MİNİ İMPLANT VE UTİLİTY ARK KULLANILARAK YAPILAN ALT KESER İNTRÜZYONU SONRASI MEYDANA GELEN PULPA KAN AKIM DEĞİŞİKLİĞİNİN LASER DOPPLER FLOWMETRY (LDF) İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE PULPAL KAN AKIMI DEĞİŞİMİ İLE APİKAL KÖK REZORPSİYONU ARASINDAKİ İLİŞKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Amaç: Kök rezorpsiyonu ortodontik tedavilerde sık karşılaşılan yan etkilerden biridir. Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) kullanılarak rezorpsiyon miktarı ile ilgili net bir değer elde edilebilmektedir. Ortodontik diş hareketi sırasında periodontal ligament ve pulpa kan akımında değişiklikler meydana gelir. İntrüzyon gibi basıncın köklerin apikal üçlüsünde yoğunlaştığı hareketlerde bu değişiklikler daha fazladır ve kök kısalmalarınna da neden olabilmektedir. Bu prospektif çalışma iki farklı yöntem ile yapılan mandibular kesici diş intrüzyonunun pulpa canlılığı üzerindeki etkilerini Laser Doppler Flowmetry (LDF) yöntemi ile değerlendirip, KIBT görüntüleri kullanılarak elde edilen kök rezorpsiyonu verileri ile karşılaştırarak pulpa kan akımı ve kök rezorpsiyonu miktarı arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçlamıştır. Yöntem: Bu çalışmada 29 hasta 3 gruba ayrılmıştır. İlk grupta mini vida desteği ile alt keser intrüzyonu, 2. grupta ise utility ark kullanılarak gerçekleştirilmiştir. İntrüze edilen dişler işlemden önce ve intrüzyon sürecinde sekiz defa olacak şekilde LDF ölçümü yapılmıştır. Dört mandibular keser dişin hacimi intrüzyondan önce ve ix intrüzyon tamamlanınca KIBT görüntüleri ve Mimics yazılımı kullanılarak hesaplanmıştır. Bulgular: LDF ölçümleri değerlendirildiğinde 3. günde kontrol grubu değerleri utility ark değerlerinden yüksek (P=0,026) bulunmuştur. Pulpa kan akımı değerleri 3 hafta sonra utility ark grubunda minivida ve kontrol grubu ile kıyaslandığında daha düşük (P=0,007) bulunmuştur. 4 hafta sonra utility ark değerleri minivida değerlerinden düşük (P=0,010) bulunmuştur. Kök haciminde gruplar arası karşılaştırmalara göre ilk ölçüm ve son ölçümlerde grupların toplam değerleri arasında istatistiksel olarak fark bulunmamıştır. Grup içi karşılaştırmalara göre Utility ark ve minivida gruplarının son ölçüm değerleri ilk ölçümlerden istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,017; p=0,025). Fark değerlere göre gruplardaki azalma miktarları istatistiksel olarak anlamlı çıkmamıştır. Sonuçlar: KIBT kullanılarak dört mandibular keser dişin hacimleri 3 boyutlu olarak hesaplanmış ve gruplar arasında benzer miktarlarda anlamlı rezorpsiyon bulunmuştur. Hacimsel ölçümler değerlendirildiğinde madde kaybı miktarı her iki grupta %10’dan küçük bulunmuştur. Pulpa kan akımı değerleri çalışma süresince değişiklik göstermekle birlikte ilk ve son değerler birbirine yakın bulunmuştur. Pulpa kan akımının LDF gibi non invaziv yöntemler ile ölçülebilmesi ortodontik tedaviyi ve uzun dönem başarısını olumlu yönde etkileyebilecektir.