Spastik çocuklar Demeği Isparta şubesine başvuran 55'i kız, 60'ı erkek toplam 115 sercbral palsili (SP) basta çalışmaya alındı. SP nedeni olarak bulduğumuz doğum öncesi faktörler: mikrosefalı (%4), ikiz eşi (%4), gebelikte ilaç kullanımı (%2), maternal enfeksiyon (%2). ailede SP öyküsü (%2) ve diabetik anne (%1) idi. Doğum sırası etkenler içinde en sık rastlanan: %37 ile doğum asfiksisi olup bunu %14 ile düşükgestasyonelyaş ve ağırlık ve %3 ile sûrmatürite izlemekteydi. SP'nin doğum sonrası nedenleri olarak da hastalarımızın %7'sinde hiperbiluribinemi. %5'inde ateşli hastalık öyküsü, %3'ünde k ...Daha fazlası
Zn ve Cu gibi eser elementlerin epilepsi oluşumunda önemini araştırmak için 36 epileptik ve 36 sağlıklı kişide serum Cu ve Zn değerleri araştırıldı. Epilepsi grubunda serum Cu ve Zn değerleri sağlıklı gruba göre düşük olmasına rağmen bu istatistiksel anlam taşımıyordu.
In this study we evaluated serum Cu and Zn levels in 36 patients \vith epilepsy and 36 healthy persons in order to search importance of trace elements in epilepsy . Serum Zn and Cu levels in patients with epilepsy were lower then healthy persons. But it wasn't statistically signifıcant.
Amaç: Bu makalede; bulantı-kusmayı önlemek/ azaltmak için kullanılan alternatif yöntemlerin kanıt düzeylerine ve öneri derecelerine göre bir literatür incelemesiyle sunulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: COCHRANE, PUBMED, Science Direct, Akademik Google veri tabanlarından, 2000 ve sonrası yayınlar incelenmiştir. Bulgular: Bulantı-kusma, klinikte ameliyat sonrası dönemde en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bulantı-kusmanın olması; hastanın konforu, ameliyat sonrası komplikasyonlar, erken taburculuk, hasta memnuniyeti, yara iyileşmesi ve maliyeti olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hastan ...Daha fazlası
Amaç: Araştırma, iki ayrı bölgeye uygulanan subkutan enjeksiyonun ağrı ve ekimoz oluşumuna
etkisinin belirlenmesi amacıyla yarı deneysel olarak gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntem:
Araştırma, gerekli izinler alındıktan sonra, İzmir’de bir eğitim ve araştırma hastanesinin palyatif
bakım kliniğinde 15 Haziran 2013 - 30 Aralık 2013 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırma
örneklemini yetişkin, bilinci açık, işitme engeli olmayan, gebe olmayan, hematolojik hastalığı
bulunmayan, alerji öyküsü olmayan, kol ve abdominal bölge doku bütünlüğü bozulmamış ve
ilk kez antikoagülan tedavi uygulan ...Daha fazlası
Amaç: Çalışmanın amacı, öğrenci hemşirelerin duygusal zekâ becerilerinin ve
sosyotropi-otonomi kişilik özelliklerinin psikolojik dayanıklılıkları üzerine etkisini
incelemektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırma, 2014 Mart ayı içerisinde
bir üniversitenin hemşirelik bölümünün birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarında öğrenim
gören (N=433) ve araştırmaya katılmayı kabul eden 260 öğrenciyle yürütülmüş ve
verilerin değerlendirilmesi 179 anket üzerinden yapılmıştır. Veri toplamak için Tanıtıcı
Bilgi Formu (TBF) ve üç ölçek [Duygusal Zeka Ölçeği (Bar-On-EQ), Sosyotropi Otonomi
Ölçeğ ...Daha fazlası
Fizyoterapistlerin, mesleğin tarihçesini ve ilk günlerden beri toplum sağlığına olan katkılarını bilmeleri, mesleğin bundan sonraki hedeflerini belirlemeleri açısından oldukça önemlidir. Fizyoterapinin mesleki tarihçesi oldukça eskilere dayanmasına rağmen, modern anlamdaki tarihçe 19. yüzyılda İngiltere ve Amerika’da başlamıştır. Bu yüzyılın başında gelişen polimyelit epidemisi ve 1. Dünya Savaşı, modern fizyoterapi mesleğinin başlamasını sağlayan önemli nedenler olmuş ve mesleğin gelişimi ortopedistlerin yardımı ile gerçekleşmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru teknolojinin gelişimi ve kürese ...Daha fazlası
Özet
Karar verme, mevcut problemi çözüme kavuşturmaya odaklı bir yöneliş, karar verme eylemi ise mevcut seçenekleri değerlendirme, analiz etme ve sonuçlarını takip etme gibi spesifik etkinliklerden oluşan karmaşık bir işlevdir. Karar alabilme kabiliyeti zihinsel analiz, planlama, üst düzey düşünme (koşullardaki değişikliklere uygun olarak cevabı değiştirebilme yetisi gibi), eylemi başlatma ve yürütme gibi bilişsel süreçleri içermektedir. Bu süreç eylem seçimi kapsamında ilişkisel öğrenme, duygusal ve sosyal yönler dâhil olmak üzere çeşitli bileşenlere ayrılmaktadır. Karar vermenin bu farklı y ...Daha fazlası
Özet
Nörolojik hastalıklarda sıklıkla görülen yorgunluk, bireylerin günlük yaşam aktivitelerinin kısıtlanmasına ve yaşam kalitelerinin azalmasına yol açan bir semptomdur. Yorgunluğun sübjektif değerlendirilmesinde yorgunluğun şiddeti, günlük yaşam aktiviteleri üzerine etkileri, sosyal, bilişsel ve psikolojik etkileri gibi boyutlarının araştırılması amacıyla birçok ölçek geliştirilmiştir. Nörolojik hastalıklara özgü yorgunluğu ölçmek için geliştirilmiş ölçekler sayıca yetersizdir. Nörolojik hastalıklarda yorgunluğu değerlendirmek amacıyla kullanılan ölçeklerin çoğu farklı popülasyonlarda yorgu ...Daha fazlası
Amaç: Çalışmada baş ağrısı şikayeti ile acil servise başvuran hipertansiyonlu hastaların, mevcut hipertansiyon tedavisine uyumlarının hemodinamik parametreler ve ağrı üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel nitelikteki bu çalışma hipertansiyon tanısı almış 295 hasta ile yapılmıştır. Hastaların hemodinamik parametreleri ve ağrı şiddeti değerlendirildi. Hastaların tedaviye uyumu değerlendirmek için Hill-Bone Hipertansiyon Tedavisine Uyum Ölçeği kullanıldı. Bulgular: Hastaların hemodinamik parametrelerin ve ağrı şiddetinin puan ortalamaları; sistolik kan ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışmanın amacı 18-65 yaş arası bireylerin pandemi sürecinde yaş, cinsiyet ve eğitim değişkenleri ile yaşam kalitesi ve fiziksel aktivite düzeyi arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırma ilişkisel tarama desenli bir çalışmadır. Araştırmanın örneklemi 18-65 yaş arası, okuma yazma bilen ve internet üzerinden ankete ulaşabilen 350 katılımcıdan oluşturulmuştur. Veriler, Mayıs-Haziran 2020 tarihinde toplanmıştır. Katılımcıların, fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Formu ile, yaşam kaliteleri ise Yaşam Kalitesi Kısa Formu ile ölçülmüşt ...Daha fazlası
Amaç: Bu çalışmada birincil amacımız kronik mekanik boyun ağrılı (KMBA) erkek bireylerde kapalı kinetik halka üst ekstremite stabilite testi ile ağrı şiddeti arasındaki ilişkinin incelenmesi ve ikincil amacımızda boyun ağrısı olmayan erkek bireylerle karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 20-40 yaş aralığında en az 3 aydır mekanik boyun ağrısı olan 15 erkek (KMBA grubu) ve 15 boyun ağrısı olmayan erkek katılımcı (kontrol grubu) dahil edildi. Ağrı şiddetini ölçmek için Görsel Ağrı Skalası (GAS), üst ekstremite stabilite seviyesini belirlemek için Kapalı Kinetik Halka Üst Ekstremite St ...Daha fazlası
Objective: Multiple sclerosis (MS) is a chronic and irreversible neurological disease. MS patients often experience hopelessness, especially for reasons such as impaired body image caused by disability, inadequate social support, prolonged treatments, activity limitations, and dependence on someone else’s care. This study was conducted to evaluate the disability and hopelessness of individuals diagnosed with MS and to determine the relationship between socio-demographic variables. Material and Method: This cross sectional study was conducted with 96 MS patients. The data were collected between ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.