Dünya Sağlık Örgütü tarafından COVID-19 olarak adlandırılan yeni koronavirüs, kısa bir sürede tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Hızla yayılan bulaşıcı bir hastalık olup temas ve solunum damlacıkları ile bulaşmaktadır. COVID-19 açısından pek çok riskli grup vardır. Gebeler ve yenidoğanlar bu gruplar içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. COVID-19 tanılı annelerin antenatal, intrapartum ve postpartum süreçleri de anne-bebek sağlığı açısından bireylerde endişe yaratabilmektedir. COVID-19’un transplasental olarak anneden bebeğe geçip geçmediğine dair mevcut kaynaklar az olmakla birlikte, emzirme ...Daha fazlası
Kronik solunumsal hastalığa sahip çocuklarda düzenli fiziksel aktivite ve egzersizin yapılandırılması, mevcut hastalık ve çocuğun sağlık ve fiziksel uygunluk durumuna göre değişiklik gösteren, özel ilgi gerektiren bir konudur. İlgili literatürde sıklıkla kistik fibrozis ve astım grupları yer almaktadır. Her iki grupta da egzersiz kapasitesi farklı mekanizmalarla etkilenmekte ve fiziksel aktivite ve egzersizin önemi öne sürülmektedir. Bu derleme, kistik fibrozis ve astım başta olmak üzere solunumsal problemi olan çocuklarda egzersiz kapasitesini etkileyen mekanizmaları, fiziksel aktivitenin bu ...Daha fazlası
Objective: Multiple sclerosis (MS) is a chronic and irreversible neurological disease. MS patients often experience hopelessness, especially for reasons such as impaired body image caused by disability, inadequate social support, prolonged treatments, activity limitations, and dependence on someone else’s care. This study was conducted to evaluate the disability and hopelessness of individuals diagnosed with MS and to determine the relationship between socio-demographic variables. Material and Method: This cross sectional study was conducted with 96 MS patients. The data were collected between ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışma, hemşirelik tanılarının hemşireler tarafından nasıl algılandığını belirlemek ve hemşirelik süreci ve hemşirelik tanılarına ilişkin verilen eğitimin hemşirelik tanılarını algılama üzerine etkisini incelenmek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, tek gruplu ön test- son test tasarımlı, yarı deneysel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Araştırma, Türkiye’nin batısında yer alan bir ilçe devlet hastanesinde Haziran- Ekim 2016 tarihleri arasında görev yapmakta olan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 56 hemşire ile yürütülmüştür. Hemşirelere, hemşirelik süreci ve hemşir ...Daha fazlası
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların, pek çok toplumda doğumda beklenen yaşam süresi erkeklere kıyasla daha uzun olmasına rağmen, sağlıklı yaşam süreleri daha kısa, hastalık yaşama oranları daha yüksektir. Bu farklılığın en önemli nedeni, kadının doğurganlık özelliğidir. Kadın sağlığı alanındaki sorunları inceleyen ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştiren bilimsel araştırmalar, kadınların yaşamlarını ve sağlıklarını etkileyen çeşitli faktörlere ilişkin değişiklik yapmaya ve bu değişiklikleri gerçekleştirecek eylemleri teşvik etmeye odaklanmaktadır. Bu derleme kad ...Daha fazlası
Amaç: Bu tanımlayıcı-kesitsel çalışma, Kayseri’de infertil kadınlarda bitkisel ürün kullanım oranı, süresi ve kullanım yöntemlerini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 77 infertil kadın dahil edildi. Veri toplama aracı olarak kullanılan anket formu yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulandı. Araştırmacılar tarafından katılımcıların antropometrik ölçümleri alınarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre sınıflandırıldı. Bulgular: Katılımcıların yarısından fazlasının (%62.3) bitkisel ürün kullandığı belirlendi. İstatistiksel olarak anlamlı olmasa da bitkisel ürün kullananl ...Daha fazlası
Gaucher hastalığı, enzim eksikliğine bağlı oluşan nadir görülen otozomal ressesif depo hastalığıdır. Kuşku duyulan hastaların tanısında altın standart, β glukoserebrozidaz enziminin ölçülmesidir. Ancak, önemli olan klinisyen olarak böyle bir olasılığı akla getirebilmek ve/veya hem hematolog hem de patolog olarak incelenen örneklerde histiosit ve histiosit benzeri hücreler görüldüğünde bu bulguyu anlamlandırabilmektir. Bu sunumu planlayan hematolog ve patologlar olarak öncelikle birbirimizden habersiz olarak elimizdeki bulguları değerlendirdik, sonrasında bulduklarımızı birleştirdiğimizde güçlü ...Daha fazlası
Postpartum dönem; fetüs, plasenta ve eklerinin doğumuyla başlayan, anne, yenidoğan ve aile için fiziksel, psikososyal değişikliklerin ve uyumun gerçekleştiği önemli bir süreçtir. Sağlık bakım profesyonelleri gebelikten ebeveynliğe geçiş sürecinin başarılı bir şekilde ilerleyebilmesi için kadının ve ailesinin ihtiyaç duyduğu klinik ve sosyal kaynaklara erişim sağlayarak kadınların ve yenidoğanların sağlığını en üst düzeye taşımayı, sürdürmeyi ve geliştirmeyi amaçlamaktadırlar. Bu kapsamda doğum sonrası dönemde verilen bakım “optimal postpartum bakım” olarak adlandırılmaktadır. Doğumdan sonraki ...Daha fazlası
COVID-19 günlük hayatın akışını etkilediği için küresel bir kriz olarak tanımlanmaktadır. COVID- 19 hasta bakımı ve izleminde etkin görev alan hemşireler kriz sürecinde hasta bakımında en iyi sonuca ulaşmayı hedeflemektedir. Kuramlar mesleğinin gelişmesine katkıda bulunmakta hemşirelere doğru olanı uygulama konusunda rehber olmaktadır. Fitzpatrick’in ritim kurama göre; kriz anında bireyin bütünlüğü tehdit altında kalmaktadır. Bireyin deneyimlediği krizler bireyin gelişim sürecindeki ritmik çıkışları belirtmekte, zamansal, hareketsel, bilişsel ve algısal davranışlarını etkilemektedir. Nitel ola ...Daha fazlası
Uyku insan hayatının en temel fizyolojik ihtiyaçlarından biridir. Yeni doğmuş bir bebeğin 18 saate kadar uyuma ihtiyacı varken yaş büyüdükçe toplam uyku süresi ve sayısı giderek azalmaktadır. Yaşamımızın üçte biri uykuda geçmesine rağmen literatürde çocukların yaklaşık %30’unun uykuya başlama ve/veya sürdürme gibi sorunlar yaşadıkları belirlenmiştir. Çocuklara güvenli uyku alanları oluşturmak ve uyku davranışları sağlamak için hemşirelere ve ebeveynlere büyük roller düşmektedir. Uykunun fizyolojisini bilmek, uyku güvenliği ve hijyeninin sağlanması, uyku rutinlerinin oluşturulması hemşirelerin ...Daha fazlası
Amaç: Bulantı ve kusma gebeliğin en sık bildirilen semptomudur. Genellikle birinci ve ikinci trimester döneminde görülen, gebeliğin hoş olmayan ancak normal bir parçası olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmanın amacı; gebelerde bulantı-kusma sıklığı, bulantı ve kusmayı etkileyen faktörler ve bu durumla baş etme yöntemlerinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Ankara ilinde bulunan bir eğitim ve araştırma hastanesinin Kadın Hastalıkları ve Doğum poliklinik ve kliniğinde takip edilen 233 gebe ile yapılmıştır. Veri toplamak amacıyla sosyo-demografik özellikler, obstetrik özellikler ve ge ...Daha fazlası
Amaç: Bu kesitsel çalışma premenstrual sendrom (PMS) ve yeme bağımlılığı arasındaki ilişkiyi incelemek amacı ile yapıldı. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın verileri Mart 2020-Haziran 2020 tarihleri arasında toplandı. Araştırmanın örneklemini 20-45 yaşlarında olan, İzmir’de yaşayan, gebe/emzikli olmayan ve postmenopozal dönemde bulunmayan 155 kadın oluşturdu. Veriler sosyo-demografik özelliklere dair soruların, Premenstrual Sendrom Ölçeği’nin ve Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği’nin yer aldığı bir anket formu ile toplandı. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 23,32±5,13 yıldı, %89,7’si bekârdı ve %65 ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.