Filtreler
Filtreler
Bulunan: 312 Adet 0.002 sn
Tam Metin [1]
Yayın Tarihi [1]
Yayın Dili [4]
Yüksek Yağlı ve Yüksek Karbonhidratlı Diyetlerin Fetal Gelişim ve Bebek Sağlığına Etkisi

Derleme | 2022 | İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi3 ( 7 ) , pp.601 - 609

Fetal gelişim, uterodaki fetüsün potansiyel büyüklüğe ulaşmasıdır ve gebe bir kadının maruz kaldığı çeşitli çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Maternal beslenme de, organizmanın yeterli büyümesini ve gelişmesini sağlayan çevresel bir faktördür. Birçok kadında maternal beslenme, gebelikte ve doğum sonrasında yetersiz yada olması gerekenden fazladır. Gebeler arasında yağ ve basit şeker içeriği yüksek olan batı diyeti tüketimi hızla artmaktadır. Annenin gebelik ve laktasyon döneminde yetersiz beslenmesiyle bebekte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarıyla ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Annenin yetersiz beslenmesi gibi, aşırı besle . . .nmesi ve yüksek yağlı ve/veya yüksek karbonhidratlı diyet tüketmesiyle de bebeklerde benzer sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Gebelik sırasında bebeklerin bu diyetlere maruz kalması, bebeklerde başta obezite ve diyabet olmak üzere kronik hastalık riskini artırmaktadır. Hayvan modellerinde yüksek yağlı ve/veya yüksek karbonhidratlı maternal diyetlere maruz kalan yavrularda; obezite gelişimi, artan adipoz doku, bozulmuş glikoz toleransı, bozulmuş insülin duyarlılığı ve karaciğer fonksiyon bozukluğu, kronik böbrek hastalıkları, anksiyete ve depresyon davranışları gibi durumlar gözlenmiştir. Bu çalışmanın amacı yüksek yağlı ve/veya yüksek karbonhidratlı maternal diyetlerin tüketiminin fetüsün gelişimi ve bebek sağlığına etkileri üzerine yapılan çalışmaları derlemek ve gebeliğin sağlıklı sonlanması için gerekli olan yeterli ve dengeli maternal diyetin önemini vurgulamaktır Daha fazlası Daha az

Evaluation of organic waste materials as bio-polymeric admixtures in cement based composite mortars Organik atık malzemelerin biyo-polimerik katkı olarak çimento bağlayıcılı kompozit harçlarda değerlendirilmesi

Kalkan, Şevket Onur

Doktora Tezi | 2022 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ABSTRACTIn this study, the effect of a new generation bio-polymeric admixture on the physical and mechanical properties of cement mortars is examined in detail. The bio-polymeric admixture is prepared by grinding egg shells, apricot kernel shells, hazelnut kernel shells, walnut kernel shells, and olive seeds in micronized sizes. The evaluation of the bio-polymeric admixtures, which are produced as wastes, among high production materials such as concrete and mortar derivative products, provides an opportunity for better disposal and management of these wastes.ÖZETBu çalışmada, yeni nesil biyopolimerik katkının çimento harçlarının fiz . . .iksel ve mekanik özelliklerine etkisi detaylı olarak incelenmiştir. Biyopolimerik katkı, yumurta kabukları, kayısı çekirdekleri, fındık çekirdekleri, ceviz kabukları ve zeytin çekirdeklerinin mikronize boyutlarda öğütülmesiyle hazırlanmıştır. Atık olarak üretilen biyopolimerik katkıların beton ve harç türevi ürünler gibi üretimi yüksek malzemeler arasında değerlendirilmesi, bu atıkların daha iyi bertarafı ve yönetimi için fırsat sunmaktadır Daha fazlası Daha az

Endüstri 4.0 tabanlı akıllı fabrikalar için UWB üzerinden konumlamaya yönelik sensör kartı tasarımı Sensor board design for localization via UWB for industry 4.0 based smart factories

