Filtreler
Akut Lenfoblastik Lösemi Tanılı Bir Olgunun Neuman Sistemler Modeli’ne Göre Değerlendirilmesi

Makale | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi4 ( 3 ) , pp.123 - 127

Lösemiler, hematopoetik hücrelerin neoplastik değişimi ile karakterize hastalıklardandır. Bu olgu sunumunda, Akut Lenfoblastik Lösemi tanılı bir çocukta uygulanması gereken hemşirelik bakımı Neuman Sistemler Modeli yaklaşımı ve North American Nursing Diagnosis Association (NANDA) tanıları ile ele alınmıştır. Neuman Sistemler Modeline dayalı oluşturulan hemşirelik sürecinin ilk adımında, olguya ilişkin bilgiler toplanmıştır. Olgunun verileri doğrultusunda altı farklı hemşirelik tanısı konulmuş, her bir hemşirelik tanısı için beklenen hasta sonuçları, girişimler ve hemşirelik tanısı sonuçları belirlenmiştir. Bu olgu sunumunda, özellik . . .le 2-5 yaş grubunda görülen Akut Lenfoblastik Lösemi tanısı almış bir çocuğun sorunlarının çözülmesine ilişkin hemşirelik süreci yer almaktadır. Neuman Sistemler Modeli’nin hemşirelik bakımında kullanılması olguya bütüncül, sistematik ve planlı bir hemşirelik bakımı sunulması noktasında katkı sağlar Leukemias are diseases characterized by neoplastic change of hematopoietic cells. In this case report, the nursing care of a child with acute lymphoblastic leukemia was evaluated by the Neuman Systems Model approach, and according to the North American Nursing Diagnosis Association (NANDA) diagnostic guideline. In the first step of the nursing process based on the Neuman Systems Model, data were collected about the case. According to the analysis of data, six different nursing diagnoses were identified. For each diagnosis, expected patient outcomes, interventions, and the results of nursing diagnosis were specified. In this case, a nursing process was presented for resolving the problems of a child diagnosed with acute lymphoblastic leukemia, which is especially seen in children between the ages of 2 and 5. The use of the Neuman Systems Model in nursing care contributes to a holistic, systematic, and planned nursing care Daha fazlası Daha az

COVID-19 Tanısı Olan Çocuk Hastalarda Ateş Yönetimi

BESTE ÖZGÜVEN ÖZTORNACI | PINAR DOĞAN | HATİCE YILDIRIM SARI

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi2 ( 5 ) , pp.123 - 128

2019 yılının Aralık ayında Dünya Sağlık Örgütü, yeni bir koronovirüs çeşidinin Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıktığını bildirmiş, bu virüs tüm dünya genelinde bir toplum sağlığı sorunu olarak yayılmış ve pandemi boyutuna ulaşmıştır. İnsanlarda ilk defa görülen yeni bir koronavirüs olduğundan Novel Coronavirüs 2019 (nCoV2019) olarak tanımlanmış ve hastalığın adı COVID-19 olarak kabul edilmiştir. COVID-19’un en yaygın belirti ve semptomları ateş, öksürük ve dispne gibi diğer viral solunum yolu enfeksiyonlarına benzer bulgulardır. Çocuklarda hastalık hafif seyreder. Çoğu vaka ateş, öksürük, burun tıkanıklığı, rinore ve boğaz ağrısı gibi . . . üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileriyle kendini göstermektedir. Bu bağlamda bu çalışma ile COVID-19 enfeksiyonunun önemli tanımlayıcı özelliklerinden ve hemşirelerin tanılaması ve değerlendirmesi gereken yaşam bulgularından biri olan ateşin yönetimi konusunda bilgi verilmesi amaçlanmıştır. In December 2019, the World Health Organization announced that a new type of coronovirus emerged in Wuhan, China, and this virus has spread worldwide as a public health problem and has reached the pandemic size. Since it is a new coronavirus that has not previously been detected in humans, novel Coronavirus was identified as 2019 (nCoV2019) and its disease is considered COVID-19. The most common signs and symptoms of COVID-19 are findings similar to other viral respiratory infections such as fever, cough, and dyspnea. The disease progress mild in children. Most cases are manifested by symptoms of upper respiratory infection, such as fever, cough, nasal congestion, rhinorrhea and sore throat. In this context, with this study, it is aimed to give information about the management of fever, which is one of the important diagnostic features of COVID-19 infection, and one of the life signs that nurses should diagnose and evaluate Daha fazlası Daha az

COVID-19 ile İlişkili Pediatrik Multisistem İnflamatuar Sendromu ve Hemşirelik Yaklaşımı

BESTE ÖZGÜVEN ÖZTORNACI | PINAR DOĞAN | HATİCE YILDIRIM SARI

Derleme | 2023 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi8 ( 1 ) , pp.193 - 199

Multisistem İnflamatuar Sendromu (Multisystem Inflammatory Syndrome in Children / MIS-C), COVID-19’un nadir görülen komplikasyonu olarak tanımlanan, Nisan 2020 tarihinden itibaren COVID-19 geçirildikten 2-4 hafta sonra ortaya çıktığı varsayılan bir sendromdur. MIS-C’de; sıklıkla ateş, döküntü, bilateral konjonktivit, gastrointestinal sisteme ait semptomlar, aşırı yorgunluk hissi veya miyokardit gibi bulgular görülmektedir. Hemşireler pediatrik hastaların fiziksel, mental ve spiritüel ihtiyaçlarını anlayarak ve karşılayarak bütüncül bir yaklaşımla kaliteli, bireyselleştirilmiş ve aile merkezli bakım vermeye özen göstermelidir. Bakımd . . .a izolasyon önlemleri alınmalı ve uygun kişisel koruyucu ekipmanlar kullanılmalı, kişisel koruyucu ekipmanlara yönelik çocuk ve ailenin eğitimi bakımın bir parçası olmalıdır. MIS-C yeni bir sendrom olduğundan sağlık ekibi üyeleri, pediatrik hastaların ve ailelerinin birçok sorusu ile karşı karşıya kalacaklarından bu süreçte literatürü takip etmeleri oldukça önemlidir. Bu derlemede, 2021 Ocak – Şubat aylarında PubMed veritabanında yer alan COVID-19 ile ilişkili MIS-C tanılı hastaların olgu sunumlarındaki hastalığın seyri ve buna yönelik hemşirelik yaklaşımı ele alınmıştır Daha fazlası Daha az

Hemşirelik Öğrencilerinin Çocuk Sevme Durumları ile Akademik Başarıları Arasındaki İlişki

PINAR DOĞAN

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 6 ) , pp.127 - 131

Amaç: Bu çalışmanın amacı öğrencilerin çocuk sevme durumları ile akademik başarıları arasındaki ilişkinin belirlenmesi ve üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin çocuk sevme durumlarının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı olarak planlanan bu çalışmada bir devlet üniversitesinin Hemşirelik Bölümü’nde eğitim almakta olan ve çalışmaya katılmaya gönüllü 48 dördüncü sınıf ve 55 üçüncü sınıf öğrencisinden Birey Tanıtım Formu ve Çocuk Sevme Ölçeği kullanılarak anket yöntemi aracılığıyla veri toplanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan üçüncü sınıfta öğrenim gören öğrencilerin yaş ortalaması 22±1,27’dir. Öğrencilerin %78,2’si . . .kadın olup, %89,1’inin kardeşi bulunmaktadır. Dördüncü sınıfta öğrenim gören öğrencilerin yaş ortalaması 20,56±0,87’dır ve %89,6’sı kadın olup, %93,8’i kardeş sahibi olduğunu ifade etmiştir. Üçüncü sınıf öğrencilerinin akademik başarı ortalamaması dördüncü sınıf öğrencilerine göre daha yüksek bulunmuştur. Üçüncü sınıf öğrencilerinin çocuk sevme toplam ölçek puanı ortalaması 68,60±7,90; dördüncü sınıf çocuk sevme toplam ölçek puanı ortalaması 88±9,10 olarak bulunmuştur. Sonuç: Sonuç olarak, hemşirelik öğrencilerinin çocuk sevme düzeylerinin yüksek olduğu ve hemşirelik öğrencilerinin yaşı arttıkça çocuk sevme düzeylerinin azaldığı bulunmuştur. Çocuklarla etkileşimin sağlıklı olarak sürdürülebilmesi ve geleceğin hemşireleri öğrencilerin çocuk sevme düzeylerinin çalıştıkları kliniklerdeki verimlerine etkisi ile ilgili farkındalıklarını arttırmak için eğitim programları planlanabilir. Objective: The aim of this study was to determine the relationship between students’ liking of children and their academic achievement and to compare the likelihood of third and fourth grade students. Material and Method: In this descriptive study, data were collected through the questionnaire method using the Demographic Data Collection Form” and “Barnett Liking of Children Scale” from 48 fourth grade and 155 third grade volunteered student nurses who were educated in the Nursing Department of a state university. Results: The mean age of the third grade students was 22.00 ± 1.27, 78.2% of them were female and 89.1% of them had siblings. The mean age of the fourth grade students was 20.56 ± 0.87, 89.6% of them was female and 93.8% of them had siblings. The academic achievement average of third-grade students was higher than fourth-grade students The avarage Liking of Children Scale score of the third grade students’ was 68.60 ± 7.90; and the avarage Liking of Children Scale score of the forth grade students was 88.00 ± 9.10. Conclusion: As a result, it was found that the child-liking levels of nursing students were high and the child liking levels of nursing students decreased as the age of nursing students increased. Training programs can be planned to improve the health of interaction with children and to increase the awareness of future nurses about the impact of child-liking levels on their productivity in the clinics they work in. Daha fazlası Daha az

Pediatrik yanık hastalarında uyku kalitesini etkileyen faktörler

Ardahan, Esra

Yüksek Lisans | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Giriş: Yüksek ısı, kimyasal maddeler, ışınlar ve elektrik sebebiyle oluşan yumuşak doku yaralanmalarına yanık adı verilmektedir. Uyku, merkezi sinir sistemi içinde anatomik ve nörokimyasal alanların etkileşimiyle düzenlenen karmaşık bir davranıştır. Yanık sonrasında hastalar; uyku kalitesinde düşme ve uykunun bölünmesine sebep olan birçok stresöre maruz kalmaktadırlar. Amaç: : Bu çalışma pediatrik yanık hastalarında görülen ağrı, kaşıntı ve uyku düzeni üzerine etkisi olan diğer etmenlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma bir üniversite hastanesinin Yanık Kliniği’nde yanık sonrası 2-7. günler arasında, ya . . .tmakta olan 2-6 yaş aralığında 96 çocuk ve anneleri ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada araştırmacılar tarafından oluşturulmuş olan Demografik Veri Toplama Formu, Uyku Özelliklerini ve Sorunlarını Belirleme Anketi, Kaşıntı Skalası, Flacc Ağrı Skalası kullanılmıştır. Veriler anneler ile yüzyüze görüşülerek anket yöntemi ile toplanmıştır. Sorular; uyku sorunlarına ilişkin sorular çocuğun yanıktan önceki durumu ve yanık nedeniyle hastanedeki durumu karşılaştıracak şekilde sorulmuştur. Bulgular: Çalışmaya katılan çocukların %53.1’i erkek ve yaş ortalamaları 3.36±1.39, yatış günü ortalamaları 4.22±1.57 gündür. Yanıkların %10.4’ü elde görülmüştür, %79.2’si (n:76) ikinci derece yanık ve çocukların yanık yüzdesi %8.12±5.61 bulunmuştur. Çalışmaya katılan çocukların ağrı puan ortalaması 5.10±2.21 puan, kaşıntı puan ortalaması ise 4.83±2.54 olarak saptanmıştır. Yanık öncesi ve sonrası dönemler arasında; çocukların gece uyuduğu saat, sabah uyandıkları saat, gece toplam uyku süreleri, günlük toplam uyku süreleri, gece uyku bölünmesi ve bölünme sayısı, uykuya dalmakta sorun yaşama ve uykuya dalma süresi, sabahları yorgun uyanma, çocukları uyandırmakta zorlanma, annelerin çocuklarını uyandırma süresi açısından istatisksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Yanık öncesi ve sonrası dönemler arasında; oturarak TV-video izlerken uyuklama, sabah sessizce otururken uyuklama, öğle uzanırken-yatarken uyuklama, öğle yemeği sonrası yalnız otururken uyuklama açısından istatiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Yanık öncesi ve sonrası dönemler arasında; gece uyumakta zorlanma, gece uyandıktan sonra kendi başına tekrar uyumakta zorlanma, gece uyanınca 70 rahatlatıcı kullanma, gece boyunca birşeyler içme isteği, yalnız uyuma korkusu, karanlıkta uyuma korkusu, yeterince uyumadığı için gün içinde huzursuz ve sinirli olma, uyumadan önce kitap okuma ve ninni dinlemeyi isteme, uykuda huzursuzluk yaşama ve uykudan çığlık atarak, ağlayarak, kâbus görerek uyanma açısından istatiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Yanık derecesi yüksek olan çocukların sabah uyanmalarının daha uzun sürdüğü görülmüştür. Çocukların ağrı puan ortalamaları ile uyku kalite parametreleri arasında ilişki bulunmamıştır. Çocukların kaşıntı puan ortalamaları ile gece uyuma saati arasında zayıf ilişki bulunmuştur. Sonuç ve Öneriler: Uykunun önemi hakkında bilgi sahibi olarak, bakım vermekte olduğumuz çocukların uyku durumlarına dikkat edilmeli ve kliniklerde uyku kalitesini arttırmaya yönelik destekleyici çevre düzenlemeleri yapılmalıdır Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms