Filtreler
Filtreler
Bulunan: 31 Adet 0.001 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Tür [2]
Yayın Tarihi [5]
Yayın Dili [1]
Editör/Editörler [1]
Erişime Açık

17. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda “Bağnazlığın Zaferi” Efsanesi

Halil İnalcık’ın Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1973) eserinden bu yana, tarihçiler arasında 1600’lerden sonra, büyük oranda tutucu Kadızâdelilerin yükselişinin bir etkisi olarak Osmanlı ulemasının akli ilimlere olan merakının kaybolduğu görüşü kabul edilmiştir. Bu makalede, 17. yüzyıl Osmanlı uleması arasında akli ilimlere olan ilgide aslında düşüş olmadığını savunmaktayım. Bilakis mantık, diyalektik, felsefe ve kelâma olan ilgi yükselişte gibi görünmektedir. Safevi İran’dan kaçan Sünni Fars, Azeri ve Kürt âlimler kendileriyle birlikte akli ilimlerdeki yeni ilmi çalışmalarını getirmiş ...Daha fazlası

Erişime Açık

Osmanlı Döneminde XVI ve XVII. Yüzyıllarda Kurulan Dârülhadislerin Müfredatı, İlmî Seviyeleri ve Kadızâdeliler Hareketinin Dârülhadislerin Çoğalmasındaki Rolü

İBRAHİM KUTLUAY

Osmanlı dönemi medreselerini ve bilhassa dârülhadisleri tarih, kültür ve sanat tarihi açısından ele alan çalışmalar mevcutsa da sırf hadis ilmi ve seviyeleri açısından değerlendiren nitelikli ve kapsamlı çalışmalar pek azdır. Dolayısıyla Osmanlı medreselerindeki hadis öğretimi, müfredat ve ilmî seviye hakkındaki bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın konusu, kuruluş amaçlarını merkeze alarak XVI ve XVII. yüzyılda açılan dârülhadislerin müfredatını, hadis öğretimini, diğer medreseler arasındaki konumlarını ve ilmî seviyelerini değerlendirmektir. Çalışmamızın temel amacı, konumuzun ...Daha fazlası

Erişime Açık

Modern Hukukta ve Hanefî Mezhebinde Öldürme Türlerinin Maddî ve Manevî Unsurlar Açısından Mukayesesi

AYDIN, Ahmet

Bu makalenin amacı, modern hukuk ve Hanefî mezhebinde yer alan öldürme türlerini maddî ve manevî unsurlar açısından mukayese ederek aralarındaki farklılıkları ortaya koymaktır. Maddî ve manevî unsurun etkisi, özellikle failin cezaî mesuliyetinin tespiti noktasında görülmektedir. Bu araştırmada, cezaî sorumluluğun tespitinde, modern hukukta manevî unsurun belirleyici olduğu, Hanefî mezhebinde ise daha ziyade maddî unsurun etkili olduğu tezi savunulmaktadır. The aim of this article is to show the differences between the types of homicide in Hanafi and contemporary criminal law in terms of materi ...Daha fazlası

Erişime Açık

Arap Gramerinin Gelişim Sürecinde Mısır Dil Ekolü-II

HÜSEYİN ERSÖNMEZ

Arap nahviyle alakalı çalışmalar erken dönemlerden itibaren başlamıştır. Arapların diğer milletlerle irtibata geçmesi farklı milletlerden insanların İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Bu durum ise Arap olmayan Müslümanların, Ku’rân dili olan Arapçayı öğrenmeye meyletmelerine zemin hazırlamıştır. Bu çalışmamızda Mısır’daki gramer faaliyetleri ve burada yetişen dilciler üzerinde durulmuştur. Mısır Dil Ekolü, Basra ve Kûfe ekolü gibi orijinal görüşler ortaya koyamamış, bu iki ekol arasından tercihlerde bulunmuş eklektik bir yapıya sahiptir. Mısır Dil Ekolü Gramer faaliyetlerinin öğretilme ...Daha fazlası

Erişime Açık

Arap Gramerinin Gelişim Sürecinde Mısır Dil Ekolü-I

HÜSEYİN ERSÖNMEZ

Arap nahviyle alakalı çalışmalar erken dönemlerden itibaren başlamıştır. Arapların diğer milletlerle irtibata geçmesi farklı milletlerden insanların İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Bu durum ise Arap olmayan Müslümanların, Ku’rân dili olan Arapçayı öğrenmeye meyletmelerine zemin hazırlamıştır. Bu çalışmamızda Mısır’daki gramer faaliyetleri ve burada yetişen dilciler üzerinde durulmuştur. Mısır Dil Ekolü, Basra ve Kûfe ekolü gibi orijinal görüşler ortaya koyamamış, bu iki ekol arasından tercihlerde bulunmuş eklektik bir yapıya sahiptir. Mısır Dil Ekolü Gramer faaliyetlerinin öğretilme ...Daha fazlası

Erişime Açık

Arap Dilinde İsm-i Fâilin Tamlanan Olarak Yer Aldığı Lafzî İsim Tamlamaları ve Türkçeye Çevirisi

EYÜP AKŞİT

Arap dilinde ism-i fâil, fiilden türemiş isimlerden birisidir ve sıkça kullanılır. İsm-i fâil, hem ismin hem de fiilin özelliklerini içinde barındırması nedeniyle Arapça söz diziminde farklı şekillerde karşımıza çıkar. İsm-i fâil, fiil ile benzerliği sebebiyle bir fiil gibi işlev görürken aynı zamanda isim olması nedeniyle de isim tamlamasında tamlanan olarak yer alabilir. Arap dilinde isim tamlamaları hakikî ve lafzî olmak üzere iki türlüdür. İsim tamlamaları sözdiziminde önemli görevler üstlenen yapılardır. Bu yapılar eğer doğru bir şekilde kavranmazsa Arapça sözdiziminin anlaşılması ...Daha fazlası

Erişime Açık

İslam, Roma ve Yahudi Hukukunda Öldürme ve Ölüme Sebebiyet Verme Ayrımı

AHMET AYDIN

Disiplinler arası çalışmaların öneminin arttığı günümüzde, hukuk sistemlerini karşılıklı inceleyen araştırmaların ilgili bilim alanına daha ziyade katkı sunacağı düşünülebilir. Bu bağlamda makalemizde, İslam-Roma-Yahudi hukukları öldürme ve ölüme sebebiyet verme ayrımı ekseninde mukayeseli olarak incelenecektir. Bu konunun seçilme nedeni, her üç hukuk sisteminde doğrudan öldürmeyle ölüme sebebiyet verme eylemlerinin farklı değerlendirildiğine dair tespitimizdir. Nitekim her üç hukuk sisteminde doğrudan icra edilen eylemlere daha ağır, hareketle netice arasına farklı bir sebebin girdiği eylem ...Daha fazlası

Erişime Açık

İlhan KUTLUER : Felsefi Gök Kubbemiz

MEHMET DEMİR

Günümüz okuyucusuna İslam düşüncesinin temel unsurlarını tanıtmayı amaçlayan ve kendisinin Yitirilmiş Hikmeti Ararken kitabının bir devamı niteliğinde olan Felsefi Gök Kubbemiz, yazarın çeşitli zamanlarda kaleme alınmış beş adet makalesinden oluşmaktadır. Aynı zamanda İlhan Kutluer’in uzun süren akademik serüveninin bir özeti olma hüviyetini de haiz elimizdeki kitap, İz Yayıncılık tarafından 1000. kitap olarak 2017 yılında yayımlanmıştır.

Erişime Açık

Tuhfetü’l-Mürîd ve Ravdatü’l-Ferîd ve Fevâidü Li-Ehli’l-Fehmi’s-Sedîd ve’n-Nazari’l-Mezîd Tercümesi

İzzet MARANGOZOĞLU | HAMİDE ULUPINAR

Eserin müellifi Ebu’l-Abbâs Ahmed Zerrûk el-Burnusî (ö. 899/1493) Fas’ta doğmuştur (846/1442). Fas, Cezayir, Mısır, Mekke ve Libya’da dönemin ünlü âlimlerinden ilim tahsil etmiştir. Fıkıh, hadis, tefsir, akâid, kelam, tasavvuf ilimlerinde derin bir birikim kazanan Ahmed Zerrûk, elli beş yıllık ömründe bilinen yaklaşık altmış eser vermiştir. Ahmed Zerrûk’un yirmi dört yaşında kaleme aldığı ilk eseri olan Tuhfetü’l-Mürîd’in el yazması nüshası Rabat Milli Kütüphanesi no: 2785’de bulunmaktadır. Bu tercüme Şeyh Ahmed Zerrûk’un torunu Muhammed Tayyib’in tahkikli basımı (Beyrut 2010) esas alınarak ya ...Daha fazlası

Erişime Açık

Son Dönem Osmanlı Ulemâsından Kayserili Muhammed Sâbit Efendi (Ö. 1311/1893) ve Fatiha Tefsiri Özelinde Tefsirciliği

İSKENDER ŞAHİN

Osmanlı döneminin, zamansal olarak tefsir yazma faaliyetlerinin en önemli safhalarından birini oluşturduğu muhakkaktır. Fakat ne yazık ki çok kıymetli müfessirlerin yetiştiği ve eserlerin meydana getirildiği bu dönem yeterince tanınmamaktadır. Bu makalede, bu yolda küçücük de olsa bir adım atılması gerektiği düşüncesiyle, Osmanlı’nın son dönem ilim adamlarından tamamen unutulmuş bir müfessir olan Muhammed Sâbit Efendi, tefsir ilmindeki yeri ve eseri ele alıp incelemiştir. Müfessirin, tefsire dair elimizde sadece müstakil olarak kaleme almış olduğu Fatiha tefsirinden başka bir eseri yoktur ...Daha fazlası

Erişime Açık

Adnan DEMİRCAN: Cahiliye Arapları

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

KAYNAKÇA : Adnan DEMİRCAN Cahiliye Arapları Beyan Yayınları, İstanbul 2015, I. Baskı, 144 s.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms