Filtreler
Filtreler
Bulunan: 24 Adet 0.001 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Veritabanı [1]
Dergi Sayısı [1]
Yayın Dili [2]
Erişime Açık

XIX. yüzyıl Ortalarında Karahisar-ı Sahib'de Fiyatlar ( 1844-1854)

Özer KÜPELİ

In this study the trend of prices were examined in the Karahisar-ı Sahib City in the middle of the XIX Th century. It is known that the inner and outer stability were not be able to reach in the Osmanlı State in the XVIII and XIX Th centuries. It is the causal high inflation. The high inflation affected the Karahisar-ı Sahih City, too. in the middle of the XIX Th century, the prices were seen instability. However, the prices were seen generally rose. Especially the prices of food were high between 1852 and 1854. This was the result of grasshopper invasion accrued at that time. As for the price ...Daha fazlası

Erişime Açık

Özer KÜPELİ, Osmanlı-Safevi Münasebetleri, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2014. ISBN:978-605-5200-43-5, 336 shf.

İREM ÇANLI

Osmanlı Devleti’nin mücadeleye giriştiği devletlerden bir tanesi de 1501- 1736 yılları arasında İran’da hüküm sürmüş olan Safevi hanedanlığıdır. Başlangıçta bir tarikat temsilcisi olan Safeviler 1501’de Şah İsmail’in Tebriz’de kendi devletlerini kurmasıyla kuvvetli siyasi bir birlik haline gelmişlerdir.

Erişime Açık

Transkafkasya’da Güç ve Rekabet: XVII. Yüzyılın İlk Yarısında Güney Kafkasya’da Osmanlı-Safevi Mücadelesi

Özer KÜPELİ

XVI. yüzyıl başlarından XVII. yüzyıl ortalarına kadar yaklaşık yüz elli yıl devam eden Osmanlı-Safevi mücadelesi başlıca iki coğrafyada cereyan etmiştir. Bunlardan biri Irak-ı Arap, diğeri Kafkasya'dır. Kafkasya tarih boyunca pek çok açıdan önem arzeden bir coğrafya olmuştur. Bu nedenle burası sürekli bir mücadele alanıydı. Nitekim Osmanlı ve Safevi devletleri de baştan itibaren bu coğrafyayı elinde tutmak istemiş, diğerine karşı burada üstünlük sağlamaya çalışmıştır. Bu makalede tarafların 1603'ten başlayarak XVII. Yüzyılın ilk yarısı boyunca Transkafkasya'daki mücadeleleri ve bu husus ...Daha fazlası

Erişime Açık

Aydın Sancağı’nın En Erken Tahrir Defteri: Halil Beğ Defteri’nin Parçası

CAHİT TELCİ

Aydın sancağının bugüne kadar bilinen en erken tarihli defteri tarafımdan Halil Beğ Defteri olarak adlandırılmak suretiyle yayımlanmış idi1. Kitabın neşrinden sonra, Maliyeden Müdevver Defterler serisinde yer alan Biga Yaya defterinin arkasında defterin bir parçasının bulunduğu dikkatimizi çekti2.Bu parça, bugüne kadar Aydın defterleri ile ilgili çalışmaların hiç birisinde tanımlanmış değildir. Halil Beğ defterini neşrederken sonuç kısmında ifade ettiğimiz gibi neşrettiğimiz kısım, defterin padişah haslarına tahsis edilmiş olan kısmı olmalıydı. Bu deftere ait olmak üzere yeni bulduğumuz ...Daha fazlası

Erişime Açık

Mısır’a Uygulanan Haçlı Ekonomik Ambargosu Karşısında Çerkes Memlûkleri

FATMA AKKUŞ YİĞİT

Bu çalışma, Çerkes Memlûk Devleti’ni1 zayıflatmak için çeşitli yöntemler uygulayan Haçlı kuvvetleri karşısında ayakta kalan Çerkes Memlûk Devleti tarihinin önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlar. Kullanılan en bariz yöntem, Memlûkler üzerinde Haçlı ekonomik ambargosunun dayatılması olmuştur.

Erişime Açık

Yer şekillerinin Kırsal Yerleşim Dokusu Üzerindeki Etkilerine Bir Örnek Olarak Tire İlçesi Köyleri

BEYCAN HOCAOĞLU

Beşeri özellikler; yeryüzünün iklim, yer şekilleri, hidrografya ve bitki örtüsü gibi fiziki unsurları ile karşılıklı ilişkiler içinde olup, birbirlerini etkilemekte ve şekillendirmektedirler. Her ne kadar günümüzde gelişen teknoloji, insan faaliyetleri üzerinde doğanın belirleyiciliğini kısmen azaltsa da Tire gibi doğal kaynaklan zengin ve tarımsal üretimin yoğun olduğu yerlerde doğal koşullar, birçok yönden etkisini sürdürmektedir. Tire ilçesinin kuzeyi ve güneyi arasında doğal çevre özellikleri açısından büyük farklar vardır. Bu farklılıklar, doğu- batı doğrultusundaki köyler arasında ...Daha fazlası

Erişime Açık

Modern Türkçede Hayali Bilgi Sorunu ve İslâm Düşüncesinin Tarih-dışılığı

Muhammet ÖZDEMİR

Bu çalışmada, modern Türkçede bilgi sorunsalı soruşturulmaktadır. Dilin statüsü, düşünme ve bilgi süreçleri üzerinde temel ve işlevsel etkilere sahiptir; çünkü o, bilginin tarihsel ve nedensel koşullarını yapılandırmaktadır. Türkçenin felsefi mantığı bakımından ciddi bir sorun bulunmaktadır. Bu sorun, insanların Türkçe kavramlar ile niyetlendikleri anlamlar arasındaki ilişkiyi olumsuz etkilemektedir ve Türkçe düşüncenin özel şartları ile dile getirilebilir. Bu nedenle modern düşüncenin, klasik İslâm düşüncesinin ve aktüel Türk düşüncesinin incelenmesi gerekmektedir. Böylece makale, klasi ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kriz ve Savaş Arasında 1641 Tarihli Venedik Ahidnâmesi

MİKAİL ACIPINAR

Osmanlı Devleti 17. yüzyıla büyük seferler, karışıklar ve çalkantılarla girmiş, bir kısım dâhili ve harici olaylara I. Ahmed’in vefatından sonra tahtta yaşanan gelişmeler de eklenmişti. 1622 yılında II. Osman’ın katli gibi o zamana kadar benzeri görülmemiş bir olayın ardından amcası I. Mustafa’nın yerine tahta çıkan IV. Murad’ın ilk hükümdarlık yılları da benzer karışıklarla geçmiştir. Küçük yaşta tahta çıkan IV. Murad, isyanlarla boğuşan İstanbul’daki bir takım devlet ileri gelenlerinin hal‘inden ve annesinin vesayetinden kurtulduktan sonra 1632 yılında idareyi bizzat eline almıştır1. ...Daha fazlası

Erişime Açık

Osmanlı Kaynaklarında Floransa’yı Aramak: Duka, Duka-i Françe ve Duka Gemileri İfadeleri Üzerine Bazı Bilgiler

MİKAİL ACIPINAR

II. Mehmed dönemiyle birlikte siyasi, askerî ve ticari alanlar başta olmak üzere, birçok alanda bir değişim ve gelişim sürecine giren Osmanlı İmparatorluğu, aynı zamanda Avrupa siyasetinin bir uzantısı olarak İtalya’daki gelişmeleri de yakından takip etmekteydi. İtalya Yarımadası’nın önde gelen şehir devletleri durumundaki Venedik ve Ceneviz’in ardından, Floransa Cumhuriyeti de 15. yüzyıldan itibaren Levant ticaretindeki yerini Fatih’in himâyesiyle almaya başlamıştır. Bu çalışmada, Floransa’nın Osmanlı kronikleri ve belgelerinde zaman içinde ifade ediliş şekillerinin açıklanması amaçlanmaktadı ...Daha fazlası

Erişime Açık

İslâm ve Bizans Kaynaklarına Göre Antiokheia Savaşı

YUSUF AYÖNÜ

1211 yılı İlkbaharında Dandalas Çayı kenarındaki Antiokheia kenti yakınında vukubulan savaş, Malazgirt ve Myriokephalon’un ardından Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşen üçüncü büyük karşılaşmadır. İlk ikisinin aksine bu defa savunma durumunda olan Türkler değil, Bizans tarafıdır. Güçlü bir orduya sahip olan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, I. Theodoros Laskaris’e karşı çok kolay bir zafer kazanacağına inanmaktaydı. Ancak savaş sırasında Selçuklu sultanının hayatını kaybetmesi sonucu İznik ordusu beklenmedik bir zafer kazandı. Bu yenilginin ardından Selçuklu Devleti ile İznik İmpar ...Daha fazlası

Erişime Açık

Osmanlı Kaynaklarına Göre Leondar ve Karitena’nın Demografik Yapısı

LEVENT KAYAPINAR

1204 yılında gerçekleşen IV. Haçlı Seferinden sonra Mora yarımadası sürekli savaşların ve iç mücadelenin yaşandığı bir yer olmuştur. Bu savaş ortamda yaklaşık iki buçuk asır Mora sürekli beşeri ve ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Mora 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedildi. Bu makalenin konusu olan Mora’nın Karitena bölgesi için Osmanlı döneminde 1461-1574 yılları arasında üç tahrir defteri tutuldu. Karitena’da Osmanlı dönemde etnik kimlikleri Rum, Arnavut, Çingene ve Vlah olarak belirtilen Hıristiyanlar ile Yahudiler ve Müslümanlarla birlikte yaşadılar. Karitena’nın nüfusu bu dönemde ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms