Filtreler
Silifke Kalesinin Kazılar Sonucu Ortaya Çıkan Yerleşim Dokusu

RAZAN AYKAÇ

Kitap | 2022 | Ege Yayınları

Kitabımızda ele aldığımız Silifke Kalesi oldukça stratejik bir konuma sahip olup Kale-Kent özelliği taşımaktadır. 2011-2017 yıllarında yapılan kazılarla gün yüzüne çıkarılan Silifke Kalesi hazırladığımız bu çalışmamızla bilim dünyasına ve gelecek kuşaklara tanıtılacaktır. Ayrıca devam etmekte olan kazı ve restorasyon çalışmamızın tamamlanmasıyla Anadolu’da benzerine henüz rastlanmayan bu ender yapı, Osmanlı Kale Kent’i, ziyarete açılarak turizme kazandırılacaktır. Bu kıymetli eserin vücut bulmasında kıymetli katkılarından dolayı Silifke Kalesi Kazı Başkanı Sayın Hocam Prof. Dr. Ali BORAN’a, Mersin Valisi Sayın Ali İhsan Su’ya, Silif . . .ke Kaymakamlarımız Sayın Şevket Cinbir’e, Sayın Namık Kemal Nazlı’ya, ayrıca Silifke Kalesi kazı ekibine, kazımıza destek veren tüm kurum ve kuruluşlara, kitabın basımı için sponsor olan Medcem Madencilik A.Ş.’ye, kitabın tasarımını yapan Neva Kurumsal’a, Ege Yayınlarına teşekkürlerimle. Daha fazlası Daha az

Yeni Araştırmalar Bağlamında Diyarbakır Kalesi

RAZAN AYKAÇ

Makale | 2019 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Diyarbakır farklı din, kültür ve devletlerin hâkimiyeti altında kalmış ve tarihin her döneminde medeniyetlerin ilgi alanı olmaya devam etmiştir. Hıristiyanlık ve İslam bu şehirde hüküm süren iki önemli dindir. Romalılar, Partlar, Sasaniler ve Bizans İslam öncesi dönemin bölgeye hâkim olan devletleri olarak öne çıkmaktadır. Diyarbakır’da İslam fethi Hz. Ömer devrinde gerçekleşir. Hulefâ-i Râşidîn döneminden sonra yönetimi Emeviler devralmış bu dönemde Diyarbakır onların hâkimiyeti altında kalmıştır. Abbasiler dönemi Diyarbakır’da kitabelerine en çok rastlanan dönemlerden biri olarak görülmektedir. Şeyhoğulları, Hamdanîler, Büveyîler . . .yine Diyarbakır’da hüküm süren devletler arasındadır. Bölgeye hâkimiyet ve hizmetleri bakımından ön sırada yer alan hanedan Mervânîlerdir. Türk ve İslam tarihinin tartışmasız en büyük devletlerinden olan Büyük Selçuklu Devleti ve ona tabi devletlerden Suriye Selçukluları ve Anadolu Selçukluları; İnaloğulları, Nisânoğulları, Artukoğulları; Akkoyunlu ve Osmanlı Devleti Diyarbakır’a hâkim olmuştur. İslam öncesi ve İslam döneminde kesintisiz bir şekilde inşa, onarım ve yeniden inşa devam etmiş olup Diyarbakır sadece sanat tarihinde değil, genel tarih ve Türk tarihi bakımından da son derece değerli bir hazinedir. Özellikle Artukoğluları zamanında surlarda büyük bir bayındırlık faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Ulu Beden ve Yedi Kardeş burçları inşa edilmiş ve surlar da bu dönemde tamir edilmiştir. Ulu Beden ve Yedi Kardeş burçları Türk sanatının şaheserleridir. Merkezde kesişen kuzey-güney ve doğu-batı doğrultulu iki ana yolu, bu yollarla bağlantılı dört ana kapısı ve gizli geçitleri bulunan, zaman içinde yıkılan ya da yeni yapılan binalarla biçimlenerek günümüz dokusuna kavuşan kentin, kuzeydoğu ucunda iç kale yer almaktadır. Arazinin topografyasına uygun olarak yapılan ve 82 burçla tahkim edilen Diyarbakır Kalesi, köşeleri yuvarlatılmış dikdörtgen biçimdedir. Diyarbakır surlarının bir bölümünde, 1930-1932 yılları arasında çeşitli yıkımlar yaşanmıştır. Harput Kapı civarında yaklaşık 200 m’lik kısım, şehre hava gelmesini engellediği düşüncesiyle, dinamitlenerek yıkılmıştır. 1932 yılında kente gelen Albert Gabriel yıkımın hata olduğu konusunda yetkilileri ikna ederek, surlar hakkında yayın hazırlamıştır. 1940’ lı yıllardan günümüze kadar surlar tamir görmüştür. 4 Temmuz 2015’de UNESCO 39’uncu Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda “Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı” adı altında Dünya Kültür Mirası olarak tescillenmiştir Daha fazlası Daha az

Doğanhisar Kültür Envanteri

RAZAN AYKAÇ

Kitap Bölümü | 2022 | Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları

Kaynakça var.

Suriye Halep, Hama ve Rakka Müzelerindeki Türk-İslam Dönemine Ait Eserlerden Örnekler

RAZAN AYKAÇ

Makale | 2022 | Art-Sanat17 , pp.59 - 82

Suriye, dünya tarihi açısından sanatın ve mimarinin en güzel eserlerine sahiptir. İlk Çağ’dan itibaren Palmyra, Afemia, Halep, Şam, Hama, Hums, Bosra, Lazkiye ve Tartus çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış önemli yerleşim yerleridir. Bölgede yapılan kazı ve araştırmalarda çıkan buluntular başta olmak üzere pek çok tarihî eser Şam, Halep, Hama ve Rakka müzelerinde sergilenmektedir. Halep müzesinde başta mihrap olmak üzere diğer eserler ile Hama’daki minber ve Rakka Ulu Cami alçı süslemeleri Selçuklular, Zengiler, Eyyûbîler ve Memlükler dönemine ait kıymetli eserlerdir. Bu makalede Halep, Hama ve Rakka müzelerinde 2011 yılında ba . . .şlayan iç savaştan önce incelenebilen eserler ele alınmıştır. Yapıldıkları dönemlerin nadide örneklerini oluşturan Halep Müzesi’nden Hüseyin b. Hasan el- Şükri’nin Sandukası, Aslan Kabartmalı Mimari Plastik, Haleviye Medresesi Mihrabı, Güneş Motifli Lüster Kâse, Seamik Kaplar, Memlüklü Armalı Mimari Plastik, Sultan Kayıtbay’a Ait Kitabe Parçası, Savaş Aletleri; Hama Müzesi’nden Hama Ulu Cami Minberi; Rakka Müzesi’nden Rakka Ulu Camisi Alçı Süsleme Parçaları makalede incelenen eserlerdir. Syria has the most beautiful works of art and architecture in world history. Palmyra, Apamea, Aleppo, Damascus, Hama, Homs, Bosra, Latakia and Tartus have been important settlements in the history of civilization since the First Age. Many historical artefacts especially the findings from excavations and research in the region, are exhibited in the museums of Damascus, Aleppo, Hama, and Raqqa. In this article, the works that could be exhibited in the museums of Aleppo, Hama, and Raqqa in the pre-war period (before 2011) are reviewed. The sarcophagus of Huseyin b. Hasan al-Shukri, architectural plastic with lion relief, the mihrab of the Madrasa Halawiye, sun patterned luster bowl, ceramic pots, architectural plastic with Mamluk coat of arms, inscription piece of Sultan Kayıtbay and war tools from the National Museum of Aleppo; the minbar of the Great Mosque of Hama from the Hama Museum and plaster decorations of the Great Mosque of Raqqa from the Raqqa Museum will be introduced. These artefacts are among the most precious examples of their era. The mihrab, especially, and the other works in the National Museum of Aleppo, the minbar in the Hama Museum, and plaster decorations of the Great Mosque Raqqa are very precious works of the Seljuk, Zengid, Ayyubid, and Mamluk eras Daha fazlası Daha az

Suriye Şam Milli Müzesindeki Türk İslam dönemine ait eserlerden örnekler

RAZAN AYKAÇ

Makale | 2021 | Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi10 ( 3 ) , pp.1246 - 1270

Şam Ulusal Müze, Suriye'deki en eski kültürel miras kurumudur. Müzede; Mari, Ebla, Ugarit gibi önemli arkeolojik alanlardan çıkarılan buluntular, çivi yazılı tabletler, Dura-Europos Sinagogu, Roma Dönemi mozaikleri, Palmyra’dan getirilen eserler, tekstiller, Kasr-el Hayır-el Garbi freskleri, seramik, cam, maden, ahşap, taş, yazma eserler ile XVIII. yüzyıla ait geleneksel Şam evi örneği, Suriye - Arap dünyası ve diğer ülkelerden sanatçıların çağdaş eserleri yer almaktadır. Müzenin bahçesinde taş eserler sergilenmektedir. Bunlar antik dönemden Osmanlının sonuna kadarki döneme ait mimari plastikler, kitabeler ve steller gibi eserleri k . . .apsamaktadır. Özellikle Eyyubi ve Memluklu Dönemleri’ne ait taş vakfiye ve yapı kitabeleri sergilenmektedir. Bu makalede Şam Ulusal Müzede sergilenen eserlerden Şam Ulusal Müze Giriş Cephesi, Kasrü’l- Hayri’l- Garbi’ nin Fresk Parçası, Seramik Kap Kacaklar, Sultan Dukak B. Tutuş Türbesi’nden Ahşap Maksure Parçası, Bahti Hatun’un Ahşap Sandukası, Saray Küpü, Rakka (Atlı) Süvarisi, Seramik Kandil-Figürinler, Hayvan Mücadele Sahnesi Kabartması, Halid Bin Velid Türbesindeki Sultan Baybars’ın Anı Kitabesi, Sultan El-Melik En- Nâsır’ın Mezar Taşı, Bakır Tas, Matara, Pusula (Kıble Yönlü) Tabak, Lala Mustafa Paşa Camisi’nin Çeşmesi ve Lala Mustafa Paşa Camii Çini Pencere Alınlığı olmak üzere Emevi, Abbasi Selçuklu, Eyyubi, Memluklu ve Osmanlı Dönemi’ne ait sergide olan eserlerden örnekler incelenmişti Daha fazlası Daha az

Türkiye Müzelerindeki İslami Dönem Seramik Kandiller

RAZAN AYKAÇ

Kitap | 2022 | Ege Yayınları

Türkiye müzelerinde bulunan İslami dönem seramik kandillerine yönelik bilimsel çalışmamız uzun soluklu bir uğraşın ürünüdür. Türkiye’nin farklı illerindeki pek çok müzede yaptığımız araştırmalar sonucunda 40 müzeden 300 adet kandil kataloğa alınmıştır. İslami dönem kandillerin tipolojisi tarafımızdan oluşturulmuş ve tipolojik isimlendirilmesi de yine tarafımızdan yapılmıştır. Bu kapsamda kandililer 3 Tip olarak belirlenmiş ve bunların alt guruplarını da kapsayan 28 farklı form tespit edilmiştir. İçinde bulunduğumuz aydınlanma çağında, yaptığımız bu çalışmayla amacımız; kandilin çevresine yaydığı şavk misali, bilim dünyasına bir nebz . . .e de olsa katkıda bulunmaktır. Akademik hayatımda bana kandil olan, yolumu aydınlatan kıymetli hocam Sayın Prof. Dr. Ali BORAN’a müteşekkirim. Müze araştırmamızdaki zorlu süreçte yardımlarını esirgemeyen, işimi kolaylaştıran değerli müze müdürlerimiz ve uzmanlarına, kitabımızın tasarımını ve basımını yapan Neva Kurumsal’a ve Ege Yayınları’na teşekkür ederim Daha fazlası Daha az