Çoldaş, Burak Yaşar

Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETSon zamanlarda, Endüstri 4.0 tabanlı üretim süreçleri, üretim endüstrisinde sürdürülebilirlik, organizasyon yapısı, yalın üretim, ürün geliştirme ve stratejik yönetim gibi farklı alanlara odaklanarak, araştırmacılar tarafından büyük ilgi görmüştür. Farklı optimal kontrol modelleri ile Endüstri 4.0 tabanlı bir akıllı fabrika sistemi arasındaki ilişki araştırılmaya başlanmış, akıllı fabrikaların uygulanmasıyla ilgili faydaları, zorlukları ve riskleri analiz etmek için kapsamlı çalışmalar yapılmıştır. Endüstri 4.0 şeffaflık, izleme, bağlanabilirlik ve esneklik ile ilgili nesnelerin interneti (Internet of Things) (IoT)'nin katkıları . . .na odaklanmaktadır. Endüstri 4.0 tabanlı akıllı fabrikalar, fiziksel ve siber teknolojileri birleştirerek ilgili teknolojileri daha karmaşık ve daha doğru hale getiriyor. IoT, çağında üretim süreçlerinin şeffaflığını, kontrol edilebilirliğini ve performansını geliştirmek gelişmiş düşük maliyetli sensör teknolojileri ile veri toplamak ve bunları üretim şirketleri ve tedarik zincirleri tarafından etkin performans için kullanmak kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışmada IoT, akıllı sensörler, elektronik cihazların kablosuz haberleşmesi tabanlı hizmetler gibi farklı teknolojilerin kullanımı ile endüstriyel ortamlarda geleneksel metotlardan dijital dönüşüme geçiş için katkıda bulunulması hedeflenmektedir. Çalışmanın merkezinde, mermer fabrikaları başta olmak üzere birçok endüstriyel ortamda çalışabilecek sistem tasarımları bulunmaktadır. Geleneksel üretim yapan endüstriyel ortamlarda teknolojik gelişmelerin uygulanabilmesi için Bu tez çalışmasında, gerçek zamanlı konum takip sistemi, için alt yapı oluşturulmuştur. Çeşitli sensörlerden veri alan bu verileri işledikten sonra, işçiler için çevresel koşulları korumak ve bir akıllı fabrika ortamında mamül, yarı mamül ürünleririni taşıma-transfer işlemini gerçekleştiren AFSUAM akıllı taşıma-transfer sisteminde vagonları kontrol eden bir elektronik kart ve bu kartın gömülü yazılım tasarımı hedefleri gerçekleştirilmiştir.ABSTRACTNow, Industry 4.0-based production operations have interested great care by researchers, focusing areas for example maintainability in the manufacturing industry, organizational structure, lean manufacture, product improvement. The connection between different best supervision models and Industry 4.0-based smart factories started to be explored and extensive studies have been performed to analyze the benefits, challenges, and risks associated with the implementation of smart factories. It focuses on the contributions of the Internet of Things (IoT) related to transparency, monitoring, connectivity, and flexibility within Industry 4.0. Industry 4.0-based smart factories combine physical and cyber technologies, making related technologies more complicated and more correct. To improve the transparency, controllability and performance of production processes in the age of IoT It has been become inevitable to collect data with improved low-cost sensor technologies and use them for effective performance by manufacturing companies and supply chains. In this study, it is purpose to contribute to the transition from traditional methods to digital transformation in industrial environments with the use of different technologies such as IoT, smart sensors, wireless communication-based services of electronic devices. In the center of the study, there are system designs that can work in many industrial environments, especially marble factories. To apply technological developments in traditional production industrial environments Infrastructure has been created for realtime location tracking system. Then, an electronic card that controls the wagons and the embedded software of this card were designed in the AFSUAM intelligent transport-transfer system, which receives data from various sensors and processes these data, protects the environmental conditions for the workers and carries out the transport-transfer process of finished and semi-finished products in a smart factory environment Daha fazlası Daha az

Control of robotic systems used for support in cochlear microrobot operations Koklear mikrorobot operasyonlarında destek için kullanılan robotik sistemlerin kontrolü

Karayaman, Goncagül

Yüksek Lisans | 2022 | Graduate School of Natural and Applied Sciences

ABSTRACTThe rapid development of robot technology has started to be emphasized medical robotics increasingly. The potential of robotic systems to facilitate the work of healthcare workers, minimize human errors, restore function to lost limbs, and enable operations that cannot be performed due to distance or other factors have made this field increasingly popular.Surgical robotics applications are the trend subfield of medical robotics. In these applications, it is aimed to reach the desired task with certain precision and accuracy. Therefore, performance of the control system is very crucial for the efficiency of robotic systems us . . .ed in medical applications. Within the scope of this study, control of robotic systems used as supportive systems in surgical cochlear microrobot operations is studied.ÖZETRobot teknolojisinin hızlı gelişimi ile birlikte medikal robotiğe ağırlık verilmeye başlanmıştır. Robotik sistemlerin sağlık çalışanlarının işini kolaylaştırma, insan hatalarını en aza indirme, işlevini yitirmiş uzuvlara işlev kazandırma, mesafe ya da başka etmenlerden dolayı gerçekleştirilemeyecek operasyonları mümkün kılma gibi potansiyelleri bu alanın popülaritesini arttırmıştır.Cerrahi robotik uygulamaları medikal robotiğin popüler alt alanıdır. Bu uygulamalarda istenilen göreve belirli bir hassasiyet içerisinde ulaşılması hedeflenir. Bu nedenle, medikal uygulamalarda kullanılan robotik sistemlerin verimliliği için denetim sisteminin başarımı oldukça önemlidir. Bu çalışma kapsamında, cerrahi koklear mikrorobot operasyonlarında destekleyici olarak kullanılan robotik sistemlerin denetimi ile ilgilenilmiştir Daha fazlası Daha az

Din görevlilerinin sosyal medya kullanımlarına yönelik bir araştırma: İzmir ili örneği A research on usage of social media of religious officials: the sample of Izmir

Uzun, Muhammed Enes

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETSürekli gelişen ve değişen dünyada sosyal medya kullanımı her geçen gün artış göstermektedir. Bireylerin hayatını büyük oranda etkileyen sosyal medya uygulamaları, sosyal ve ekonomik hayatı baştan sona değiştirmiştir. Zira insanlar temel ihtiyaçlarını dahi web tabanlı uygulamalar vasıtasıyla gidermeye başlamış ve birçok kurum ve kuruluş sosyal medya altyapılarını güçlendirmeye başlamıştır. Diğer yandan insanlarla doğrudan ilişki içerisinde çalışan meslek gruplarının sosyal medya kullanım oranları gerek mevcut hizmet kalitesini ölçmek, gerekse geleceğe yönelik daha doğru hizmet politikaları üretmek için son derece önemlidir. Bu d . . .oğrultuda, insanların özellikle manevi yaşamlarına etki eden din hizmetleri konusunda hizmet veren din görevlilerinin sosyal medya kullanım alışkanlıklarını ölçmek amacıyla yapılan bu çalışmada, din görevlilerinin en fazla tercih ettiği kitle iletişim aracı olarak internet bulunmuştur. Diğer yandan katılımcıların 98,5 ile çok büyük çoğunluğunun sosyal medya uygulamalarını kullandığı, en fazla tercih edilen sosyal medya uygulamasının Facebook olduğu, katılımcıların sosyal medya uygulamalarını en fazla arkadaşları ile iletişimde bulunmak ve olaylar hakkında bilgi sahibi olmak için kullandığı, katılımcılar için sosyal medya uygulamalarını kullanma amaçları açısından gündemi takip etmenin en yoğun şekilde önem taşıdığı, devamında ise iletişim kurma ve bilgi edinmenin yüksek önem düzeyine sahip olduğu saptanmıştır.ABSTRACTIn a constantly evolving and changing world, the use of social media is increasing every day. Social media applications, which greatly affect the lives of individuals, have changed social and economic life from beginning to end. After all, people have already begun to satisfy their basic needs with the help of web-based apps, and many institutions and organizations have begun to strengthen their social media infrastructure. On the other hand, the social media usage rate of professional groups working in direct contact with people is extremely important for measuring the current quality of service and developing a more accurate service policy for the future.In this regard, in this study, which was conducted to measure the social media usage habits of clergymen who provide religious services that have a particular impact on people's spiritual lives, the internet was found to be the preferred mass medium of religious officials. On the other hand, it was found that 98.5 of respondents with a very large majority use social media apps, Facebook is the preferred social media application, participants use social media apps the most to communicate with their friends and learn about events, it is important for participants to follow the agenda for the purposes of using social media apps, and communication and acquisition of information are of high importance Daha fazlası Daha az

Engelsiz üniversite için akıllı web sistemi: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi örneği Smart web system for a barrier-free university: the example of Izmir Katip Celebi University

Yeşilkaya, Harun

Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETWeb sayfaları kurumların ve kuruluşların ulusal ve uluslararası düzeyde bilgi paylaşımı sağlamaları ve tanıtımları için en önemli teknoloji araçlarından birisidir. Bu tez kapsamında geliştirilen üniversite web ara yüzü de üniversitelerin sadece öğrencilerine, akademik ve idari personellerine değil üniversite öğrenci adaylarına, çalışmak isteyen personellere ve hatta üniversite ile bilgi almak isteyen herkesin ulaşımı için açılan bir portaldır. Bu sebeple üniversite web sitesinin ziyaretçileri her kesimden bireyler olabilir. Üniversite web sitesinin engelli olan vatandaşların rahat erişiminin göz önüne alınarak geliştirilmesi, en . . .gelli bireylerin sosyal hayata eşit bir şekilde katılımlarını sağlayan bir gereksinimdir. Bu amacı temel alarak görme engellilere erişim eşitliği sağlayacak en önemli adım kullanıcı ile sesli iletişim yapmaktır. Kullanıcının konuşma dili ile zorlanmadan uygulama ile iletişime geçmesi uygulamanın da kullanıcıya sesli olarak yanıt vermesi interaktif bir zemin hazırlayacak olup web uygulamasının tüm kullanıcılara hitap etmesini sağlayacaktır. Böylelikle geliştirilen sistem sadece engelli kullanıcılara değil okuma yazma bilmeyen kullanıcılara dahi uygulamanın kullanımını sağlayacaktır Daha fazlası Daha az

Farklı tasarımlardaki kâgir blok elemanların duvar örgüsünde mekanik davranış özelliklerinin irdelenmesi Evaluation on mechanical properties and behavior of different designed masonry block elements in infill wall construction

Khan, Benish

Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü

ÖZETİnşaat sektöründe taşıyıcı olmayan dolgu duvar uygulamalarında kagir blok elemanların kullanımı yaygın bir uygulamadır. Bu blok elemanlarının üretiminde farklı menşeli agregalar kullanılarak çimento bağlayıcı ile üretilirler. Blok üretiminde kullanılan agreganın türü, blok elemanının fiziksel ve mekanik özelliklerini doğrudan etkiler ve farklı teknik özellikler göstermesini sağlar. Ancak blok elemanının aynı tip agrega kullanılarak farklı geometrik tasarımlarda üretilmesi blok elemanın teknik özelliklerinde değişikliğe neden olur. Bu bağlamda, blok elemanın taşıyıcı olmayan bir duvar sisteminde duvar dolgu elemanı olarak kullanı . . .lması, duvarın özellikle yoğunluk ve mekanik mukavemet özelliklerinde değişikliklere neden olmaktadır. Farklı tasarım parametrelerine sahip blok elemanların kullanılmasıyla inşa edilen bir duvarda nasıl bir değişim olgusunun meydana geldiği, yapı malzemelerinin istikrarlı kullanımı bağlamında yapılması gereken detaylı bilimsel inceleme hususları arasındadır. Ayrıca kâgir duvarda kullanılan örgü harcının kullanımının değişken olması, blok elemanın tasarımı ve yoğunluk değerlerindeki değişim, örgü işlevi tamamlanmış nihai kâgir duvarın özelliklerini belirleyen ana faktörlerden biridir. Kâgir blok elemanı ve örgü harç tasarım değişkenliğinin duvar özelliklerine etkisi farklı yöntemlerle analiz edilebilir. Kâgir blok elemanı ve örgü harcı kullanılarak hazırlanan bir duvar test modelinin teknik değerleri laboratuvar ortamında fiziksel ve mekanik analiz yöntemi ile incelenebilir. Bununla birlikte, sayısal analiz yöntemi kullanılarak da duvar analiz modelinin incelenmesi, nihai bir duvar tasarımının fiziksel ve mekanik davranışı, farklı geometrik tasarımlara sahip blok elemanların alternatif yatay ve dikey konumda farklı kalınlıklarda uygulanan örgü harcı kullanımını ve farklı yoğunluk değerleri simüle edilerek ayrıntılı olarak incelenebilir. Bu tez çalışmasında, farklı yoğunluk değerlerine sahip kagir blok elemanları ve örgü harcı kullanılarak SAP-2000 programında oluşturulan, standart yüzey alanlı tasarlanmış ve taşıyıcı olmayan bir duvar modeli, modelde kullanılan kagir blok elemanlarının geometrisinde alternatif değişken parametreler uygulanarak analiz edilmiştir. Kâgir bloklar ve harç için eşdeğer kabul edilebilecek birer elastisite modülü değeri belirlenmiştir. Teknik bulgular, farklı deprem yükleme koşulları altında elde edilmiş ve tasarlanan modeller karşılaştırmalı olarak simülasyon yöntemi kullanılarak incelenmiştir.ABSTRACTUse of masonry block elements is a common practice in non-bearing infill wall applications in the construction industry. In the production of these block elements, they are produced with cement binder by using aggregate of different origins. The type of aggregate used in block production directly affects the physical and mechanical properties of the block element and allows it to display different technical properties. However, manufacturing the block element in different geometric designs using the same type of aggregate causes change in the technical properties of the block element. In this context, the use of the block element as a wall filling element in a non-load-bearing wall system causes changes in the properties of the wall, especially in density and mechanical strength. What kind of change phenomenon occurs in a wall built with the use of block elements with different design parameters, a very detailed examination and scientific examination are among the necessary issues in the context of stable use of building materials. In addition, the fact that use of the mortar used in the masonry is variable, as well as the design of the block element and the change in density values, is one of the main factor that determine the properties of the final infill wall. The effect of block element and masonry mortar design variability on the properties of the wall can be analyzed by different methods. The technical values of a wall test model prepared using block elements and masonry mortar can be examined by physical and mechanical analysis method in the laboratory environment. However, the examination of the wall analysis model using numerical analysis method, the physical and mechanical behavior of a final wall design can be examined in detail by simulating the use of masonry mortar applied in alternative horizontal and vertical thicknesses of block elements with different geometric designs and different density values. In this thesis, a non-bearing wall model with a standard surface area, which was created in the SAP-2000 program using masonry block elements with different density values and masonry mortar, was analyzed by applying alternative variable parameters in the geometry of the masonry block elements used in the model. An equivalent modulus of elasticity was determined for masonry blocks and mortar. The technical findings were obtained under different earthquake loading conditions and the designed models were examined comparatively using simulation method. For the simulation analysis, light aggregate masonry block element design with 6 different configurations was considered, one of which has a two-row hollow cavty geometry. In the other models, the configurations of specially designed masonry blocks with three rows of hollow cavties, solid form and multi-row hollow cavties are examined in different nominal sizes, respectively Daha fazlası Daha az

12. ve 15. Yüzyılda el-Ezher'e İlmî Yolculuklar ve Bunun Batı Afrika'daki Bilimsel Gelişmeye Etkisi

Khan, Benish

Makale | 2022 | Mîzânü'l-Hak: İslami İlimler Dergisi ( 15 ) , pp.389 - 409

Kültürel gelişimin ve bilimsel üstünlüğün dinamiklerinden biri de bilim adamlarının ve öğrencilerin, ilim öğrenmek ve deneyim kazanmak amacıyla dünyanın dört bir yanına yayılmış ilim merkezleri arasında yaptıkları gezi ve seyahatlerdir. Bu ilim merkezlerinden biri de Memlûkler döneminde bilimsel ve kültürel aydınlanmanın en önemli merkezlerinden biri olan Mısırdaki Ezher-i Şerif’tir. O dönemin padişah ve yöneticilerinin buradaki eğitim faaliyetlerine harcama yapmaları, burs ve barınma sağlamaları ve hocalara yüksek maaşlar vermeleri nedeniyle, bütün İslam ülkelerinden ilim talebeleri genelde Mısır’da özellikle de Ezher'de değişik En . . .stitülerde eğitime teşvik edilmişledir. el-Ezher, Batı Afrika’dan gelen ilim talebelerini cezbetmiş, öğrenciler; yolculuk meşakkatine katlanarak Arap dili ve çeşitli dini ilimleri öğrenmek için Ezher'e gelmişlerdir. Bunlar, Batı Afrika'da eğitim ve fikri kalkınmaya büyük oranda etki etmiş şeyhler ve üstatlar olmuşlardır. Dolayısıyla bu bölgede büyük bir bilimsel faaliyet meydana gelmiştir. Bu noktadan hareketle araştırmamız Tekrûr, Mali, Songhay, Kânım ve Borno’dan Ezher'e teknik ve İslami bilgi elde etmek amacıyla gelen Afrikalı ilim talebelerinin ve âlimlerin yolculuklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır Daha fazlası Daha az

