İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi
Kitap | 2022 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi
Değerli Katılımcılar, Meslektaşlarım ve Uluslararası Öğrenciler, 6. Uluslararası Öğrenciler Fen Bilimleri Kongresi Tam metin Kitabını etkinliğin yazarlarına ve katılımcılarına sunmak bizler için büyük bir onur ve ayrıcalıktır. Bunu yararlı, heyecan ve ilham verici bulacağınızı umuyoruz. Son beş yıldır çeşitli bilim dallarında çalışan genç uluslararası araştırmacıları bir araya getirmek amacıyla kongrelerimizi düzenledik ve bu hepimizi gerçekten motive etti. Küresel Covid-19 pandemisinin ardından altıncı kongreyi, yüz yüze canlı ve çevrimiçi sanal oturumları birleştirerek karma bir etkinlik olarak düzenledik. Kongrenin ilk günü olan . . .20 Mayıs’ta, 100'den fazla katılımcıyı bir araya getiren ve tamamen yüz yüze sekiz oturum gerçekleştirildi. Bu ilk günün sabahında davetli konuşmacılarımız tarafından iki ilgi çekici sunum yapıldı: Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç “Covid-19 Aşıları” ve Gebze Teknik Üniversitesi'nden Dr. Yakup Genç “Metaverse” hakkında konuştular. Etkinliğin ikinci gününde dokuz çevrimiçi oturum Zoom üzerinden gerçekleştirildi ve YouTube üzerinden canlı olarak yayınlandı; bu oturumların videolarına Youtube kanalımızdan ulaşabilirsiniz. Altıncı kongremizi de yine büyük bir istek ve heyecanla gerçekleştirdik. İki gün süren kongrede, yirmi sekiz farklı ülkeden yüz elliyi aşkın genç araştırmacı ve akademisyen bir araya geldi ve on yedi oturumda toplam doksan yedi bildiri sunuldu. Bildirilerin kırk yedi tanesi canlı yüz yüze, elli tanesi ise çevrimiçi olarak sunuldu. Öte yandan, elli iki bildiri uluslararası (Türk olmayan) katılımcılar tarafından, kırk beş bildiri ise Türk katılımcılar tarafından sunuldu. Kongre, özellikle fen bilimleri alanında eğitimlerine devam eden uluslararası öğrencilerin ve genç akademisyenlerin önlerindeki akademik camia ile etkileşimlerini gayet samimi bir ortam sunarak teşvik ederken, yeni ve güncel çalışmalarını sunmaları ve tartışmaları için de güzel bir fırsat sağlamış oldu. Onların katkıları sayesinde Kongre olabildiğince seçkin ve nitelikli bir düzeye ulaşmış oldu. Kongre, Ziraat Mühendisliği, Mimarlık, Biyoloji ve Biyomühendislik, Kimya ve Kimya Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği, Elektrik, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği, Enerji, Gıda Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Matematik, Malzeme Bilimi, Metalürji ve Malzeme Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği, Nanoteknoloji, Fizik, Tekstil Mühendisliği, Kentsel ve Bölgesel Planlama, vb. çok çeşitli konulardaki son gelişmeleri tartışmak için keyifli bir ortam sağladı. Tüm katılımcılara kongre programımıza ve dolayısıyla tam metin kitabımıza yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ederiz. Ayrıca verdikleri destek ile bu kongrenin gerçekleşmesine katkı sağlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne, Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu’na (UDEF), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’na (TÜBİTAK) ve ana organizatörümüz İzmir Uluslararası Misafir Öğrenci Derneği'ne teşekkürlerimizi arz ederiz. Organizasyon komitemize ve etkinlik süresince gönüllü olarak çalışan tüm öğrencilere içten şükran ve takdirlerimi sunuyorum. Bu kongre dizisinin devam eden başarısı, 2023'te düzenlenmeyi hedeflediğimiz 7. Uluslararası Öğrenciler Fen Bilimleri Kongresi için planlamanın artık güvenle ilerleyebileceği anlamına geliyor; bu kongremiz de muhtemelen hem çevrimiçi hem de yüz yüze olacak. Katkılarından dolayı tüm yazarlara, katılımcılara ve gönüllülere teşekkür ederiz. Prof. Dr. Mehmet Çevik Kongre Başkan Daha fazlası Daha az
Kitap | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
Moğolistan Hükümetinin 2019 tarih ve 69 sayılı kararı ile “Taştan Yapılmış Kültürel Miras Ulusal Programı” onaylanmış; Eğitim, Kültür, Bilim ve Spor Bakanının 2019 tarih ve A/368 Sayılı Kararı ile programın uygulanmasına yönelik eylem planı yürürlüğe girmiştir. Bahse konu eylem planının 2. maddesinin 4. fıkrasında risk altında olduğu değerlendirilen eserlerin güvenli alanlara taşınacağı hükmü yer almaktadır. Bahse konu mevzuata dayanılarak hazırlanan proje çerçevesinde 17 Ekim 2020’de Moğolistan’daki Türk yazıtları içerisinde oldukça önemli bir yere sahip olan Şine Us yazıtı bulunduğu yerden alınarak Moğolistan Kültürel Miras Merkez . . .ine nakledilmiştir. Kurum sadece Şine Us yazıtını değil, Ötüken Uygur Kağanlığının başkenti Karabalgasun’un kalıntıları yakınındaki 1. Karabalgasun yazıtından geriye kalan ejderha tepelik ve diğer parçaları da taşımıştır. Eserlerin taşınma işlemi 14 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Moğolistan Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü depolarında bulunan Tes ve Taryat yazıtları da 26 Haziran 2021 tarihinde Moğolistan Kültürel Miras Merkezine getirilmiş böylece Köktürk harfli Türk yazıtlarından dördü Merkezde kendileri için hazırlanan alana nakledilmiştir. Moğolistan Kültürel Miras Merkezi yetkilileriyle yapılan görüşmelerde yetkililere Türkiye Cumhuriyeti’nin konuyla ilgili makamlarının Moğolistan’daki Türk yazıtlarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda hassas oldukları; projenin Türk yazıtlarını da kapsaması sebebiyle Moğolistan’daki Türk yazıtlarıyla ilgili iş ve işlemlerde Türkiye’deki uzmanların da görüşlerinin alınmasının faydalı olacağı ifade edilmiş ve kendilerinden olumlu cevap alınmıştır. Moğolistan Kültürel Miras Merkezi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesine gönderdiği resmi yazıda projeyle ve Türk yazıtlarının geleceğine ilişkin çalışmalarla ilgili olarak birisi Türkiye’de diğeri Moğolistan’da olmak üzere iki ortak çalıştay düzenlemeyi teklif etmiştir. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü, TİKA, Türk Dil Kurumu, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Moğolistan Kültürel Miras Merkezi ortaklığında 27.05.2022-01.06.2022 tarihleri arasında Türkiye’de; 01.08.2022-07.08.2022 tarihleri arasında Moğolistan’da iki çalıştay düzenlenmiş, çalıştaylarda Moğolistan Kültürel Miras Merkezi tarafından yürütülmekte olan projenin tüm detayları projeyi yürüten Merkez yönetici ve uzmanlarından dinlenmiş; Moğolistan Kültürel Miras Merkezi yönetici ve uzmanlarına Moğolistan’daki Türk yazıtlarının Türk dili, tarihi ve kültürü açısından önemi anlatılarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu eserlere ilgisiz olmadığı mesajı 2 verilmiştir. Çalıştaylarda Moğolistan’daki Türk yazıtlarının bugünü ve gelecekleri üzerine verimli tartışmalar yapılmış; yazıtlar Türk dili, kültürü ve tarihi bakımlarından değerlendirilmiştir. Çalıştaylarda 13’ü İzmir’de 12’si Moğolistan’da olmak üzere toplam 25 bildiri sunulmuştur. Okuyucuların istifadesine sunulan bu kitapta bildiri sunumlarını gerçekleştiren katılımcıların yayımlanmak üzere tarafımıza ulaştırdıkları 18 bildiri metni yer almaktadır. İlgili metinler Çalıştay Bilim Kurulu tarafından incelenerek raporlanmıştır. Çalıştaylara sunumlarıyla katılan ve bu kitaba da destek veren katılımcı ve yazarlarımıza teşekkür ediyoruz. Bildirilerin ardından projeye dair tartışmalar yapılacak, Türkiye’den alan uzmanı akademisyenlerin projeye dair düşünceleri Moğolistan Kültürel Miras Merkezi yetkilileriyle paylaşılacaktır. Moğolistan’da yapılacak çalıştayda amaçlanan Türkiye’nin bu ülkedeki yazıtlarla yakından ilgilendiğini Moğol makamlarına göstermek; Moğolistan Kültürel Miras Merkezi tarafından yürütülen (yukarıda zikrettiğimiz dört yazıtın taşınmasını da içeren) projeyi incelemek, yazıtların ve yazıtların alındığı alanların son durumlarını görerek varsa eksiklik ve aksaklıkları rapor etmektir. İki çalıştayda sunulacak bildiri ve tartışmalar kitap olarak da yayımlanacak; sonuç bildirgeleri Türk ve Moğol makamlarıyla paylaşılarak Türk yazıtlarının ya da diğer eserlerin taşınmasını içeren/içerecek projelerde Türk ve Moğol makamlarının ortak hareket etmesinin yerinde olacağı vurgulanacaktır Daha fazlası Daha az
Kitap | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
Along with the interest in general Turkish history, the interest in the history, language and culture of the Mongols has also increased; researchers who prefer this field as a field of specialization have increased. Especially in recent years, Turkish and Mongolian academics have carried out joint studies, workshops and conferences in the field of history, language and culture, and shared them with the scientific world. This historical interest in the Mongols and the geography of Mongolia has also triggered the interest in the contemporary life, social and economic situation of Mongolia. Izmir Katip Celebi University has also cooper . . .ated with Mongolian universities to bring academicians and students of the two countries closer. The book of Relations between Turkey and Mongolia in the 21st Century published by our university is also a good example of collaborative work. Our University, which continues its desire to carry out such studies with Mongolian academics, has decided to publish the book Mongolia: Social and Economic Issues as a result of this. The present work consists of 15 different studies on the contemporary social and economic situation of Mongolia, as well as Mongolian history and culture. In these studies, all of which were written by Mongolian researchers, the social and economic situation of Mongolia is discussed with data and analysis. We would like to thank the researchers who contributed to this book with their work Daha fazlası Daha az
Kitap | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
Malum olduğu üzere, içinde bulunduğumuz yıl 15 Mayıs 1919’da işgal edilen İzmir’in 9 Eylül 1922’de kazandığı istiklâlinin 100. Yılı olması bakımından önemli bir zaman dilimini oluşturmaktadır. Öncelikle, proje tabanlı araştırma kapasitesini geliştirerek, bilimsel bilgi üretmeyi, üretilen bilgiyi değere dönüştürmeyi, ön lisans, lisans ve lisansüstü düzeyde yürüttüğü programlarda kayıtlı öğrencilerini bu süreçlere dâhil ederek kaliteli eğitim vermeyi hedefleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, aynı zamanda topluma hizmet hususunu da önemsemektedir. Bu münasebetle yıl içinde gerçekleştirilmek üzere planlanan çeşitli etkinliklerle bir t . . .araftan toplumun ihtiyacı olan bilimsel bilgi üretimine uygun zemin oluşturarak, değerli bilim insanlarını ortak bir platformda toplamaya çalışırken, diğer taraftan da toplumun “şehir, kültür, medeniyet” perspektifinden tarih bilincini canlı tutmak için üzerine düşeni yapmaya gayret göstermektedir. 24-27 Mart 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen “Şehir Kültür Medeniyet: Çaka Bey’den Günümüze İzmir” başlıklı sempozyumda sunulan bildirilerden oluşan dört ciltlik kitap da bu gayretin ortaya koyduğu sonuçlardan biridir Daha fazlası Daha az
Kitap | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
Çevrimiçi (497-1044 Sayfa: resim, harita; 26 cm.).
Kitap | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
Çevrimiçi (1045-1578 Sayfa: resim, harita; 26 cm.).
Kitap | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
Çevrimiçi (1579-2090 Sayfa: resim, harita; 26 cm.).
Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 2 ) , pp.127 - 130
Amaç: COVID-19 salgını 2019’un sonlarında Çin’in Wuhan kentinde başlamış olup küresel olarak yayılmaya devam etmektedir. COVID-19’un ortaya çıkmasından bu yana kan bağışı sayısı ciddi oranda hem ülkemizde hem de dünya genelinde azalmıştır. Düzenli kan transfüzyonu tedavisi gerektirenler için de kan bağışlarının azalması ciddi bir endişe kaynağı oluşturmaktadır. Bazı ülkelerde transfüzyona bağımlı talasemili çocukların neredeyse yarısına yetersiz kan transfüzyonu uygulandığı belirtilmektedir. Ülkemizdeki sokağa çıkma yasakları, şehirlerarası ulaşım engelleri nedeni ile çocuklar ve ebeveynleri kan transfüzyonu için rutin bakım aldıkla . . .rı kliniklere gitmekte zorluk yaşamaktadır. Ayrıca bu kısıtlamalar, gönüllü kan bağışlarının sayısını büyük ölçüde azaltarak, kan bankalarının stoklarında ciddi oranda azalmaya neden olmuştur. Talasemili çocukların kan transfüzyonu sürecinde; sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmiş, maske takılması sağlanmış, hasta randevuları sınırlandırılmış, refakatçi sınırlaması yapılmıştır. Hemşireler, hastalarda tek kullanımlık malzemeler kullanmış ve hemşireler koruyucu ekipman kullanmıştır. COVID-19’un ortaya çıkmasıyla transfüzyona bağımlı talasemili çocuklar, kan rezervlerinin azalmasına bağlı olarak tedavi ve bakım sürecinde güçlük yaşayabilmektedir. Buna bağlı olarak gelecekte, COVID-19 pandemisi gibi bir kriz sırasında halk sağlığı hazırlık stratejisinde, özellikle talasemiye yatkın ülkelerde transfüzyon bağımlı hastalar konusuna öncelik verilmelidir Daha fazlası Daha az
Kitap | 2019 | 3rd International Students Science Congress , pp.127 - 130
Dear Participants, Colleagues, and International Students, It is with deep satisfaction that I write this preface to the Proceedings Book of the 3rd International Students Science Congress held in İzmir Kâtip Çelebi University, Turkey, May 03 - 04, 2019. In the last two years we organized two congresses in order to bring together young international researchers working in various science areas and this has really motivated all of us; and thus, this year we have accomplished the third congress again with great enthusiasm. Over two hundred and twenty young researchers from more than thirty countries gathered for this congress a . . .nd one hundred twenty papers were presented in 24 sessions. In addition to the contributed papers, three intriguing invited presentations were given: by Prof. Dr. Yusuf Baran, Rector of İzmir Institute of Technology, who spoke about Science Diplomacy, by Prof. Dr. Şule Erten Ela, Director of Institute of Solar Energy at Ege University, who spoke about New Trends in Solar Cells; and by Prof. Dr. Aydoğan Savran, the Dean of Faculty of Engineering and Architecture at İzmir Kâtip Çelebi University, who spoke about Artificial Intellegence, Robots and Autonomous Systems. The audience followed these three presentations with deep interest. The congress particularly encouraged the interaction of international research students and developing academics with the more established academic community in an informal setting to present and to discuss new and current work. Their contributions helped to make the Congress as outstanding as it has been. The Congress provided a setting for discussing recent developments in a wide variety of topics including Agricultural Engineering, Architecture, Biology and Bioengineering, Chemistry and Chemical Engineering, Civil Engineering, Computer Science and Engineering, Electrical, Electronics and Communication Engineering, Geomatics Engineering, Food Engineering, Geology Engineering, Mechanical Engineering, Mathematics, Materials Science, Metallurgical and Materials Engineering, Nanotechnology, Renewable Energy, Urban and Regional Planning. We would like to thank all participants for their contributions to the Congress program and for their contributions to these Abstract Proceedings. Many thanks go as well to the Presidency for Turks Abroad and Related Communities (YTB) for their financial support, which allowed a more pleasant event. It is our pleasant duty to acknowledge the support from İzmir Kâtip Çelebi University, Federation of International Student Associations (UDEF) and İzmir International Guest Student Association. I would like to express my sincere gratitude and appreciation to our organizing committee and all the students who worked voluntarily during the event. The continuing success of this congress series means that planning can now proceed with confidence for the 4th International Students Science Congress to be held in 2020. We thank all authors, participants, and volunteers for their contributions. Prof. Dr. Mehmet Çevik Congress Chai Daha fazlası Daha az
Makale | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 2 ) , pp.295 - 298
Amaç: Ayaktaki patolojilerin ve aksesuar kemiklerin ayak ve ayak bileği manyetik rezonans (MR) ile incelenmesi ve sonuçlarının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: 1 Ocak 2015 ile 31 Aralık 2015 tarihleri arasında Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ile Ortopedi polikliniğine başvuran, ayak ve ayak bileği MR uygulanan 18 yaş üstü olgular retrospektif olarak değerlendirildi. 462 olgu, 255 kadın ve 207 erkek çalışmaya dahil edildi. Ayak patolojileri ve aksesuar kemikler MR resmi okuma raporlarından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya toplam 462 olgu dahil edildi. Ayak patolojilerinin %49,1 sağ tarafta ve %50,9 sol tarafta tespit edildi. Akse . . .suar kemikler; os trigonum (%1,9), aksesuar naviküler kemik (%0,4) olarak belirlendi. MR bulguları; tibiotalar efüzyon (%50), intramedüller lezyon (%14,3), fleksör hallusis longus tendiniti (%21), anterior talofibular ligament yaralanması (%6,5), posterior talofibular ligament yaralanması (%5,4), osteomiyelit (%0,4), morton nöroma (%13,6), aşil tendiniti (%3,2), kist ( % 12,1), halluks valgus deformitesi (%2,2), avasküler nekroz (%1,7), peroneal tendinit (%5), ekstansör tendinit (%2,4), yeni kırık (%2,2), tibialis posterior tendinit (%6,1), fleksör digitorum longus tendinit (%5), retrotalar bursit (%4,3), koalisyon (%0,2), tümör (%1,3), tibiotalar tendinit (%5,4))olarak tanımlanmıştır. Sonuç: Ayağın patolojilerinin ve aksesuar kemiklerin sıklığı ile dağılımı MR kullanarak saptandı. Bu çalışmada, en sık görülen aksesuar kemik os trigonum olarak belirlendi. Ayrıca, çalışma sonuçlarına göre en yaygın patoloji tibiotalar efüzyon olarak tespit edildi. Bu çalışmada önceki çalışmaların aksine, aksesuar kemikler küçük bir grup olarak belirlenmiştir. MR, aksesuar kemikler ve yumuşak doku lezyonlarını değerlendirmek için yararlıdır. Objective: Examination of foot pathologies and accessory bones with foot and ankle magnetic resonance imaging (MRI) and determining the results. Material and Method: The results of the cases over the age of 18 who applied to the Physical Medicine and Rehabilitation and Orthopedics outpatient clinic between January 1, 2015 and December 31, 2015 and underwent MRI of the foot and ankle were evaluated retrospectively. 462 cases, 255 women, and 207 men were included in the study. All results were evaluated. Foot pathologies and accessory bones were evaluated from MR official reading reports. Results: A total of 462 cases were included in the study. 49.1% of the foot pathologies were detected on the right side and 50.9% on the left side. Accessory bones were determined as os trigonum (1.9%) and accessory navicular bone (0.4%). MRI findings were defined as; tibiotalar effusion (50%), (20.1%), intramedullary lesion (14.3%), flexor hallucis longus tendinitis (21%), anterior talofibular ligament injury (6.5%), posterior talofibular ligament injury (5.4%), osteomyelitis (0.4%), Morton's neuroma (13.6%), Achilles tendinitis (3.2%), cyst (12.1%), hallux valgus deformity (2.2%), avascular necrosis (1.7%), peroneal tendinitis (5%), extensor tendinitis (2.4%), recent fracture (2.2%), tibialis posterior tendinitis (6.1%), flexor digitorum longus tendonitis (5%), retrotalar bursitis (4.3%), coalition (0.2%), tumor (1.3%), tibiotalar tendinitis (5.4%). Conclusion: The frequency and distribution of foot pathologies and accessory bones were determined using MRI. In this study, the most common accessory bone was determined as os trigonum. In addition, according to the results of the study, the most common pathology was tibiotalar effusion. In this study, in contrast to previous studies, accessory bones were identified as a small group. MRI is useful for evaluating accessory bones and soft tissue lesions Daha fazlası Daha az
Makale | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 7 ) , pp.61 - 67
Amaç: Araştırma cerrahi kliniğinde yatan, safra kesesi ameliyatı yapılacak hastalarda sağlık okuryazarlığının sağlık algısı ve ameliyat korkusuna etkisini incelemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel türdeki bu araştırmaya Türkiye'nin batı bölgesindeki bir devlet hastanesinin cerrahi kliniğinde planlı safra kesesi ameliyatı yapılacak 130 hasta dahil edildi. Verilerin toplanmasında hastalara yönelik kişisel bilgi formu, Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği, Sağlık Algısı Ölçeği ve Cerrahi Korku Ölçeği kullanıldı. Araştırma öncesinde etik kurul izni alındı. Veriler tanımlayıcı istatistikler (sayı-yüzde, ortalama±standar . . .t sapma) ve Spearman korelasyon analizi ile değerlendirildi. Bulgular: Araştırma kapsamında alınan hastaların yaş ortalaması 50,03±11,42 yıldır. Araştırmaya katılan hastaların ölçeklerden aldıkları puan ortalamaları Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği için 100,82±15,62, Sağlık Algısı Ölçeği için 49,50±7,97 ve Cerrahi Korku Ölçeği için 36,76±20,31 olarak saptandı. Araştırmaya katılan hastaların sağlık okuryazarlığı düzeyleri yüksek, sağlık algısı ve cerrahi korku düzeyleri orta düzey bulundu. Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği ile Cerrahi Korku Ölçeği puanları arasında negatif yönlü zayıf ilişki saptandı (rs=- 0,226, p=0,010). Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği toplam puanı ile Sağlık Algısı Ölçeği toplam puanı arasında bir ilişki saptanmadı (p>0,05). Sonuç: Araştırma sonucunda ameliyat olacak hastaların sağlık okuryazarlığı düzeyinin yüksek, cerrahi korku ve sağlık algısı düzeylerinin orta derecede olduğu ve sağlık okuryazarlığının cerrahi korkuyu azalttığı saptandı. Hastaların sağlık algısı düzeylerini arttırmaya ve cerrahi korkuyu azaltmaya yönelik eğitim programlarının yararlı olacağı düşünülmektedir Daha fazlası Daha az
TÜLAY KILIÇASLAN AYNA | MUSTAFA SOYÖZ | MELEK PEHLİVAN
Kitap | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
80 Pages : İllustrations ; 26 cm.