Filtreler
Deprem Sonrası Sirkadiyen Ritim ve Uyku-Uyanıklık Bozuklukları ile Baş Etmede Fiziksel Aktivite ve Egzersiz Yaklaşımları

DAMLA KARABAY | UMUT ZİYA KOÇAK | DERYA ÖZER KAYA

Derleme | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi8 ( 2 )

Uyku, iki ana düzenleyici sistem tarafından kontrol edilir. Bunlar uyku miktarını belirleyip 24 saatlik periyodikliği yöneten sirkadiyen sistem ve yeterli miktarda uykunun elde edilmesini sağlayarak uyku kalitesini belirleyen homeostatik sistemdir. İnsanlarda en belirgin sirkadiyen ritim, uyku-uyanıklık döngüsüdür ve bu döngü, düzenleyici mekanizmalar arasında en savunmasız olanlardan biridir. Depremler gibi stresli yaşam olayları, uyku problemleri ile yakından ilişkilidir ve bir risk faktörü olarak kabul edilir. Uyku problemleri, melatonin salınımının azalmasına, konsantrasyon kaybına, bilişsel, kardiyovasküler ve metabolik hastalı . . .ğa yatkınlık ve bağışıklık sisteminin bozulmasına neden olabilir. Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz uykuyu iyileştirmek ve uyku ile ilişkili sorunlarla başa çıkmak için tamamlayıcı veya alternatif ilaç dışı yaklaşımlar olarak literatürde yerini almıştır. Bu çalışmanın amacı depremzedelerin deprem süreci ve sonrasında yaşadığı uyku problemlerini tanımlamak ve kaliteli bir uyku sağlığının sürdürülebilmesi için fiziksel aktivite ve egzersiz önerilerinde bulunmaktır. Depremzede bireylerde uyku bozukluklarının giderilmesi ve uykunun iyileştirilmesi için oluşturulacak egzersiz programları orta şiddette aerobik ve/veya direnç egzersizlerini içermeli ve haftada 3 gün frekansla, tercihen sabah saatlerinde ve en az 12 hafta yapılmalıdır. Bu egzersizler depremzede bireyin fiziksel uygunluğu, yaşı, cinsiyeti ve komorbiditeleri göz önünde bulundurularak ve konunun uzmanı bir fizyoterapist tarafından reçetelendirilmelidir. Daha fazlası Daha az

Koronavirüs Pandemisinde Engelli Çocukların Fiziksel Aktivite Katılımları ile Yaşam Kaliteleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi - Kontrollü Kesitsel Çalışma

İLKNUR NAZ GÜRŞAN

Makale | 2023 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi1 ( 8 ) , pp.1 - 6

Amaç: Koronavirüs pandemisi tüm dünyada fiziksel aktivitenin azalmasına sebep olmuş, engelli bireyler gibi özel grupların rehabilitasyon merkezlerine katılımları kısıtlamıştır. Çalışmamızın amacı koronavirüs pandemisinde bedensel engelli çocukların fiziksel aktivite katılımları ile yaşam kaliteleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 32 bedensel engelli (ortalama yaş;14,97±1,94 yıl) ve 32 tipik gelişim gösteren çocuk (ortalama yaş;14,50±1,52 yıl) dâhil edildi. Katılımcıların fiziksel aktivite katılımları Çocukluk ve Ergenlik Fiziksel Aktivite Biçimleri Anketi; yaşam kaliteleri, Çocuklar için Yaşam Kalitesi . . . Ölçeği ile değerlendirildi. Bulgular: Bedensel engelli çocukların fiziksel aktivite katılımları ile fiziksel sağlık ve sosyal işlevsellik ile ilgili yaşam kalitesi tipik gelişim gösteren çocuklara göre daha düşük düzeydeydi (p0,05), bedensel engelli çocuklarda fiziksel aktiviteye katılım ile yaşam kalitesi ilişkili bulundu ( Daha fazlası Daha az

Pandemi Sürecinde, 18-65 Yaş Arasındaki Bireylerin Yaş, Cinsiyet ve Eğitim Değişkenlerinin Yaşam Kalitesi ve Fiziksel Aktivite Düzeyi ile İlişkisi

İLKNUR NAZ GÜRŞAN

Makale | 2021 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi6 ( 3 ) , pp.51 - 60

Amaç: Bu çalışmanın amacı 18-65 yaş arası bireylerin pandemi sürecinde yaş, cinsiyet ve eğitim değişkenleri ile yaşam kalitesi ve fiziksel aktivite düzeyi arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırma ilişkisel tarama desenli bir çalışmadır. Araştırmanın örneklemi 18-65 yaş arası, okuma yazma bilen ve internet üzerinden ankete ulaşabilen 350 katılımcıdan oluşturulmuştur. Veriler, Mayıs-Haziran 2020 tarihinde toplanmıştır. Katılımcıların, fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Formu ile, yaşam kaliteleri ise Yaşam Kalitesi Kısa Formu ile ölçülmüştür. Katılımcıların demografik verileri i . . .se kişisel bilgi formu ile toplanmıştır. Bulgular: Yapılan analiz sonucunda yaş değişkenine göre yaşam kalitesi kısa formun alt parametrelerinden fiziksel fonksiyon, enerji-canlılık ve ruhsal sağlıkta istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir ( Daha fazlası Daha az

Kanserde Fiziksel Aktivite ve Egzersiz - Koruyucu ve Tedavi Edici Etki

İLKNUR NAZ GÜRŞAN

Makale | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi7 ( 1 ) , pp.129 - 132

Kanser, tüm dünyada gelişen teknoloji ve tanı yöntemleri sayesinde daha kolay tespit edilebilmekte ve olumsuz yönde değişen yaşam biçimi sebebiyle hızlı bir artış göstermektedir. Kanser tedavisinde kullanılan yöntemlerin gelişmesi, sağkalım sürelerini arttırmış, mortalite oranlarında azalma sağlamıştır. Kanser ve tedavide kullanılan ilaçlar sebebiyle hastalarda sıklıkla yorgunluk, ağrı, mobilitenin azalması gibi etkiler görülmekte, tüm bu etkiler kişilerin yaşam kalitesinde düşüşe sebep olmaktadır. Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz farklı mekanizmalar aracılığı ile kansere karşı koruyucu rol üstlenmekte, farklı kanser tiplerinin . . . insidansını büyük ölçüde azaltmaktadır. Bununla birlikte kanser sonrası artan semptom yükü ve fiziksel uygunluktaki azalmaya yönelik fiziksel aktivite ve egzersiz yaklaşımları rehabilitasyonun önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Cancer can be detected more easily thanks to the developing technology and diagnostic methods all over the world, and it shows a rapid increase due to the negatively changing lifestyle. The development of methods used in cancer treatment has increased survival times and reduced mortality rates. Because of the cancer and the drugs that are that used in the treatment, patients often experience effects such as fatigue, pain, and decreased mobility, and all these effects cause a decrease in the quality of life. Regular physical activity and exercise play a protective role against cancer through different mechanisms, greatly reducing the incidence of different types of cancer. In the meantimeAt the same time, physical activity and exercise, aimed at approaches for increasing symptom burden and decreasingse in physical fitness after cancer, constitute an important part of the rehabilitation Daha fazlası Daha az

Düzenli Fiziksel Aktivite ve Egzersiz Alışkanlığı Olan ve Olmayan Üniversite Öğrencilerinin Fiziksel Uygunluklarının Karşılaştırılması: Ön Çalışma

DERYA ÖZER KAYA | İLKNUR NAZ GÜRŞAN | SEVTAP GÜNAY UÇURUM | YUSUF EMÜK | NURULLAH BÜKER | DİLEK ONGAN

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 3 ) , pp.249 - 254

Amaç: Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığının çok sayıda fizyolojik yararı olduğu bilinmesine rağmen, genç yetişkinlerde fiziksel uygunluğa etkisi net değildir. Bu çalışmanın amacı düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı olan ve olmayan üniversite öğrencilerinin sağlıkla ilişkili fiziksel uygunluk parametrelerinden kardiyorespiratuar endurans ve vücut kompozisyonlarının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 16’sı erkek toplam 29 üniversite öğrencisi (ortalama yaş; 20.4 ± 1.5 yıl) katıldı. Öğrencilerin demografik özellikleri ve kardiyovasküler risk faktörleri sorgulandı. Fiziksel aktivite ve egzersiz . . . alışkanlıkları kaydedildi. Haftada en az 3 kez orta şiddette fiziksel aktivite yapan öğrenciler düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı olan grup olarak belirlendi. Fiziksel uygunluk değerlendirmesinde, vücut kompozisyonu; beden kütle indeksi, bel kalça oranı ve biyoelektriksel impedans analizi kullanılarak, kardiyorespiratuar endurans ise UKK 2 km Yürüme Testi ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin 15’inde (%51,7) düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı vardı. Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı olan ve olmayan öğrencilerin vücut kompozisyonları benzer bulundu (p>.05). Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı olan grubun yürüme testini bitirme süresi daha kısa ve maksimal oksijen tüketimi daha yüksekti (p.05). The group with regular physical activity and exercise habits had shorter duration of running and higher maximal oxygen consumption ( Daha fazlası Daha az

Farklı Öğrenme Stillerine Sahip Üniversite Öğrencilerinde Fiziksel Aktivite, Yorgunluk ve Muskuloskeletal Ağrının Karşılaştırılması

İLKNUR NAZ GÜRŞAN | MELİSSA KÖPRÜLÜOĞLU

Makale | 2020 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi5 ( 3 ) , pp.243 - 248

Amaç: Üniversite öğrencilerinde öğrenme stilleri öğrenme süreci ve akademik başarı ile ilişkili olup, eğiticiler için önem taşımaktadır. Yapılan çalışmalarda öğrenme stillerinin farklı faktörlerden etkilendiği gösterilmiş olmakla birlikte bu konuda var olan bilgiler çelişkili olup öğrenme stilleri ile fiziksel aktivite, yorgunluk ve muskuloskeletal ağrıyı ilişkilendiren herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızın amacı, farklı öğrenme stillerine sahip üniversite öğrencilerinde fiziksel aktivite, yorgunluk ve muskuloskeletal ağrının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel olarak planlanan çalışmamıza; 125 gönüllü üni . . .versite öğrencisi [Ortanca yaş; 21 (20/22) yıl] dâhil edildi. Öğrenciler; Öğrenme Stilleri Envanteri ile sahip oldukları öğrenme stillerine göre bedensel, işitsel ve görsel olmak üzere üç gruba ayrıldı. Fiziksel aktivite değerlendirilmesi için Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi Kısa Formu, yorgunluk düzeylerinin değerlendirilmesi için Yorgunluk Şiddet Ölçeği, muskuloskeletal ağrı değerlendirilmesi için İskandinav Kas İskelet Sistemi Sorgusu kullanıldı. Bulgular: Öğrencilerin ortanca total fiziksel aktivite skorları 2220 (1092/3800) MET-dakika/hafta, yorgunluk skorları ise 4 (3/5) idi. Gruplar arasında yorgunluk şiddetleri ve fiziksel aktivite skorları açısından anlamlı fark bulunamadı (p>.05). Görsel öğrenme stiline sahip öğrencilerde bel ve boyun ağrısı görülme yüzdesi diğer gruplara göre anlamlı olarak daha fazlaydı (p.05). The percentage of neck and low back pain in students with visual learning style was significantly higher than the other groups ( Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms