Türkler, İslamiyet’le tanışmalarıyla birlikte büyük oranda eski dini inanışlarından sıyrılarak İslam dinini içselleştirerek, siyaset, ilim ve kültür sahalarında çok önemli katkılar sunmuşlardır. Siyasi açıdan özellikle Selçuklu ve Osmanlı devletleriyle birlikte İslam dünyasının sınırlarını genişletirken bu durum kültürel ve ilmi bir zenginliği de beraberinde getirmiştir. Türkistan coğrafyasındaki ilmi derinliği ve üretkenliği yüksek bazı âlimler ise bu süreçte lokomotif görevi görmüştür. Bu durumun en bariz örneği Ebû Hanîfe ve düşüncesinin sistemleştiricisi olan İmam Mâtürîdî’dir. Bununla bir ...Daha fazlası
İslam düşünce tarihinin en önemli simalarından biri olan İmam Mâtürîdî’nin başta şahsı olmak üzere, yetiştiği ilmî çevre, hocaları ve öğrencileri, mensup olduğu “gelenek” ve de İslam dünyasında pek çok Müslümanın mensubu olduğu bir mezhep olarak Mâtürîdîlik hakkında bilgilerimiz yakın geçmişe kadar oldukça sınırlıydı diyebiliriz. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte bu eksiklik giderilmeye başlanmıştır. Sıddık Korkmaz’ın “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” isimli eseri de bu gaye ile kaleme alınmıştır. Bu çalışma da “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” adlı kitabın tanıtımı iç ...Daha fazlası
Tasavvuf, zamanla kendi ıstılah havzasını oluşturmuş, onları daha da zenginleştirmiş ve böylece sahada yazılan eserlerin büyük çoğunluğunun içeriğini ıstılahlar oluşturmuştur. Söz konusu ıstılahlar elde edilirken genellikle Kur’ân’a müracaat edilmiş, âyetlerle ilişkilendirilmiş ve böylelikle ıstılahlar da vahiyle meşru bir zemine kavuşturulmaya çalışılmıştır. Sûfîlerin ıstılahlaştırdığı Kur’ân kavramlarından biri de “halife”dir. Tarikatların kuruluş dönemine kadar olan dönem içerisinde yazılan tasavvufi eserlerde rastlamadığımız bu kelime, sûfî anlayışı çerçevesinde ilk defa Hasan-ı Basrî (ö. ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.