Uyku, iki ana düzenleyici sistem tarafından kontrol edilir. Bunlar uyku miktarını belirleyip 24 saatlik periyodikliği yöneten sirkadiyen sistem ve yeterli miktarda uykunun elde edilmesini sağlayarak uyku kalitesini belirleyen homeostatik sistemdir. İnsanlarda en belirgin sirkadiyen ritim, uyku-uyanıklık döngüsüdür ve bu döngü, düzenleyici mekanizmalar arasında en savunmasız olanlardan biridir. Depremler gibi stresli yaşam olayları, uyku problemleri ile yakından ilişkilidir ve bir risk faktörü olarak kabul edilir. Uyku problemleri, melatonin salınımının azalmasına, konsantrasyon kaybına, bilişs ...Daha fazlası
SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu COVID-19 hastalığı, kas-iskelet sistemini olumsuz etkilemektedir. Kas iskelet sistemindeki patolojik değişiklikler kas dokusu, sinovyum ve kortikal kemikte bulunan transmembran proteaz, serin 2 ve anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) reseptörüyle bu hücrelerin doğrudan viral enfeksiyona maruz kalmasıyla ya da sitokinler ve proenflamatuar moleküller nedeniyle meydana gelmektedir. Ayrıca hastalığın tedavi sürecinde kullanılan kortikosteroidler de kas iskelet sistemindeki harabiyeti arttırmaktadır. Şiddetli miyalji ve artralji, yüksek kreatin kinaz seviyesi ve ...Daha fazlası
Büyük depremler sonrasında hayatta kalan depremzedeler depremden hemen sonra başlayan ve uzunca bir süre devam eden bir takım fizyolojik, anatomik ve psikolojik değişimlerle karşılaşırlar. Bu problemlerin birisi de fantom deprem hissi olarak da tanımlanabilen kişilerin herhangi bir etki olmadan sallandığını hissettiği vestibüler sistem etkilenimleri ve denge bozukluklarıdır. Bu kişilerde vestibüler sistem ve denge yollarının etkilenimden daha çok psikolojik yanıtların sallanma hissinde daha etkili olduğu görülmüştür. Yaşanan bu değişimler kişileri günlük yaşam aktivitelerinden ve sosyal çevrel ...Daha fazlası
DERYA ÖZER KAYA | İLKNUR NAZ GÜRŞAN | SEVTAP GÜNAY UÇURUM | YUSUF EMÜK | NURULLAH BÜKER | DİLEK ONGAN
Amaç: Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığının çok sayıda fizyolojik yararı olduğu bilinmesine rağmen, genç yetişkinlerde fiziksel uygunluğa etkisi net değildir. Bu çalışmanın amacı düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı olan ve olmayan üniversite öğrencilerinin sağlıkla ilişkili fiziksel uygunluk parametrelerinden kardiyorespiratuar endurans ve vücut kompozisyonlarının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 16’sı erkek toplam 29 üniversite öğrencisi (ortalama yaş; 20.4 ± 1.5 yıl) katıldı. Öğrencilerin demografik özellikleri ve kardiyovasküler risk faktörleri s ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.