Çin’in Hubei Eyaleti, Wuhan’da, Aralık 2019’un sonlarında nedeni bilinmeyen bir pnömoni salgını ile başlayan ve bu pnömoninin altta yatan temel etkeni, başlangıçta ciddi akut solunum sendromu korona virüs 2 (SARS-CoV-2) olarak adlandırılan yeni bir koronavirüs tanımlanmıştır. Daha sonra bu virüs tüm dünyada salgın boyutuna ulaşmıştır. Böylesi bir salgın durumunda cerrahi ve acil cerrahi müdahale çok ciddi bir sorundur. Hastaların tedavisi sırasında sağlık çalışanlarının ve diğer hastaların korunması çok önemlidir. Ameliyathane ortamının ve cerrahi aletlerin dezenfeksiyonu, hastaların ve tıbbi ...Daha fazlası
Spinal kord yaralanması sonrası, pulmoner komplikasyonlar, akut dönemde morbidite ve mortalitenin ana sebebidir. Bu dönemde hastaların yarıdan fazlasında atelektazi, pnömoni ve solunum yetmezliği gibi yaşamı tehdit eden solunumla ilişkili sorunlar gelişmektedir. Solunum fonksiyon bozukluğunun derecesi, nörolojik hasarın kapsamı ve seviyesine bağlı olup, yüksek servikal ve torasik lezyonu olan bireylerin daha yüksek risk taşıdığı bilinmektedir. Hastalar solunum semptomları açısından kapsamlı olarak değerlendirilmelidir. Hastalarda sekresyonları azaltmak ve dışarıya atılımını sağlamak, ventilasy ...Daha fazlası
Özet
Tüm dünyada prevalansı giderek artan Diabetes Mellitus; kronik hiperglisemi ile birlikte
karbonhidrat, yağ, protein metabolizmasında bozulmayla karakterize metabolik bir
hastalıktır. Diyabetin yönetiminde akut ve kronik komplikasyonların önlenmesinde en
etkili yöntem diyabetliye kazandırılması gereken öz yönetim eğitimleri olarak literatürde
vurgulanmaktadır. Diyabet sonuçlarını iyileştirmek için çeşitli yöntemleri destekleyen
pek çok önemli kanıt mevcuttur. Amerikan Diyabet Birliği’nin “Diyabette Tıbbi Bakım
Standartları”, sağlık profesyonellerine, klinisyenlere, hastalara, araş ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışmanın amacı, psikiyatri hemşireliği dersi alan ve almayan öğrenci hemşirelerin, psikiyatrik damgalamayı etkileyen etmenler ve damgalamayı önlemeye yönelik önerilerine ilişkin görüşlerini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı kalitatif (nitel) yaklaşım ile yapılan çalışma, Eylül 2016-Mayıs 2017 tarihleri arasında, psikiyatri hemşireliği dersi alan 13 öğrenci ve ders almayan 16 öğrenci ile yürütülmüştür. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu” kullanılarak “Odak Grup Görüşmesi” ile topla ...Daha fazlası
Amaç: Üniversite öğrencilerinde öğrenme stilleri öğrenme süreci ve akademik başarı ile ilişkili olup, eğiticiler için önem taşımaktadır. Yapılan çalışmalarda öğrenme stillerinin farklı faktörlerden etkilendiği gösterilmiş olmakla birlikte bu konuda var olan bilgiler çelişkili olup öğrenme stilleri ile fiziksel aktivite, yorgunluk ve muskuloskeletal ağrıyı ilişkilendiren herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızın amacı, farklı öğrenme stillerine sahip üniversite öğrencilerinde fiziksel aktivite, yorgunluk ve muskuloskeletal ağrının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel olara ...Daha fazlası
Özet
Watson İnsan Bakım Modeli (İBM), insanın zihin-beden-ruh’tan oluşan bir bütün olduğunu, bütünden ödün vermeden her bir parçanın ve bunların birbiri ile uyumunun öneminden bahseder. Bu yazıda, psikiyatri kliniğinde şizofreni tanısıyla izlenmiş olan olgu Watson İBM çerçevesinde tartışılacaktır. İlk şikâyetleri 26 yaşında başlayan ve şu an 47 yaşında olan şizofreni tanılı erkek hastanın, ilaç uyumsuzluğu ve aile desteğinin yetersizliğine bağlı çoklu yatışları olmuştur. Son altı aydır ilaç kullanımında bozulma, evdeki eşyaları çöpe atma, yeni eşyalar alma ve eşyaların hepsini yatağının üzeri ...Daha fazlası
DERYA ÖZER KAYA | İLKNUR NAZ GÜRŞAN | SEVTAP GÜNAY UÇURUM | YUSUF EMÜK | NURULLAH BÜKER | DİLEK ONGAN
Amaç: Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığının çok sayıda fizyolojik yararı olduğu bilinmesine rağmen, genç yetişkinlerde fiziksel uygunluğa etkisi net değildir. Bu çalışmanın amacı düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı olan ve olmayan üniversite öğrencilerinin sağlıkla ilişkili fiziksel uygunluk parametrelerinden kardiyorespiratuar endurans ve vücut kompozisyonlarının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 16’sı erkek toplam 29 üniversite öğrencisi (ortalama yaş; 20.4 ± 1.5 yıl) katıldı. Öğrencilerin demografik özellikleri ve kardiyovasküler risk faktörleri s ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.