Filtreler
Filtreler
Bulunan: 48 Adet 0.004 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Yayın Tarihi [3]
Yayın Dili [1]
ENSTİTÜLERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
ENSTİTÜLERİzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kurum Koleksiyonu
Erişime Açık

Etik eğitim programının hemşirelerin etik karar verebilme düzeyine etkisi

Bu araştırma, hemşirelere uygulanan etik eğitim programının hemşirelerin etik karar verebilme düzeyine etkisini incelemek amacı ile nitel ve nicel araştırma yöntemlerin birlikte kullanımını kapsayan bir metodoloji türü olan karma yöntem olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemine göre seçilen 13 hemşire oluşturmuştur. Araştırma verilerinin toplanmasında "Hemşire Tanıtım Formu”, “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu I”, “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu II”, “Görüşme Değerlendirme Formu I” ve “Görüşme Değerlendirme Formu II” kullanılmıştı ...Daha fazlası

Erişime Açık

Pediatri hemşirelerinin ilaç hatalarını bildirme durumları ile tıbbi hatalardaki tutumları arasındaki ilişki

Gök, Derya

İlaç hataları çocuk hastalarda daha sık görülmekte ve hataların sonuçlarından olumsuz etkilenmektedirler. İlaç hatalarının önlenmesinde hataların bilinmesi ve hata bildirimlerinin yapılması çok önemlidir. Ancak ülkemizde pediatri hemşirelerinin ilaç hataları ve bildirimleri konusunda yeterli veri bulunmamaktadır. Bu nedenle çalışmamızın amacı; pediatri hemşirelerinin ilaç hataları konusundaki bilgileri, hataları bildirme/bildirmeme durumları ve nedenlerini saptamak, ilaç hatalarının görülme sıkılığı hakkındaki görüşlerini belirlenmek ve ilaç hatalarının bildirilme/bildirilmeme durumları ...Daha fazlası

Erişime Açık

Farklı pit ve fissür örtücü materyallerinin kenar uyumu, aşınma ve mikrosızıntı özelliklerinin değerlendirilmesi

Hatırlı, Hüseyin

Bu çalışmanın amacı iki farklı yöntemle uygulanan fissür örtücülerin, termal döngülü çiğneme ve fırçalama simülasyonu ile yaşlandırma sonrası kenar uyumu, aşınma, mikrosızıntı ve penetrasyon derinliği açısından değerlendirilmesidir. Yüz yetmiş insan mandibular molar dişi, iki ana prepasyon grubuna ve sekiz alt materyal grubuna ayrıldı ve bir grup ise kontrol grubu olarak kullanıldı (n=10). Fissür örtücüler üretici önerileri doğrultusunda uygulandı. Kenar uyumu analizi ve aşınmanın üç boyutlu değerlendirilmesi amacıyla örneklerden başlangıç kayıtları alındı. Örnekler döngüsel bir şekilde iki y ...Daha fazlası

Erişime Açık

COVID-19 YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMAN KULLANIMI İLE İLİŞKİLİ CİLT PROBLEMLERİ

LEYLA ALTIN

Amaç: Bu araştırmada COVID-19 yoğun bakım ünitelerinde kişisel koruyucu ekipman kullanımına bağlı cilt problemlerinin prevelansını belirlenmesi amaçlandı. Yöntem: Tanımlayıcı bir araştırma olan bu çalışma Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi COVID-19 yoğun bakım ünitelerinde görev yapan, kişisel koruyucu ekipman kullanan örneklem sayısı 82 olarak belirlenen hemşireler ile yürütüldü. Uzman görüşü alınarak hazırlanan; katılımcıların sosyo-demografik özelliklerini, kişisel koruyucu ekipmanlar kullanım ve bunlara bağlı cilt problemlerine yönelik soruları kapsayan anket formu gönül ...Daha fazlası

