Bu makalenin amacı, modern hukuk ve Hanefî mezhebinde yer alan öldürme türlerini maddî ve manevî unsurlar açısından mukayese ederek aralarındaki farklılıkları ortaya koymaktır. Maddî ve manevî unsurun etkisi, özellikle failin cezaî mesuliyetinin tespiti noktasında görülmektedir. Bu araştırmada, cezaî sorumluluğun tespitinde, modern hukukta manevî unsurun belirleyici olduğu, Hanefî mezhebinde ise daha ziyade maddî unsurun etkili olduğu tezi savunulmaktadır.
The aim of this article is to show the differences between the types of homicide in Hanafi and contemporary criminal law in terms of materi ...Daha fazlası
Kitabın başlığı hangi İslam felsefî geleneğinin kastedildiğini açık bir şekilde ortaya koymakla birlikte, Meşşâî felsefenin analitik olarak nitelendirilmesi alışılagelen bir tercih değildir. Buna ilaveten yazar, Önsöz bölümünün ilk satırlarında felsefe çevrelerinde hâlihazırda tedavülde olan ve yaklaşık yüz senedir genel kabul gören analitik felsefe ve kıta Avrupa felsefesi ayırımını temelsiz bulduğunu ifade etmektedir. Ona göre bu ayırım, iki gelenek arasında esaslı bir farkın (substantial distinction) varlığından ziyade, felsefe yapma tarzına ve birtakım sosyal/ideolojik nedenlere dayanmakta ...Daha fazlası
Hasan Zekâî el-Kâdirî, 20. Yüzyılda yaşamış Molla Çelebi Tekkesi şeyhlerinden Mehmed Eşref Efendi’nin halifesidir. Hasan Zekâî el-Kâdirî’nin “Gül Risâlesi” Kâdirî tâcında kullanılan gül sembolünün dînî-tasavvufî anlamını, tarihî arka planını anlatmak üzere kaleme alınmıştır. Kâdirî tâcına işlenen gül motifi, Abdülkâdir-i Geylânî’nin Bağdat’a girişi esnasındaki şeyhlerin kendisine gönderdiği su dolu kâseye kış mevsiminde Hakk’ın kendisine ikramıyla gül koyması hadisesine dayanır. Risâlede, gül motifi, Kâdirî gülünün şeklî esasları, tâcda kullanılan iplik ve sembollerin tasavvufî mânâları açıkla ...Daha fazlası
Nüzûl ortamından zaman ve zihinsel olarak uzaklaştığımız için Kur’an’ın ne dediğini anlamak zorlaşmıştır. Bulunduğumuz çağın zihin dünyası ve kelimeleriyle geçmişi okumaya çalışmak yanlış anlamalara sebebiyet verebilmektedir. Çünkü kavramlar farklı dönemlerde farklı anlamlar ifade edebilmektedir. Dolayısıyla doğru anlamı yakalama yolunda kavram çalışmaları önem arz etmektedir. Bu çalışmada cehl kelimesi üzerinden “cehâletle günah işleyen” ifadesini barındıran üç ayete anlam verilmiştir. Kur’an öncesi şiirlerden, sözlüklerden çıkarılan sonuca göre c-h-l kökü, “sefeh, küfür, bağy ve tuğyan” keli ...Daha fazlası
Kültürel gelişimin ve bilimsel üstünlüğün dinamiklerinden biri de bilim adamlarının ve öğrencilerin, ilim öğrenmek ve deneyim kazanmak amacıyla dünyanın dört bir yanına yayılmış ilim merkezleri arasında yaptıkları gezi ve seyahatlerdir. Bu ilim merkezlerinden biri de Memlûkler döneminde bilimsel ve kültürel aydınlanmanın en önemli merkezlerinden biri olan Mısırdaki Ezher-i Şerif’tir. O dönemin padişah ve yöneticilerinin buradaki eğitim faaliyetlerine harcama yapmaları, burs ve barınma sağlamaları ve hocalara yüksek maaşlar vermeleri nedeniyle, bütün İslam ülkelerinden ilim talebeleri genelde M ...Daha fazlası
İ’câzu’l-Kur’ân, Kur’ân ilimleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu ilim dalı Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan Kur’ân’ın i’câz vecihlerini konu edinmektedir. Daha açık bir ifadeyle Kur’an’ın kendi benzerini getirmek hususunda meydan okuduğu dönemin ediplerini hangi yönleriyle aciz bıraktığını incelemektedir. Söz konusu yönler arasında üzerinde en çok görüş serdedilenlerden biri de sarfe iddiasıdır. İlk olarak Mutezile arasında ortaya çıkan ve tartışılan sarfe, Ehl-i Sünnet âlimleri arasında da ihtilaflı bir meseledir. Bazı âlimler sarfeyi Kur’ân’ın i’câzının bir veçhesi olarak değe ...Daha fazlası
Son dönem Osmanlı âlimlerinden olan 1860/70 Kastamonu doğumlu Ahmed Mâhir Efendi “Ballıklızâde” lakabıyla tanınmaktadır. O, 19. yüzyılda, Batı’nın pek çok yönde ilerleme gösterdiği ve Osmanlı’nın ise yaptığı ıslahatların yanında toprak kaybetmeye başladığı Meşrutiyet döneminde yaşamıştır. Âlim Ahmed Hicâbî’den dersler almasının ardından kendisi de dersler vererek pek çok öğrenci yetiştirmiş, Dâru’l-Fünûn İlahiyât Fakültesi ve Medresetü’lVâizîn’de on üç yıl tefsir ve kelam dersleri okutmuştur. Bunun yanı sıra Yargıtay üyeliği, hâkimlik ve milletvekilliği yapmış olan âlim, siyasi bir kişilik ola ...Daha fazlası
Batı Anadolu’nun önemli şehirlerinden Bergama’nın Türk-İslâm
şehri olma süreci XIV. yüzyıl sonlarından başlamaktadır. Bu tarihten
itibaren çok sayıda medrese, kütüphane, han, lonca gibi sosyal ve ekonomik hayata yön verecek eser yapılmıştır. XIX. yüzyıla geldiğimizde
Bergama, yönetimde olan Karaosmanoğlu ailesinin zengin vakıflarıyla
desteklenen eğitim kurumlarına sahipti. Öğrencilerin ve hocalarının
her türlü ihtiyacı karşılanan medreseler, hem öğrencilerin hem de halkın faydalanabileceği kütüphaneler, iktisâdi işletme olmasının yanı sıra
meslekî eğitimlerin de verildiği han ve loncalar ...Daha fazlası
Dünya barışının sac ayaklarından biri olan sevgi hakkında konuşmak önce manasız gibi gelebilir. Herkes düşmanlık, savaş ve çatışmanın, sevgi ve dostluğun arasına girerek sonlarını getireceğini kabul eder. Ancak sevgi ve barış arasındaki ilişkiye daha dikkatli bir inceleme, durumun göründüğü kadar açık olmadığını göstermektedir. Bütün insanlığa hatta kâinattaki her şeye karşı sevgi ve şefkat beslemek çoğu dinin temel öğretisi olduğunu biliyoruz fakat dinler tarihi pek çok savaşa hatta soykırımlara tanıklık etmiş durumdadır. Zamanımızda terör eylemleri dinî hedefler uğruna yapılmaktadır. Olanlar ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.