Filtreler
Filtreler
Bulunan: 1.517 Adet 0.003 sn
İlgili Araştırmacılar [1]
Tam Metin [2]
Yayın Dili [2]
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve Risk Değerlendirme Metotları

Duygu Şınık Evlice

Diğer | 2024 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

İnsanlık tarihi boyunca insan sağlığını bozan birçok etkenler olmuştur. Bu durumun sonucunda ise yaralanmalara hatta ölümler kaçınılmaz hale gelmiştir. Toprak ve taşın işlenmesi, ateşin icadı, makinaların kullanılması, iş aletleri ve üretim araçların gelişmesiyle, iş ile sağlık arasında ilişki kurulmuştur. Milattan önce Babil Dönemi'nde, 2000'li yıllarda, tarihteki ilk bilinen yasalar olan Hammurabi Kanunları, İSG alanında esas düzenlemeleri içererek, iş yaptıranın işin olumsuz etkilerinden sorumlu tutulduğu ilk hükümleri uygulamaya koymuştur. M.Ö. 2600'lü yıllarda yaşamış olan İmhotep, antik Mısır'da sadece mimar ve mühendislik ala . . .nında değil, aynı zamanda hekimlik ve rahiplik alanlarında da faaliyet göstermiş, çalışanların temel sorunlarına dikkat çeken ilk kişi olarak bilinmektedir. Bu süreçte meydana gelen kazalarda birçok kişinin yaşamını yitirmesi ve çalışanlarda sıkça bel sorunlarının ortaya çıkması konusundaki tespitleriyle, Modern Tıp'ın babası olarak kabul edilen Hipokrat'tan yaklaşık yüz yıl önce bu gözlemi gerçekleştirmiştir. Bu bağlamda modern iş hayatında gerekli tedbirlerin alınması hususunda birçok önleyici kurallar geliştirilmektedir Daha fazlası Daha az

Amazon.com’da Bulunan Film ve Videoların Veri Analizi ve Görselleştirmesi

Sercan YILDIZ

Diğer | 2024 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Bu dönem, Amazon.com üzerinde bulunan film ve videoların veri analizi ve görselleştirmesi üzerine bir proje yürüttüm. Bu projede, Amazon'un sunduğu geniş film ve video kütüphanesini inceleyerek, kullanıcı yorumları, derecelendirmeleri ve ilgili veriler üzerinde derinlemesine bir analiz gerçekleştirdim. Projenin odak noktası, Amazon.com'un film ve video platformunda yer alan içeriklerin kullanıcılar üzerindeki etkilerini ve bu içeriklerin popülerlik düzeyini belirlemekti. Bu amaçla, Python gibi programlama dilleri ve veri analizi araçlarını kullanarak büyük miktarda veriyi işledim ve analiz ettim. Kullanıcı yorumlarından duygusal ana . . .lizler yaparak, hangi tür içeriklerin daha fazla ilgi gördüğünü ve nedenini anlamaya çalıştım. Ayrıca, görselleştirmeler aracılığıyla elde ettiğim verileri grafikler, tablolar ve haritalarla sunarak, Amazon.com üzerindeki film ve video içeriklerinin genel eğilimlerini ve kullanıcı tercihlerini daha açık bir şekilde ortaya koydum. Bu analizler, platformun gelecekteki içerik seçimleri veya kullanıcı deneyimi üzerindeki potansiyel etkilerini anlamak için önemli bir bakış açısı sağladı Daha fazlası Daha az

Urla ekoturizm potansiyelinde Bademler Köyü

Sercan YILDIZ

Yüksek Lisans | 2017 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Ekoturizm dünyada ve ülkemizde hızlı gelişmektedir. Doğaya saygılı ve yerel halkın refahını yükseltmeye yönelik sürdürülebilir bir turizm şeklidir. Eğer iyi planlanır ve uygulanırsa bu yapı yerel yönetimler, işletmeler ve seyahat acentaları ile birlikte doğal ve kültürel kaynakların korunması üzerinde etkili olur. Bu da ülke ekonomisine faydalı olacaktır. Ülkemiz ekoturizm açısından çok zengin bir potansiyele sahip olup sürdürülebilirlik konusunda devamlılık arz edebilmesi doğanın ve çevrenin korunmasına bağlıdır.

