Bu çalışmada Giritli Sırrı Paşa’nın beş tümel anlayışının İslam mantık tarihinde süregelen yaklaşımdan farklılığını ortaya koyduktan sonra onun tanım teorisi ile olan ilişkisini açıklıyoruz. Daha sonra da bu yaklaşımın ne tür sorunlar ortaya çıkarabileceğini belirtiyoruz. Buna göre gelenekte beş tümel kahir ekseriyetle cins, tür, ayrım, özgülük ve genel ilinti olarak incelenirken Giritli Sırrı Paşa cins, tür, ayrım, ayrılan ilinti ve ayrılmayan ilinti olarak olarak sayılır. Tanım teorisi genel olarak beş tümel üzerine kuruludur. Bu yönden bakıldığında bir tanıma ayrılan ilinti ve ayrılmayan ka ...Daha fazlası
Vakıfla ilgili klasik dönemde yaşanan tartışmalar vakfın bağlayıcılığı üzerinedir; meşruiyeti tartışma konusu yapılmamıştır. Ancak son yüzyıllarda vakfın meşruiyeti de tartışma konusu haline getirilmiştir. Bu tartışmalardan ehlî/zürrî vakıflar olarak bilinen aile vakıfları da etkilenmiştir. Yaşanan süreçte bir kısım ulema aile vakıflarının ilga edilmesini desteklemiş, fetva ve makalelerle aile vakıflarının gayr-i meşru olduğunu iddia etmişlerdir. Bir kısım ulema da aile vakıflarının meşruiyetini savunmuş, bu konudaki iddialara müstakil risalelerde, makalelerinde ya da kitaplarında cevap vermiş ...Daha fazlası
Filozofların eleştiri ve yaratıcılık bağlamında şiir araştırmalarına katkıları açıktır. Filozofların şiir yorumları daha çok faydaya ve uygulamaya yöneliktir. Burada şiir insan mutluluğu gibi yüce bir amaca hizmeti gerçekleştirecek bir araç haline dönüşmektedir. Filozoflar sözü edilen yüce amaca ulaşmak adına pek çok açıdan şiir araştırmalarına girişmişler ve diyalektik incelemelerde bulunmuşlardır. Filozofların ilk sırada ele aldıkları şiir diyalektiklerinden en önemlisi, şiir ve ahlak diyalektiğidir. İşbu diyalektik, şiirin mahiyetini, amacını ve temel ölçütlerini ortaya koymaya çalışan araş ...Daha fazlası
İbn Nedim IV/X. Asırda Bağdat’ta yaşamış bir âlimdir. O, el-Fihrist adlı eseriyle şöhret bulmuştur. İbn Nedim, bu eserinde yaşadığı döneme kadar ulaşan çeşitli ilim ve sanat dalları, dinler, mezhepler ve kitaplar hakkında bilgiler aktarmıştır. On bölümden oluşan eserin beşinci bölümünde İslam Mezheplerini ele almıştır. Onun verdiği bu bilgiler Mezhepler Tarihi açısından bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Mezhepler Tarihi alanında yazılan eserlerde mezhep isimlendirmesi, mezheplere yaklaşım, 73 fırka hadisinin mezheplere yaklaşımda etkisi, mezheplerin tasnifi gibi pek çok konuda çeşitli prob ...Daha fazlası
Allah hakkında kullandığımız terimler zorunlu olarak gücümüzün ve ifadelerimizin sınırlılığıyla ilişkilidir. Bunun en önemli sebebi sözcüklerimizin dünyaya ve tecrübelerimize ait olmasıyla ilgilidir. Dolayısıyla O’nun hakkında yaptığımız nitelemeler gerçekte O’nun isimleri değil, anlayışımızı yükseltmeyi kamçılayan sözcüklerdir denilebilir. Beşerî düzlemde dahi objesini tam olarak temsil edemeyen sözcükler Aşkın olana transfer edildiğinde/tatbik edildiğinde bu “eksiklik/kusur” tebellür etmektedir. Din dilinin kendine has sorularının ve sorunlarının olması oldukça tabiidir. Hususiyetle konuşula ...Daha fazlası
Anadolu’da hâkimiyet sürmüş ve hâkim olduğu bölgelerde başta cami olmak üzere çok sayıda eser bırakmış olan Selçuku, Beylikler ve Osmanlıların önemli eserlerinin yer aldığı yerlerden biri de Isparta ve çevresidir. Bu yörelerde yer alan camiler başta Osmanlı dönemi olmak üzere Selçuklu ve Hamitoğulları Beyliği’ne aittir. Özellikle Osmanlılar döneminde inşa edilen hemen her caminin bahçesinde ya da civarında bir de hazireye yer verilmiştir. Bu cami ve hazirelerden biri de Isparta iline bağlı Sütçüler ilçesinde bulunan Seferağa Camii’dir. Sonraki dönemlerde çok sayıda onarımlardan geçen ve böylel ...Daha fazlası
Nüzûl ortamından zaman ve zihinsel olarak uzaklaştığımız için Kur’an’ın ne dediğini anlamak zorlaşmıştır. Bulunduğumuz çağın zihin dünyası ve kelimeleriyle geçmişi okumaya çalışmak yanlış anlamalara sebebiyet verebilmektedir. Çünkü kavramlar farklı dönemlerde farklı anlamlar ifade edebilmektedir. Dolayısıyla doğru anlamı yakalama yolunda kavram çalışmaları önem arz etmektedir. Bu çalışmada cehl kelimesi üzerinden “cehâletle günah işleyen” ifadesini barındıran üç ayete anlam verilmiştir. Kur’an öncesi şiirlerden, sözlüklerden çıkarılan sonuca göre c-h-l kökü, “sefeh, küfür, bağy ve tuğyan” keli ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.