Amaç: Bu çalışmada, biyoteknolojik aşı geliştirmek için kullanılan biyoistatistik analiz yöntemlerinin tanıtılması amaçlanmıştır. Tanıtılan tekniklerden örneklem büyüklüğü belirleme yöntemi kullanılarak örnek olay üzerinden Minitab uygulaması yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma kapsamında öncelikli olarak biyoistatistiğin kullanım amaçları tanıtılmıştır. Aşı geliştirmede kullanılan biyoistatistik teknikler teorik olarak anlatılmıştır. Binom ve stokastik aktarım modelleri ve geliştirilen aşının koruyucu etkilerinin değerlendirilmesi başlıkları dâhilinde analiz yöntemleri detaylandırılmıştır ...Daha fazlası
COVID-19 enfeksiyonuna bağlı morbitide ve mortalite oranları tüm dünyada hızla artmaktadır. COVID-19 hastalarının tedavisinde antifungal ilaçlar, mekanik veya noninvazif ventilasyon, sekonder enfeksiyonlar için antibiyotikler, antikoagülanlar ve destek tedavileri kullanılmaktadır. Tedavi süreçlerine ek olarak hastalığı tamamen iyileşen bireylerden toplanan plazmayla birlikte aferez tedavisi uygulanabilmektedir. Aferez tedavisinin uygulanması, aferez hemşirelerine oldukça büyük sorumluluklar ve beraberinde zorluklar getirmektedir. Aferez hemşirelerinin, aferez uygulamalarının yürütülmesi, hasta ...Daha fazlası
Çalışma yaşamında sağlık; bireysel özellikler, çevre, çalışma koşulları ve örgütlenmeye ilişkin özelliklere göre farklılık göstermektedir. Bu derlemede çalışma yaşamındaki dezavantajlı grupların ve karşı karşıya oldukları risklerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Eşitsizlikler sağlık düzeyi göstergelerini etkilediği gibi, sağlık düzeyi göstergeleri de eşitsizliklerin oluşumuyla ilişkilidir. Çalışma yaşamındaki dezavantajlı gruplar; kadınlar, engelliler, çocuklar, yaşlılar, göçmen işçiler, eski hükümlüler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dezavantajlı gruplar neoliberal politikaların da etkisiy ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışmada Türkiye’de halk sağlığı hemşireliği alanındaki akademisyenlerin yayın profilinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Retrospektif tanımlayıcı türde bir çalışmadır. Çalışmaya Türkiye’deki tüm devlet ve özel üniversitelerde halk sağlığı hemşireliği alanında görev yapan akademisyenlerin yayınları dahil edilmiştir. Çalışmada akademisyenlerin “Yüksek Öğretim Akademik Arama” veri tabanındaki özgeçmişleri ile Google Akademik ve MEDLINE veri tabanları karşılaştırılarak 2013 ve 2017 yılları arasında yayınlanan 1570 çalışma incelenmiştir. Bulgular: İncelenen yayınlarda en fazl ...Daha fazlası
Çoğu kez ölüm, ağrı ve acı çekme ile eş anlamlı olarak kullanılan kanser, hastaların zorlu bir başa çıkma dönemi geçirmesine neden olmakta ve acil müdahale gerektiren bir kriz durumu meydana getirmektedir. Yapılan araştırmalar, kanser hastalarında anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal hastalıkların oldukça yaygın olduğunu göstermektedir. Pediyatrik kanser hastalarında gelişebilecek ruhsal hastalıklarda farmakolojik ve farmakolojik olmayan çözüm yollarının saptanması ve uygulanması süreçlerinde pediyatri ve onkoloji hemşirelerinin büyük sorumlulukları bulunmaktadır. P ...Daha fazlası
Epilepsi; nöbetler ile karakterize bir hastalıktır. Epilepsi hastalarının çoğunda nöbetler anti epileptik ilaçlar kullanılarak kontrol edilebilmektedir ancak dirençli epilepsi olarak adlandırılan epilepsi türünde, ilaçlar nöbet kontrolü üzerine etkili değildir. Buna ek olarak, bazı hastalarda ilaçların istenmeyen yan etkileri, antiepileptik ilaç kullanımının kesilmesine neden olmaktadır. Bu ve benzeri durumlarda, farmakolojik bir tedavi türü olmayan ketojenik diyet, alternatif tedavi yöntemi olarak önerilmektedir. Ketojenik diyetin epilepsi tedavisinde etkin rol oynayabileceğini düşündüren tem ...Daha fazlası
Amaç: Üst ekstremite hacmindeki artış meme kanseri cerrahisi sonrasında görülen en yaygın komplikasyonlardan biridir ve üst ekstremite fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilmektedir. Bu çalışmanın amacı meme kanseri cerrahisi sonrası, üst ekstremite hacmi ile ağrı, duyu ve kavrama kuvveti arasındaki ilişkileri araştırmaktı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 44-73 (54,00/50,50-62,00 yıl) yaş arası, meme kanseri tanısı sonrası cerrahi ve onkolojik tedavi almış ve son tedavisini en az üç ay önce tamamlamış 49 katılımcı dahil edildi. Üst ekstremite hacmi Frustum yöntemi ile hesaplandı, ağrı Görsel Analog Sk ...Daha fazlası
İnfertilite, çiftlerin bir yıl veya daha fazla süreyle düzenli ve korunmasız cinsel ilişkide bulunmasına rağmen klinik gebeliğin sağlanamadığı durumdur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya genelinde birçok çift infertilite sorunu ile karşı karşıyadır. İnfertilite, genetik ve epigenetik nedenlerden kaynaklanan karmaşık etiyolojiye sahip bir durumdur. Çiftlerin prekosepsiyonel dönemde maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik etkenler nedeniyle oluşan epigenetik değişiklikler, gamet hücrelerinde DNA hasarının artmasına yol açmaktadır. Bu durumda, konsepsiyon olasılığı azalmakta ve ayrıca erken gebelik ...Daha fazlası
ÖZ
Başladığı andan itibaren dünyadaki tüm ülkelerin gündemine oturan COVID-19 hem insandan insana hızla bulaşması hem de ölüm oranlarının yüksek olması nedeniyle küresel bir tehdit oluşturmuştur. Salgın özellikle yaşlı ve komorbit hastalığı bulunan bireylerde şiddetli ve tehlikeli seyretmektedir. Bu nedenle salgının bulaşından itibaren bireyin değerlendirilmesi, hem birey hem de çevresi için gerekli tıbbi önlemlerin alınması hayatta kalım için oldukça önemlidir. Özellikle COVID-19 salgınının neden olduğu acil kardiyopulmoner durumları değerlendirmek ve hızlı bakım yöntemlerini organize etmek ...Daha fazlası
Amaç: Bu araştırmada, adölesanların COVID-19 korku düzeylerinin sağlığı geliştirme davranışları üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlamıştır. Gereç ve Yöntem: 24-30 Haziran 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen bu çalışma kesitsel tasarıma sahiptir. Araştırmanın örneklemi Denizli il merkezinde yaşayan yaşları 10 ile 19 arasında değişen 375 adölesandan oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu, COVID-19 Korkusu Ölçeği ve Adölesan Sağlığı Geliştirme Ölçeği-Kısa Formu kullanılmıştır. Sağlığı geliştirme davranışlarını etkileyen faktörleri incelemek için çoklu regresyon analizi yapılm ...Daha fazlası
Tenisçi dirseği olarak da bilinen lateral epikondilit, el bileği ekstansör tendonlarının humerusun lateral epikondiline yapışma yerinde gelişir ve lokalize inflamasyon ile ilişkili azalmış kas gücü ve sınırlanmış eklem hareket açıklığı ile karakterizedir. Lateral epikondilit önemli derecede ağrı ve fonksiyon kaybına yol açmaktadır. Kol gücüyle çalışan bireylerin yaklaşık %10’u lateral dirsek ağrısı deneyimlemektedir ve %2,4’ü doğrulanmış lateral epikondilit teşhisine sahiptir. Bu nedenle, bu hastalık aynı zamanda önemli bir halk sağlığı problemi olarak kabul edilmektedir. Lateral epikondilitin ...Daha fazlası
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Genetik, davranışsal ve çevresel faktörler meme kanseri etiyolojisinde yer almaktadır. Bu derlemede çevresel ve davranışsal bir faktör olan beslenme kapsamında süt ve süt ürünleri; et ve et ürünleri; sebze ve meyve; tahıl, yağ tüketimi ile meme kanseri riski arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Süt ve süt ürünlerinin bileşiminde bulunan kalsiyum ve D vitamini meme kanseri riskinde koruyucu role sahip olabilir. Ancak kırmızı ve işlenmiş etlerde genellikle pişirme sırasında oluşan bileşikler meme kanseri riskini artırabilir. Sebze ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.