Bağlantı Elemanı Üretiminde Kullanılan Soğuk Dövme Kalıplarında Kalıp Ömrünü Etkileyen Parametrelerin Belirlenmesi ve Optimizasyonu

Sezgin Yurtdaş

Doktora Tezi | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Yapılan bu tezde, soğuk şekillendirme yöntemiyle bağlantı elemanı üretiminde kullanılan eksenel simetrik soğuk dövme kalıplarının üretim hattı koşullarında en yakın kalıp ömür tahmininin yapılabilmesi için sayısal model kurulması ve bu modellerin optimizasyonu ile ilgili kalıp ömrünün maksimize edilmesine yönelik çalışmalar bütünü gerçekleştirilmiştir. Soğuk şekillendirme kalıp ömürlerinin tahmin edilmesinde yaygın olarak kullanılan Morrow denkleminin üretim hattı doğrulamalarında yüksek saçılımlara yol açması nedeniyle ilgili denklemin yorulma dayanım üssü (𝑏𝑏) ve yorulma dayanım katsayısı (𝜎𝜎′ 𝑓𝑓) revize edilmiştir. Çalışmada 4 fa . . .rklı bağlantı elemanı ve kalıp geometrisinin üretim hattı ve sayısal simülasyon verileri kullanılarak Morrow denklemindeki yeni katsayılar belirlenmiş ve yapılan deneme çalışmaları ile ilgili modelin üretim hattını yeterince doğru yakınsadığı belirlenmiştir. Doğrulama ve optimizasyon çalışmaları kapsamında seçilen eksenel simetrik bir kafa dövme kalıp formunda D-Optimal deney tasarımı kullanılarak 4 farklı imalat parametresinin çeşitli seviyeleri için 3 boyutlu modelleme ve nümerik çalışmalar yürütülerek kalıp ömür tahminleri yapılmıştır. Çalışmada kullanılan DOptimal deney tasarımı Design Expert, tasarım ve modelleme çalışmaları Catia, soğuk dövme malzeme akış ve kalıp ömür analizleri ise Simufact.forming yazılımında gerçekleştirilmiştir. Mathematica yazılımı vasıtasıyla numerik çalışmalardan alınan çıktılar kullanılarak sayısal modelleme aşamasına geçilmiş olup üretim hattını ve nümerik çalışmaları temsil eden sayısal modeller elde edilmiştir. Rastgele belirlenen 10 farklı data grubu ile oluşturulan aday modellerin R2 training, testing, validation değerleri ile mühendislik sınırları içerisinde kalması kriterleri açısından değerlendirilmiştir. Mühendislik parametrelerine göre en uygun 2 model belirlenerek soğuk dövme kalıp ömrünü maksimize etmeye yönelik çalışma gerçekleştirilmiştir. Optimizasyon aşamalarında Rastgele Arama, Diferansiyel Evrim, Nelder Mead ve Simüle Edilmiş Tavlama yöntemlerinin geliştirilmiş versiyonları ele alınmıştır. İkinci dereceden trigonometrik çoklu doğrusal olmayan model (SOTN) ve ikinci dereceden logaritmik çoklu doğrusal olmayan model (SOLN) modelleri için 5 farklı senaryoda belirtilen 4 farklı algoritma ile sonuçlar elde edilmiştir. Optimizasyon çalışmalarında kalıp imalat aşamaları da göz önünde bulundurularak SOLN modeli için maksimum kalıp ömür değeri 497.299 olarak tespit edilmiştir. Gerçekleştirilen üretim hattı doğrulama çalışmalarında 5 tane soğuk şekillendirme kalıbı test edilmiş olup ortalama kalıp yorulma ömrü 560.800 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen yeni kalıp ömrü ile çalışma öncesindeki duruma kıyasla %74,2 oranında bir kalıp ömür artışı belirlenmiştir. İlgili 5 adet K5 kalıbının üretim denemesinde en yüksek yorulma ömrü 631.200 iken en düşük yorulma ömrü de 456.400 olarak belirlenmiştir Daha fazlası Daha az

KOBİ yöneticilerinin finansal okuryazarlık düzeylerinin belirlenebilmesine yönelik bir araştırma: İzmir ili örneği

Kaya, Ayşegül

Yüksek Lisans | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Sunulan tez çalışmasının amacı, İzmir İlinde faaliyet gösteren kobi yöneticilerinin finansal okuryazarlık düzeylerinin belirlenebilmesidir. Türkiye ve dünyadaki yapıların çoğunluğunu küçük ve orta ölçekli işletmelerin oluşturduğu söylenebilir. Söylenemeyen veya söylenmesi yeterli görülmeyen bilgi ise, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sorumlu aktörü olan, yöneticilerindeki finansal bilgi eksikliğinin dile getirilmeyişi olarak düşünülmektedir. Araştırma çalışmasının başlangıç noktasını oluşturan bu düşünce, sonraki aşamalarda yürütülen tez çalışmasının amacını oluşturmaktadır. Yaşanılan finansal çağın neredeyse her aşamasında yer al . . .an kobilerin sürekliliği ve bunun için gerekli olduğu varsayılan „finansal okuryazarlık düzeyinin‟ önemi bu çalışmada anlatılmaya çalışılan öğelerdendir. Nitekim, finansal hayatın çoğunluğu, büyük olmayan işletmeler tarafından yönlendirilmektedir. Bu durum, kobi‟ lerin finansal anlamda ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Kobi‟ lerin en büyük sorununun „finansmana erişim‟ olduğu göz önüne alındığında, kobi‟ lerin sürdürülebilirliğinde etkin bir role sahip olan „kobi yöneticileri‟ nin finansal okuryazarlık düzeyinin de aynı oranda önem taşıdığı, öngörülebilir. Dolayısıyla yürütülen tez çalışmasında, İzmir İlinde faaliyet gösteren kobi yöneticilerinin finansal okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesine yönelik bir uygulama süreci sunulmaktadır ve tez çalışması üç bölümden oluşmaktadır Daha fazlası Daha az

Bambu (Phyllostachys Bambusodies) Şeritleri Kullanılarak Üretilmiş Paralel Şerit Kerestenin Bazı Fiziksel ve Mekanik Özelliklerinin Belirlenmesi

İbrahim Ersin

Yüksek Lisans | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Bu çalışmada; mühendislik ürünü ağaç malzemeler grubunda yer alan yapısal kompozit kereste ürünlerinden biri olan paralel şerit kereste başarılı bir şekilde üretilmiştir. Paralel şerit kerestelerin üretiminde ağaç malzeme olarak Bambu (Phyllostachys Bambusodies) kullanılmış ve üretimde kullanılan tutkal (pMDI) içerisine modifiye malzemesi olarak poliol eklenerek üretimler gerçekleştirilmiştir. Hem pMDI hem de pMDI+%5 POLİOL tutkallarından üretilen paralel şerit kerestelerin bazı fiziksel özelliklerden; tam kuru yoğunluk, hava kurusu yoğunluk, rutubet miktarı, genişleme yüzdesi ve su alma yüzdesi ile mekanik özelliklerden; eğilme dir . . .enci, eğilmede elastikiyet modulü, darbe direnci, teğet, radyal ve enine yönlerde vida tutma kapasite incelenmiştir. Deney sonuçlarından elde edilen verilere göre; Hem pMDI hem de pMDI+%5 POLİOL tutkallarıyla üretilmiş test örneklerinin sırasıyla ortalama hava kurusu yoğunluk değerleri 1,02 gr/cm³ ve 0,99 gr/cm³, tam kuru yoğunluk değerleri 0,99 gr/cm³ ve 0,94 gr/cm³ olarak, ortalama rutubet miktarı değerleri %5,13 ve %4,92 olarak tespit edilmiştir. Test örneklerinin 2 saat sonunda ortalama genişleme değerleri teğet ve Radyal yönler için sırasıyla %3,78 ve %2,49 oranında artış gösterirken bu oran yine aynı sıralama ile 24 saat sonunda %12,41 ve %9,66 olarak 2 saat sonunda ortalama su alma yüzdesideğerleri sırasıyla %5,96 ve %4,73 oranında, 24 saat sonunda %18,72 ve %16,76 olarak tespit edilmiştir. Mekanik özelliklerden pMDI+%5 POLİOL tutkalı kullanarak yapılan test örneklerinin eğilme direnci ve eğilmede elastikiyet modülü pMDI kullanılan test örneklerinden yüksek çıkmıştır. Hem pMDI hem de pMDI+%5 POLİOL tutkallarıyla üretilmiş test örneklerinin vida tutma kapasitesi değerleri teğet, radyal ve enine yüzeyler için sırasıyla 43.61, 47.22, 35.15 ve 47.21, 48.61, 32.47 N/mm² olarak tespit edilmiştir. Her iki tutkal türü ile üretilen paralel şerit kerestelerin üretildiği malzemenin özelliklerini geliştirdiği tespit edilmiştir. In this study; Parallel strand lumber, one of the structural composite lumber products in the engineered wood materials group, has been successfully manufactured. Bamboo (Phyllostachys Bambusodies) was used as a wood material in the manufacturing of parallel strand lumber, and polyol was added as a modified material into the glue (pMDI) used in manufacturing. Some physical properties (oven dry density, air dry density, moisture content, thickness swelling and water absorption percentage) and mechanical properties (bending resistance, modulus of elasticity, impact resistance, screw holding capacity in tangential, radial and transverse directions) of parallel strand timbers for both glue tipes were determined .According to the data obtained from the test results; The average air-dry density values of the test samples manufactured with both pMDI and pMDI+5% poliol were found to be 1.02 gr/cm³ and 0.99 gr/cm³ , oven dry density values of 0.99 gr/cm³ and 0.94 gr/cm³ , average moisture content values as 5.13% and 4.92% were determined respectively. While the average radial swelling and tangential swelling values of the test samples 3.78% and 2,49%, respectively, at the end of 2 hours, this rate was 12,41% and 9,66% at the end of 24 hours, and the average weight increase values at the end of 2 hours were %, 5.96% and 4.73%, 18.72% and 16.76% after 24 hours respectively. Flexural strength and modulus of elasticity of the test specimens using pMDI+5% POLIOL glue from mechanical properties were higher than the test specimens using pMDI. The screw holding capacity values of the test samples produced with both pMDI and pMDI+5% POLIOL adhesives were determined as 43.61, 47.22, 35.15 and 47.21, 48.61, 32.47 N/mm² for tangential, radial and transverse surfaces, respectively. It has been determined that both resin types improve some physical and mechanical properties of parallel strand lumber. Daha fazlası Daha az

Siber Silahların Etkileri Stuxnet ve Duqu Olayları Üzerinde İnceleme Çalışması

Fikret GÜNGÖR

Diğer | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

u çalışma, Stuxnet ve Duqu'nun etkilerini ve yeteneklerini açıklayarak ve bu yetenekleri karşılaştırarak devlet kaynaklı siber silahların siber güvenlik ve bilgisayar ağı operasyonlarına etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Literatür tarafından oluşturulan siber silahların tanımları ilk siber savaş olarak tanımlanan Estonya devletine karşı 2007 yılında yapılan dağıtılmış hizmet reddi saldırıları vakası, hizmet reddi saldırılarının siber silahlar olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağını anlamak için de incelenmektedir. Stuxnet'in bir siber silahın tanımlarına ve tanımlarına uyduğu tespit edilirken; Duqu, iki devlet aktörü tar . . .afından taşınan kötü amaçlı yazılım arasındaki operasyonel farklılıklar nedeniyle bir casusluk varlığı olarak sınıflandırılmıştır. Estonya'ya yönelik hizmet reddi saldırıları, literatür tarafından oluşturulan siber silah veya siber savaş tanımlarına uymamıştır Daha fazlası Daha az

Biyodizel atıklarından biyo-kökenli poliüretan köpük üretimi The Production of bio-based polyurethane foams from biodiesl residues

Nihan Özveren

Yüksek Lisans | 2015 | Fen Bilimleri Enstitüsü

Poliüretan çeşitli polioller ve diizosiyanatların reaksiyonu ile mekanik, termal, kimyasal özellikleri kontrol edilebilen önemli polimerlerdendir. Yalıtım köpükleri, mobilya uygulamaları, otomotiv, kaplama ve biyomedikal gibi geniş uygulama alanına sahiptirler. Bu çalışmada ticari ve biyo-kökenli poliüretan köpükler üretilip özellikleri incelenmiştir. Ticari (polieter) poliol, ham gliserol, metanolü uzaklaştırılmış ham gliserol ve saf gliserol poliol olarak kullanılmıştır. Tüm polioller polimerik difenilmetan diizosiyanat (PMDI) ile reaksiyona sokularak yalıtım köpükleri üretilmiştir. Ham gliserol biyodizel üretiminin yan ürünlerind . . .en biridir ve saflaştırılması Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler için yüksek maliyetlidir. Biyodizel üretiminde metanol tekrar kullanıldığı için ham gliserolden metanol uzaklaştırılarak metanolü uzaklaştırılmış ham gliserol elde edilir. Poliüretan köpüklerin termal özellikleri Termogravimetrik Analiz (TGA) ve ısı iletkenlik testi, yapıları Fourier Dönüşümlü Kızılötesi Spektrum (FTIR), yüzey yapısındaki değişiklikler Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile incelenmiştir. Mekanik özellikleri basma testi ile tespit edilmiştir. Bu çalışma, çeşitli poliollerin kullanımı ile poliüretan köpüğü üretiminin kritik yönlerini tanımlamaktadır. Ayrıca ham gliserol ve metanolü uzaklaştırılmış ham gliserol gibi sanayi atık ürünlerine yeni kullanım alanları sunmaktadır Daha fazlası Daha az

ForsusTM FRD apareyi ile tedavi gören genç erişkin bireylerde yumuşak doku değişimlerinin değerlendirilmesi

Akan, Burçin

Yüksek Lisans | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Çalışmanın amacı, Forsus™ FRD EZ2 (3M Unitek, St. Paul, Minn.) apareyinin fasiyal dokular üzerindeki etkilerinin hem sefalometrik radyografiler hem de 3 boyutlu yüz tarama sisteminden elde edilen görüntüler ile değerlendirilmesidir. Çalışmaya İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda, Forsus™ FRD EZ2 apareyi ile tedavi edilen 20 hasta dahil edilmiştir. Hastaların büyüme-gelişim periyotları seçiminde servikal vertebra olgunlaşma indeksi (CVMI)’ nden yararlanılmıştır. CVMI V ve VI büyüme periodunda yani post-peak gelişim evresinde olan bireyler incelenmiştir. Hastaların 3dMD Face (3dMD . . .TM Ltd, Atlanta, GA, ABD) görüntüleme sistemi kullanılarak elde edilmiş 3 boyutlu yüz tarama görüntüleri ve sefalometrik radyografileri aparey yerleştirilmeden önce (T0), aparey çıkarıldıktan sonra hemen (T2) ve bunu takip eden 6. ayda alınmış ve değerlendirilmiştir. Elde edilen verilerin karşılaştırılmasında tekrarlayan ölçümlerde tek yönlü varyans analizi ve paired-t testi kullanılmıştır. Elde edilen verilerde anlamlı olanlar T0-T1 dönemleri arası Wits değerinde, IMPA, L1P-NB (º), L1-NB (mm), L1PAPog, U1P-L1P, overjet, overbite, Ls-E ve labiomental açıda anlamlı değişim gözlenmiştir. T0-T2 dönemleri arasında ise Wits, IMPA, L1P-NB (º), overjet, overbite ve Ls-E değerleri istatistiksel olarak anlamlı bulumuştur. Sonuç olarak, post-peak dönemdeki bireylerde uygulanan Forsus™ FRD EZ2 apareyi yalnızca dental etki ile maloklüzyonun düzelmesini sağlamıştır. Yumuşak doku sınırlı miktarda etkilenir. Tekrarlanabilir olması ve benzer sonuçlar elde edilmesi sayesinde 3dMD Face sistemi sefalometri gibi yumuşak doku analizlerinde kullanılabilir Daha fazlası Daha az

Hava Durumu Uygulaması

Burak Olgun

Diğer | 2024 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Java Spring Boot ile geliştirilmiş olan bu proje, Controller üzerinden dakika başına belirli istekleri WeatherStack API’sine HTTP/GET yöntemiyle ileterek işlevsel bir hava durumu uygulaması oluşturmayı amaçlamaktadır. WeatherStack’ten elde edilen API anahtarı, Postman aracılığıyla bir REST API kullanılarak edinilir. Bu proje, kullanıcıya şehir bazlı hava durumu bilgilerini anlık olarak getirme ve görüntüleme imkanı sunar.

Balık ununun buğday gluteni ile ikamesinin Pangasius (Pangasius hypophthalmus Suavage, 1878) balıklarının büyüme performansı ve yem değerlendirme üzerine etkileri

Gizem Orhun

Yüksek Lisans | 2014 | Fen Bilimleri Enstitüsü

Bu çalışmada, balık yemlerinde hayvansal protein kaynağı olarak kullanılan balık ununun buğday gluteni ile farklı oranlarda ikame edilerek pangasius (Pangasius hypophthalmus, S. 1878) balıklarında büyüme ve yem değerlendirme performansına olan etkileri incelenmiştir. Referans yemi olarak, balık unu % 42 oranında kullanılmış (BU42), diğer deneme yemlerinde ise balık unu oranı % 22 (BU22), % 12 (BU12) ve % 0 (BU0)’a kadar azaltılarak protein - yağ seviyesi yaklaşık % 45 protein, % 10 yağ olacak şekilde buğday gluteni ilave edilmiştir. Deneme yemleri ile 12 hafta boyunca 80 lt kapasiteli 12 adet akvaryumda beslenen pangasius balıkların . . .da büyüme parametreleri, yem değerlendirme performansı, vücut kimyasal kompozisyonu ile yağ asidi ve aminoasit profili tespit edilmiştir. Besleme denemesi boyunca bütün grupların su sıcaklığı, çözünmüş oksijen ve pH değerleri benzer aralıkta seyretmiştir (p > 0,05). Deneme boyunca bütün gruplarda yüksek oranda ölümler kaydedilmiş olup B22, BU12, BU42 ve BU0 balıklarının toplam yaşama yüzdeleri sırasıyla % 60, % 55, % 55 ve % 45 olarak gerçekleşmiştir. BU22 ve BU42 gruplarının yem tüketim değerleri BU0 ve BU12 gruplarından daha fazla belirlenirken (p < 0,05) BU0 ve BU12 gruplarının yem tüketim miktarları benzer bulunmuştur (p > 0,05). BU0 grubunun SGR’ı BU12, BU22 ve BU42 gruplarının ortalama SGR’ından önemli derecede düşük bulunmuş (p < 0,05), ancak BU12, BU22 ve BU42 gruplarının SGR değerlerinin aralarındaki farkın önemsiz olduğu tespit edilmiştir (p > 0,05). BU12, BU22 ve BU42 gruplarının Yem Değerlendirme Oranları arasında istatistiksel fark bulunmazken (p > 0,05), BU0 yemi ile beslenen grubun yem değerlendirme oranı diğer gruplara göre önemli derecede yüksek ulunmuştur (p < 0.05). Kg büyüme için kullanılan protein miktarları; BU0 grubunda 1,956 gr, BU12 grubunda 690 gr, BU22 grubunda 758 gr ve BU42 grubunda 643 gr olarak hesaplanmıştır. BU0, BU12, BU22 ve BU42 deneme gruplarının kg büyüme için kullanılan enerji miktarları ise sırası ile; 86,5 MJ, 32,2 MJ, 33,2 MJ ve 28,6 MJ olarak hesaplanmıştır. Deneme gruplarının vücut nem ve protein oranınları arasında önemli bir fark tespit edilmemiştir (p > 0,05). Ancaki BU12 grubunun yağ oranı diğer gruplara göre fazla (p < 0,05), yine başlangıç balıklarının ve BU0 grubunun kül değerleri, diğer gruplara göre yüksek bulunmuştur (p < 0,05). Deneme gruplarının vücut omega - 3 (C18:3 n3, C20:3 n3) ve omega - 6 (C18:3 n6, C220+C20:3 n6) yağ asitleri oranları başlangıç balıklarına göre daha düşük seviyede gözlenmiştir. Deneme balıklarının esansiyel aminoasit oranları; başlangıç balıkları ile, BU0, BU12, BU22 ve BU42 gruplarında sırası ile % 11,86, % 12,9, % 11,39, % 11,97 ve % 10,92 olarak belirlenmiştir. Sonuçlara göre; pangasius yemlerinde balık ununun % 12 seviyesine kadar buğday gluteni ile ikame edilmesinin büyüme ve yem değerlendirme performansını olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Ancak, bu türün çok çabuk strese girmesi nedeniyle akvaryum koşullarında besleme ve büyütme denemelerinde çok hassas olunması gerektiği önerilmektedir. In this study, the impact of fish meal, which is used as a source of animal protein in fish feed, on the growth and feed performance of pangasius (Pangasius hypophthalmus, S. 1878) fish by substituting with wheat gluten in different proportions is examined. As a feed reference, fish meal % 42 (BU42) used, on the other trial feeds by decreasing the fish meal rate as % 22 (BU22), % 12 (BU12) and % 0 (BU0) and by making no difference on protein - fat level (% 45 protein, % 10 fat) wheat gluten was added. The growth parameters, feeding performance, the body with the chemical composition of fatty acid and amino acid profiles of pangasius fish, which were fed with trial feeds for 12 weeks with 80 L capacity of 12 units in the aquarium, have been identified. During the trial study, water temperature, dissolved oxygen and pH values for all groups remained similar range (p > 0.05). During the this high level of death was recorded in all groups and the total survival percentage of BU22, BU12, BU42 and BU0 groups was observed as % 60, % 55, % 55 and % 45 respectively. While BU22 and BU42 groups feed consumption values were determined significantly higher than BU0 and BU12 groups feed consumption values (p < 0.05), BU0 and BU12 groups feed consumption values were detected similar (p > 0.05). SGR value of BU0 group was found significantly lower than the average SGR value of BU12, BU22 and BU42 groups (p < 0.05), but the different SGR values of BU12, BU22 and BU42 were found as significantly lower (p > 0.05). There wasn’t a statistical difference among BU12, BU22 and BU42 groups feed conversion ratio, whereas the feed conversion of BU0 group was found higher when compared to other groups. Protein amount used for growth was calculated as in the group of BU0 1956 gr, in the group of BU12 690 gr, in the group of BU22 758 gr, in the group of BU42 643 gr. BU0, BU12, BU22 and BU42 trial groups energy amount used for kg gowth was calclated as 86.5 MJ, 32.2 MJ, 33.2 MJ and 28.6 MJ respectively. There weren’t any significant differences between the ratio of the body moisture and protein content of the trial groups (p > 0.05). However fat content of the BU12 group was found more than the other groups (p < 0.05), origin fishes and BU0 group ash values were found higher than the other groups (p < 0.05). Trial groups body omega – 3 (C18:3 n3, C20:3 n3) and omega - 6 (C18:3 n6, C220+C20:3 n6) fatty acids rates were observed lower than origin fishes. Trial fishes essantial amino acid values were determined as follows; origin fish, BU0, BU12, BU22 and BU42 groups, % 11.85, % 9.12, % 11.39, % 11.97 and % 10.92 respectively. Trytophan was not detected in any trial fish. According to the survey results; it is found that the substitution of pangasius feed as %12 with wheat gluten affect the growth and feed performance positively. However, due to this type of fish get stressed very quickly, it is advised to be so sensitive in the trials of feeding and growing of pangasius fish under aquarium conditions Daha fazlası Daha az

KANT’IN ANTİNOMİLERİ İLE GAZALİ’NİN ÜÇ MESELESİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Demir, Firdevs

Yüksek Lisans | 2017 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

Kant’ın Antinomileri ile Gazali’nin Üç Meselesinin Karşılaştırılması Bu yüksek lisans çalışmasında, rasyonalist metafiziğe yönelik iki eleştiri mukayese ve tahlil edilmektedir. Bunlardan ilki, modern Alman filozof Immanuel Kant’a aittir ve o, Aydınlanma çağında, rasyonalist metafiziği eleştirmiştir. Bunlardan ikincisi,Ortaçağda yaşamış Müslüman bir filozof olan Gazâlî’ye aittir ve o da, akılcı metafiziği eleştirmiştir. Her iki düşünürün epistemolojik yaklaşımları rasyonalizme dayanan metafiziğin reddi bağlamında birbirleriyle örtüşmektedirler. Bu bağlamda Kant dört antinomiden söz etmekte ve bunlardan üçü, Gazâlî’nin üç mesel . . .esiyle benzeşmektedir. Her iki düşünür de salt akla dayalı bilginin bazı temel önermelerde çatışkılara düşeceğini kabul etmektedirler. Kant’ın transandantal diyalektik yöntemini kullanmasına koşut Gazâlî de delillerin denkliği (tekâfüü’l-edille) yöntemini kullanmaktadır. Evrenin başlangıcı ve sınırı, nedensellik ve Zorunlu Varlık meselelerinde iki düşünür, salt aklın çelişkiye düşmeden bir çözüm üretemeyeceğini kabul etmektedirler. Kavramlar ile düşünen salt aklın sınırlarını tartışmak ve ona dayanan metafiziği reddetmek bakımından iki filozofun yaklaşımları şaşırtıcı bir uyum içerisindedir. Sözcük ve terminolojideki farklılıklar ile tarihsel ve geleneksel farklılıklar dışında Kant ve Gazâlî’nin benzer argümanlar ile benzer neticelere ulaşmış olmaları, bu çalışmanın amacını ve kapsamını belirlemektedir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms