Filtreler
Filtreler
Bulunan: 130 Adet 0.004 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Yayın Dili [4]
Erişime Açık

Muhammed Abduh Ve Klasik İslâm Modernizmindeki Yeri

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

İnsanların fikirlerinin oluşmasında yaşadığı dönemin sosyo-kültürel, siyasi ve ekonomik durumunun ve kendi zihin dünyalarının büyük etkileri vardır. 19.yüzyılda, Sanayi İnkılabı, Fransız İhtilali gibi önemli tarihi olayların geride kaldığı Aydınlanma Çağı’nda yaşamış olan Muhammed Abduh’un döneminde Mısır’ın siyasi ve ekonomik durumu, akıl ve düşünme yetisinden uzaklaşmış, taklit zihniyetine takılı kalmış insanların davranışları ve bunun yarattığı geri kalmışlık hali, onun zihin ve fikir dünyasının oluşmasına önemli etkileri olmuştur. Buradan hareketle Abduh hayatını, Müslümanları bu tembelli ...Daha fazlası

Erişime Açık

Hakkı KARAŞAHIN Bir Batı Anadolu Kasabasında Dini Hayat -Gördes Örneği-

EMİNE PALTA

Hakkı KARAŞAHIN Bir Batı Anadolu Kasabasında Dini Hayat -Gördes Örneği- Ankara: Birleşik Yayınevi, 2007; 341 s.

Erişime Açık

20. Yüzyılın İlk Yarısında Mısır'da Aile Vakfı Tartışmaları ve Kevserî'nin “Aile Vakfının Etrafında Eski Bir Tartışma” İsimli Makalesi

Vakıfla ilgili klasik dönemde yaşanan tartışmalar vakfın bağlayıcılığı üzerinedir; meşruiyeti tartışma konusu yapılmamıştır. Ancak son yüzyıllarda vakfın meşruiyeti de tartışma konusu haline getirilmiştir. Bu tartışmalardan ehlî/zürrî vakıflar olarak bilinen aile vakıfları da etkilenmiştir. Yaşanan süreçte bir kısım ulema aile vakıflarının ilga edilmesini desteklemiş, fetva ve makalelerle aile vakıflarının gayr-i meşru olduğunu iddia etmişlerdir. Bir kısım ulema da aile vakıflarının meşruiyetini savunmuş, bu konudaki iddialara müstakil risalelerde, makalelerinde ya da kitaplarında cevap vermiş ...Daha fazlası

Erişime Açık

Tuhfetü’l-Mürîd ve Ravdatü’l-Ferîd ve Fevâidü Li-Ehli’l-Fehmi’s-Sedîd ve’n-Nazari’l-Mezîd Tercümesi

İzzet MARANGOZOĞLU | HAMİDE ULUPINAR

Eserin müellifi Ebu’l-Abbâs Ahmed Zerrûk el-Burnusî (ö. 899/1493) Fas’ta doğmuştur (846/1442). Fas, Cezayir, Mısır, Mekke ve Libya’da dönemin ünlü âlimlerinden ilim tahsil etmiştir. Fıkıh, hadis, tefsir, akâid, kelam, tasavvuf ilimlerinde derin bir birikim kazanan Ahmed Zerrûk, elli beş yıllık ömründe bilinen yaklaşık altmış eser vermiştir. Ahmed Zerrûk’un yirmi dört yaşında kaleme aldığı ilk eseri olan Tuhfetü’l-Mürîd’in el yazması nüshası Rabat Milli Kütüphanesi no: 2785’de bulunmaktadır. Bu tercüme Şeyh Ahmed Zerrûk’un torunu Muhammed Tayyib’in tahkikli basımı (Beyrut 2010) esas alınarak ya ...Daha fazlası

Erişime Açık

Fahreddin er-Râzî’ye Göre, Tanrı’da Vücud ve Mahiyetin Aynılığı ve Ayrılığı Meselesi

Muhammet Çiftci

Varlık-mahiyet ayrımının ilk versiyonları, her ne kadar Eflatun’a ve Aristoteles’e dayandırılsa da söz konusu ayrımın, Fârâbî ve İbn Sînâ’da felsefî bir “mesele” haline geldiği söylenebilir. Zira bu iki filozofun düşüncesinde, vücud-mahiyet ayrımı meselesi, varlığa ilişkin metafizik çalışmalarda çok önemli bir yeri haizdir ve temel iki soruya dayanmaktadır: Bir şey var mıdır ve var olan bu şey, nedir? İlk soru, daha çok dış dünyadaki şeylerin gerçekliği ile ilgili olup, o şeylerin somut bir şekilde ortaya konmasını amaç edinirken; “var olan şey nedir?” şeklinde ifade edilen ikinci soru ise sor ...Daha fazlası

Erişime Açık

Bakara Suresi 184. Ayeti Bağlamında Ramazan Orucu Fidyesi

MUHAMMED ÇUÇAK

Meşruiyeti önceki ümmetlere kadar uzanan Ramazan orucu, İslam’ın beş temel şartından biridir. İslam’ın ilk döneminde isteğe bağlı olarak tutulan oruç zamanla her mükellef tarafından edası farz hale gelmiştir. Gün boyu yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle eda edilen orucun ifası için kişinin hem manevi hem de fiziki açıdan hazır olması gerekir. Bu nedenle yolcu ve hasta gibi fizyolojik olarak oruç tutmaya müsait olmayan mazeret sahiplerinin oruç tutmamalarına izin verilmiştir. Böyle bir durumda olup da oruç tutamayan kimsenin tutamadığı orucu telafi edilebilmesi için ileri sürül ...Daha fazlası

Erişime Açık

Arap Dilinde İsm-i Fâilin Tamlanan Olarak Yer Aldığı Lafzî İsim Tamlamaları ve Türkçeye Çevirisi

EYÜP AKŞİT

Arap dilinde ism-i fâil, fiilden türemiş isimlerden birisidir ve sıkça kullanılır. İsm-i fâil, hem ismin hem de fiilin özelliklerini içinde barındırması nedeniyle Arapça söz diziminde farklı şekillerde karşımıza çıkar. İsm-i fâil, fiil ile benzerliği sebebiyle bir fiil gibi işlev görürken aynı zamanda isim olması nedeniyle de isim tamlamasında tamlanan olarak yer alabilir. Arap dilinde isim tamlamaları hakikî ve lafzî olmak üzere iki türlüdür. İsim tamlamaları sözdiziminde önemli görevler üstlenen yapılardır. Bu yapılar eğer doğru bir şekilde kavranmazsa Arapça sözdiziminin anlaşılması ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sünnî Âlimler Nazarında Sarfe

İ’câzu’l-Kur’ân, Kur’ân ilimleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu ilim dalı Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan Kur’ân’ın i’câz vecihlerini konu edinmektedir. Daha açık bir ifadeyle Kur’an’ın kendi benzerini getirmek hususunda meydan okuduğu dönemin ediplerini hangi yönleriyle aciz bıraktığını incelemektedir. Söz konusu yönler arasında üzerinde en çok görüş serdedilenlerden biri de sarfe iddiasıdır. İlk olarak Mutezile arasında ortaya çıkan ve tartışılan sarfe, Ehl-i Sünnet âlimleri arasında da ihtilaflı bir meseledir. Bazı âlimler sarfeyi Kur’ân’ın i’câzının bir veçhesi olarak değe ...Daha fazlası

Erişime Açık

Adnan DEMİRCAN: Cahiliye Arapları

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

KAYNAKÇA : Adnan DEMİRCAN Cahiliye Arapları Beyan Yayınları, İstanbul 2015, I. Baskı, 144 s.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms