Arap nahviyle alakalı çalışmalar erken dönemlerden itibaren başlamıştır.
Arapların diğer milletlerle irtibata geçmesi farklı milletlerden insanların
İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Bu durum ise Arap olmayan
Müslümanların, Ku’rân dili olan Arapçayı öğrenmeye meyletmelerine
zemin hazırlamıştır. Bu çalışmamızda Mısır’daki gramer faaliyetleri ve
burada yetişen dilciler üzerinde durulmuştur. Mısır Dil Ekolü, Basra ve
Kûfe ekolü gibi orijinal görüşler ortaya koyamamış, bu iki ekol arasından
tercihlerde bulunmuş eklektik bir yapıya sahiptir. Mısır Dil Ekolü
Gramer faaliyetlerinin öğretilme ...Daha fazlası
Bu makalemizde ilk olarak, İslam mezheplerinin siyasete ve siyasi
konulara ait anlayışları ana hatlarıyla araştırılmaktadır. Daha
sonra İslâm dininin büyük çoğunluğunu teşkil eden Ehl-i Sünnet
Mezhebi’nin ana ekollerinden biri olan Eş’arîlik mezhebinin kurucusu
Ebü’l-Hasan el-Eş’arî’nin yaşadığı dönemdeki sosyo-politik durum
ve fikrî gelişmeler, Eş’arî’nin siyasete karşı tutumu ve siyasetle
ilgili görüşleri gibi konular ele alınmaktadır. Bu konu incelenmeden
önce İslam dininin ana kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in
sünnetinde siyaset, siyaseti çağrıştıran kavram ve görü ...Daha fazlası
Herhangi bir konuda araştırma ve inceleme yapmadan önce oalanda yapılmış diğer çalışmaları bilmenin faydası büyüktür. Buhem konu seçiminde hem de seçilen konunun mümkün olduğu kadar eksiksiz incelenebilmesinde önemli bir yere sahiptir. Tespit edilecek bilimsel çalışmaların başında ise akademik olmaları hasebiyle tezler gelmektedir. Bu tespit işi her alan için olduğu gibi hadis alanı için de söz konusudur. Hadis sahasında 2012 yılından sonra yapılan tezlerin bir arada verildiği ve değerlendirildiği bir çalışmanın eksikliği bu makalenin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Bu araştırma hadis alanın ...Daha fazlası
Bu makalenin amacı, modern hukuk ve Hanefî mezhebinde yer alan öldürme türlerini maddî ve manevî unsurlar açısından mukayese ederek aralarındaki farklılıkları ortaya koymaktır. Maddî ve manevî unsurun etkisi, özellikle failin cezaî mesuliyetinin tespiti noktasında görülmektedir. Bu araştırmada, cezaî sorumluluğun tespitinde, modern hukukta manevî unsurun belirleyici olduğu, Hanefî mezhebinde ise daha ziyade maddî unsurun etkili olduğu tezi savunulmaktadır.
The aim of this article is to show the differences between the types of homicide in Hanafi and contemporary criminal law in terms of materi ...Daha fazlası
Bu araştırma; retorik imgeyi, teknik bir şekilde analiz etmek için, en
ideal gördüğü bakış açısını sunmayı amaçlamakta ve bir taraftan imge yaratma sürecini, diğer taraftan da bu imgenin alıcı üzerindeki etkisini ele
almaktadır. Araştırma, retorik imge çalışmasının problematiği etrafında
şekillenen bir girişle başlamakta, “İmgenin Edebî Söylemdeki Etkisi” başlıklı ilk konu ve “Dış Dünyanın Taklidi ile Duygu ve İçsel Vicdan Dünyasının
Taklidi Arasında Hayalî İmge” başlıklı ikinci konuyla devam etmektedir.
Çalışma, sonuç kısmı ve önerilerle de bitirilmektedir.
The research aims to present a ...Daha fazlası
Disiplinler arası çalışmaların öneminin arttığı günümüzde, hukuk sistemlerini karşılıklı inceleyen araştırmaların ilgili bilim alanına daha ziyade katkı sunacağı düşünülebilir. Bu bağlamda makalemizde, İslam-Roma-Yahudi hukukları
öldürme ve ölüme sebebiyet verme ayrımı ekseninde mukayeseli olarak incelenecektir. Bu konunun seçilme nedeni, her üç hukuk sisteminde doğrudan öldürmeyle ölüme sebebiyet verme eylemlerinin farklı değerlendirildiğine dair tespitimizdir. Nitekim her üç hukuk sisteminde doğrudan icra edilen eylemlere daha
ağır, hareketle netice arasına farklı bir sebebin girdiği eylem ...Daha fazlası
Batı Anadolu’nun önemli şehirlerinden Bergama’nın Türk-İslâm
şehri olma süreci XIV. yüzyıl sonlarından başlamaktadır. Bu tarihten
itibaren çok sayıda medrese, kütüphane, han, lonca gibi sosyal ve ekonomik hayata yön verecek eser yapılmıştır. XIX. yüzyıla geldiğimizde
Bergama, yönetimde olan Karaosmanoğlu ailesinin zengin vakıflarıyla
desteklenen eğitim kurumlarına sahipti. Öğrencilerin ve hocalarının
her türlü ihtiyacı karşılanan medreseler, hem öğrencilerin hem de halkın faydalanabileceği kütüphaneler, iktisâdi işletme olmasının yanı sıra
meslekî eğitimlerin de verildiği han ve loncalar ...Daha fazlası
Eleştirmenler, şiirdeki sanatsal imgeyi incelediklerinde, genellikle, Beyan ilminin (Teşbîh, İstiâre, Kinâye ve tüm çeşitleriyle Mecâz) yöntemlerini kullanma eğilimindedirler.
Bu çalışma ise şunu anlatmaktadır: Maani ilminin yöntemleri, sanatsal imgeyi şekillendirmede Beyân ilminin yöntemlerinden daha az önemli değildir.
Biz, “İstifhâm üslubunu”, Maani ilminin yöntemleri için örnek olarak seçtik ve Ebu Temmam ile el-Buhteri şiirleri üzerine uygulamalı bir çalışma yaptık.
Araştırmamızın şekillenişi şöyledir:
- Ön söz, imgenin edebî söylemdeki etkisi (ve bu iki şairin seçilme sebebi) ...Daha fazlası
Bu araştırma, Arapça ve Türkçede sıfat konusuyla ilgili ortak ve farklı noktaları incelemektedir. Ayrıca bu konunun öğrenim ve öğretimini kolaylaştıran ve anadili Arapça olmayanlar için hazırlanan kitaplarda nasıl kullanılacağıyla ilgili birtakım önerileri içermektedir. Arapça ve Türkçe dil kitaplarındaki sıfat konusuyla ilgili yaptığımız karşılaştırmalı araştırma neticesinde şu hususları tespit ettik:
Türkçede sıfat, mevsuftan önce gelirken, Arapçada mevsuftan sonra gelmektedir. Bunun da Türkiye’deki Arapça öğrenim ve öğretimi üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. Çünkü öğrenci, dili yazar ...Daha fazlası
Dünya barışının sac ayaklarından biri olan sevgi hakkında konuşmak önce manasız gibi gelebilir. Herkes düşmanlık, savaş ve çatışmanın, sevgi ve dostluğun arasına girerek sonlarını getireceğini kabul eder. Ancak sevgi ve barış arasındaki ilişkiye daha dikkatli bir inceleme, durumun göründüğü kadar açık olmadığını göstermektedir. Bütün insanlığa hatta kâinattaki her şeye karşı sevgi ve şefkat beslemek çoğu dinin temel öğretisi olduğunu biliyoruz fakat dinler tarihi pek çok savaşa hatta soykırımlara tanıklık etmiş durumdadır. Zamanımızda terör eylemleri dinî hedefler uğruna yapılmaktadır. Olanlar ...Daha fazlası
Ahmed Rumî Akhisarî Saruhanî (ö. H. 1043) Halvetî Tarikatı
şeyhlerindendir. Bu çalışma, Ahmed Rumî Akhisarî Saruhanî’nin
Semaî Müennesler adlı risalesinin edisyon kritiğini içermektedir.
Hakiki olmayan müennes isimlerin kuralsız olanlarına “semaî müennes”
denir. Bu isimler, duyma yolu ile öğrenilirler. Ahmed Rumî
de öğrenilmelerini kolaylaştırmak için semaî müennesler hakkında
bir risale kaleme almıştır.
Ahmad Rumi Akhisari Saruhani (d. H. 1043) was one
of the sheikhs of Halvati sect. This study contains the editorial critique
of Ahmad Rumi Akhisari Saruhani’s pamphlet named as Semai
...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.