Kamu ar-ge politikaları, özel sektör ar-ge yoğunluğunu artırmak, harekete geçirmek amacıyla 20.yy. ortalarından itibaren yoğun şekilde kullanılmıştır. Kullanılan politika aracı ve yoğunluğu, ülkeden ülkeye farklılık göstermekle beraber elde edilen sonuçlarda da farklılıklar ortaya çıkmıştır. Yaklaşık altmış yıllık bir dönem içerisinde, kamunun farklı ar-ge politikaları değerlendirilmiş ve bunlar arasında hangilerinin daha etkin oldukları araştırılmıştır. Literatürdeki çalışmalarda farklı görüşler savunulmuş ve bir politika üzerine genel bir uzlaşı sağlanamamıştır. Bu tez çalışmasının amacı, seçilmiş 26 OECD ülkesi ve 2007-2018 dönemi için özel sektör ar-ge yoğunluğu ile onun belirleyicileri arasında yer alan kamunun doğrudan sübvansiyonları ve vergi teşvikleri arasındaki ilişkinin, seçilmiş makroekonomik değişkenlerde (reel döviz kuru, tüketici fiyat endeksi, doğrudan sübvansiyon, vergi teşvikleri tespit edilecek bir ya da daha fazla kritik eşik değerine bağlı olarak oluşabilecek farklı rejimler nedeniyle, doğrusal olmayan bir özellik gösterip göstermediğini keşfetmektir. Bu amaçla ilk olarak Hansen (1999) tarafından önerilmiş dinamik olmayan panel eşik modeli kullanılmıştır. Reel döviz kuru ve tüketici fiyat endeksi rejimleri altında, doğrudan sübvansiyonların özellikle yüksek döviz kuru ve düşük tüketici fiyat endeksi rejimlerinde daha etkin olduğu, vergi teşviklerinin ise bu iki rejim ortamı altında sadece düşük rejim bölgelerinde daha etkin katkı sağladığı tespit edilmiştir. Bu bulgular ışığında, özel sektör ar-ge yoğunluğunu artırmak isteyen iv hükümetlerin reel döviz kuru ve tüketici fiyat endeksi gibi ekonomik ortamların mevcut seviyelerini dikkate alması gerektiği, özellikle yüksek rejim bölgelerinde doğrudan sübvansiyon politikasının daha fazla oranda kullanılmasının ve bunu vergi teşviklerinin takip etmesi gerektiği politika yapıcılar için önerilmektedir. Ayrıca, doğrudan sübvansiyon ve vergi teşvikleri rejim ortamlarında her iki politika aracı için birbirlerini tamamlayıcı etkileri olduğu saptanmıştır.
Eser Adı (dc.title) | OECD ÜLKELERİNDE KAMU AR-GE POLİTİKALARININ ÖZEL SEKTÖR AR-GE YOĞUNLUĞUNA ETKİLERİ: PANEL EŞİK MODELİNDEN KANITLAR |
Eser Sahibi (dc.contributor.author) | Fatih Emre ÇAĞLAYAN |
Tez Danışmanı (dc.contributor.advisor) | Mustafa Erhan BİLMAN |
Yayıncı (dc.publisher) | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Tür (dc.type) | Yüksek Lisans |
Özet (dc.description.abstract) | Kamu ar-ge politikaları, özel sektör ar-ge yoğunluğunu artırmak, harekete geçirmek amacıyla 20.yy. ortalarından itibaren yoğun şekilde kullanılmıştır. Kullanılan politika aracı ve yoğunluğu, ülkeden ülkeye farklılık göstermekle beraber elde edilen sonuçlarda da farklılıklar ortaya çıkmıştır. Yaklaşık altmış yıllık bir dönem içerisinde, kamunun farklı ar-ge politikaları değerlendirilmiş ve bunlar arasında hangilerinin daha etkin oldukları araştırılmıştır. Literatürdeki çalışmalarda farklı görüşler savunulmuş ve bir politika üzerine genel bir uzlaşı sağlanamamıştır. Bu tez çalışmasının amacı, seçilmiş 26 OECD ülkesi ve 2007-2018 dönemi için özel sektör ar-ge yoğunluğu ile onun belirleyicileri arasında yer alan kamunun doğrudan sübvansiyonları ve vergi teşvikleri arasındaki ilişkinin, seçilmiş makroekonomik değişkenlerde (reel döviz kuru, tüketici fiyat endeksi, doğrudan sübvansiyon, vergi teşvikleri tespit edilecek bir ya da daha fazla kritik eşik değerine bağlı olarak oluşabilecek farklı rejimler nedeniyle, doğrusal olmayan bir özellik gösterip göstermediğini keşfetmektir. Bu amaçla ilk olarak Hansen (1999) tarafından önerilmiş dinamik olmayan panel eşik modeli kullanılmıştır. Reel döviz kuru ve tüketici fiyat endeksi rejimleri altında, doğrudan sübvansiyonların özellikle yüksek döviz kuru ve düşük tüketici fiyat endeksi rejimlerinde daha etkin olduğu, vergi teşviklerinin ise bu iki rejim ortamı altında sadece düşük rejim bölgelerinde daha etkin katkı sağladığı tespit edilmiştir. Bu bulgular ışığında, özel sektör ar-ge yoğunluğunu artırmak isteyen iv hükümetlerin reel döviz kuru ve tüketici fiyat endeksi gibi ekonomik ortamların mevcut seviyelerini dikkate alması gerektiği, özellikle yüksek rejim bölgelerinde doğrudan sübvansiyon politikasının daha fazla oranda kullanılmasının ve bunu vergi teşviklerinin takip etmesi gerektiği politika yapıcılar için önerilmektedir. Ayrıca, doğrudan sübvansiyon ve vergi teşvikleri rejim ortamlarında her iki politika aracı için birbirlerini tamamlayıcı etkileri olduğu saptanmıştır. |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2023-11-01 |
Açık Erişim Tarihi (dc.date.available) | 2023-11-01 |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2023 |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Doğrudan Sübvansiyon |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Özel Kesim Ar-Ge Yoğunluğu |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Vergi Teşvikleri |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | https://hdl.handle.net/11469/3794 |