Arap dilinde ism-i fâil, fiilden türemiş isimlerden birisidir ve sıkça
kullanılır. İsm-i fâil, hem ismin hem de fiilin özelliklerini içinde barındırması
nedeniyle Arapça söz diziminde farklı şekillerde karşımıza çıkar.
İsm-i fâil, fiil ile benzerliği sebebiyle bir fiil gibi işlev görürken aynı zamanda
isim olması nedeniyle de isim tamlamasında tamlanan olarak yer
alabilir. Arap dilinde isim tamlamaları hakikî ve lafzî olmak üzere iki türlüdür.
İsim tamlamaları sözdiziminde önemli görevler üstlenen yapılardır.
Bu yapılar eğer doğru bir şekilde kavranmazsa Arapça sözdiziminin
anlaşılması ...Daha fazlası
Eleştirmenler, şiirdeki sanatsal imgeyi incelediklerinde, genellikle, Beyan ilminin (Teşbîh, İstiâre, Kinâye ve tüm çeşitleriyle Mecâz) yöntemlerini kullanma eğilimindedirler.
Bu çalışma ise şunu anlatmaktadır: Maani ilminin yöntemleri, sanatsal imgeyi şekillendirmede Beyân ilminin yöntemlerinden daha az önemli değildir.
Biz, “İstifhâm üslubunu”, Maani ilminin yöntemleri için örnek olarak seçtik ve Ebu Temmam ile el-Buhteri şiirleri üzerine uygulamalı bir çalışma yaptık.
Araştırmamızın şekillenişi şöyledir:
- Ön söz, imgenin edebî söylemdeki etkisi (ve bu iki şairin seçilme sebebi) ...Daha fazlası
Bu araştırmada sözlü iletişimin iki yönü (dinleme ve konuşma) açısından Türk öğrencilerin
Arap dili öğrenimindeki sorunlarını ele alınmaktadır. Bu çalışmada yapılacak
anket ve saha çalışmalarına İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi hazırlık
sınıfı öğrencileri örnek olarak seçilmiştir. Bu inceleme boyunca hazırlık sınıfındaki
öğrencilerin başka kişilerle yaptıkları sözlü iletişimin iki yönü açısından (dinleme
ve konuşma) karşılaştıkları zorluklar, Arap dili öğrencilerinin şikâyetleri de göz önüne
alınarak, açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Böylece araştırmada bir ...Daha fazlası
Bu araştırma; retorik imgeyi, teknik bir şekilde analiz etmek için, en
ideal gördüğü bakış açısını sunmayı amaçlamakta ve bir taraftan imge yaratma sürecini, diğer taraftan da bu imgenin alıcı üzerindeki etkisini ele
almaktadır. Araştırma, retorik imge çalışmasının problematiği etrafında
şekillenen bir girişle başlamakta, “İmgenin Edebî Söylemdeki Etkisi” başlıklı ilk konu ve “Dış Dünyanın Taklidi ile Duygu ve İçsel Vicdan Dünyasının
Taklidi Arasında Hayalî İmge” başlıklı ikinci konuyla devam etmektedir.
Çalışma, sonuç kısmı ve önerilerle de bitirilmektedir.
The research aims to present a ...Daha fazlası
Halil İnalcık’ın Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1973) eserinden bu
yana, tarihçiler arasında 1600’lerden sonra, büyük oranda tutucu Kadızâdelilerin yükselişinin bir etkisi olarak Osmanlı ulemasının akli ilimlere olan
merakının kaybolduğu görüşü kabul edilmiştir. Bu makalede, 17. yüzyıl
Osmanlı uleması arasında akli ilimlere olan ilgide aslında düşüş olmadığını
savunmaktayım. Bilakis mantık, diyalektik, felsefe ve kelâma olan ilgi yükselişte gibi görünmektedir. Safevi İran’dan kaçan Sünni Fars, Azeri ve Kürt
âlimler kendileriyle birlikte akli ilimlerdeki yeni ilmi çalışmalarını getirmiş ...Daha fazlası
Eser, editörlüğünü Prof. Dr. Sıddık KORKMAZ’ın yaptığı, alanında uzman olan dokuz yazarın tebliğ olarak sundukları yazılarının, akademik olarak düzenlenerek makale biçimine getirilmesiyle oluşmuştur. Kitaba, İslam dininin aşırılıktan uzak, orta yolu tavsiye eden “vasat ümmet” ve faydalı, adaletli olan “hayırlı ümmet” olduğu takdim edilerek başlanmaktadır. Bu amaçla özgür düşünmeyi ve akletmeyi esas alan, mezhep aşırılıklarını eleştiren, İslami ilimlerin pek çok sahasında eser vermiş olan Mâtürîdî’nin fikirleri ve ilim düşüncesi çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Kitabın hazırlanmasındaki esas ...Daha fazlası
Bu makale, hukuk sosyolojisi bağlamında bir inceleme olarak değerlendirilebilir. Asırları kapsayan bir hukuk sisteminin doğru anlaşılması için
onun tarihi, coğrafik, sosyolojik arka plandan bağımsız incelenemeyeceği
tabiidir. En azından bu unsurları dikkate alan çalışmaların daha aydınlatıcı
olacağı söylenebilir. Bu araştırmada, sosyal koşulların önemli oranda değişiklik arz ettiği dönemlerde fıkıh usulünde farklı görüşlerin ortaya çıktığı
tezi savunulmaktadır. Makalede iki farklı dönem incelenecektir. Bunlardan
birincisi, Moğol istilası ve Endülüs’ün işgalinin yaşandığı zaman dilimidir.
...Daha fazlası
Bu makalemizde ilk olarak, İslam mezheplerinin siyasete ve siyasi
konulara ait anlayışları ana hatlarıyla araştırılmaktadır. Daha
sonra İslâm dininin büyük çoğunluğunu teşkil eden Ehl-i Sünnet
Mezhebi’nin ana ekollerinden biri olan Eş’arîlik mezhebinin kurucusu
Ebü’l-Hasan el-Eş’arî’nin yaşadığı dönemdeki sosyo-politik durum
ve fikrî gelişmeler, Eş’arî’nin siyasete karşı tutumu ve siyasetle
ilgili görüşleri gibi konular ele alınmaktadır. Bu konu incelenmeden
önce İslam dininin ana kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in
sünnetinde siyaset, siyaseti çağrıştıran kavram ve görü ...Daha fazlası
Bu makalemizde ilk olarak, İslam mezheplerinin siyasete ve siyasi
konulara ait anlayışları ana hatlarıyla ortaya konuldu. Daha sonra İslâm
dininin büyük çoğunluğunu teşkil eden Ehl-i Sünnet Mezhebi’nin ana
ekollerinden biri olan Eş’arîlik mezhebinin kurucusu Ebü’l-Hasan el-
Eş’arî’nin yaşadığı dönemdeki sosyo-politik durum ve fikrî gelişmeler,
Eş’arî’nin siyasete karşı tutumu ve siyasetle ilgili görüşleri gibi konular
ele alındı. Bu konu incelenmeden önce İslam dininin ana kaynakları olan
Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in sünnetinde siyaset, siyaseti çağrıştıran
kavram ve görüşler ile ...Daha fazlası
Osmanlı dönemi medreselerini ve bilhassa dârülhadisleri tarih, kültür ve sanat tarihi açısından ele alan çalışmalar mevcutsa da sırf hadis ilmi ve seviyeleri
açısından değerlendiren nitelikli ve kapsamlı çalışmalar pek azdır. Dolayısıyla
Osmanlı medreselerindeki hadis öğretimi, müfredat ve ilmî seviye hakkındaki
bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın konusu, kuruluş amaçlarını merkeze
alarak XVI ve XVII. yüzyılda açılan dârülhadislerin müfredatını, hadis öğretimini,
diğer medreseler arasındaki konumlarını ve ilmî seviyelerini değerlendirmektir.
Çalışmamızın temel amacı, konumuzun ...Daha fazlası
Ahmed Rumî Akhisarî Saruhanî (ö. H. 1043) Halvetî Tarikatı
şeyhlerindendir. Bu çalışma, Ahmed Rumî Akhisarî Saruhanî’nin
Semaî Müennesler adlı risalesinin edisyon kritiğini içermektedir.
Hakiki olmayan müennes isimlerin kuralsız olanlarına “semaî müennes”
denir. Bu isimler, duyma yolu ile öğrenilirler. Ahmed Rumî
de öğrenilmelerini kolaylaştırmak için semaî müennesler hakkında
bir risale kaleme almıştır.
Ahmad Rumi Akhisari Saruhani (d. H. 1043) was one
of the sheikhs of Halvati sect. This study contains the editorial critique
of Ahmad Rumi Akhisari Saruhani’s pamphlet named as Semai
...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.