İnsanların ihtiyaçlarını karşılayan önemli kurumlardan biri satım (alış
veriş) akdidir. Yüce Allah’ın helal kıldığı bir ticaret olan satım akdi, aynı
zamanda insanlar arasındaki ticari muâmelelerin en yaygın olanı ve taraflara
karşılıklı borç ve hukuki sorumluluklar yükleyen bir sözleşmedir.
Satım akdinin hukuk düzeninde varlık kazanması ve kendine bazı
sonuçlar bağlanabilmesi için birtakım şartları da taşıması gerekir. Bu şartların
amacı, “taraflar arasındaki anlaşmazlıkları önlemek, tarafların karşılıklı
menfaatini korumak, aldanma riskini ortadan kaldırmak ve bilinmezliğin yol
açabileceği haksızlığı gidermektir” şeklinde sıralanabilir.
İslam hukukçuları, akdin rükün, şart ve vasıfları kendisinde
toplamasının, akdin sıhhatine (geçerliliğine) delâlet ettiği noktasında ittifak
etmişlerdir.
İslam hukukçularının (fakihlerin) ihtilaf ettikleri nokta, satım akdinin
geçersizliği noktasında olmuştur. İslam Hukukçularının çoğunluğu (Cumhûr)
akitlerdeki geçersizliği yekpâre bir durum olarak görmüşler, akitleri fâsid ve
bâtıl diye bir ayrıma tabi tutmamışlardır. Zira onlara göre, eksikliğin akdin
esasına ilişkin olup olmaması arasında fark yoktur.
Eser Adı (dc.title) | Hanefî Fıkhında fesad ve butlân |
Eser Sahibi (dc.contributor.author) | Çekiç, Ramazan |
Tez Danışmanı (dc.contributor.advisor) | AHMET AYDIN |
Yayıncı (dc.publisher) | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Tür (dc.type) | Yüksek Lisans |
Özet (dc.description.abstract) | İnsanların ihtiyaçlarını karşılayan önemli kurumlardan biri satım (alış veriş) akdidir. Yüce Allah’ın helal kıldığı bir ticaret olan satım akdi, aynı zamanda insanlar arasındaki ticari muâmelelerin en yaygın olanı ve taraflara karşılıklı borç ve hukuki sorumluluklar yükleyen bir sözleşmedir. Satım akdinin hukuk düzeninde varlık kazanması ve kendine bazı sonuçlar bağlanabilmesi için birtakım şartları da taşıması gerekir. Bu şartların amacı, “taraflar arasındaki anlaşmazlıkları önlemek, tarafların karşılıklı menfaatini korumak, aldanma riskini ortadan kaldırmak ve bilinmezliğin yol açabileceği haksızlığı gidermektir” şeklinde sıralanabilir. İslam hukukçuları, akdin rükün, şart ve vasıfları kendisinde toplamasının, akdin sıhhatine (geçerliliğine) delâlet ettiği noktasında ittifak etmişlerdir. İslam hukukçularının (fakihlerin) ihtilaf ettikleri nokta, satım akdinin geçersizliği noktasında olmuştur. İslam Hukukçularının çoğunluğu (Cumhûr) akitlerdeki geçersizliği yekpâre bir durum olarak görmüşler, akitleri fâsid ve bâtıl diye bir ayrıma tabi tutmamışlardır. Zira onlara göre, eksikliğin akdin esasına ilişkin olup olmaması arasında fark yoktur. |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 15.02.2018 |
Açık Erişim Tarihi (dc.date.available) | 2018-02-15 |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2017 |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Satım akdi |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Hanefîler |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Cumhûr |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Sıhhat |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Fesad/fâsid |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Butlân/bâtıl |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | Http://hdl.handle.net/11469/229 |