Filtreler
Filtreler
Bulunan: 35 Adet 0.003 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [1]
Tür [1]
Yayın Tarihi [1]
Yayın Dili [3]
Erişime Açık

12. ve 15. Yüzyılda el-Ezher'e İlmî Yolculuklar ve Bunun Batı Afrika'daki Bilimsel Gelişmeye Etkisi

Kültürel gelişimin ve bilimsel üstünlüğün dinamiklerinden biri de bilim adamlarının ve öğrencilerin, ilim öğrenmek ve deneyim kazanmak amacıyla dünyanın dört bir yanına yayılmış ilim merkezleri arasında yaptıkları gezi ve seyahatlerdir. Bu ilim merkezlerinden biri de Memlûkler döneminde bilimsel ve kültürel aydınlanmanın en önemli merkezlerinden biri olan Mısırdaki Ezher-i Şerif’tir. O dönemin padişah ve yöneticilerinin buradaki eğitim faaliyetlerine harcama yapmaları, burs ve barınma sağlamaları ve hocalara yüksek maaşlar vermeleri nedeniyle, bütün İslam ülkelerinden ilim talebeleri genelde M ...Daha fazlası

Erişime Açık

Hamdi Tayfur, Vahyin Tarihsel Mahiyeti

Allah'ın fiziksel aleme müdahelesi olarak tanımlanabilecek vahiy olgusu asırlardır merak edilegelmiştir. Buna bağlı olarak İslam dünyasında ortaya çıkan ekoller, nasıl bir Kurân ve Peygamber tasavvuruna sahip olduklarını, vahyin mahiyetinin ne olabileceğine yönelik çeşitli açıklamalarda bulunarak ifade etmişlerdir. Bu çalışmada, Kur'ân'ın nazil olmaya başladığı zamandan 21. yy'a kadar vahyin mahiyetine yönelik yapılmış tüm açıklamaların tarihsel olduğunu iddia eden ve bu yönüyle de farklı bir perspektif sunan Hamdi Tayfur’un Vahyin Tarihsel Mahiyeti adlı eseri incelenecek ve kitap özelinde çeş ...Daha fazlası

Erişime Açık

Hadis İlminde Fehrese Literatürü

Fehrese ve mu‘cem literatürü, ilimle geçen bir ömrün hâsılası olarak sema, kıraat ve icazet gibi makbul metotlarla rivayet hakkı alınan çok sayıda kitabın, hocalardan müelliflerine varan isnad zinciriyle kaydedildiği bir yazın türüdür. Kitap naklinin yaygınlaşmaya başladığı tasnif devri sonrasında icazetin makbul bir tahammül yöntemi kabul edilmesi sonucunda elde edilen çok sayıda icazet derlenerek fehrese türü çalışmalara dönüşmüştür. Bu makale ana hatlarıyla üç bölüme ayrılmaktadır. Birinci bölümde fehrese literatürüne giriş mesabesinde konuyla ilişkili kavramların tarifine, bu türdeki bir ç ...Daha fazlası

Erişime Açık

القرائن الحديثية الخارجية وعلاقتها بما يفيده الثابت من أخبار الآحاد

لقد كانت الأخبار الثابتة، هي معتمَد المسلمين في مشارق الأرض ومغاربها بعد القرآن، فالقرآن والحديث الثابت حجة على العبد أمام الله تعالى. ومن أدق المباحث التي تتعلق بالأخبار الثابتة، البحث في القرائن التي تحتف بها، فتزداد بها قوة، ومن تلك القرائن؛ القرائن الخارجية كالتلقي بالقبول ونحوه. وقد أردنا في هذه المقالة إبراز جانب من تلك القرائن والتي كانت مبثوثة في بطون الكتب حيث لم أر من تناولها كما نهدف اليه في هذه المقالة حيث اجتمع لي بعد البحث عشر قرائن خارجية كلية. الحديث المحتف بالقرائن يعتبر من أقوى الأدلة الشرعية، ولا شك أن قوة الدليل من أهم الأسباب التي تحقق الطمأنينة في القلب وتزيد الإقبال على ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sıddık Korkmaz, Türklerin İslâm Düşüncelerine Katkıları Mâtürîdî, Yesevî ve Türk Dünyası Üzerine Çalışmalar

MUHAMMED FATİH EREN

Türkler, İslamiyet’le tanışmalarıyla birlikte büyük oranda eski dini inanışlarından sıyrılarak İslam dinini içselleştirerek, siyaset, ilim ve kültür sahalarında çok önemli katkılar sunmuşlardır. Siyasi açıdan özellikle Selçuklu ve Osmanlı devletleriyle birlikte İslam dünyasının sınırlarını genişletirken bu durum kültürel ve ilmi bir zenginliği de beraberinde getirmiştir. Türkistan coğrafyasındaki ilmi derinliği ve üretkenliği yüksek bazı âlimler ise bu süreçte lokomotif görevi görmüştür. Bu durumun en bariz örneği Ebû Hanîfe ve düşüncesinin sistemleştiricisi olan İmam Mâtürîdî’dir. Bununla bir ...Daha fazlası

Erişime Açık

Mezhepler Arası Mukayeseli Olarak İslam Hukukunda Mehir

İslam Hukukuna göre sahih nikâh akdi neticesinde taraflar açısından birtakım hak ve yükümlülükler meydana gelmektedir. Bunlardan biri, kadının elde ettiği, buna bağlı olarak da erkeğin karşılamakla yükümlü olduğu mehirdir. Kitap, Sünnet ve icmâ ile sabit olan mehir, İslam hukukçuları tarafından delillere dayalı bakış açıları çerçevesinde özellikle hüküm ve mahiyet itibariyle farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Hüküm cihetiyle bazı fakihler mehri nikâh akdinin rüknü, bazıları nikâh akdi neticesinde kendiliğinden meydana gelen bir hak olarak kabul etmişlerdir. Mahiyet yönüyle ise bazı hukukçu ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kur’an’da Vurgulanan Konuların Tarihi Bağlam ile İlişkisi -Miladi 615 Yılı Örnekliğinde Bir İnceleme

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Kur’an-ı Kerim geldiği zamandan günümüze kadar geçen on beş asır boyunca anlaşılmak istenmiştir. Hem inişinin tamamlanması 23 yıl sürmüş hem de inişinin üzerinden günümüze değin bu kadar uzun zaman geçmiştir. Bu sürecin gerek insan zihninde gerekse toplumların kendisinde yarattığı değişim Kur’an’ı anlamadaki yorum farklılıklarının artmasına neden olmuştur. Kur’an’ın ilk muhatapları -ayetlerin gelişine bizzat şahit oldukları için- onu daha iyi anlamaktaydılar. Bu sebeple yorum farklılıkların en az olduğu o zamana gitmek doğru anlama ulaşmak adına bir adım olacaktır. Bu çalışmanın konusu tarihi ...Daha fazlası

Erişime Açık

Sıddık Korkmaz, İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri

MUHAMMET ÇİFTCİ

İslam düşünce tarihinin en önemli simalarından biri olan İmam Mâtürîdî’nin başta şahsı olmak üzere, yetiştiği ilmî çevre, hocaları ve öğrencileri, mensup olduğu “gelenek” ve de İslam dünyasında pek çok Müslümanın mensubu olduğu bir mezhep olarak Mâtürîdîlik hakkında bilgilerimiz yakın geçmişe kadar oldukça sınırlıydı diyebiliriz. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte bu eksiklik giderilmeye başlanmıştır. Sıddık Korkmaz’ın “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” isimli eseri de bu gaye ile kaleme alınmıştır. Bu çalışma da “İmam Mâtürîdî ve Mezhep Eleştirileri” adlı kitabın tanıtımı iç ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kur’an Söylemi Örnekliğinde Bugünün Gerçekliğini Okuma: Duyarlı Görünerek Duyarsızlaşma

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Zaman ilerledikçe sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik pek çok alanda değişim meydana gelmektedir. Zamanla bu değişime ayak uydurmaya ve alışmaya başlanır. Ancak alışkanlık kontrolsüz bir şekilde artarsa saplantıya, bağımlılığa dönüşebilir. Bu da kişinin alıştığının dışındakilere kayıtsız kalmasına sebep olur; onu uyuşturur, duyarsızlaştırır. Kur’an’ın inmeye başladığı zaman muhatabı olan toplum, alışkanlıklarına bağlı, değerlerini bu bağımlılıkla şekillendirmiş, çevresine karşı duyarlı görünen ancak farkındalık gücü zayıf bir toplumdur. Bu toplumun alışkanlıklarının sebep olduğu keyfiyet ya da ...Daha fazlası

Erişime Açık

موقف البَرَيلْوِية من علم رسول الله صلعم بالغيب

هدف هذا البحث هو التعرف على موقف البَرَيلْوِية - صوفية شبه القارة الهندية - من علم الرسول (صلعم) بالغيب والأحاديث التي استخدموها في هذا الموضوع واستدلالاتهم. دراستنا ليست مبنية على مناقشة الأدلة لأن النقد لا يصلح إلا في الخطوة التالية بعد الفهم الصحيح للمسألة. أما اكتفائنا بدراسة وصفية؛ فهو لتمهيد الطريق للدراسات القادمة التي تهدف النقد والتحليل. دراستنا مهمة من حيث أنها تتناول إحدى القضايا الخلافية المعاصرة. وقد ذكرنا موقف الديوبندية – تيار يخالف البريلوية في هذه المسألة – حين الحاجة لتفهيم خلفية المسألة. وفي البحث تم تقديم المعلومات المبعثرة في كتب مختلفة في انسجام خاص. ومن نتائج هذا البحث ه ...Daha fazlası

Erişime Açık

İlâhiyat/İslâmi İlimler Fakültelerinde Kur’ân-ı Kerîm Dersleri: Ezber mi, Yüzünden Okuma mı?

Kur’ân Okuma ve Tecvîd dersleri, ülkemizde dînî hizmetleri yürüten kadroları yetiştirmekle yükümlü İlâhiyat/İslâmî İlimler Fakülteleri müfredatında yer alan, en önemli derslerdendir. Uygulama esasına dayalı bu derslerde, haftada iki saatle sınırlı sürede talebenin nasıl yeterli hale getirilebileceği, öne çıkan problemlerdendir. Bu çalışmada, öğrencilerin Kur’ân okuma seviyesinin kifâyetli hale gelebilmesi için, derslerin yüzünden okuma mı yoksa müfredat ezberlerini tamamlama üzerine mi bina edilmesi gerektiği meselesi çözümlenmeye çalışılmaktadır. Konu üzerine daha önce yapılmış çalışmalardan ...Daha fazlası

Erişime Açık

Kastamonulu Osmanlı Âlimi Ballıklızade Ahmed Mâhir Efendi (1860-1925) ve Tefsirciliği

HATİCE MERVE ÇALIŞKAN BAŞER

Son dönem Osmanlı âlimlerinden olan 1860/70 Kastamonu doğumlu Ahmed Mâhir Efendi “Ballıklızâde” lakabıyla tanınmaktadır. O, 19. yüzyılda, Batı’nın pek çok yönde ilerleme gösterdiği ve Osmanlı’nın ise yaptığı ıslahatların yanında toprak kaybetmeye başladığı Meşrutiyet döneminde yaşamıştır. Âlim Ahmed Hicâbî’den dersler almasının ardından kendisi de dersler vererek pek çok öğrenci yetiştirmiş, Dâru’l-Fünûn İlahiyât Fakültesi ve Medresetü’lVâizîn’de on üç yıl tefsir ve kelam dersleri okutmuştur. Bunun yanı sıra Yargıtay üyeliği, hâkimlik ve milletvekilliği yapmış olan âlim, siyasi bir kişilik ola ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms