Filtreler
Menopoz Döneminde Beslenmenin Yönetimi

GÜLŞAH KANER TOHTAK | ÇAĞLA AYER

Makale | 2022 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 1 ) , pp.191 - 197

Dünya Sağlık Örgütü menopozu, ovaryum işlevinin kaybolması sonucu, kendiliğinden, kalıcı olarak kadının menstruasyon döneminin sona ermesi olarak tanımlamaktadır. Menopoz, herhangi bir hastalık olmayıp sağlıklı kadının hayatında doğal ve kaçınılmaz bir süreçtir. Menopoz sürecinin başlamasıyla hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan pek çok semptom ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bu süreçte meydana gelen bazı hormonal değişiklikler özellikle kardiyovasküler hastalıklar, obezite, diyabet ve osteoporoz gibi kronik hastalıkların riskini artırmaktadır. Yaşanılacak problemleri en aza indirmek ve yaşam kalitesini artırmak için çeşitli tıbbi uy . . .gulamalar, alternatif tedavi yöntemleri ve tıbbi beslenme tedavisi önerilmektedir. Sağlıklı bir beslenme düzeni, menopoz ve sonrası dönemde sağlığın korunması ve sürdürülmesi, menopozun neden olabileceği hastalık risklerinin azaltılmasında büyük bir öneme sahiptir. Literatürde menopoz ve menopoz sonrası dönemde olan kadınlar için sebze, meyve, tam tahıl ve kalsiyumdan zengin; enerji, yağ ve kafein içeriği düşük bir beslenme şekli önerilmektedir. Bu derlemede, menopoz döneminde meydana gelen değişiklikler sonucu olumsuz etkilenen kadın sağlığının korunup yaşam kalitesinin artırılabilmesi için beslenmede dikkat edilmesi gereken hususlara değinmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda kadınların menopoz dönemine özgü ihtiyaçları göz önünde bulundurularak bireye özgü beslenme tavsiyelerinde bulunulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. The World of Health Organization defines menopause as the end of the woman's menstrual period spontaneously, irreversibly, due to the loss of ovarian function. Menopause is not any disease but a natural and inevitable process in the life of a healthy woman. With the onset of the menopause process, many symptoms occur both physiologically and psychologically. In addition, some hormonal changes in this process increase the risk of chronic diseases such as cardiovascular disease, obesity, diabetes, and osteoporosis. Various medical applications, alternative treatment methods, and medical nutritional therapy are recommended to minimize the effects of problems and to increase the quality of life. A healthy diet for preserving and maintaining health during and after menopause is of great importance in reducing the risk of diseases caused by menopause. In the literature, a diet rich in vegetables, fruits, whole grains, and calcium and poor in energy, caffeine, and fat is recommended for women in menopausal and postmenopausal periods. This review aims to address the issues that need to be considered in nutrition to protect the health of women who are adversely affected due to the changes during the menopause and to increase the quality of life. It was concluded that individual dietary recommendations should be made, taking into account the specific needs of women during the menopause Daha fazlası Daha az

Obezitesi Olan Diyabetli Bireylerde Dinlenme Metabolik Hızının Belirlenmesinde Kullanılan Yöntemler

GÜLŞAH KANER TOHTAK | BUSE BAKIR

Makale | 2022 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 1 ) , pp.151 - 155

Tip 2 diabetes mellitus (DM), dünya nüfusunun önemli bir bölümünü etkileyen ve obezite ile ilişkilendirilen kronik bir hastalıktır. Tip 2 diyabetli obezitesi olan bireylerin tedavisinde birincil strateji, yaşam tarzı değişiklikleri yoluyla ağırlık kaybının sağlanmasıdır. Toplam enerji harcamasının önemli bir bileşeni olan dinlenme metabolik hızının (DMH) hesaplanmasında en güvenilir yöntem indirekt kalorimetredir. İndirekt kalorimetreye ulaşım mümkün olmadığında enerji denklemleri kullanılabilmektedir. Çeşitli araştırmalarla geliştirilen farklı enerji denklemleri bulunmaktadır. Gougeon, Huang, Ikeda ve Martin formülleri diyabetliler . . .e yöneliktir. Yapılan çalışmalarda, FAO/WHO/UNU, Harris-Benedict, Huang denklemlerinin ve biyoelektrik impedans analizinin indirekt kalorimetreye kıyasla DMH’ı daha yüksek tahmin ettiği gösterilmiştir. Gougeon, obezitesi olan diyabetlilere yönelik geliştirmiş olduğu denkleme, değişken olarak plazma glikozunu eklemiş ve daha doğru DMH sonucu elde ettiklerini belirtmiştir. Ayrıca, Mifflin denkleminin obezitesi olan diyabetiklerde daha doğru sonuç verdiği gösterilmiştir. Sonuç olarak, enerji denklemleri, sağlıklı bireylerde doğru sonuçlar verebilmesine karşın daha yaşlı veya hasta bireylerde yeterince doğru sonuçlar vermemektedir. Bu nedenle, enerji denklemleri bireysel olarak hassasiyetle seçilmelidir. İndirekt kalorimetreye ulaşılamadığında, doğruluk oranı yüksek denklemlerin kullanımı enerji gereksinimini belirlemede kolaylık sağlayabilir. Diabetes mellitus (DM) is a chronic disease affecting a significant portion of the world’s population and is associated with obesity. The primary strategy in the treatment of obese individuals with type 2 DM is to achieve weight loss through lifestyle changes. Indirect calorimetry is the most reliable method for calculating resting metabolic rate (RMR), an important component of total energy expenditure. When indirect calorimetry is not available, energy equations can be used. There are various equations developed in several studies. Gougeon, Huang, Ikeda and Martin’s equations are aimed at diabetic patients. Studies have shown that FAO/WHO/UNU, Harris-Benedict, Huang equations, and bioelectric impedance analysis predict a higher RMR compared to indirect calorimetry. Gougeon added plasma glucose level as a variable to the equation developed for obese diabetics and stated that they obtained a more accurate RMR results. Additionally, the Mifflin equation has been shown to be more accurate in obese diabetics. In conclusion, although energy equations can give accurate results in healthy individuals, they don’t provide accurate results in older individuals or patients. Therefore, energy equations should be selected individually and sensitively. When indirect calorimetry is not available, the use of equations with a high accuracy rate may provide convenience in determining the energy requirement Daha fazlası Daha az

Ketojenik Diyetin Dirençli Epilepsi Üzerine Etkisine Güncel Bakış

GÜLŞAH KANER TOHTAK | GAMZE YURTDAŞ DEPBOYLU

Makale | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 1 ) , pp.123 - 128

Epilepsi; nöbetler ile karakterize bir hastalıktır. Epilepsi hastalarının çoğunda nöbetler anti epileptik ilaçlar kullanılarak kontrol edilebilmektedir ancak dirençli epilepsi olarak adlandırılan epilepsi türünde, ilaçlar nöbet kontrolü üzerine etkili değildir. Buna ek olarak, bazı hastalarda ilaçların istenmeyen yan etkileri, antiepileptik ilaç kullanımının kesilmesine neden olmaktadır. Bu ve benzeri durumlarda, farmakolojik bir tedavi türü olmayan ketojenik diyet, alternatif tedavi yöntemi olarak önerilmektedir. Ketojenik diyetin epilepsi tedavisinde etkin rol oynayabileceğini düşündüren temel gerçeklik ise, nöronlar için ana ener . . .ji substratı olan glikoz yerine, açlık gibi bazı durumlarda keton cisimlerinin kullanılıyor olmasıdır. Keton cisimlerinin oluşmasını sağlayan ancak ketojenik diyete uygulama kolaylığı ve esnekliği sağlaması adına farklı ketojenik diyet türleri oluşturulmuştur. Dirençli epilepsi tedavisinde hastaların tolere edebilirliğine göre bu ketojenik diyet yaklaşımları kullanılabilmektedir. Bu derlemede, ketojenik diyet ve türlerinin dirençli epilepsi üzerine etkisinin derlenmesi amaçlanmıştır. Epilepsy is a disease characterized by seizures. In most patients with epilepsy, seizures can be controlled using anti-epileptic drugs, but in the type of epilepsy called resistant epilepsy, drugs are not effective on seizure control. In addition, the undesirable side effects of antiepileptic drugs in some patients lead to the cessation of antiepileptic use. In these and similar cases, the ketogenic diet, which is not a pharmacological treatment type, is considered as an alternative treatment method. The basic reality suggesting that the ketogenic diet can play an effective role in the treatment of epilepsy is that instead of glucose, which is the main energy substrate for neurons, ketone bodies are used in some cases such as hunger. Again, different ketogenic diets have been created to enable the formation of ketone bodies and provide ease and flexibility to the ketogenic diet. Depending on the tolerability of patients in the treatment of epilepsy, one of these ketogenic diet variations can be used. This review was conducted to evaluate the effect of ketogenic diet on epileps Daha fazlası Daha az

Sarkopenide Beslenmenin Rolü

GÜLŞAH KANER TOHTAK | ÇAĞLA AYER

Derleme | 2022 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 2 ) , pp.441 - 445

Sarkopeni, yaşa bağlı olarak kas kütlesi ve fonksiyonundaki kayıp olarak tanımlanmaktadır. Sarkopeniden korunmada ve sarkopenin tedavisinde beslenmenin önemli bir rol oynadığını öne süren kanıtlar giderek artmaktadır. Bu derleme, sarkopeni ile ilişkili olabilecek besin ögelerini güncel literatür doğrultusunda irdelemeyi amaçlamıştır. Protein, n-3 yağ asitleri, antioksidan vitaminler (A, E ve C vitamini) ve D vitamini ile bazı minerallerin (kalsiyum, selenyum, magnezyum, çinko) alım miktarlarının yeterli olması sarkopeniden korunmada ve sarkopeninin tedavisinde oldukça önemli görünmektedir. Sarcopenia is defined as the age-related lo . . .ss of muscle mass and function. There is an increasing evidence suggesting that nutrition plays an important role in the prevention and treatment of sarcopenia. This review aimed to determine the nutrients that may be associated with sarcopenia in line with the current literature. Sufficient intake of protein, n-3 fatty acids, antioxidant vitamins (vitamins A, E and C) and vitamin D and some minerals (calcium, selenium, magnesium, zinc) seems to be very important in the prevention and treatment of sarcopenia Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms