XVI. yüzyıl başlarından XVII. yüzyıl ortalarına kadar yaklaşık yüz elli yıl devam eden
Osmanlı-Safevi mücadelesi başlıca iki coğrafyada cereyan etmiştir. Bunlardan biri
Irak-ı Arap, diğeri Kafkasya'dır. Kafkasya tarih boyunca pek çok açıdan önem
arzeden bir coğrafya olmuştur. Bu nedenle burası sürekli bir mücadele alanıydı.
Nitekim Osmanlı ve Safevi devletleri de baştan itibaren bu coğrafyayı elinde tutmak
istemiş, diğerine karşı burada üstünlük sağlamaya çalışmıştır. Bu makalede tarafların
1603'ten başlayarak XVII. Yüzyılın ilk yarısı boyunca Transkafkasya'daki mücadeleleri
ve bu husus ...Daha fazlası
Bu çalışma, Çerkes Memlûk Devleti’ni1 zayıflatmak için çeşitli yöntemler
uygulayan Haçlı kuvvetleri karşısında ayakta kalan Çerkes Memlûk Devleti tarihinin
önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlar. Kullanılan en bariz yöntem, Memlûkler
üzerinde Haçlı ekonomik ambargosunun dayatılması olmuştur.
Yaşadığımız çağa damgasını vuran “küreselleşme” XX. yüzyılın temel siyasal aktörü olan ulus-devlet kurgusunda da önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler uluslararası göçün boyutlarını arttırdığı gibi göçmenlerin kaynak ülke ile olan kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal ilişkilerini de sürdürmelerine imkân tanımıştır. Batılı ülkelerde göçmen nüfusunun artışına paralel olarak ortaya çıkan göçmen mahalleleri bilim dünyasında konuyla ilgili araştırmalarda da bir artış meydana getirmiştir. Her ne kadar göç literatüründe Türkiye göç alan bir ülke o ...Daha fazlası
1204 yılında gerçekleşen IV. Haçlı Seferinden sonra Mora yarımadası sürekli savaşların ve iç mücadelenin yaşandığı bir yer olmuştur. Bu savaş ortamda yaklaşık iki buçuk asır Mora sürekli beşeri ve ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. Mora 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedildi. Bu makalenin konusu olan Mora’nın Karitena bölgesi için Osmanlı döneminde 1461-1574 yılları arasında üç tahrir defteri tutuldu. Karitena’da Osmanlı dönemde etnik kimlikleri Rum, Arnavut, Çingene ve Vlah olarak belirtilen Hıristiyanlar ile Yahudiler ve Müslümanlarla birlikte yaşadılar. Karitena’nın nüfusu bu dönemde ...Daha fazlası
Bugünkü Bulgaristan’ın kuzeybatı kısmında Tuna nehrinin güney kıyısında yer alan Vidin, Roma döneminden itibaren bir kale ve liman kentidir. Keltlerin kurduğu Dunonia adlı yerleşim biriminin üzerinde kurulmuştur. Dunonia, Romalılar tarafından Bononia şeklinde adlandırılmaya başlanmıştır. Tuna Bulgar Devleti ve II. Bulgar Krallığı döneminde Bdin olarak adlandırılmıştır. 1277 yılında Vidin merkez olmak üzere Vidin Prensliği kurulmuştur. Prensliğin kurucusu olarak Kuman asıllı Şişman kabul edilmektedir. Vidin’in 1396 yılında Osmanlı hakimiyetine girdiği tarihe kadar Vidin’in idarecileri, Şişman’ı ...Daha fazlası
1211 yılı İlkbaharında Dandalas Çayı kenarındaki Antiokheia kenti yakınında vukubulan savaş, Malazgirt ve Myriokephalon’un ardından Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşen üçüncü büyük karşılaşmadır. İlk ikisinin aksine bu defa savunma durumunda olan Türkler değil, Bizans tarafıdır. Güçlü bir orduya sahip olan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, I. Theodoros Laskaris’e karşı çok kolay bir zafer kazanacağına inanmaktaydı. Ancak savaş sırasında Selçuklu sultanının hayatını kaybetmesi sonucu İznik ordusu beklenmedik bir zafer kazandı. Bu yenilginin ardından Selçuklu Devleti ile İznik İmpar ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.