Objective: This study was conducted to determine hemolysis rates for venous blood samples drawn by injector and vacutainer holder and to assess the effect of the venipuncture technique on the process of hemolysis. Material and Method: This cross-sectional and analytical study was conducted with 128 patients who were admitted to the Cardiology and Angio clinics of a university hospital and met the inclusion criteria. One group of patients who were to have routine biochemical tests underwent venipuncture with an injector, and another group with a vacutainer. Results: The serum hemolysis level is ...Daha fazlası
Tip 2 diabetes mellitus (DM), dünya nüfusunun önemli bir bölümünü etkileyen ve obezite ile ilişkilendirilen kronik bir hastalıktır. Tip 2 diyabetli obezitesi olan bireylerin tedavisinde birincil strateji, yaşam tarzı değişiklikleri yoluyla ağırlık kaybının sağlanmasıdır. Toplam enerji harcamasının önemli bir bileşeni olan dinlenme metabolik hızının (DMH) hesaplanmasında en güvenilir yöntem indirekt kalorimetredir. İndirekt kalorimetreye ulaşım mümkün olmadığında enerji denklemleri kullanılabilmektedir. Çeşitli araştırmalarla geliştirilen farklı enerji denklemleri bulunmaktadır. Gougeon, Huang, ...Daha fazlası
Amaç: Koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) kısa bir sürede pandemi haline gelmiş enfeksiyöz bir hastalıktır. COVID-19 hastalarında 7-11 gün sonra antikor cevabı gelişmektedir. Salgın süresince sağlık çalışanlarının durumunu kontrol etme açısından serolojik testlerin faydalı olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada salgının başlangıcında hastanemiz sağlık personelinin antikor pozitifliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Nisan 2020-Mayıs 2020 tarihleri arasında hastanemizde yapılan COVID-19 antikor taramasına katılan 150 adet sağlık personeline ait sonuçlar retrospektif olarak d ...Daha fazlası
Enhanced recovery after surgery (ERAS) protocol aims to accelerate early recovery and improves postoperative patient outcomes. This protocol, which includes components such as reduction and prevention of postoperative complications, early mobilization, multimodal management of nausea and vomiting, positively affects surgical processes when used in patients undergoing gynaecological surgery. The aim of the present study was to use recent and relevant literature for examining the use of ERAS protocols in patients undergoing gynaecological surgery. Therefore, a systematic review was conducted to ...Daha fazlası
Amaç: Bu araştırma; üniversite öğrencilerinin beslenme durumları, posa tüketimleri ve bağırsak alışkanlıklarını değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür.
Gereç ve Yöntem: Çalışma 349 lisans öğrencisi ile yürütülmüştür. Öğrencilerin demografik verileri, beslenme ve bağırsak alışkanlıkları sorulmuş; üç günlük besin tüketim kayıtları ve antropometrik ölçümleri alınmıştır. Ayrıca, aynı üç gün boyunca Bristol Görsel Dışkı Ölçeği’ni de doldurmaları istenmiştir. Fiziksel aktivite seviyelerinin belirlenmesinde 24 saatlik fiziksel aktivite kaydı kullanılmıştır. İstatistiksel analizler için TURCOSA istat ...Daha fazlası
Meme kanseri, dünya genelinde en sık görülen malignitelerden biridir ve kadınlarda görülen kanserlerin %30’unu oluşturmaktadır. Meme kanseri tanı ve tedavisindeki gelişmeler, meme kanserli bireylerin sağkalım oranını artırmış, bu durum kanserin kendisinin ve tedavilerinin kısa ve uzun süreli yan etkilerine olan ilgiyi artırmıştır. Literatürde, meme kanseri sonrası vücut kompozisyonunda oluşan değişimleri ve bu hastalarda egzersizin düşük yaşam kalitesi, azalmış fonksiyonel düzey ve yorgunluk gibi sağlık problemleri üzerine etkilerini inceleyen araştırmalar yaygınlaşmıştır. Sarkopeni, meme kans ...Daha fazlası
ÖZ
Kanser, birçok ülkede ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Kanser hastaları, hastalıktan veya tedaviden kaynaklı dispne, yorgunluk, bulantı-kusma ve ağrı gibi birçok sorunla mücadele etmektedir. Dünyada 32 milyon kanser hastasının %30-%50’si orta ve şiddetli düzeyde ağrı yaşamaktadır. Kontrol edilemeyen ağrı nedeniyle hastalar daha sık hastaneye başvurmakta ve hastane yatışı yapılmaktadır. Aromaterapi, kanser hastalarının hastalık veya tedavi nedeniyle yaşadıkları sorunlarla baş etmesini kolaylaştırmayı amaçlayan, yan etkileri az ve ucuz tamamlayıcı ve alternatif uygulamal ...Daha fazlası
Günümüz önemli araştırma alanlarından biri olan bağırsak mikrobiyotası, bağırsak dışı organlara sinyaller göndererek konakçı sağlığı üzerinde önemli rol oynamaktadır. Bağırsak mikrobiyotasının modülasyonunda; yaş, cinsiyet, genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerin yanı sıra beslenme, egzersiz gibi değiştirilebilir çevresel faktörler de etkilidir. Egzersizin mikrobiyota biyoçeşitliliğini artırdığı ve faydalı mikroorganizmaların varlığı ile ilişkili olduğu gösterilmektedir. Ayrıca egzersizin bağırsak mikrobiyom bileşiminin olası bir modülatörü olabileceği düşünülmektedir. Egzersizin mikrobiy ...Daha fazlası
Amaç: Bu araştırma, ebelik bölümü öğrencilerinin toplumsal cinsiyete yönelik tutumlarının ve bu tutumları etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesinin ebelik bölümü öğrencileri oluşturmuş ve örneklem seçiminde Kasım-Aralık 2020 tarihinde gönüllü toplam 165 öğrenci çalışmaya dâhil edilmiştir. Veri toplama aracı olarak öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerini sorgulayan form ve Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 21,16±1,32 yıl olup, Toplu ...Daha fazlası
Amaç: Geriatrik popülasyonda mortalite ve morbidite oranı yüksek klinik bir durum olan kalça kırığının cerrahi tedavisinde kullanılan iki farklı yöntem olan proksimal femoral çivi ve parsiyel kalça protezinin hastalarda perioperatif farklarının, klinik açıdan iyileştirici etkilerinin ve fonksiyonel sonuçlarının literatür verileriyle karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Eylül 2019 - Eylül 2020 arasında Evans sınıflamasına göre instabil femur intertrokanterik kırığı olarak kabul edilen 73 hasta proksimal femoral çivi (grup 1) ya da parsiyel kalça protezi (grup 2) ile tedavi edildi. Çalı ...Daha fazlası
ÖZ
Sepsis, dünyada ve ülkemizde yoğun bakım ünitelerinde sık görülen, morbidite ve mortalite riskini, hastanın ünitede kalma süresini ve bakım maliyetini arttıran önemli bir sorundur. Kritik hastalarda sepsis görülme insidansı yüksek olmakla birlikte erken tanılandığında sağkalım oranı artmaktadır. Ancak sepsisin erken uyarı bulguları gözden kaçırıldığında hastada sepsis şiddeti artmakta ve septik şok tablosuna bağlı organ yetmezliği gelişmektedir. Bu nedenle Sepsis Sağkalım Kampanya Kılavuzu sepsis tanılandıktan sonraki ilk bir saate dikkati çekmekte ve bu sürede tedavinin hızla başlatılması ...Daha fazlası
Spinal Musküler Atrofi, kaslardaki güçsüzlükle karakterize olan nörodejeneretif ve kalıtsal bir hastalıktır. Moleküler genetik testi ile tanılanan hastalık çocukluk çağı ölümlerinin önde gelen monogenik nedenidir. Beş tipi bulunan hastalığın, farklı etken maddelere sahip üç adet ilaç tedavisi mevcuttur. İlaçların yüksek maliyetli olması, ilaçlara erişimde yaşanan güçlükler, hastalığın seyrinin ağır olması ve yaşam kalitesinin etkilenmesi nedeniyle bakım verenler ve çocuklar zorlu süreçler yaşamaktadırlar. Spinal Musküler Atrofi hem bireyin hem de bakım vereninin yaşamını ekonomik, sosyal ve ps ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.