Din, Yüce Allah tarafından gönderilen ilahi kurallar bütünüdür. Dini kuralların benimsenip yaşanmasına dindarlık, dini değerleri hayatına tatbik eden kişi ve toplumlara, dindar kişi ve toplum adı verilir. Ahlak ise bireyin, öncelikle Yüce Yaratıcı’ya, daha sonra kendisine ve diğer insan ve varlıklara karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi demektir. Yani ahlak, başta Yüce Allah olmak üzere insanın, hem kendisiyle hem de diğer varlıklarla ilişkisi sonucu ortaya çıkan bir ilişkiler kompleksidir. Ontolojik olarak ahlak, evrensel insani bir değerdir. İnsan, iç dünyasındaki umut, korku, hi ...Daha fazlası
Çalışma, Mâverâünnehir bölgesinde yetişen Hânefî fakihi Burhânülislâm ez-Zernûcî (ö. 593/1196 sonrası) ve onun Taʿlîmü’l-müteʿallim başlığını taşıyan eseri hakkındadır. Kitap, müellifinin fakih olmasının yanında eğitim alanında yazılan ilk eserlerden olması bakımdan önemlidir. Ayrıca kitabın mukaddimesinde ifade edildiği üzere müellif, ilim yoluna girenlerin yaptığı hataları görmüş, onların neden amaçlarına ulaşamadıklarını teşhis etmiş ve bu yolun nasıl tahsil edilmesi gerektiği üzerine eğilmiştir. Bir diğer tabir ile Zernûcî, eğitimin ahlaki boyutuna yönelmiştir. Araştırmanın amacı eğitimci ...Daha fazlası
Bu çalışmamızda VIII. yüzyıl İslam âlimlerinden Zerkeşî’nin (öl. 794/1392), Tefsir Usulü olarak telif ettiği el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’an isimli kitabında Kur’an’ın anlaşılmasına yardımcı olması düşüncesiyle, belagat ilminin iki konusu olan hakikat ve mecaz sanatlarını nasıl ele aldığını incelemeye çalıştık. Zerkeşî, tefsir, alandaki boşluğu doldurmak ve hadis usulüne benzer sistematik bir usul kitabı olması amacıyla yazdığı el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’an kitabında genelde dil öğelerine özelde ise belagat sanatlarına büyük önem vermiştir. Çünkü Zerkeşî’ye göre Kur’an bir dil ve belagat mucizesidir ...Daha fazlası
Nişanlılık tarafların birbirlerini tanımalarına, geleceğe yönelik ortak planlamalar yapmalarına, evlilik kararını pekiştirmelerine ve ailelerin kurulacak yuva konusunda fikirlerinin oluşmasına imkân veren bir aşamadır. Evlenme niyetiyle başlansa da bazen nişanlılık evlenmeyle neticelenmemektedir. Taraflardan birinin ölümü, nişanı karşılıklı veya taraflardan birinin tek taraflı iradeyle bozması veya nişanlılardan birinin başka biriyle evlenmesi gibi hallerde nişanlılık evlenmeyle neticelenmemektedir. Nişanlılık sürecinde gerek nişanlılar gerekse aile veya yakınları arasında çeşitli münasebetler ...Daha fazlası
İ’câzu’l-Kur’ân, Kur’ân ilimleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu ilim dalı Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan Kur’ân’ın i’câz vecihlerini konu edinmektedir. Daha açık bir ifadeyle Kur’an’ın kendi benzerini getirmek hususunda meydan okuduğu dönemin ediplerini hangi yönleriyle aciz bıraktığını incelemektedir. Söz konusu yönler arasında üzerinde en çok görüş serdedilenlerden biri de sarfe iddiasıdır. İlk olarak Mutezile arasında ortaya çıkan ve tartışılan sarfe, Ehl-i Sünnet âlimleri arasında da ihtilaflı bir meseledir. Bazı âlimler sarfeyi Kur’ân’ın i’câzının bir veçhesi olarak değe ...Daha fazlası
Allah'ın fiziksel aleme müdahelesi olarak tanımlanabilecek vahiy olgusu asırlardır merak edilegelmiştir. Buna bağlı olarak İslam dünyasında ortaya çıkan ekoller, nasıl bir Kurân ve Peygamber tasavvuruna sahip olduklarını, vahyin mahiyetinin ne olabileceğine yönelik çeşitli açıklamalarda bulunarak ifade etmişlerdir. Bu çalışmada, Kur'ân'ın nazil olmaya başladığı zamandan 21. yy'a kadar vahyin mahiyetine yönelik yapılmış tüm açıklamaların tarihsel olduğunu iddia eden ve bu yönüyle de farklı bir perspektif sunan Hamdi Tayfur’un Vahyin Tarihsel Mahiyeti adlı eseri incelenecek ve kitap özelinde çeş ...Daha fazlası
İmâmet doktrinini mezhebin odak noktası yapan İsnâaşeriyye İmâmiyyesi’nin hadis tedvîninde Ehl-i beyt imamlarının öncü olduğuna ve müstesna yerine vurgu yaptığı görülmektedir. Hz. Peygamber, Kur’ân’ı vahiy kâtiplerine yazdırdığı gibi hadisleri de Hz. Ali’ye yazdırdığı kabul edilmektedir. Buna mukabil çağdaş bazı İsnâaşerî âlimlerin genelde hadis tarihine ve özelde tedvinine dair telif ettikleri kitaplarda Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın ise halifelikleri sırasında hadis rivayetine kısıtlama getirdiklerini, hadis rivayet eden sahâbîlere baskı uyguladıklarını iddia ettikleri dikkat çekmektedir. Onla ...Daha fazlası
Bu makalede, Ebu Hanife’nin devlet idaresine karşı tutum ve davranışlarıyla Hanefî eserlerde devlet yönetimiyle ilgili konularda yer alan hükümler arasında farklılık bulunduğu tezi savunulmaktadır. Ebu Hanife Emevi ve Abbasi dönemlerinde yaşamış ve her iki devlet idaresinin kendisine teklif ettiği görevleri kabul etmemiş, bu nedenle baskı ve işkence görmüş, hapse atılmış hatta bu baskılar onun ölümüne sebebiyet vermiştir. Ebu Hanife’nin bu tutumuyla devlet idaresine karşı muhalif bir konumda yer aldığı, en azından yönetimlerin yanında yer almak istemediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, Hanef ...Daha fazlası
Çağdaş İslam dünyasındaki tefsir hareketi, daha geniş ufuklu,
daha derin yansımaları olan, çağdaş düşünceye daha uygun ve tefsir mirasına daha çok katkısı olan bir yönelişe tanık olmuştur. O da belâğat,
fesâhat, ses ve ifade güzelliği yönünden Kur’ân’ın beyânî i‘câzını ortaya
koyan beyânî tefsir yönelişidir. Kur’ân’ın ifade üslubuna dair incelikleri açıklayan beyânî tefsir, genel tefsirden bir cüz olup sanatsal açıdan
takdîm-te’hîr, hazif-zikir, teşâbüh-ihtilaf ve bir lafzı diğerine tercih etme
gibi ifade üslubuyla ilgili incelikleri ortaya çıkaran bir tefsir çeşididir.
Beyânî tefs ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.