Konya-Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi Seramik Kandiller

RAZAN AYKAÇ

Kitap | 2017 | Palet Yayınları

İNSANLARIN yaşamını kolaylaştıran en önemli adımların başında ateşi keşfetmesi gelmektedir. Ateşin yaydığı sıcaklığın ve ışık verme özelliğinin anlaşılmasıyla yapay aydınlatma elemanları arasında yer alan kandillerin üretimi başlamıştır. Kandiller aydınlatmanın yanısıra, tarih boyunca tapınaklara adak, mezarlara ölü hediyesi olarak bırakılmış ve törenlerde önemli bir obje olarak kullanılmıştır. Kur’an-ı Kerim’in Nur Sûresi 35. ayetindeki “Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki; doğuya . . .da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. Bu, nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir” buyruğu İslam’da ışığın, dolayısıyla kandilin ne denli önemli bir imge olduğunu göstermektedir. Geçmişte insanoğlunun hayatında çok mühim bir yer teşkil eden kandiller, günümüzde bu özelliğini kaybetmesine rağmen gerek farklı formlarıyla, gerekse bezemeleriyle süs eşyası olarak işlevini devam ettirmektedir. Anadolu Selçuklu Devleti mimaride olduğu gibi seramik sanatında da önemli eserler vermiştir. Bu dönemde üretilen seramikler içerisinde yer alan kandillerin önemli bir kısmı Karatay Müzesinde korunmaktadır. Müze’ye kazı, bağış ve nakil yoluyla gelen bu kandillerin bir kısmı teşhirde, bir kısmı ise depoda korunmakta olup bu kandillerle ilgili bilimsel bir çalışma mevcut değildir. “Konya – Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi Seramik Kandiller” başlıklı çalışmayla ilk kez Selçuklu dönemine ait seramik kandiller bir bütün olarak değerlendirilmeye alınarak dönem içerisindeki yeri saptanmış ve bu çalışmayla Selçuklu dönemi seramik kandillerinin tipolojik tasnifi ortaya konmuştur. Çalışmamın hazırlık aşamasında bana destek olup itina ile yol gösteren, yüreklendiren, sabır ve hoşgörüsüyle çalışmayı tamamlamamı sağlayan saygıdeğer hocam Prof. Dr. Ali Boran’ a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Araştırmalarım sırasında zaman zaman bilgilerine başvurduğum Prof. Dr. Nurşen Özkul Fındık, Doç. Dr. Muharrem Çeken ve Yrd. Doç. Dr. Yaşar Erdemir hocalarıma; müze çalışmalarında yardımlarını esirgemeyen başta Konya Müze Müdürü Yusuf Benli’ ye, Konya Karatay Müzesi Sanat Tarihçisi Mehmet 8 ■ RAZAN AYKAÇ Ali Çelebi’ ye ve tüm çalışanlarına; değerlendirmede kullanılmak üzere yurt içi ve yurt dışında farklı kandil örneklerine ulaşmam konusunda destek olan müze müdür ve çalışanlarına teşekkür ederim. Konya–Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi Seramik Kandiller adlı konuyla ilgili ilk yayın olması sebebiyle bazı eksiklerinin doğal karşılanacağı ve bundan sonraki çalışmalara bir basamak oluşturacağı temennisiyle. Razan AYKAÇ Aralık – 201 Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms