Anadolu’da hâkimiyet sürmüş ve hâkim olduğu bölgelerde başta cami olmak üzere çok sayıda eser bırakmış olan Selçuku, Beylikler ve Osmanlıların önemli eserlerinin yer aldığı yerlerden biri de Isparta ve çevresidir. Bu yörelerde yer alan camiler başta Osmanlı dönemi olmak üzere Selçuklu ve Hamitoğulları Beyliği’ne aittir. Özellikle Osmanlılar döneminde inşa edilen hemen her caminin bahçesinde ya da civarında bir de hazireye yer verilmiştir. Bu cami ve hazirelerden biri de Isparta iline bağlı Sütçüler ilçesinde bulunan Seferağa Camii’dir. Sonraki dönemlerde çok sayıda onarımlardan geçen ve böylel ...Daha fazlası
Kur’ân-ı Kerîm dil özellikleri yönüyle kendine has belâgat üslûbuna ve üstün bir ifade gücüne sahiptir. Ayetlerdeki ifade tercihlerinin yanı sıra lafız ve mana ilişkisi yönüyle de eşsiz bir metindir. Muhtevasındaki hususîlik, harflerin, kelimelerin ve terkiplerin dizimindeki edebî ahenk ve bunların bağlama uygun olarak zikredilmesi Kur’ân’ı belâgatın zirvesinde mûciz bir söz sanatı eseri kılar. Ayetlerde en fasih lafızlar bir araya gelmiş ve en doğru mana en güzel söz dizimiyle aktarılmıştır. Kur’ân’ı inkâr eden muhataplara onun bir benzerini getirme hususunda tehaddîde bulunulması ve muâraza ...Daha fazlası
Genel anlatımla yazma eserlerde bahsedilen olayları görsel olarak anlatmak üzere çizilen kitap resimlerine minyatür denilmektedir. İslam minyatürlerinde figürlerde anatomik oranlara bakılmaksızın, perspektiften uzak, ışık ve gölge dikkate alınmadan çizilen resimler söz konusudur. Bu resimler İslam resim sanatının bir kolu olarak kabul edilmiş ve bunun üzerinden araştırmalar yapılmıştır. Bunlardan biri de Metin And’ın Osmanlı Tasvir Sanatları 1:Minyatür adlı kitabıdır. Birinci baskısı 2002 yılında İş Bankası Kültür Yayınlarından çıkan kitabın ikinci ve üçüncü baskısı yazarın 2008 yılındaki vefa ...Daha fazlası
Bu makale ikinci/sekizinci asırdan yedinci/onyedinci asra kadar Müslüman azınlıklar üzerine hukuki söylemlerle ilgili şu konuları incelemektedir: (1) Müslümanların gayri müslim topraklarda ikamet edip edemeyeceği ve bunun hangi şartlar altında olabileceği, (2) bu Müslümanların dârülislâm ile olan ilişkisi, (3) bu Müslümanların şeriata ve kendilerine ev sahipliği yapan devlete karşı borçlu oldukları ahlaki ve hukuki görevler. İslamın ilk asırlarında gayri müslim topraklarda ikamet etmenin meşruluğu konusundaki hukuki tartışmalar gizemli ve muğlaktı. Sistematik hukuki konumlar ancak altıncı/on i ...Daha fazlası
Sosyolojik ve dinî bir gerçekliğe atıfta bulunan “ehl” kavramı, Kur’ân’da önemli bir yer tutmakta ve toplumsal yapının özellikleri hakkında birtakım ipuçları vermektedir. Elçilerin tebliğ görevlerinin muhatabı olan toplumların yapısal özelliklerini daha iyi anlayabilmek için “ehl” kavramının çok iyi bir şekilde araştırılması gerekir. Diğer taraftan kavramın sosyolojik ve dini içeriğine ilaveten âyetlerde başka anlamlara da matuf olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle “ehl” lafzının araştırılmayı hak eden bir konu olduğu kanaati hasıl olmuştur. Bu makale, yukarıda dile getirilen söz konusu boşlu ...Daha fazlası
Geometrik süslemeler tarihin hemen her döneminde kullanılmıştır. İslam eserlerinde Emevi, Abbasi, Karahanlı, Gazneli ve Büyük Selçuklu dönemlerinde geliştirilmiş, coğrafi bölge ve kullanılan malzemenin türüne bağlı olarak bu alanda farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır. İran bölgesinde özellikle tuğla malzemeyle uygulanan kompozisyon biçimleri, Anadolu'ya taşındığında daha çok taş malzemeyle uygulanmıştır. Taşın yanında ahşap ve çinide de geometrik motifler önemli örneklerle zenginleşerek devam ettirilmiştir. Bezemenin her alanında hemen her malzemeyle uygulanmış olan geometrik kompozisyonlar bit ...Daha fazlası
Bu çalışmamızda VIII. yüzyıl İslam âlimlerinden Zerkeşî’nin (öl. 794/1392), Tefsir Usulü olarak telif ettiği el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’an isimli kitabında Kur’an’ın anlaşılmasına yardımcı olması düşüncesiyle, belagat ilminin iki konusu olan hakikat ve mecaz sanatlarını nasıl ele aldığını incelemeye çalıştık. Zerkeşî, tefsir, alandaki boşluğu doldurmak ve hadis usulüne benzer sistematik bir usul kitabı olması amacıyla yazdığı el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’an kitabında genelde dil öğelerine özelde ise belagat sanatlarına büyük önem vermiştir. Çünkü Zerkeşî’ye göre Kur’an bir dil ve belagat mucizesidir ...Daha fazlası
Duvar resimleri Osmanlı Devleti’nde ilk olarak 18. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'daki mimari eserlerde görülmüş ve kısa sürede Anadolu’da da yayılmıştır. Sivil ve dini nitelikli birçok yapıda karşımıza çıkan resimlerde geleneksel minyatür sanatının etkisi devam ederken bunun yanında batı sanatıınn perspektif, derinlik ve ışık-gölge denemeleri de görülmektedir. Ekonomik ve nüfuz açısından oldukça iyi durumda olan âyanlar Anadolu’da duvar resimlerinin yayılmasında etkin bir rol oynamışlardır. Ege Bölgesi’nin önemli ayanlarından olan Cihanoğulları da Aydın’da birçok mimari eser inşa etmişler ...Daha fazlası
Hasan Zekâî el-Kâdirî, 20. Yüzyılda yaşamış Molla Çelebi Tekkesi şeyhlerinden Mehmed Eşref Efendi’nin halifesidir. Hasan Zekâî el-Kâdirî’nin “Gül Risâlesi” Kâdirî tâcında kullanılan gül sembolünün dînî-tasavvufî anlamını, tarihî arka planını anlatmak üzere kaleme alınmıştır. Kâdirî tâcına işlenen gül motifi, Abdülkâdir-i Geylânî’nin Bağdat’a girişi esnasındaki şeyhlerin kendisine gönderdiği su dolu kâseye kış mevsiminde Hakk’ın kendisine ikramıyla gül koyması hadisesine dayanır. Risâlede, gül motifi, Kâdirî gülünün şeklî esasları, tâcda kullanılan iplik ve sembollerin tasavvufî mânâları açıkla ...Daha fazlası
Nişanlılık tarafların birbirlerini tanımalarına, geleceğe yönelik ortak planlamalar yapmalarına, evlilik kararını pekiştirmelerine ve ailelerin kurulacak yuva konusunda fikirlerinin oluşmasına imkân veren bir aşamadır. Evlenme niyetiyle başlansa da bazen nişanlılık evlenmeyle neticelenmemektedir. Taraflardan birinin ölümü, nişanı karşılıklı veya taraflardan birinin tek taraflı iradeyle bozması veya nişanlılardan birinin başka biriyle evlenmesi gibi hallerde nişanlılık evlenmeyle neticelenmemektedir. Nişanlılık sürecinde gerek nişanlılar gerekse aile veya yakınları arasında çeşitli münasebetler ...Daha fazlası
Dil, ilk insandan bu yana yeryüzünde bütün insanların birincil iletişim aracı olmuştur. İnsanlık tarihi boyunca dil üzerine pek çok çalışma ve incelemelerin yapıldığı tartışmasız bir vakıadır. Dil olgusu farklı kategorilerde, farklı disiplinler bağlamında çeşitli nitelikleri bakımından dakik ve hassas bir biçimde araştırma konusu yapılmış ve bu özelliği ile birçok araştırma sahasının merkezinde olmuştur. Farklı disiplinlerin başını çeken dil olgusu özellikle dilbilim çalışmalarının başlaması ve ilerlemesinde biricik tetikleyici unsur olmuştur. Çeşitli toplum ve milletlerde farklı dillerde yapı ...Daha fazlası
Menâr Tefsiri, Kur’ân-ı Kerîm’i yorumlama yöntemi ve ayetlere getirdiği yeni bakış açılarıyla günümüzde yazılan tefsirleri etkilemiş bir eserdir. İslâm dünyasının karşılaştığı sorunlara Kur’ân’ın rehberliğinde çözüm bulma gayretinin hakim olduğu tefsir, Kur’ân’ın hidayet yönüne ve Kur’ân’ın rasyonel bir akılla yorumlanması gerektiğine vurgu yapmaktadır. Menâr müfessirleri, Klasik dönem tefsirlerini isrâiliyâta yer verdikleri ve uzun dilsel tahliller yaparak Kur’ân’ın anlaşılmasını zorlaştırdıkları gerekçesiyle tenkit etmektedirler Bu tefsir Mısırlı alim Muhammed Abduh ve öğrencisi Reşid Rıza’n ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.