Amaç: Bu çalışmada kalıcı üriner kateterde mikrobiyal kolonizasyon ve ilişkili faktörler incelenmesi amaçlandı. Yöntem: Deneysel tipteki bu araştırma Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ)'nde tedavi gören ve kalıcı üriner kateteri bulunan 61 hasta ile yürütüldü. Araştırmanın verileri “Olgu Tanılama ve Takip Formu” eşliğinde toplandı. Araştırmanın Bağımlı ve bağımsız değişkenlerin arasındaki ilişki ve farklılık incelemesinde “Spearman's rho”, Ki-kare testi, tek yönlü varyans analizi ve student-t testi, Kruskall Wallis-H testi ve Mann Whitney-U testi kullanıldı. Bulgular: Hastaların %77,05’i erkek idi. Kateterizasyon süresi ortalaması 13,62±13,72’dir. Üriner kateterlerin tümünde mikrobiyal kolonizasyon saptandı. Kolonizasyonların %80,33’ünde tek bir mikroorganizma türü %19,67’sinde iki farklı tür saptandı. Kültür sonuçlarının %70,49’u P.aeruginosa, %9,84’ünde Pseudomonas aeruginosa-Klebsiella pneumoniae, %4,92’sinde Acinetobacter baumannii, %3,28’sinde Proteus mirabilis, %3,28’sinde P.mirabilis-Staphylococcus aureus, %1,64’ünde P.mirabilis-P.aeruginosa ve %1,64’ünde S.aureus izole edildi. Klinik izolatların %47,89’u çoklu ilaç dirençli paterninde idi. Kolonizasyonda saptanan türler cinsiyete, yaşa, beden kitle indeksi, ameliyat varlığı, mekanik ventilatör desteği alma durumu, trakeostomi, endotrakeal tüp, nazogastrik tüp, perkutan endoskopik gastrostomi ve diren varlığı, beslenme durumu ve üriner kateterizasyonun uygulandığı yere göre anlamlı düzeyde değişim göstermedi (p>0,05). İstatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte kateterizasyon süresi ve YBÜ’de kalış süresi uzadıkça A.baumannii’nin kolonizasyonu artış gösterdi (p>0,05). Kateterlerde saptanan klinik izolat türleri ile beyaz kan hücresi, hematokrit, hemoglobin, C-reaktif protein, kan üre azotu, albümin, sistolik ve diyastolik kan basıncı, vücut sıcaklığı, nabız ve solunum sayısı değerleri arasında zayıf bir korelasyon vardı (r≤0,206). vi Sonuç: Araştırmamızda bulgularımız üriner kateterizasyonun başlı başına enfeksiyon gelişiminde önemli bir role sahip olduğunu desteklemektedir. Üriner kateterlerin rutin değişimin tekrar gündeme gelmesine ihtiyaç olduğu şiddetle önerilmektedir.
Eser Adı (dc.title) | KALICI ÜRİNER KATETERDE MİKROBİYAL KOLONİZASYON VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER |
Eser Sahibi (dc.contributor.author) | Melike DURUKAN |
Tez Danışmanı (dc.contributor.advisor) | Ayşe AKBIYIK |
Yayıncı (dc.publisher) | Sağlık Bilimleri Enstitüsü |
Tür (dc.type) | Yüksek Lisans |
Özet (dc.description.abstract) | Amaç: Bu çalışmada kalıcı üriner kateterde mikrobiyal kolonizasyon ve ilişkili faktörler incelenmesi amaçlandı. Yöntem: Deneysel tipteki bu araştırma Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ)'nde tedavi gören ve kalıcı üriner kateteri bulunan 61 hasta ile yürütüldü. Araştırmanın verileri “Olgu Tanılama ve Takip Formu” eşliğinde toplandı. Araştırmanın Bağımlı ve bağımsız değişkenlerin arasındaki ilişki ve farklılık incelemesinde “Spearman's rho”, Ki-kare testi, tek yönlü varyans analizi ve student-t testi, Kruskall Wallis-H testi ve Mann Whitney-U testi kullanıldı. Bulgular: Hastaların %77,05’i erkek idi. Kateterizasyon süresi ortalaması 13,62±13,72’dir. Üriner kateterlerin tümünde mikrobiyal kolonizasyon saptandı. Kolonizasyonların %80,33’ünde tek bir mikroorganizma türü %19,67’sinde iki farklı tür saptandı. Kültür sonuçlarının %70,49’u P.aeruginosa, %9,84’ünde Pseudomonas aeruginosa-Klebsiella pneumoniae, %4,92’sinde Acinetobacter baumannii, %3,28’sinde Proteus mirabilis, %3,28’sinde P.mirabilis-Staphylococcus aureus, %1,64’ünde P.mirabilis-P.aeruginosa ve %1,64’ünde S.aureus izole edildi. Klinik izolatların %47,89’u çoklu ilaç dirençli paterninde idi. Kolonizasyonda saptanan türler cinsiyete, yaşa, beden kitle indeksi, ameliyat varlığı, mekanik ventilatör desteği alma durumu, trakeostomi, endotrakeal tüp, nazogastrik tüp, perkutan endoskopik gastrostomi ve diren varlığı, beslenme durumu ve üriner kateterizasyonun uygulandığı yere göre anlamlı düzeyde değişim göstermedi (p>0,05). İstatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte kateterizasyon süresi ve YBÜ’de kalış süresi uzadıkça A.baumannii’nin kolonizasyonu artış gösterdi (p>0,05). Kateterlerde saptanan klinik izolat türleri ile beyaz kan hücresi, hematokrit, hemoglobin, C-reaktif protein, kan üre azotu, albümin, sistolik ve diyastolik kan basıncı, vücut sıcaklığı, nabız ve solunum sayısı değerleri arasında zayıf bir korelasyon vardı (r≤0,206). vi Sonuç: Araştırmamızda bulgularımız üriner kateterizasyonun başlı başına enfeksiyon gelişiminde önemli bir role sahip olduğunu desteklemektedir. Üriner kateterlerin rutin değişimin tekrar gündeme gelmesine ihtiyaç olduğu şiddetle önerilmektedir. |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2024-03-20 |
Açık Erişim Tarihi (dc.date.available) | 2024-03-20 |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2023 |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Kalıcı üriner kateter |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Mikrobiyal kolonizasyon |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Antibiyotik direnci |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | https://hdl.handle.net/11469/4012 |