Erişime Açık

SIÇANLARDA DEKSMEDETOMİDİN VE KSİLAZİNİN FENTANİLİN ANALJEZİK ETKİSİ VE FENTANİL TOLERANSI ÜZERİNE ETKİSİ

DENİZ YILDIZ PEHLİVAN

Giriş-Amaç: Fentanil (FEN) ağrı tedavisinde kullanılan güçlü bir opioid maddedir. μ-opioid reseptör (MOR)’ler opioidlerin farmakolojik etkilerine aracılık eder. Opioidlerin uzun süreli ve/veya yüksek dozlarda kullanılması sonucunda antinosiseptif etkilerine karşı tolerans gelişebilmektedir. Opioidlerin analjezik etkilerine karşı gelişen toleransın önlenmesi bu ilaçların klinikte daha etkin ve güvenli kullanımı için önemlidir. Bu amaçla α-2 adrenoreseptör agonistlerinden olan deksmedetomidin (DEX) ve ksilazin (KSL)’in, FEN toleransı ve analjezisi üzerindeki etkilerini araştırdık. Ayrıca, periaq ...Daha fazlası

Erişime Açık

KONJENİTAL KALP HASTALIĞI OLAN VE OLMAYAN ÇOCUKLARIN GELİŞİMSEL ÖZELLİKLERİ VE EBEVEYN TUTUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

YUSEIN HASAN VELI

Amaç: Araştırmanın amacı Konjenital Kalp Hastalığı olan ve olmayan 0-6 yaş grubu çocukların gelişimsel özellikleri ve ebeveyn tutumlarının karşılaştırılmasıdır. Yöntem: Araştırma olgu-kontrol türünde tasarlanmıştır. Araştırmanın İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Polikliniği ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı özel kreş ve anaokullarında yürütülmüştür. Olgu (0-72 ay arasında tam düzeltme operasyonu geçirmiş, ameliyat üzerinden en az bir yıl geçmiş olan) ve kontrol gruplarında (kreş ve anaokullarında öğrenim gören ...Daha fazlası

Erişime Açık

3D baskı teknolojisi ile oluşturulmuş C şekilli yapay kök kanallarında farklı kök kanal dolum yöntemlerinin değerlendirilmesi

Bu çalışmanın amacı, C1 konfigürasyonuna sahip C şekilli mandibular molar dişin 3D baskı teknolojisi ile elde edilen aynı anatomiye sahip replikaları ile farklı kök kanal dolum yöntemlerinin etkinliğinin değerlendirilmesidir. Çalışmada, kök anatomisine göre seçilen mandibular molar dişlerin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile görüntüleri alınmıştır ve birinci tip (C1 konfigürasyonu) C şekilli kanala sahip mandibular molar diş tespit edilmiştir. Dişin kök kanal şekillendirilmesi ProTaper Universal döner alet sistemi ve el eğeleri kombinasyonu ile yapıldıktan sonra şekillendirmenin kontrol ...Daha fazlası

Erişime Açık

ÇÖLYAK HASTALIĞINDA THEMIS VE RUNX 3 GENLERİNİN EKSPRESYONLARININ İNCELENMESİ

MUSTAFA KURTULUŞ

Giriş-Amaç: Çölyak Hastalığı; en çok buğday, arpa ve çavdar ile az miktarda yulafta bulunan gluten ve ilişkili proteinlerin vücuda alınmasıyla; genetik olarak eğilimli kişilerde ortaya çıkan, immün kökenli bir enteropatidir. HLA-DQ2 ve/veya HLA-DQ8, barsak mukozasında bulunan immün sistemin özel CD4+ yardımcı T hücrelerine; glutenin, gliadin gibi alt birimlerinden birini sunarak Çölyak hastalığına hassasiyeti arttırmak için gereklidir. Fakat, hastalık gelişimi için bu işlem, tek başına yeterli değildir. Bu çalışmanın amacı, kromozom 6q22.33 bölgesinde bulunan THEMIS (Thymocyte-Expressed Molecu ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sıçanlarda doksorubisin ile oluşturulmuş kardiyotoksisite üzerine melatonin ve timokinonun etkileri

