Filtreler
Filtreler
Bulunan: 169 Adet 0.001 sn
Tam Metin [1]
Yayın Dili [2]
Effect of Sediment Load on the Time Evolution of the Morphology of a Large-scale Laboratory Movable-bed Symmetrical Confluence

Zehra Büyüker

Yüksek Lisans | 2023 | Fen Bilimleri Enstitüsü

Akarsu kavşakları doğal drenaj ağlarının temel unsurları olup oluşturdukları habitat yüksek ekolojik değer arz etmektedir. Yan kollardaki sediment yükü ve akım arasındaki etkileşim kavşak morfolojisini düzenleyen önemli bir faktördür. Yan koldan gelen sediment yükü ve debinin ana kanal boyunca yer yer oyulmalara ve yığılmalara sebebiyet verdiği, bunların sonucunda da taban topoğrafyasında zamana bağlı değişimlerin olduğu gözlemlenmektedir. Bu çalışmada İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Hidrolik Laboratuvarında bulunan, simetrik iki yan kolun 90˚ açı ile ana kanala bağlandığı açık kanal kavşağı üzerinde iki deney gerçekleştirilmiştir. . . .Yan kollardan gelen debi iki deney için de eşit ve 20 l/s iken sediment besleme miktarları 0 kg/dk (E1)ve 0,1 kg/dk (E2) olarak ayarlanmıştır. Deney düzeneğinin mansabında bulunan kapak ile kavşak mansabında akım derinliği 5 cm olacak şekilde ayarlanmıştır. Aynı koşullar 3 saat, 9 saat ve 15 saat olacak şekilde üç farklı süre boyunca devam ettirilmiş ve her süre sonunda deney dondurularak taban kotları elde edilmiştir. Yan kolların birleştiği kavşak bölgesindeki oyulma ve yığılma bölgeleri incelenmiştir. t=3 s için iki deneyde taban morfolojisi benzerdi. Sediment beslemesiz deneyde oyulma koridori oluşurken sediment beslemeli deneyde yan koldan gelen sediment beslemesi yan kol ağzında oyulma gelişmesini engellemiştir. Yan kollardaki taban kotları sediment beslemesiyle daha yüksekti. Sediment beslemesinin miktarına bağlı olarak sediment beslemeli deneyin sonunda daha geniş, daha yüksek ve daha uzun birikme bölgesi gözlemlenmiştir. Sediment beslemesiz deneyde oyulma çukuru oluşmamışken, sediment yüküne bağlı olarak, sediment beslemesi deneyin sonunda oyulma çukuru gözlemlenmiştir Daha fazlası Daha az

Endüstri 4.0 tabanlı akıllı fabrikalar için UWB üzerinden konumlamaya yönelik sensör kartı tasarımı Sensor board design for localization via UWB for industry 4.0 based smart factories

Çoldaş, Burak Yaşar

Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETSon zamanlarda, Endüstri 4.0 tabanlı üretim süreçleri, üretim endüstrisinde sürdürülebilirlik, organizasyon yapısı, yalın üretim, ürün geliştirme ve stratejik yönetim gibi farklı alanlara odaklanarak, araştırmacılar tarafından büyük ilgi görmüştür. Farklı optimal kontrol modelleri ile Endüstri 4.0 tabanlı bir akıllı fabrika sistemi arasındaki ilişki araştırılmaya başlanmış, akıllı fabrikaların uygulanmasıyla ilgili faydaları, zorlukları ve riskleri analiz etmek için kapsamlı çalışmalar yapılmıştır. Endüstri 4.0 şeffaflık, izleme, bağlanabilirlik ve esneklik ile ilgili nesnelerin interneti (Internet of Things) (IoT)'nin katkıları . . .na odaklanmaktadır. Endüstri 4.0 tabanlı akıllı fabrikalar, fiziksel ve siber teknolojileri birleştirerek ilgili teknolojileri daha karmaşık ve daha doğru hale getiriyor. IoT, çağında üretim süreçlerinin şeffaflığını, kontrol edilebilirliğini ve performansını geliştirmek gelişmiş düşük maliyetli sensör teknolojileri ile veri toplamak ve bunları üretim şirketleri ve tedarik zincirleri tarafından etkin performans için kullanmak kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışmada IoT, akıllı sensörler, elektronik cihazların kablosuz haberleşmesi tabanlı hizmetler gibi farklı teknolojilerin kullanımı ile endüstriyel ortamlarda geleneksel metotlardan dijital dönüşüme geçiş için katkıda bulunulması hedeflenmektedir. Çalışmanın merkezinde, mermer fabrikaları başta olmak üzere birçok endüstriyel ortamda çalışabilecek sistem tasarımları bulunmaktadır. Geleneksel üretim yapan endüstriyel ortamlarda teknolojik gelişmelerin uygulanabilmesi için Bu tez çalışmasında, gerçek zamanlı konum takip sistemi, için alt yapı oluşturulmuştur. Çeşitli sensörlerden veri alan bu verileri işledikten sonra, işçiler için çevresel koşulları korumak ve bir akıllı fabrika ortamında mamül, yarı mamül ürünleririni taşıma-transfer işlemini gerçekleştiren AFSUAM akıllı taşıma-transfer sisteminde vagonları kontrol eden bir elektronik kart ve bu kartın gömülü yazılım tasarımı hedefleri gerçekleştirilmiştir.ABSTRACTNow, Industry 4.0-based production operations have interested great care by researchers, focusing areas for example maintainability in the manufacturing industry, organizational structure, lean manufacture, product improvement. The connection between different best supervision models and Industry 4.0-based smart factories started to be explored and extensive studies have been performed to analyze the benefits, challenges, and risks associated with the implementation of smart factories. It focuses on the contributions of the Internet of Things (IoT) related to transparency, monitoring, connectivity, and flexibility within Industry 4.0. Industry 4.0-based smart factories combine physical and cyber technologies, making related technologies more complicated and more correct. To improve the transparency, controllability and performance of production processes in the age of IoT It has been become inevitable to collect data with improved low-cost sensor technologies and use them for effective performance by manufacturing companies and supply chains. In this study, it is purpose to contribute to the transition from traditional methods to digital transformation in industrial environments with the use of different technologies such as IoT, smart sensors, wireless communication-based services of electronic devices. In the center of the study, there are system designs that can work in many industrial environments, especially marble factories. To apply technological developments in traditional production industrial environments Infrastructure has been created for realtime location tracking system. Then, an electronic card that controls the wagons and the embedded software of this card were designed in the AFSUAM intelligent transport-transfer system, which receives data from various sensors and processes these data, protects the environmental conditions for the workers and carries out the transport-transfer process of finished and semi-finished products in a smart factory environment Daha fazlası Daha az

Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm teknolojileri ile desteklenen akıllı fabrika yönetim ve bilişim sisteminin geliştirilmesi

Gürkan, Çağlar

Yüksek Lisans | 2021 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETEndüstri terimi günümüze kadar birçok defa değişim yaşamış bir araştırma ve geliştirme alanıdır. Bu bağlamda sanayide kullanılan yöntemler ve üretim süreçleri günümüzde de gelişim göstermektedir. Bugüne kadar Dünya’da dört tane büyük endüstri devrimi yaşanmıştır. Bunlardan sonuncusu ve içerisinde bulunduğumuz dönem olan Endüstri 4.0 ile birlikte fabrikalar dijitalleşme yönelimi göstermişlerdir. Bununla birlikte endüstriyel otomasyon sistemleri de önem kazanmıştır. Fabrikalarda bulunan cihazların kendileri arasında iletişim kurabilmesi, bilgilerin aktarabilmesi ve verilerin işlenmesi değer kazanmıştır. Tüm bunlar göz önünde bulun . . .durulduğunda, 4. sanayi devrimi ile birlikte fabrikalar üretim süreçlerinde yenilemeye gitmiştir. Bu bağlamda Endüstri 4.0 teknolojik dönüşümü ile birlikte akıllı fabrikaların kurulması da eş zamanlı olarak gerçekleşmiştir. Akıllı fabrikalar birçok farklı teknolojiyi içerisinde barındırmaktadır. Bu teknolojiler nesnelerin interneti (IoT), radyo frekans tanımlama (RFID), siber-fiziksel sistemler, otonom robotlar, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR), simülasyon, sistem entegrasyonu, büyük veri, yapay zeka, bulut bilişim, mobil ve web hizmetleridir.ABSTRACTThe term industry is an area of research and development that has changed many times to this day. In this context, the methods and manufacturing processes used in industry are also developing today. So far, there have been four major industrial revolutions in the world. Along with Industry 4.0, the last of these and the period in which we are in, factories have shown a digitization orientation. However, industrial automation systems have also gained importance. The ability of devices located in factories to communicate, information transmission, and data processing have been appreciated. Considering all of this, 4. with the industrial revolution, manufacturing processes in the factories have been gone to renew. In this context, along with the technological transformation of Industry 4.0, the establishment of smart factories took place simultaneously. Smart factories consist of many different technologies. These technologies the Internet of Things (IoT), radio frequency identification (RFID), cyber-physical systems, autonomous robots, augmented reality (AR) and virtual reality (VR), simulation, system integration, big data, artificial intelligence, cloud computing, mobile, and web services Daha fazlası Daha az

Engelsiz üniversite için akıllı web sistemi: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi örneği Smart web system for a barrier-free university: the example of Izmir Katip Celebi University

Yeşilkaya, Harun

Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETWeb sayfaları kurumların ve kuruluşların ulusal ve uluslararası düzeyde bilgi paylaşımı sağlamaları ve tanıtımları için en önemli teknoloji araçlarından birisidir. Bu tez kapsamında geliştirilen üniversite web ara yüzü de üniversitelerin sadece öğrencilerine, akademik ve idari personellerine değil üniversite öğrenci adaylarına, çalışmak isteyen personellere ve hatta üniversite ile bilgi almak isteyen herkesin ulaşımı için açılan bir portaldır. Bu sebeple üniversite web sitesinin ziyaretçileri her kesimden bireyler olabilir. Üniversite web sitesinin engelli olan vatandaşların rahat erişiminin göz önüne alınarak geliştirilmesi, en . . .gelli bireylerin sosyal hayata eşit bir şekilde katılımlarını sağlayan bir gereksinimdir. Bu amacı temel alarak görme engellilere erişim eşitliği sağlayacak en önemli adım kullanıcı ile sesli iletişim yapmaktır. Kullanıcının konuşma dili ile zorlanmadan uygulama ile iletişime geçmesi uygulamanın da kullanıcıya sesli olarak yanıt vermesi interaktif bir zemin hazırlayacak olup web uygulamasının tüm kullanıcılara hitap etmesini sağlayacaktır. Böylelikle geliştirilen sistem sadece engelli kullanıcılara değil okuma yazma bilmeyen kullanıcılara dahi uygulamanın kullanımını sağlayacaktır Daha fazlası Daha az

EOG kontrollü çok yönlü tekerlekli sandalye

Afandi, Jamala

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETBu tezde, EOG sinyalleri kullanılarak hareket yeteneği kısıtlı engelli bireyler için gerçek zamanlı çalışmalara uygulanması kolay bir tekerlekli sandalye kontrol algoritması geliştirilmiştir.Bu çalışmada, yaşları 20-26 arasında değişen 26 bireyden EOG sinyalleri alınmıştır. EOG sinyalleri olarak yatay EOG, sağ göz düşey EOG ve sol göz düşey EOG sinyalleri kayıt edilmiştir. Daha sonra her bir EOG kanalı 150 ms’lik medyan süzgecine tabi tutulmuştur. Böylece istemsiz yapılan göz kırpmaları ve çeşitli diğer gürültüler sinyalden arındırılabilmiştir. Geliştirilen algoritmaların girişine, her deneğin kendi EOG sinyallerinin maksimum ve . . . minimum değerlerinin orta değerinin yarısı eşik değer olacak şekilde uygulanmıştır.ABSTRACTIn this thesis, a wheelchair control algorithm that is easy to apply to real-time studies has been developed for restricted individuals with disabilities by using EOG signals.In this study, EOG signals were acquired from 26 individuals with the age between 20 and 26 years. EOG signals of horizontal EOG, vertical EOG of the right eye, and vertical EOG of the left eye were recorded. Medial filter with 150-ms duration was applied to all EOG channels. Hence, involuntary blinkings and various other noises were filtered from the signal. The mid-value of the maximum and minimum values of each subject's EOG signals are determined as the threshold value that was applied to the input of provided algorithms Daha fazlası Daha az

Farklı tasarımlardaki kâgir blok elemanların duvar örgüsünde mekanik davranış özelliklerinin irdelenmesi Evaluation on mechanical properties and behavior of different designed masonry block elements in infill wall construction

Khan, Benish

Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETİnşaat sektöründe taşıyıcı olmayan dolgu duvar uygulamalarında kagir blok elemanların kullanımı yaygın bir uygulamadır. Bu blok elemanlarının üretiminde farklı menşeli agregalar kullanılarak çimento bağlayıcı ile üretilirler. Blok üretiminde kullanılan agreganın türü, blok elemanının fiziksel ve mekanik özelliklerini doğrudan etkiler ve farklı teknik özellikler göstermesini sağlar. Ancak blok elemanının aynı tip agrega kullanılarak farklı geometrik tasarımlarda üretilmesi blok elemanın teknik özelliklerinde değişikliğe neden olur. Bu bağlamda, blok elemanın taşıyıcı olmayan bir duvar sisteminde duvar dolgu elemanı olarak kullanı . . .lması, duvarın özellikle yoğunluk ve mekanik mukavemet özelliklerinde değişikliklere neden olmaktadır. Farklı tasarım parametrelerine sahip blok elemanların kullanılmasıyla inşa edilen bir duvarda nasıl bir değişim olgusunun meydana geldiği, yapı malzemelerinin istikrarlı kullanımı bağlamında yapılması gereken detaylı bilimsel inceleme hususları arasındadır. Ayrıca kâgir duvarda kullanılan örgü harcının kullanımının değişken olması, blok elemanın tasarımı ve yoğunluk değerlerindeki değişim, örgü işlevi tamamlanmış nihai kâgir duvarın özelliklerini belirleyen ana faktörlerden biridir. Kâgir blok elemanı ve örgü harç tasarım değişkenliğinin duvar özelliklerine etkisi farklı yöntemlerle analiz edilebilir. Kâgir blok elemanı ve örgü harcı kullanılarak hazırlanan bir duvar test modelinin teknik değerleri laboratuvar ortamında fiziksel ve mekanik analiz yöntemi ile incelenebilir. Bununla birlikte, sayısal analiz yöntemi kullanılarak da duvar analiz modelinin incelenmesi, nihai bir duvar tasarımının fiziksel ve mekanik davranışı, farklı geometrik tasarımlara sahip blok elemanların alternatif yatay ve dikey konumda farklı kalınlıklarda uygulanan örgü harcı kullanımını ve farklı yoğunluk değerleri simüle edilerek ayrıntılı olarak incelenebilir. Bu tez çalışmasında, farklı yoğunluk değerlerine sahip kagir blok elemanları ve örgü harcı kullanılarak SAP-2000 programında oluşturulan, standart yüzey alanlı tasarlanmış ve taşıyıcı olmayan bir duvar modeli, modelde kullanılan kagir blok elemanlarının geometrisinde alternatif değişken parametreler uygulanarak analiz edilmiştir. Kâgir bloklar ve harç için eşdeğer kabul edilebilecek birer elastisite modülü değeri belirlenmiştir. Teknik bulgular, farklı deprem yükleme koşulları altında elde edilmiş ve tasarlanan modeller karşılaştırmalı olarak simülasyon yöntemi kullanılarak incelenmiştir.ABSTRACTUse of masonry block elements is a common practice in non-bearing infill wall applications in the construction industry. In the production of these block elements, they are produced with cement binder by using aggregate of different origins. The type of aggregate used in block production directly affects the physical and mechanical properties of the block element and allows it to display different technical properties. However, manufacturing the block element in different geometric designs using the same type of aggregate causes change in the technical properties of the block element. In this context, the use of the block element as a wall filling element in a non-load-bearing wall system causes changes in the properties of the wall, especially in density and mechanical strength. What kind of change phenomenon occurs in a wall built with the use of block elements with different design parameters, a very detailed examination and scientific examination are among the necessary issues in the context of stable use of building materials. In addition, the fact that use of the mortar used in the masonry is variable, as well as the design of the block element and the change in density values, is one of the main factor that determine the properties of the final infill wall. The effect of block element and masonry mortar design variability on the properties of the wall can be analyzed by different methods. The technical values of a wall test model prepared using block elements and masonry mortar can be examined by physical and mechanical analysis method in the laboratory environment. However, the examination of the wall analysis model using numerical analysis method, the physical and mechanical behavior of a final wall design can be examined in detail by simulating the use of masonry mortar applied in alternative horizontal and vertical thicknesses of block elements with different geometric designs and different density values. In this thesis, a non-bearing wall model with a standard surface area, which was created in the SAP-2000 program using masonry block elements with different density values and masonry mortar, was analyzed by applying alternative variable parameters in the geometry of the masonry block elements used in the model. An equivalent modulus of elasticity was determined for masonry blocks and mortar. The technical findings were obtained under different earthquake loading conditions and the designed models were examined comparatively using simulation method. For the simulation analysis, light aggregate masonry block element design with 6 different configurations was considered, one of which has a two-row hollow cavty geometry. In the other models, the configurations of specially designed masonry blocks with three rows of hollow cavties, solid form and multi-row hollow cavties are examined in different nominal sizes, respectively Daha fazlası Daha az

Kimyasal modifikasyon işleminin müzik aletlerinin ses tınısı üzerine etkisi

Aydoğmuş, Ayberk

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETBu tez çalışmasında müzik aletlerinde yaygın olarak kullanılan ladin (Picea orientalis), akçaağaç (Acer pseudoplatanus) ve maun (Khaya ivorensis) odunlarından hazırlanan büyük boyutlu örnekler propiyonik anhdirit kullanılarak kimyasal modifikasyon işlemini gerçekleştirilmiştir. Kimyasal Modifikasyon işlemi gerçekleştirilen örneklerde meydana gelen ağırlık kazancı (WPG()) değeleri, şişme katsayıları (S()) ve şişmeye karşı etkinlik değerleri (ASE()) tespit edilmiştir. Kimyasal modifikasyon sonrası eğilme direnci ve statik eğilmede elastikiyet modülü değerleri tespit edilmiştir. Ayrıca modifikasyon sonrası akustik özelliklerde meyd . . .ana gelen değişimlerde araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre kimyasal modifikasyon sonrası küçük boyutlu örneklerde, minimum 4,15 maksimum 29,39 oranında ağırlık kazancı (WPG) değeri tespit edilmiştir. Büyük boyutlu örneklerdeki WPG () ise ladin, akçaağaç ve maun örnekleri için sırasıyla 11,26, 11,9 ve 6,7 olarak tespit edilmiştir. Boyutsal sabitlik testi sonuçlarına göre modifikasyon sonrası minimum 26,53 maksimum 82 oranında şişmeye karşı etkinlik (ASE()) değeri tespit edilmiştir. Her üç odun türü içinde WPG değeri arttıkça boyutsal sabitlikte artış olduğu belirlenmiştir.ABSTRACTIn this thesis A large samples of wood prepared from spruce (Picea orientalis), maple (Acer pseudoplatanus) and mahogany (Khaya ivorensis) woods, commonly used in musical instruments, are modified with propionic anhydride were subjected to chemical modification using propionic anhydride. The weight gain values (WPG ()) , swelling coefficients (S ()) and anti-swelling efficentits values (ASE ()) were determined in the samples that chemically modified. After chemical modification, bending resistance and elastic modulus values were determined. In addition, changes in acoustic properties after modification were investigated. According to the results obtained after chemical modification in small-sized samples, minimum 4.15 maximum 29.39 weight gain (WPG) value was determined. The values of WPG () in large samples were found to be 11.26, 11.9 and 6.7, respectively. According to the results of dimensional stability test, minimum 26.53 and maximum 82 swelling efficacy (ASE ()) values were determined after modification .In all three wood species, it was determined that as WPG value increased, dimensional stability increased Daha fazlası Daha az

Kitosan-sodyum aljinat biyopolimerik nanopartiküllerinin hazırlanması ve nar kabuklarından ekstrakte edilen antioksidanların enkapsülasyonu Preparation of chitosan-sodium alginate biopolymeric nanoparticles and encapsulation of antioxidants extracted from pomegranate peels

Kazoluk, Aylin

Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü

Özet:Son yıllarda, başta sanayi alanında olmak üzere tıp, kimya, gıda ve diğer alanlarda da üretimde artış gözlenmiştir. Üretim artışı yan ürünler ve atık oluşumunu beraberinde getirmektedir. Gıda alanında meyve ve sebze kabukları uzun yıllar atık olarak kullanılmıştır. Ancak düzgün bir şekilde işlendikten sonra, kullanılabilir forma getirilen kabuklar gıda takviyesi olarak değerlendirilebilir. Nar (Punica granatum), antioksidan özelliğinden dolayı popülerliği artan meyvelerden olup, ayrıca bu meyvenin kabukları da narın yaklaşık 40'ını oluşturmaktadır. Yüksek antioksidan içeriğine sahip olan bu meyve vücutta zararlı serbest radikal . . .lerin oluşumunu azaltarak, kanser başta olmak üzere birçok hastalığın olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır. Ultrasonik Destekli Ekstraksiyon yöntemi ile doğaya zarar vermeden, su ve etanol çözgenleri ile nar kabuklarından antioksidan ekstresi elde edilebilir. Elde edilen antioksidan maddelerinin, ışık, ısı, pH ve benzeri etkenlerden korunabilmesi için Enkapsülasyon Teknolojisi'nden yararlanılabilir.Summary:In recent years, there has been an increase in production in some fields, such as medicine, chemistry, food and others, especially in industry. The increase in production also brings about by-products and wastes. In the field of food, fruit and vegetable shells have been used as waste for many years. However, after properly processed, the shells formed into usable form can be considered as food supplements. Pomegranate (Punica granatum) is one of the fruits whose popularity has increased due to its antioxidant properties, and also, the peels of this fruit constitute about 40 of the pomegranate. Not only this fruit has high antioxidant content, but also, by reducing the formation of harmful free radicals in the body, it helps to eliminate the negative effects of many diseases, especially cancer. Antioxidant extract can be obtained from pomegranate peels prepared in water and ethanol solvents with the help of Ultrasonic Assisted Extraction method without damaging the nature. Encapsulation Technology can be used to protect the antioxidants obtained from light, heat, pH and similar factors Daha fazlası Daha az

8.8 kalite sınıfındaki bağlantı elemanlarının mikro alaşımlı çelikler kullanılarak ışıl işlemsiz üretilmesi

Yavuzbarut, Tayfur

Yüksek Lisans | 2018 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETSoğuk şekillendirme, endüstride yaygın olarak kullanılan bir üretim şeklidir. Bu üretim şekli, iş parçasının yatay halde bulunan hareketli ve sabit kalıplar arasında dövülerek şekillendirilmesini sağlamaktadır.Otomotiv sektöründe kullanılan bağlantı elemanlarının kullanıldıkları kritik yerler itibariyle yüksek dayanıma sahip olmaları istenmektedir. Bu nedenle bağlantı elemanlarının tasarımında kritik öneme sahip faktörlerden en önemlisi, bağlantı elemanının yüksek mukavemet değerlerine sahip kalite standartıdırSUMMARYCold forming process is a type of production that commonly used in industry. This type of production provides for . . .ming material by pressing between moving and stationary dies at ambient temperature. Before cold forging operation, conventional materials for wire rod (raw material) is applied spheroid annealing for becoming a homogeneous and softer microstructure. Annealing process consist of heating and holding temperature and the cooling sections. Annealing temperatures from 700 to 750 ° C is in the range of temperature. The total duration of this operation 26 hours.The raw materials, which are obtained from supplier companies, are annealed and applied surface treatment. The purpose of surface treatment is to decrease friction coefficient between the workpiece and the toolings by covering with fosfat layer to wire rod Daha fazlası Daha az

Ağır hizmet araçları için elektromekanik disk fren tasarımı Electromechanical disc brake design for heavy-duty vehicles

Güleryüz, İbrahim Can

Doktora Tezi | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETBu çalışmada mekanik tasarım, sonlu elemanlar analizi, sistem modelleme, sistem simülasyonu ve analizi, denetim sistemi tasarımı, ölçüm sistemi tasarımı gibi farklı disiplinleri bir araya getirerek ağır hizmet aracı elektromekanik disk fren tasarımı için bir yöntem oluşturulması amaçlanmıştır. Öncelikle elektromekanik fren sistemi dinamiğinin ve performansının araştırılabilmesi için temel bir deney düzeneği üzerinde kuvvet ve pozisyon denetleyicileri geliştirilmiştir. Doğrusal ve doğrusal olmayan sürtünme modellerini içeren sistem dinamiği modelleri Matlab/Simulink ortamında oluşturulmuştur. Sistem parametreleri deneysel ölçümle . . .rle elde edilmiştir. PID ve kaskad PID kuvvet denetleyicileri ve PID pozisyon denetleyicileri Matlab/Simulink ortamında geliştirilmiştir.ABSTRACTIn this study, it is aimed to compose a multi-disciplinary method for a heavy-duty electromechanical disc brake design by integrating different disciplines such as mechanical design, finite element method, system modelling, system simulation and analysis, control system design and measurement system design. Firstly, force and position controllers were developed on a basic test rig to investigate the braking dynamics and performance. The system dynamics models including linear and nonlinear friction models were constructed in Matlab/Simulink environment. System parameters were obtained by experimental measurements. PID and PID cascade force controllers and PID position controllers were developed in Matlab/Simulink environment Daha fazlası Daha az

Biyokompozitlerde Arayüzey ve Plastikleştirici Etkisinin İncelenmesi

İbrahim ŞEN

Doktora Tezi | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

Polilaktik asit (PLA) kırılgan ve pahalı bir polimerdir. Bu çalışmada kullanılan katkılar ile PLA’nın kırılganlığının azaltılması ve oluşan maliyetin düşürülmesi amaçlanmıştır. PLA içerisine plastikleştirici olarak ticari epoksilenmiş soya fasulyesi yağı (ESBO) ve sabun yapımında kullanılan zeytin ve ayçiçeği yağlarından elde edilen maleiklenmiş zeytin yağı (MOO) ve maleiklenmiş ayçiçeği yağı (MSO) katılmıştır. Ayrıca maliyeti düşürmek için Enginar Sapı (ES) ve ara yüzey etkileşimini geliştirmek için silan ve PLAg-MAH malzemeleri eklenmiştir. Bu sayede, malzemelerin kırılganlığı azaltılmıştır ve üretim maliyeti düşürülmüştür. Modifi . . .ye edilmiş yağlar ağırlıkça %0-10 oranında PLA matris içerisine katılmıştır. Ayrıca ES partikülleri kullanılarak kompozitler üretilmiştir. Üretilen on dokuz adet kompozit malzemenin mekanik, termal, fiziksel özelliklerinin değişimleri ve yüzey morfolojileri incelenmiştir. Daha sonra en iyi mekanik özelliklerin elde edildiği yağ oranı ve ES oranı kullanılarak, içerisine ağırlıkça %0-2 oranlarında silan ve PLAg-MAH ilave edilmiş yedi farklı kompozit daha üretilmiştir. Elde edilen deneysel verilere göre, PLA’nın çekme dayanımı 66,51 MPa iken, %2 PLAg-MAH katkılı PEO malzemenin çekme dayanımı 38,68 MPa ve %2 silan katkılı PEO malzemenin çekme dayanımı 39,47 MPa olarak bulunmuştur. PLA, PEOP2 ve PEOS2 malzemelerinin elastisite modül değerleri sırasıyla 2203, 1870 ve 1941 MPa olarak elde edilmiş olup Izod darbe dayanım değerleri ise sırasıyla 13,04, 14,05 ve 10,95 kJ/m2 olarak bulunmuştur Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms