Bu çalışmanın amacı; nazal septum deviasyonu, konka bülloza, sinüs içerisinde veya sinüse komşu gömülü dişler ve maksiller posterior bölgede diş eksikliği varlığında maksiller sinüs hacimlerindeki değişimlerin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri kullanılarak incelenmesidir.
Çalışma grubu, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Radyolojisi arşivinin retrospektif olarak incelenmesi sonucu elde edilen, 156‟sı kadın, 96‟sı erkek toplam 252 hastanın konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülerinden oluşmaktadır. Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi g ...Daha fazlası
Bu çalışmada yeni üretilen ve geliştirilen Bulk Fill kompozitlerin polimerizasyon dereceleri, su emilimi ve suda çözünürlükleri ve bulk fill kompozitlerle restore edilmiş dişlerin kırılma dirençleri karşılaştırıldı.
Çalışmada 6 adet Bulk Fill ve 1 adet geleneksel kompozit kullanıldı. Çalışmanın ilk bölümünde, kompozitlerin polimerizasyon dereceleri Vickers yüzey sertlik oranları ile indirekt olarak değerlendirildi. Her kompozit için, üzerinde 4 mm kalınlığında ve 5 mm çapında 12 adet silindirik boşluk bulunan pleksiglas levhalar hazırlandı (n=12). 2 farklı mesafeden (0 mm ve 5 mm) ışık uygula ...Daha fazlası
Özet:Diş Destekli, Diş Doku Destekli ve Kemik Destekli Hızlı Üst Çene Genişletme Yöntemlerinin Havayolu Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi Maksiller darlığa sahip bireylerde iskeletsel genişletmeyi sağlamak ve ağız solunumunu azaltarak nazo-respiratuar problemleri çözmek amacı ile sıklıkla hızlı maksiller genişletme (RME) tedavisi uygulanmaktadır. Üst çenede sıklıkla kullanılan apareyler genel olarak diş destekli ve diş doku destekli olmak üzere 2 tiptir. Son zamanlarda ise, dişlerde istenmeyen yan etkileri ortadan kaldırmak amacı ile bu apareylerin yerini kemik destekli maksiller genişletme ...Daha fazlası
Özet:Giriş-Amaç: Ortodontik tedavi uzun süren ve hasta iş birliği gerektiren bir tedavidir. Uzun süren tedavilerde çürük, periodontal problem, kök rezorpsiyonu gelişme riski artmakta ve hasta iş birliğinde sorunlar baş göstermektedir. Bugüne kadar tedavi sürecini kısaltabilecek birçok teknik geliştirilmiştir. Bu çalışmada, seviyeleme aşamasında uygulanan mikro-osteoperforasyon (MOP) yönteminin etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.Summary:Introduction-Aim: Orthodontic treatment is a long treatment that requires patient cooperation. The risk of caries occurance, periodontal problems, r ...Daha fazlası
Özet:Günümüzde CAD-CAM sistemleri ile yapılan restorasyonlar diş hekimliğinde giderek yaygınlaşmaktadır. Bu restorasyonların diş dokularına bağlanmasını sağlayan adeziv sistemlerde de gelişmeler yaşanmaktadır. Yapıştırma simanlarının restorasyona olan bağlanma dayanımı, restorasyonun başarısı açısından önemlidir. Simantasyondan önce materyale uygulanan yüzey hazırlama işlemleri iyi bir adezyon açısından krtik öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı farklı yüzey hazırlama teknikleri ve silanlama prosedürlerinin RelyX Ultimate simanın CAD-CAM materyallerine olan bağlanma dayanımına etkisini değerlen ...Daha fazlası
ÖZETAmaç: Bu çalışmada farklı santrifüj değerleri ile elde edilen PRF’nin sinir hasarı tedavisi üzerinde etkilerinin histolojik olarak incelenmesi amaçlanmıştır.Materyal ve Metot: Bu çalışmada Wistar Albino cinsi 30 rat kulanıldı. Ratlar, kontrol L-PRF ve A-PRF olmak üzere 3 gruba rastgele seçildi. Kontrol, L-PRF ve A-PRF gruplarındaki ratların sol mental sinirinde ezilme tipi hasar oluşturuldu. L-PRF grubunda, ratlardan otolog olarak alınan kandan elde edilen L-PRF hasarlı sinire uygulandı. A-PRF grubunda, ratlardan otolog olarak alınan kandan elde edilen A-PRF hasarlı sinire uygulandı. Dört ...Daha fazlası
ÖZETDistraksiyon Osteogenezis (DO), 1992 yıllından itibaren maksillofasiyal bölgedeki kemik deformitelerinde etkin bir tedavi seçeneği olarak yerini almıştır. Bu sayede kademeli olarak belli bir sürede büyük kemik hareketlendirmeleri yapılabilmekte ve aynı zamanda yumuşak dokuların da adaptasyonu için yeterli zaman sağlanmaktadır. DO’ da konsodilasyon (pekiştirme) süresinin operasyondan önce tam olarak tahmin edilememesi ve 12 haftaya kadar uzayabilmesi DO’ nun en büyük dezavantajı olarak görülmektedir. Ayrıca konsolidasyon süresi boyunca, operasyon bölgesi, distraksiyon apareyinin veya rezidü ...Daha fazlası
ABSTRACTThe aim of this study is investigate the efficacy of ozone and stromal vascular fraction (SVF) on guided bone regeneration model in rabbit calvarium. Thirty adult male New Zealand rabbits were used in this study. The study included ten groups, one of which was a control group. Two titanium barriers were fixed on each rabbit’s calvarium. Synthetic bone graft was placed under the titanium barriers after decortication application in the control group. Local ozone, systemic ozone, SVF application and combinations of these procedure following decortication into the titanium barriers in the ...Daha fazlası
Peri-implant hastalıkların tedavisinde diğer periodontal tedavilerde olduğu gibi etkenin ortadan kaldırılması önemlidir. Peri-implant hastalıkları sebebi çoğu zaman mikrobiyal biyofilmdir. Pek çok araştırmacının farklı yöntemler tercih etmesine karşın implant dekontaminasyonunda kullanılacak metot için halen bir fikir birliği bulunmamaktadır. Mekanik dekontaminasyona ilave olarak kullanılan kimyasal dekontaminasyon yöntemlerinin klinik parametrelerde ek katkı sağladığı gösterilmiştir. Bizim çalışmamızda dental implantların ağızda kişisel olarak hazırlanmış bir aparey içinde 48 saat bekletilmes ...Daha fazlası
Giriş-Amaç: Bu tez çalışmasının amacı, farklı protetik materyallerin in vivo şartlarda tükürüğe iyon salınımına; protez kullanım süresinin ve tükürük pH seviyesinin etkisinin incelenmesidir. Materyal-Metod: Çalışmaya 3 farklı protez türü dahil edilerek 3 ana grup oluşturuldu: Tam seramik (TS), metal seramik (MS) ve metal iskeletli hareketli bölümlü protez (HBP). Tam seramik başlığı altında değerlendirilen 3 farklı materyal de araştırmaya dahil edilerek 3 alt grup oluşturuldu: Zirkonya (Zr), lityum disilikat (Ls), feldspatik porselen (F). Tükürük örnekleri serbest akış halinde 15 ml’lik eppendo ...Daha fazlası
Giriş-Amaç: Fentanil (FEN) ağrı tedavisinde kullanılan güçlü bir opioid maddedir. μ-opioid reseptör (MOR)’ler opioidlerin farmakolojik etkilerine aracılık eder. Opioidlerin uzun süreli ve/veya yüksek dozlarda kullanılması sonucunda antinosiseptif etkilerine karşı tolerans gelişebilmektedir. Opioidlerin analjezik etkilerine karşı gelişen toleransın önlenmesi bu ilaçların klinikte daha etkin ve güvenli kullanımı için önemlidir. Bu amaçla α-2 adrenoreseptör agonistlerinden olan deksmedetomidin (DEX) ve ksilazin (KSL)’in, FEN toleransı ve analjezisi üzerindeki etkilerini araştırdık. Ayrıca, periaq ...Daha fazlası
Amaç: Kök rezorpsiyonu ortodontik tedavilerde sık karşılaşılan yan etkilerden biridir. Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) kullanılarak rezorpsiyon miktarı ile ilgili net bir değer elde edilebilmektedir. Ortodontik diş hareketi sırasında periodontal ligament ve pulpa kan akımında değişiklikler meydana gelir. İntrüzyon gibi basıncın köklerin apikal üçlüsünde yoğunlaştığı hareketlerde bu değişiklikler daha fazladır ve kök kısalmalarınna da neden olabilmektedir. Bu prospektif çalışma iki farklı yöntem ile yapılan mandibular kesici diş intrüzyonunun pulpa canlılığı üzerindeki etkilerini Las ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.