Şîa hadis kaynaklarında, masum oldukları kabul edilen imamlara isnad
edilen ahbârda birbiriyle çelişen pek çok rivayetin bulunduğu bir gerçektir. İhtilaf; söz konusu rivayetleri Kur’ân’a arz etme, genelde takıyyeye hamlederek
Âmme’nin/Ehl-i sünnet’in görüşüne aykırı olan rivayeti tercih etme; duruma
göre zarurete, müstehaplığa ya da kerahete hamletme, te’vil yoluna gitme gibi
yollarla giderilmeye çalışılmıştır. Kütüb-i Erbaa musanniflerinden Şeyhu’t-Tâife lakaplı Tûsî, el-İstibsâr’ını ihtilaflı rivayetleri gidermeye tahsis etmiştir. Bu
sebeple çalışmamızda, Tûsî’nin el-İstibsâr’ında ihtil ...Daha fazlası
Bu makalenin amacı, modern hukuk ve Hanefî mezhebinde yer alan öldürme türlerini maddî ve manevî unsurlar açısından mukayese ederek aralarındaki farklılıkları ortaya koymaktır. Maddî ve manevî unsurun etkisi, özellikle failin cezaî mesuliyetinin tespiti noktasında görülmektedir. Bu araştırmada, cezaî sorumluluğun tespitinde, modern hukukta manevî unsurun belirleyici olduğu, Hanefî mezhebinde ise daha ziyade maddî unsurun etkili olduğu tezi savunulmaktadır.
The aim of this article is to show the differences between the types of homicide in Hanafi and contemporary criminal law in terms of materi ...Daha fazlası
Osmanlı dönemi medreselerini ve bilhassa dârülhadisleri tarih, kültür ve sanat tarihi açısından ele alan çalışmalar mevcutsa da sırf hadis ilmi ve seviyeleri
açısından değerlendiren nitelikli ve kapsamlı çalışmalar pek azdır. Dolayısıyla
Osmanlı medreselerindeki hadis öğretimi, müfredat ve ilmî seviye hakkındaki
bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın konusu, kuruluş amaçlarını merkeze
alarak XVI ve XVII. yüzyılda açılan dârülhadislerin müfredatını, hadis öğretimini,
diğer medreseler arasındaki konumlarını ve ilmî seviyelerini değerlendirmektir.
Çalışmamızın temel amacı, konumuzun ...Daha fazlası
Arap nahviyle alakalı çalışmalar erken dönemlerden itibaren başlamıştır.
Arapların diğer milletlerle irtibata geçmesi farklı milletlerden insanların
İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Bu durum ise Arap olmayan
Müslümanların, Ku’rân dili olan Arapçayı öğrenmeye meyletmelerine
zemin hazırlamıştır. Bu çalışmamızda Mısır’daki gramer faaliyetleri ve
burada yetişen dilciler üzerinde durulmuştur. Mısır Dil Ekolü, Basra ve
Kûfe ekolü gibi orijinal görüşler ortaya koyamamış, bu iki ekol arasından
tercihlerde bulunmuş eklektik bir yapıya sahiptir. Mısır Dil Ekolü
Gramer faaliyetlerinin öğretilme ...Daha fazlası
Eserin müellifi Ebu’l-Abbâs Ahmed Zerrûk el-Burnusî (ö. 899/1493) Fas’ta doğmuştur (846/1442). Fas, Cezayir, Mısır, Mekke ve Libya’da dönemin ünlü âlimlerinden ilim tahsil etmiştir. Fıkıh, hadis, tefsir, akâid, kelam, tasavvuf ilimlerinde derin bir birikim kazanan Ahmed Zerrûk, elli beş yıllık ömründe bilinen yaklaşık altmış eser vermiştir. Ahmed Zerrûk’un yirmi dört yaşında kaleme aldığı ilk eseri olan Tuhfetü’l-Mürîd’in el yazması nüshası Rabat Milli Kütüphanesi no: 2785’de bulunmaktadır. Bu tercüme Şeyh Ahmed Zerrûk’un torunu Muhammed Tayyib’in tahkikli basımı (Beyrut 2010) esas alınarak ya ...Daha fazlası
Disiplinler arası çalışmaların öneminin arttığı günümüzde, hukuk sistemlerini karşılıklı inceleyen araştırmaların ilgili bilim alanına daha ziyade katkı sunacağı düşünülebilir. Bu bağlamda makalemizde, İslam-Roma-Yahudi hukukları
öldürme ve ölüme sebebiyet verme ayrımı ekseninde mukayeseli olarak incelenecektir. Bu konunun seçilme nedeni, her üç hukuk sisteminde doğrudan öldürmeyle ölüme sebebiyet verme eylemlerinin farklı değerlendirildiğine dair tespitimizdir. Nitekim her üç hukuk sisteminde doğrudan icra edilen eylemlere daha
ağır, hareketle netice arasına farklı bir sebebin girdiği eylem ...Daha fazlası
Herhangi bir konuda araştırma ve inceleme yapmadan önce oalanda yapılmış diğer çalışmaları bilmenin faydası büyüktür. Buhem konu seçiminde hem de seçilen konunun mümkün olduğu kadar eksiksiz incelenebilmesinde önemli bir yere sahiptir. Tespit edilecek bilimsel çalışmaların başında ise akademik olmaları hasebiyle tezler gelmektedir. Bu tespit işi her alan için olduğu gibi hadis alanı için de söz konusudur. Hadis sahasında 2012 yılından sonra yapılan tezlerin bir arada verildiği ve değerlendirildiği bir çalışmanın eksikliği bu makalenin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Bu araştırma hadis alanın ...Daha fazlası
Arap dilinde ism-i fâil, fiilden türemiş isimlerden birisidir ve sıkça
kullanılır. İsm-i fâil, hem ismin hem de fiilin özelliklerini içinde barındırması
nedeniyle Arapça söz diziminde farklı şekillerde karşımıza çıkar.
İsm-i fâil, fiil ile benzerliği sebebiyle bir fiil gibi işlev görürken aynı zamanda
isim olması nedeniyle de isim tamlamasında tamlanan olarak yer
alabilir. Arap dilinde isim tamlamaları hakikî ve lafzî olmak üzere iki türlüdür.
İsim tamlamaları sözdiziminde önemli görevler üstlenen yapılardır.
Bu yapılar eğer doğru bir şekilde kavranmazsa Arapça sözdiziminin
anlaşılması ...Daha fazlası
İlletin tahsîsi, İslam hukuk usulünün önemli konularından birini teşkil etmektedir. İslam hukukçularının ilgili konuda iki farklı yaklaşım sergiledikleri, bir kısmı bunu tecviz ederken; diğerlerinin karşı çıktığı görülmektedir. Bu makalede illetin tahsisi, ona onay veren Gazzâlî ve reddeden Serahsî’nin düşünceleri temelinde incelenmiştir. Serahsî’nin fukaha metoduna, Gazzâlî’nin ise mütekellimin metoduna bağlı hukukçular olmaları, her iki mezhebin konuya yaklaşımları hakkında bilgi vermesi açısından önem arz etmektedir.
Bu araştırma, Arapça ve Türkçede sıfat konusuyla ilgili ortak ve farklı noktaları incelemektedir. Ayrıca bu konunun öğrenim ve öğretimini kolaylaştıran ve anadili Arapça olmayanlar için hazırlanan kitaplarda nasıl kullanılacağıyla ilgili birtakım önerileri içermektedir. Arapça ve Türkçe dil kitaplarındaki sıfat konusuyla ilgili yaptığımız karşılaştırmalı araştırma neticesinde şu hususları tespit ettik:
Türkçede sıfat, mevsuftan önce gelirken, Arapçada mevsuftan sonra gelmektedir. Bunun da Türkiye’deki Arapça öğrenim ve öğretimi üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. Çünkü öğrenci, dili yazar ...Daha fazlası
Ahmed Rumî Akhisarî Saruhanî (ö. H. 1043) Halvetî Tarikatı
şeyhlerindendir. Bu çalışma, Ahmed Rumî Akhisarî Saruhanî’nin
Semaî Müennesler adlı risalesinin edisyon kritiğini içermektedir.
Hakiki olmayan müennes isimlerin kuralsız olanlarına “semaî müennes”
denir. Bu isimler, duyma yolu ile öğrenilirler. Ahmed Rumî
de öğrenilmelerini kolaylaştırmak için semaî müennesler hakkında
bir risale kaleme almıştır.
Ahmad Rumi Akhisari Saruhani (d. H. 1043) was one
of the sheikhs of Halvati sect. This study contains the editorial critique
of Ahmad Rumi Akhisari Saruhani’s pamphlet named as Semai
...Daha fazlası
Bu araştırmada sözlü iletişimin iki yönü (dinleme ve konuşma) açısından Türk öğrencilerin
Arap dili öğrenimindeki sorunlarını ele alınmaktadır. Bu çalışmada yapılacak
anket ve saha çalışmalarına İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi hazırlık
sınıfı öğrencileri örnek olarak seçilmiştir. Bu inceleme boyunca hazırlık sınıfındaki
öğrencilerin başka kişilerle yaptıkları sözlü iletişimin iki yönü açısından (dinleme
ve konuşma) karşılaştıkları zorluklar, Arap dili öğrencilerinin şikâyetleri de göz önüne
alınarak, açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Böylece araştırmada bir ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.