Filtreler
Filtreler
Bulunan: 95 Adet 0.001 sn
Tam Metin [1]
Yayın Tarihi [1]
Yayın Dili [2]
Din görevlilerinin sosyal medya kullanımlarına yönelik bir araştırma: İzmir ili örneği A research on usage of social media of religious officials: the sample of Izmir

Uzun, Muhammed Enes

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETSürekli gelişen ve değişen dünyada sosyal medya kullanımı her geçen gün artış göstermektedir. Bireylerin hayatını büyük oranda etkileyen sosyal medya uygulamaları, sosyal ve ekonomik hayatı baştan sona değiştirmiştir. Zira insanlar temel ihtiyaçlarını dahi web tabanlı uygulamalar vasıtasıyla gidermeye başlamış ve birçok kurum ve kuruluş sosyal medya altyapılarını güçlendirmeye başlamıştır. Diğer yandan insanlarla doğrudan ilişki içerisinde çalışan meslek gruplarının sosyal medya kullanım oranları gerek mevcut hizmet kalitesini ölçmek, gerekse geleceğe yönelik daha doğru hizmet politikaları üretmek için son derece önemlidir. Bu d . . .oğrultuda, insanların özellikle manevi yaşamlarına etki eden din hizmetleri konusunda hizmet veren din görevlilerinin sosyal medya kullanım alışkanlıklarını ölçmek amacıyla yapılan bu çalışmada, din görevlilerinin en fazla tercih ettiği kitle iletişim aracı olarak internet bulunmuştur. Diğer yandan katılımcıların 98,5 ile çok büyük çoğunluğunun sosyal medya uygulamalarını kullandığı, en fazla tercih edilen sosyal medya uygulamasının Facebook olduğu, katılımcıların sosyal medya uygulamalarını en fazla arkadaşları ile iletişimde bulunmak ve olaylar hakkında bilgi sahibi olmak için kullandığı, katılımcılar için sosyal medya uygulamalarını kullanma amaçları açısından gündemi takip etmenin en yoğun şekilde önem taşıdığı, devamında ise iletişim kurma ve bilgi edinmenin yüksek önem düzeyine sahip olduğu saptanmıştır.ABSTRACTIn a constantly evolving and changing world, the use of social media is increasing every day. Social media applications, which greatly affect the lives of individuals, have changed social and economic life from beginning to end. After all, people have already begun to satisfy their basic needs with the help of web-based apps, and many institutions and organizations have begun to strengthen their social media infrastructure. On the other hand, the social media usage rate of professional groups working in direct contact with people is extremely important for measuring the current quality of service and developing a more accurate service policy for the future.In this regard, in this study, which was conducted to measure the social media usage habits of clergymen who provide religious services that have a particular impact on people's spiritual lives, the internet was found to be the preferred mass medium of religious officials. On the other hand, it was found that 98.5 of respondents with a very large majority use social media apps, Facebook is the preferred social media application, participants use social media apps the most to communicate with their friends and learn about events, it is important for participants to follow the agenda for the purposes of using social media apps, and communication and acquisition of information are of high importance Daha fazlası Daha az

GÜNCEL SANATTA FEMİNİZM BAĞLAMINDA “KADIN” İMGESİ

ESENCE MISRA AKYÜZ

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

18. yüzyıl Aydınlanma döneminden sonra ki süreçte kadınlar; birçok alanda var olan(siyasal, toplumsal, hukuki, sosyal)eşitsizliklere ve toplumsal alanda ki rollerine karşı mücadeleye dayalı süreçlere girmişlerdir. Feminizm kavramı 19.yüzyılın ortalarından itibaren kadın erkek arasında ki eşit statü, eşit haklar ve özgürlükler doğrultusunda ortaya çıkmıştır. 20.yy‟da sanat tarihinin başladığı döneme kadar olan süreç içerisinde, kadın sanatçıların erkek sanatçılara orana bakıldığında arka planda kalmış olduğu,1960 yıllarından itibaren gelişme sürecinde olan feminist hareketlerin etkisiyle birlikte bu yaşanılan süreç ortadan kaldırılar . . .ak, nihayetinde, günümüz içerisinde, kadın sanatçılara da artık yer verildiği görülmektedir. Türkiye‟de yansımalarını gördüğümüz güncel sanat Dünya sanatına paralel olarak kadın sanatına yönelik özgü niteliklerin belirginleşmesi ve erkek sanatçıların da dâhil olmasıyla “öteki “olarak kadını sıklıkla ele alıyor oluşu tez konusunun amacını ve önemini ortaya koymaktadır. Yapılan bu tez çalışmasında, feminizm kavramının ortaya çıkış tarihinden itibaren süreç içerisinde değişikliğe uğrayıp farklı bir bakış açısıyla günümüze kadar geldiği görülmektedir. Önemli sanatçıların yapmış oldukları eserlerinde kadının yeri ele alındığı gibi, kadın sanatçıların feminizm bağlamında sergilemiş olduğu çalışmalarda ayrı olarak değerlendirilmiştir Daha fazlası Daha az

Kitâb-ı Dede Korkut ta ekli ve edatlı isim çekimi-işlevsel bir yaklaşım = Declension with prepositions and suffixes in The Book Of Dede Korkut-a functional approach

Tevkür, İlayda

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETTezde, Eski Anadolu Türkçesi dönemi eserlerinden Dede Korkut Kitabı temelinde ekli ve edatlı hâl çekimleri incelenmiştir. Çalışmada, Dede Korkut Kitabı hakkında bilgi verilmesinin ardından, ekli ve edatlı hâl çekimini oluşturan yapıların kullanımları bağlam temelli bir yaklaşımla ele alınarak değerlendirilmiştir. Ayrıca ekli ve edatlı hâl çekimini oluşturan yapıların kullanım sayısı ile bunların hangi işlev ve kullanımlar ile metinde yer aldığı belirlenmiş ilgili yapıların Türkiye Türkçesine göre farklılık gösteren istem durumları da ele alınmıştır. Elde edilen verilerin ayrıca sözel ve grafik dökümleri de yapılmıştır.ABSTRACTIn . . . this thesis, declension with prepositions ant suffixes are examined on the basis of The Book of Dede Korkut, hiçe is an Old Anatolian Turkish period. In this study, after providing information about The Book of Dede Korkut, uses of structures that create declension with prepositions and suffixes are evaluated with a context-based approach. In addition, the number of uses that form declension with prepositions and suffixes and with which function and uses they appear in the text are determined valency examples of these structures, which present differentiations compared to Turkey Turkish are discussed. Verbal and graphic lists of the accumulated data is also presented Daha fazlası Daha az

Ar&Ge stratejilerine yönelik teknoloji istihbaratı model önerisi: enerji depolama teknolojileri örneği Technology intelligence model for R&D strategies: energy storage technologies

Kırbaç, Aynur

Doktora Tezi | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETTeknoloji istihbaratı firmaların teknolojik ve stratejik kararlarını desteklemek için teknolojik gelişimler hakkında bilgi toplama, analiz etme ve ihtiyaç duyulan bilgileri gerekli mercilere iletme ile ilgili tüm faaliyetleri kapsaması şeklinde yorumlamaktadır. Böylece firmalar global ölçekte teknolojik gelişimleri yakından takip ederek teknolojilerin güçlü ve zayıf yönlerini tespit edebilecek, doğru Ar&Ge yatırımları yapabilecek ve kolaylıkla rekabet üstünlüğü sağlayabileceklerdir. Tüm bu nedenlerden dolayı çalışmanın amacı, teknoloji istihbaratı araçları kullanılarak firmaların Ar&Ge projelerini önceliklendirebileceği bir kara . . .r destek sistem modeli geliştirmektir.ABSTRACTTechnology intelligence is related to collecting and analyzing data andinformation about technological developments in order to support the strategic decisions of companies. Thus, companies will be able to closely monitor technological developments on a global scale, identify the strengths and weaknesses of technologies, make the right R&D investments and easily gain a competitive advantage. For all thesereasons, the aim of the study is to develop a decision support system model in which companies can prioritize their R&D projects using technology intelligence tools. In this model, the technology development envelope, hierarchical decision model, patent analysis, bibliometric analysis and social network analysis, which are among the technology intelligence methods, were used in a hybrid way Daha fazlası Daha az

Alevî-Bektaşî Kültür Enstitüsü Arşivi 24 numarada kayıtlı şiir mecmuasının transkripsiyonlu metni ve Mecmuaların Sistematik Tasnifi Projesi'ne (MESTAP) göre tasnifi The transcribed text of the poem magazine registered as 24 in Culture İnstitute of Alevi-Bektashi and the classification according to the Systematic Classification of the Poem Magazines (MESTAP)

Çağlayan, Ömer

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETKlasik edebiyat araştırmaları ve edebiyat tarihi için önemli kaynaklardan biri şiir mecmualarıdır. Mecmualar, yazıldıkları dönemlerin edebî zevkini göstermeleri, şair ve yazarların bilinmeyen ya da tespit edilmeyen şiir ve yazıları hakkında bilgi vermeleri bakımından önemlidirler. Çalışmamızın konusunu Alevî-Bektâşî Kültür Enstitüsü Arşivi (AlmanyaKöln) 24 numarada kayıtlı olan şiir mecmuası oluşturmaktadır. Çalışmamız genel itibariyle üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm genel olarak mecmualar ve mezkûr mecmua hakkında bilgileri içermektedir. İkinci bölümde, mecmuadaki şiirler transkribe edilmiş bu şiirler yayımlanmış divanl . . .ar, yüksek lisans ve doktora tezleri ve makaleler ile mukayese edilmiştir. Son bölüm ise incelediğimiz mecmuanın MESTAP'a göre tasnifini ve tıpkıbasımını ihtiva etmektedir.ABSTRACTOne of the important sources for classical literature research and literary history is poetry journals. Journals are important in that they show the literary taste of the periods in which they were written, and provide information about the unknown or unidentified poems and writings of poets and writers. The subject of our study is the poetry magazine registered at number 24 in the Archive of the Alevi-Bektashi Culture Institute (Germany-Cologne). Our study generally consists of three parts. The first part contains information about journals in general and the aforementioned journal. In the second part, the poems in the journal were transcribed These poems have been compared with published divans, master's and doctoral theses and articles. The last part contains the classification and facsimile of the magazine we examined according to MESTAP Daha fazlası Daha az

Arnavutluk’taki bir şirketin çalışanlarının ve yöneticilerinin farklılık yönetimi uygulamalarını değerlendirmesi Evaluation of employees and managers of a company in Albania about diversity management practices

Barani, Ardit

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETKüreselleşen dünyanın artan rekabet ortamında farklılık yönetimi uygulamalarını ve politikalarını benimseyen örgütler önemli bir fayda sağlamaktadır. Bu doğrultuda söz konusu çalışmada da iş gücü farklılıklarına yönelik bakış açısını, bu konuda uygulanan politika ve faaliyetleri, bu uygulamaların nedenlerini ve süreçte karşılaşılan zorlukları, bu hususta elde edilen fayda ve maliyetleri saptamak amaçlanmaktadır. Tez çalışmasında anket ve mülakat ile veri toplanmıştır. Anket verileri, Arnavutluk’ta telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin 82 çalışanından mülakat verileri ise, aynı işletmenin İnsan Kaynakları y . . .öneticisi ile yapılan görüşmeden elde edilmiştir. Araştırma bulgularına göre söz konusu işletmenin yönetiminin iş gücü farklılıklarına olumlu bir bakış açısı olduğu düşünülmekte, etik kaygılar ve örgüt performansının artması amaçlarıyla uygulanan farklılık yönetimi politikalarında cinsiyet, engellilik ve yaş boyutlarına öncelik verilmekte ve bu politikalar aracılığı ile yatırımcıların ilgisinin çekildiği ve kurum itibarının geliştiği düşünülmektedir.ABSTRACTOrganizations that adopt diversity management practices and policies in the increasingly competitive environment of the globalizing world provide a significant benefit. In this direction, it is aimed to determine the perspective on workforce differences, the policies and activities applied in this regard, the reasons for these practices and the difficulties encountered in the process, and the benefits and costs obtained in this regard in the study. In the thesis study, data were collected by questionnaire and interview. Survey data is from 82 employees of an enterprise operating in the telecommunications sector in Albania, and also, the interview data were obtained from the interview with the Human Resources manager of the same company. According to the research findings, it is thought that the management of the business in question has a positive perspective on workforce diversity. Additionally, dimensions of gender, disability and age are given priority in the diversity management policies implemented for ethical concerns and increasing organizational performance. Also, it is thought that investors' attention is attracted and corporate reputation is improved through these policies Daha fazlası Daha az

Küreselleşmenin ulus devlete etkileri ve Somali korsanlığı vakası The effects of globalization on the nation state and the case of Somalia piracy

Ece Merve Yanardağ

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETKüresel ticaretin ağırlıklı olarak sürdürüldüğü alan olarak okyanusların güvenliği günümüzde artarak önem kazanmaktadır. Buna bağlı olarak okyanus güvenliğini en çok tehdit eden unsur korsanlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, bireylerin korsanlığa yönelmesinde ön plana çıkan nedenleri ve motivasyonları incelemekle birlikte tarihi olarak bütüncül bir yaklaşım izleyerek daha önceki literatürde net olarak cevaplanmayan bir araştırma sorusunu temel almaktadır: Küreselleşme korsanlığın doğasını nasıl dönüştürmüştür? Bu bağlamda, küreselleşmenin ulus devlete etkileri nasıl rol oynamaktadır? Bu sorulardan yola çıkarak bu tez . . .şu soruya yanıt aramaktadır: Somali Korsanlığı küreselleşmenin getirdiği ''başarısız devlet'' olgusunun bir sonucu mudur? Bu tez uluslararası basında yer alan demeçleri ve uluslararası örgütlerin raporlarını inceleyerek Somali korsanlığının önceki korsanlık dönemleriyle karşılaştırmaktadır. Sonuç olarak, ulus devletin önemini koruduğunu vurgulamaktadır.ABSTRACTThe security of the oceans, as the area where global trade is predominantly carried out, is gaining increasing importance today. Accordingly, the most threatening factor to ocean security is piracy. While examining the prominent reasons and motivations for individuals to turn to piracy, this study follows a historically holistic approach and is based on a research question that has not been answered in the previous literature: How has globalization transformed the nature of piracy?. In particular, how do the effects of globalization on nation-states play a role in this context? Drawing on these questions, this thesis seeks an answer to the following question: Is Somalia piracy a consequence of the failed state phenomenon associated with globalization? Analyzing the interviews published in the international media and the reports of international organizations, the thesis compares the current case of Somalia piracy with previous cases of piracy and concludes that the nation state preserves its importance Daha fazlası Daha az

MUHAMMED ÂBİD EL-CÂBİRÎ’NİN İBN RÜŞDÇÜLÜĞÜ

ŞEYMA YILMAZ

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Muhammed Âbid el-Câbirî Arap-İslâm düşüncesinin çağdaşlaşması yolunda atılması gereken adımlara ihtiyaç duyulduğunu her fırsatta dile getirmiş bir düşünürdür. Kendisinin fikirleri hâlâ tartışılmakta ve son dönemlerde dikkatleri üzerine çekmektedir. Rasyonalist bir söyleme sahip olan Câbirî, İslam düşüncesinin ilerleyebilmesini evrensel aklın etkin bir şekilde kullanılmasına bağlamaktadır. Felsefî mirası çağa uygun olarak okumak ve yorumlamak ancak Arap-İslâm geleneği içerisinde bu geleneği anlayan, geçmişe bağlı kalmak yerine geçmişi rasyonel, eleştirel, gerçekçi bir gözle okuyan İbn Rüşd’ün sistemi ile mümkün olabileceğini savunur. . . . Câbirî tespit etmiş olduğu problematiğin (din- felsefe uzlaşımı) çözümünü İbn Rüşd’de bulur. Aradığı orijinallik ve çağdaşlaşmanın İbn Rüşd’de olduğunu belirterek burhân epistemolojisine dikkat çeker. Yapısalcı yöntemi benimseyen Câbirî İslâm düşüncesinin bütünlüğünü bozacak tarzda bir inceleme girişiminde bulunur. Ona göre bir tarafta din ve felsefeyi uzlaştıran ve Doğudaki nazarî düşünceyi temsil eden İbn Sînâcı ruh, diğer tarafta din ve felsefeyi birbirinden ayıran ve Batıdaki nazarî düşünceyi temsil eden İbn Rüdçü ruh yer almaktadır. Câbirî, İbn Rüşd’ü din-felsefe ilişkisinde uzlaştırmadan ziyade uyumdan söz ettiği için öne çıkardığını, İbn Sînâ’yı ise uzlaştırma fikrinden dolayı eleştirdiğini iddia etse de onun ulusçu fikirlerinin baskın olduğu dikkat çekmektedir. Bu çalışma Câbirî’nin yapmış olduğu analizler ışığında çözüm olarak sunduğu “İbn Rüdçülük” fikrini, bu fikrin çıkış noktası ile savunduğu temel iddiaları, bu iv iddiaların İbn Rüşd’ün düşüncelerini ne kadar yansıttığını ortaya koymaya çalışacaktır. Câbirî “İbn Rüşdçülük” düşüncesini temelde din-felsefe ilişkisini uyum içerisinde gördüğü ve aklı ön plana çıkardığı için savunmaktadır. Günümüzde aklın rasyonel temsilcisinin “İbn Rüşdçülük” fikri olduğunu savunan Câbirî, İbn Rüşd’ün epistemolojisine pek de sadık olmayan bir İbn Rüşdçülük fikri benimsemektedir Daha fazlası Daha az

Pandemi sürecinde tele çalışmaya ilişkin tutum ve iş yaşam dengesi üzerine bir araştırma A research on attitudes to tele work and work life balance during the pandemic process

Akcebe, Furkan

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETAraştırmanın temel amacı, pandemi sürecinde tele çalışma modeline geçen çalışanların, tele çalışmaya ilişkin tutumları ile iş yaşam dengeleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırma, gelecekte gelişen iletişim teknolojilerinin de etkisiyle daha da yaygınlaşacağı öngörülen tele çalışma modeline yönelik çalışanların mevcut tutumunu, bu tutum ile iş yaşam dengeleri arasındaki ilişkiyi ve bu tutumların demografik faktörlere göre değişip değişmediğini ortaya koyması açısından önemlidir. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Bu çerçevede, araştırmaya yönelik olarak hazırlanan anket formu, demografik sorul . . .ar ile tele çalışmaya ilişkin tutum ölçeği(Lim ve Teo, 2000) ve iş- yaşam dengesi ölçeği (Fisher vd. 2009)'nden oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemini belirlemede kartopu yönteminden yararlanılmıştır. 382 kişiden oluşan örneklem, akademisyen, öğretmen ve tele çalışma modelini deneyimleyen kamu ve özel sektör çalışanlarından oluşmaktadır. Analizler sonucu elde edilen bulgulara göre, katılımcıların büyük çoğunluğu tele çalışmaya ilişkin ortalamanın üzerinde olumlu tutum sergilemektedir. Çalışmaya katılan katılımcıların iş yaşam dengeleri de ortalamanın üzerinde iyi bir düzeyde bulgulanmıştır. Tele çalışmaya ilişkin tutumla iş yaşam dengesi ve iş yaşam dengesi alt faktörleri olan işin yaşama olumsuz etkisi ve yaşamın işe olumsuz etkisi faktörleri arasında anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Tele çalışmaya karşı tutum ve iş yaşam dengesini sağlayabilme konusunda yaş, eğitim durumu, deneyim süresi ve çalışılan kurum açısından farklılıklar mevcuttur. Tele çalışmaya ilişkin tutum ile iş yaşam dengesi arasında düşük düzeyde korelasyon mevcuttur. Ayrıca iş yaşam dengesinin, tele çalışmaya ilişkin tutumu pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir.ABSTRACTThe main purpose of the research is to reveal the relationship between the attitudes of the employees who switched to the teleworking model during the pandemic process and their work-life balances. The research is important in terms of revealing the current attitudes of employees towards the teleworking model, which is expected to become more widespread with the effect of developing communication technologies, the relationship between this attitude and work-life balance, and whether these attitudes change according to demographic factors. Questionnaire was used as a data collection tool in the research. In this framework, the survey form prepared for the research consists of demographic questions and attitude scale towards teleworking (Lim & Teo, 2000) and work-life balance scale (Fisher et al. 2009). Snowball method was used to determine the sample of the study. The sample of 382 people consists of academicians, teachers and public and private sector employees who have experienced the teleworking model. According to the findings obtained as a result of the analyzes, the majority of the participants have a positive attitude towards teleworking above the average. The work-life balance of the participants participating in the study was also found to be at a good level above the average. Significant relationships were found between the attitude towards teleworking and the work-life balance and work-life balance sub-factors, the negative impact of work on life and the negative impact of life on work. There are differences in terms of age, education level, duration of experience and the institution where they work in terms of attitude towards teleworking and providing work-life balance. There is a low level of correlation between the attitude towards teleworking and work-life balance. In addition, it has been determined that work-life balance has a positive effect on the attitude towards teleworking Daha fazlası Daha az

Sağlık sektöründe markalaşma: hastanelerin markalaşma süreci Branding in the healthcare sector: branding process of hospitals

İslamlı, Nigar

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETSağlık sektörünün rekabetçi dünyasında başarı, hastalara çok kaliteli bir hizmet sunmaya bağlıdır. Hastanede bulunan imkanlar, hizmet kalitesinin iyileştirilmesinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Markalaşma, en iyi yolların izlenmesini sağlayarak insanların güvenini kazanmaktır. Sağlık sektörü ve hastaneler başta olmak üzere hizmet sektörünün markalaşması farklıdır ve esas olarak ağızdan ağıza iletişime ve hasta deneyimine bağlıdır. Hastanelerin marka imajı, hasta bağlılığını artırarak hizmet kalitesi algısını olumlu etkilemektedir. Bu da hasta memnuniyetini ve hastaların tekrar ziyaret etme niyetini artırır. Sağlık hizmeti t . . .üketici odaklı bir süreçtir. Bu nedenle hastanenin markalaşması hizmet sunma süreciyle paralel ilerler. Markalaşma, davranış kurallarına, etik değerlere ve sosyal sorumluluğa dayanmalıdır.Bu tezin amacı hastanelerin markalaşma yönünde mevcut durumunun değerlendirilmesi ve markalaşma sürecinde tüketicilere ulaşmak için hastanelerin hangi yolları izlediğinin öğrenilmesidir. Bu amaçla katılımcıların bakış açılarını daha iyi anlamak için nitel araştırma tekniklerinden faydalanılmış ve yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. İzmir ilinde hizmet veren özel hastaneler arasından seçilen beş hastane yetkilisi ile yüz yüze derinlemesine mülakat yöntemiyle çalışma gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler ise içerik analizine tabi tutulmuştur. Sonuç olarak hastanelerin markalaşma yönünde belirledikleri ilke ve stratejilere dayalı olarak hastane markalaşma sürecini yürüttükleri ve bu belirledikleri yolların literatürdeki çalışmalarla da benzer olduğu görülmüştür.ABSTRACTIn the competitive world of the healthcare industry, success depends on providing a high-quality service to patients. The facilities in the hospital play a decisive role in improving the quality of service. Branding is gaining people's trust by ensuring that the best ways are followed. The branding of the service sector, especially the health sector and hospitals, is different and mainly depends on word of mouth communication and patient experience. The brand image of hospitals positively affects the perception of service quality by increasing patient loyalty. This, in turn, increases patient satisfaction and patients' revisit intention. Healthcare is a consumer-oriented process. For this reason, the branding of the hospital progresses in parallel with the service delivery process. Branding should be based on codes of conduct, ethical values and social responsibility.The aim of this thesis is to evaluate the current situation of hospitals in terms of branding and to learn which ways hospitals follow in order to reach consumers in the branding process. For this purpose, qualitative research techniques were used, and semi-structured interview technique was used to better understand the perspectives of the participants. The study was conducted with face-to-face in-depth interviews with five hospital officials selected from among private hospitals serving in the province of Izmir. The obtained data was subjected to content analysis. As a result, it has been seen that hospitals carry out the hospital branding process based on the principles and strategies they have determined for branding, and the ways they have determined are similar to the studies in the literature Daha fazlası Daha az

Serahsî’nin el-Mebsût isimli eserindeki ibadetler bahsinde geçen İmam Şâfiî’ye ait görüşlerin tespit ve tahkiki Determining and analyzing Imam Shafī’s ıdeasatthe worships chapter of al-Mabsut by al-Sarakhsi

Çulha, Burak

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETEl-Mebsût, Şemsü’l Eimme İmam es-Serahsî’nin, zorlu hapis şartları altında, kitap ve defterlerinden mahrum olmasına rağmen öğrencilerine yazdırdığı 30 ciltten oluşan muhteşem bir eserdir. Fıkhın bütün konuları genel hatlarıyla ele alınmış olup Hanefî mezhebinin görüşleri yanı sıra bazı konularda diğer mezhep alimlerinin görüşlerine de yer verilmiştir. İşte diğer mezhep imamlarından İmam Şâfiî’ye atfedilen görüşlerin tespit ve tahkiki, tezimizin konusunu oluşturmaktadır. İmam Şâfiî’ye nispet edilen görüşleri incelememizin sebepleri arasında hem görüşlerin doğruluğunu tespit etmek hem de bazı görüşlerin İmam Şâfiî’ye ait olmadığı . . .tezi bulunmaktadır. Tezimiz, el-Mebsût’un ibadetler bölümünün temizlik ve namaz konusu özelinde hazırlanmıştır. Tezimiz iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde temizlik konusu ele alınmış olup bu bölümde İmam Şâfiî’ye nispet edilen 41 görüş tespit edilmiştir. Bu görüşlerin tahkiki sonucunda 37’sinin doğru nakledildiği ve 4’ünün de hatalı nakledildiği anlaşılmıştır. İkinci bölümde ise namaz konusu ele alınmıştır. Namaz bölümünde İmam Şâfiî’ye nispet edilen 84 görüş tespit edilmiştir. Bu görüşlerin tahkiki sonucunda 71’inin doğru nakledildiği ve 13’ünün de hatalı nakledildiği anlaşılmıştır. Tezimizde, el-Mebsût’tan naklettiğimiz Şâfiî görüşleri, Hanefî görüşleri ile birlikte mukayeseli olarak sunulmuştur. Sonuç olarak tespitini ve tahkikini yaptığımız İmam Şâfiî’ye nispet edilen 125 görüşün hepsi, Şâfiî kaynakları aracılığı ile konunun altında ayrı bir başlık ile açıklanmıştır.ABSTRACTKitab al-Mabsut is a magnificent work consisting of 30 volumes that Abu Bakr al-Sarakhsi had his students dictated under harsh prison conditions, despite being deprived of his books and notebooks. All the issues of fiqh are discussed in general terms, and the views of the Hanafi sect as well as the views of other sectarian scholars on some issues are included. The subject of our thesis is the determination and analysis of the opinions attributed to Imam Sahafi’s, one of the imams of other sects.Among the reasons for examining the views attributed to Imam Shafi is both to determine the accuracy of the views and the thesis that some views do not belong to Imam Shafi. Our thesis has been prepared on the subject of cleaning and prayer in the worship section of al-Mabsut. Our thesis consists of two parts. In the first chapter, the subject of cleanliness is discussed and in this chapter, 41 views attributed to Imam Shafi have been identified. As a result of the investigation of these views, it was understood that 37 of them were transmitted correctly and 4 of them were transmitted incorrectly. In the second part, the subject of prayer is discussed. In the prayer section, 84 views ascribed to Imam Shafi have been identified. As a result of the investigation of these views, it was understood that 71 of them were transmitted correctly and 14 of them were transmitted incorrectly. In our thesis, the Shafi views that we conveyed from al-Mabsut are presented in comparison with the Hanafi views. As a result, all of the 125 views attributed to Imam Shafi, which we have identified and analyzed, are explained under a separate heading under the subject through Shafi sources Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms