Bu araştırma, Türk tarihinde ordu, ihtilal ve din etkileşimini din sosyolojisi
ve yapı-kültür ilişkisi bağlamında konu edinmektedir. Askerî ihtilallerin
yapısal ve kültürel sürekliliği problemi analiz edilmektedir. Araştırma,
askerî darbeleri güdüleyen dinî, toplumsal ve kültürel yapıların değişimini
veya süreklik kazanan kalıpları anlamayı ve açıklamayı amaç edinmektedir.
Bu amaç doğrultusunda araştırma, Osmanlı toplumunda gerçekleşen
askeri darbelerin nispeten standartlaşmış, süreklilik kazanmış kültürel
yapılaşmaları, değişimleri ve farklılaşmaları betimlemeye ve zaman zaman
da bunl ...Daha fazlası
Bu makale, hukuk sosyolojisi bağlamında bir inceleme olarak değerlendirilebilir. Asırları kapsayan bir hukuk sisteminin doğru anlaşılması için
onun tarihi, coğrafik, sosyolojik arka plandan bağımsız incelenemeyeceği
tabiidir. En azından bu unsurları dikkate alan çalışmaların daha aydınlatıcı
olacağı söylenebilir. Bu araştırmada, sosyal koşulların önemli oranda değişiklik arz ettiği dönemlerde fıkıh usulünde farklı görüşlerin ortaya çıktığı
tezi savunulmaktadır. Makalede iki farklı dönem incelenecektir. Bunlardan
birincisi, Moğol istilası ve Endülüs’ün işgalinin yaşandığı zaman dilimidir.
...Daha fazlası
Osmanlı döneminin, zamansal olarak tefsir yazma faaliyetlerinin en
önemli safhalarından birini oluşturduğu muhakkaktır. Fakat ne yazık ki
çok kıymetli müfessirlerin yetiştiği ve eserlerin meydana getirildiği bu dönem yeterince tanınmamaktadır. Bu makalede, bu yolda küçücük de olsa bir
adım atılması gerektiği düşüncesiyle, Osmanlı’nın son dönem ilim adamlarından tamamen unutulmuş bir müfessir olan Muhammed Sâbit Efendi,
tefsir ilmindeki yeri ve eseri ele alıp incelemiştir. Müfessirin, tefsire dair elimizde sadece müstakil olarak kaleme almış olduğu Fatiha tefsirinden başka
bir eseri yoktur ...Daha fazlası
Halil İnalcık’ın Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1973) eserinden bu
yana, tarihçiler arasında 1600’lerden sonra, büyük oranda tutucu Kadızâdelilerin yükselişinin bir etkisi olarak Osmanlı ulemasının akli ilimlere olan
merakının kaybolduğu görüşü kabul edilmiştir. Bu makalede, 17. yüzyıl
Osmanlı uleması arasında akli ilimlere olan ilgide aslında düşüş olmadığını
savunmaktayım. Bilakis mantık, diyalektik, felsefe ve kelâma olan ilgi yükselişte gibi görünmektedir. Safevi İran’dan kaçan Sünni Fars, Azeri ve Kürt
âlimler kendileriyle birlikte akli ilimlerdeki yeni ilmi çalışmalarını getirmiş ...Daha fazlası
Eser, editörlüğünü Prof. Dr. Sıddık KORKMAZ’ın yaptığı, alanında uzman olan dokuz yazarın tebliğ olarak sundukları yazılarının, akademik olarak düzenlenerek makale biçimine getirilmesiyle oluşmuştur. Kitaba, İslam dininin aşırılıktan uzak, orta yolu tavsiye eden “vasat ümmet” ve faydalı, adaletli olan “hayırlı ümmet” olduğu takdim edilerek başlanmaktadır. Bu amaçla özgür düşünmeyi ve akletmeyi esas alan, mezhep aşırılıklarını eleştiren, İslami ilimlerin pek çok sahasında eser vermiş olan Mâtürîdî’nin fikirleri ve ilim düşüncesi çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Kitabın hazırlanmasındaki esas ...Daha fazlası
Kitabın başlığı hangi İslam felsefî geleneğinin kastedildiğini açık bir şekilde ortaya koymakla birlikte, Meşşâî felsefenin analitik olarak nitelendirilmesi alışılagelen bir tercih değildir. Buna ilaveten yazar, Önsöz bölümünün ilk satırlarında felsefe çevrelerinde hâlihazırda tedavülde olan ve yaklaşık yüz senedir genel kabul gören analitik felsefe ve kıta Avrupa felsefesi ayırımını temelsiz bulduğunu ifade etmektedir. Ona göre bu ayırım, iki gelenek arasında esaslı bir farkın (substantial distinction) varlığından ziyade, felsefe yapma tarzına ve birtakım sosyal/ideolojik nedenlere dayanmakta ...Daha fazlası
Şîa hadis kaynaklarında, masum oldukları kabul edilen imamlara isnad
edilen ahbârda birbiriyle çelişen pek çok rivayetin bulunduğu bir gerçektir. İhtilaf; söz konusu rivayetleri Kur’ân’a arz etme, genelde takıyyeye hamlederek
Âmme’nin/Ehl-i sünnet’in görüşüne aykırı olan rivayeti tercih etme; duruma
göre zarurete, müstehaplığa ya da kerahete hamletme, te’vil yoluna gitme gibi
yollarla giderilmeye çalışılmıştır. Kütüb-i Erbaa musanniflerinden Şeyhu’t-Tâife lakaplı Tûsî, el-İstibsâr’ını ihtilaflı rivayetleri gidermeye tahsis etmiştir. Bu
sebeple çalışmamızda, Tûsî’nin el-İstibsâr’ında ihtil ...Daha fazlası
Kur’ân-ı Kerîm’i doğru anlamak onun kullandığı kelimeleri doğru anlamaktan geçer. Bu kelimelerin iyi anlaşılabilmesi için Kur’ân-ı Kerîm’in nüzûl döneminin bilinmesi gerekir. Bunun için o dönemde yaşamış Arapların hayatını,
düşünme tarzlarını, eşyaya bakış açılarını, olayları anlama biçimlerini bilmek
gerekir. Böyle bir bilgiyi de onların kelamındaki dilsel müfredâtı araştırmakla
elde edebiliriz. Kur’ân’da düşünme anlamında pek çok kavram kullanılmıştır.
Bunun gibi düşünme eylemini gerçekleştiren vasıtalar da çeşitlidir. Bu çalışmada Kur’ân-ı Kerîm’de kullanılan düşünme vasıtaları olarak k ...Daha fazlası
Hedefi Müslüman çocuk olan kültürel projelerin tamamının, kültür ve medeniyetimizi
oluşturan, geleceğimizi teminat altına alan sağlam İslâmî değerler üzerine
kurulu olması gerekmektedir. Çünkü çocuklar, günümüz ve geleceğimizdir. Bu nedenle
çocukların eğitimi ve İslami değerlerimiz ışığında hayata hazırlanmaları kaçınılmazdır.
Onlara sunulan edebiyat, özellikle de tercüme edebi eserler bu hazırlığın bir
parçasıdır. İslami eğilimlerimizle bağdaşmayan kavram ve değerler ithal etmememiz
için bu edebiyatın seçiminde ve çevirisinde bazı standart ölçüler koymalıyız. Bu
makale, müslüman çocuğa ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.