Pehlivan, Deniz Yıldız

Bu çalışmanın amacı doksorubisinle oluşturulan kalp hasarına karşı timokinonun olası kalbi koruyucu etkisini araştırmak ve bunu melatoninin nispeten daha iyi etkisiyle karşılaştırmaktı. Deneylerde 8 haftalık, ağırlıkları 230-350 gr olan 32 adet Wistar albino erkek sıçan kullanıldı. Denekler dört gruba ayrıldı: Kontrol, Doksorubisin (DXR), Doksorubisin+Melatonin (DXR+MEL) ve Doksorubisin+Timokinon (DXR+TQ). Yedi gün boyunca DXR+MEL grubuna intraperitoneal olarak her gün 10 mg/kg melatonin, DXR+TQ grubuna pelet yeme eklenmek suretiyle her gün 50 mg/kg timokinona verildi. Deneyin 5. günün ...Daha fazlası

Erişime Açık

FİBROMİYALJİLİ KADIN HASTALARDA İKİLİ GÖREV İLE FİZİKSEL VE PSİKOSOSYAL FAKTÖRLER ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

BEYZA BEYREK

Giriş-Amaç: Fibromiyaljide (FM) yaygın kas iskelet sistemi ağrısına yorgunluk, hafıza problemleri, uyku bozukluğu ve duygu durum değişiklikleri eşlik etmekte ve hastaların günlük yaşam aktivitelerinde oldukça önemli olduğu bilinen ikili görev performansının azaldığı bildirilmektedir. Ancak FM hastalarında ikili görev performansının fiziksel ve psikososyal faktörler ile ilişkisi net değildir. Çalışmamızın amacı FM’li kadın hastalarda ikili görevin fiziksel ve psikososyal faktörler ile ilişkinin incelenmesidir. Materyal-Metot: Çalışmaya 30-65 yaş arası FM tanısı alan 40 kadın hasta (Ortalama yaş ...Daha fazlası

Erişime Açık

Farklı bulk fill kompozit rezin materyallerinin polimerizasyon dereceleri, su emilimi ve suda çözünürlüklerinin değerlendirilmesi ve bulk fill kompozit rezinle restore edilmiş dişlerin kırılma dirençlerinin karşılaştırılması

Bu çalışmada yeni üretilen ve geliştirilen Bulk Fill kompozitlerin polimerizasyon dereceleri, su emilimi ve suda çözünürlükleri ve bulk fill kompozitlerle restore edilmiş dişlerin kırılma dirençleri karşılaştırıldı. Çalışmada 6 adet Bulk Fill ve 1 adet geleneksel kompozit kullanıldı. Çalışmanın ilk bölümünde, kompozitlerin polimerizasyon dereceleri Vickers yüzey sertlik oranları ile indirekt olarak değerlendirildi. Her kompozit için, üzerinde 4 mm kalınlığında ve 5 mm çapında 12 adet silindirik boşluk bulunan pleksiglas levhalar hazırlandı (n=12). 2 farklı mesafeden (0 mm ve 5 mm) ışık uygula ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kadavradan yapılan böbrek nakillerinde, hasta-verici çiftlerinin HLA-DQ uyumunun saptanması ve nakil sonrası dönemde de novo ANTİ-HLA antikorlarının araştırılması

Totur, İsmail

Böbrek nakli son dönem kronik böbrek yetmezliğinde kesin tedavi şeklidir. Böbrek nakillerinin başarısı için alıcı ve verici çiftlerinin arasındaki kan grubu ve HLA uyumu, DSA varlığı ve PRA pozitifliği önemlidir. Çalışmamızda Ocak 2014 -Eylül 2016 tarihleri arasında 25 hasta-kadavra vericisi çiftini kapsamaktadır. Alıcı-donor çiftlerinin HLA doku tiplemesi (HLA-A, B, C, DRB1, DQA1, DQB1) Luminex-SSO yöntemi yapılmıştır. Hastaların nakil öncesi, nakil sonrası dönemlerde oluşan anti-HLA antikorlarının Luminex-PRA yöntemi ile araştırılarak, sonuçların graft sağkalımı ile ilişkisi değerlendirilmiş ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms