücre dışındaki boşluklara dolması sonucunda yumuşak dokularda ortaya çıkan şişme lenfödem olarak adlandırılmaktadır. Sekonder lenfödem, radyoterapi, cerrahi, travma, inflamasyon veya tümorlere bağlı meydana gelebilen lenfatik sistemin obstrüksiyonu veya kesintisi sonucu gelişir. Bu çalışmanın amacı, modifiye radikal mastektomi sonrası gelişen sekonder lenfödemi olan 60 yaşındaki bir kadın hastada kompleks boşaltıcı fizyoterapinin fonksiyon, postür ve denge üzerine etkileri araştırmaktı. Tedavi 4 hafta boyunca haftada 3 g ...Daha fazlası
Bu çalışmanın amacı inmeli geriatrik bir olguda Halliwick yönteminin denge ve fonksiyonel düzey üzerine etkilerini incelemektir. Kronik iskemik inme tanılı konvansiyonel tedaviye uyum sağlayamamış ve bağımlılık düzeyi artmış 82 yaşında bir kadın hasta olgu olarak seçildi. Olgunun fonksiyonel düzeyi Zamanlı Kalk Yürü Testi (ZKY) ile denge düzeyi Berg Denge Ölçeği (BDÖ) ile ve günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlık düzeyi ise Barthel İndeksiyle değerlendirildi. Olguya sekiz hafta boyunca haftada iki gün 45 dakika, 1.30 cm derinliğinde ve 320 C sıcaklığında bir havuzda Halliwick yönteminin zi ...Daha fazlası
Amaç:Talasemi taşıyıcılığı hafif anemi ile seyreden, Türkiye’de özellikle Akdeniz bölgesinde çok sık gözlenen ve klinik belirtileri hafif olsa da kalıtsal aktarım açısından oldukça önemli bir talasemi formudur. Yapılan çalışmalarda, talasemi taşıyıcısı erişkin bireylerde depresyon ve kaygı oranının arttığı gözlenmiş ancak alan yazında talasemi taşıyıcısı ergenlerin ruh sağlığı ile ilgili herhangi bir çalışmaya rastlanmamaktadır. Bu çalışmamızda talasemi taşıyıcısı ergen bireylerde depresyon ve kaygı düzeyini belirleyerek psikiyatrik destek almalarının gerekliliği değerlendirilmiştir. Gereç ve ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.