GÜNCEL SANATTA FEMİNİZM BAĞLAMINDA “KADIN” İMGESİ

ESENCE MISRA AKYÜZ

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

18. yüzyıl Aydınlanma döneminden sonra ki süreçte kadınlar; birçok alanda var olan(siyasal, toplumsal, hukuki, sosyal)eşitsizliklere ve toplumsal alanda ki rollerine karşı mücadeleye dayalı süreçlere girmişlerdir. Feminizm kavramı 19.yüzyılın ortalarından itibaren kadın erkek arasında ki eşit statü, eşit haklar ve özgürlükler doğrultusunda ortaya çıkmıştır. 20.yy‟da sanat tarihinin başladığı döneme kadar olan süreç içerisinde, kadın sanatçıların erkek sanatçılara orana bakıldığında arka planda kalmış olduğu,1960 yıllarından itibaren gelişme sürecinde olan feminist hareketlerin etkisiyle birlikte bu yaşanılan süreç ortadan kaldırılar . . .ak, nihayetinde, günümüz içerisinde, kadın sanatçılara da artık yer verildiği görülmektedir. Türkiye‟de yansımalarını gördüğümüz güncel sanat Dünya sanatına paralel olarak kadın sanatına yönelik özgü niteliklerin belirginleşmesi ve erkek sanatçıların da dâhil olmasıyla “öteki “olarak kadını sıklıkla ele alıyor oluşu tez konusunun amacını ve önemini ortaya koymaktadır. Yapılan bu tez çalışmasında, feminizm kavramının ortaya çıkış tarihinden itibaren süreç içerisinde değişikliğe uğrayıp farklı bir bakış açısıyla günümüze kadar geldiği görülmektedir. Önemli sanatçıların yapmış oldukları eserlerinde kadının yeri ele alındığı gibi, kadın sanatçıların feminizm bağlamında sergilemiş olduğu çalışmalarda ayrı olarak değerlendirilmiştir Daha fazlası Daha az

Kitâb-ı Dede Korkut ta ekli ve edatlı isim çekimi-işlevsel bir yaklaşım = Declension with prepositions and suffixes in The Book Of Dede Korkut-a functional approach

Tevkür, İlayda

Yüksek Lisans | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ÖZETTezde, Eski Anadolu Türkçesi dönemi eserlerinden Dede Korkut Kitabı temelinde ekli ve edatlı hâl çekimleri incelenmiştir. Çalışmada, Dede Korkut Kitabı hakkında bilgi verilmesinin ardından, ekli ve edatlı hâl çekimini oluşturan yapıların kullanımları bağlam temelli bir yaklaşımla ele alınarak değerlendirilmiştir. Ayrıca ekli ve edatlı hâl çekimini oluşturan yapıların kullanım sayısı ile bunların hangi işlev ve kullanımlar ile metinde yer aldığı belirlenmiş ilgili yapıların Türkiye Türkçesine göre farklılık gösteren istem durumları da ele alınmıştır. Elde edilen verilerin ayrıca sözel ve grafik dökümleri de yapılmıştır.ABSTRACTIn . . . this thesis, declension with prepositions ant suffixes are examined on the basis of The Book of Dede Korkut, hiçe is an Old Anatolian Turkish period. In this study, after providing information about The Book of Dede Korkut, uses of structures that create declension with prepositions and suffixes are evaluated with a context-based approach. In addition, the number of uses that form declension with prepositions and suffixes and with which function and uses they appear in the text are determined valency examples of these structures, which present differentiations compared to Turkey Turkish are discussed. Verbal and graphic lists of the accumulated data is also presented Daha fazlası Daha az

Manufacturing and Characterization of Peptide Coated Polylactic Acid Based Composites for Various Medical Applications

Metehan ATAGÜR

Doktora Tezi | 2022 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Within the scope of this thesis, PLA-based composites have been developed and coated with peptide to increase biocompatibility for temporary implant applications and PLA biocomposite materials have been produced. HA and β-TCP were used as additive materials, and PLLA and PDLA polymers were used as polymer matrix. The main purpose is to obtain the composite with the best mechanical properties and to improve the biocompatibility properties as a result of coating this final material with peptide. In the first stage, 10% HA (PLA-10 HA), 10% β-TCP (PLA-10TCP) and 5% HA + 5% β-TCP (PLA-5TCP-5HA) are added into the PLLA matrix material and . . . the composite materials are mechanical, thermal and thermal, crystallographic, morphological and toxicological properties were investigated. As a result of the mechanical analysis, the highest value was obtained in PLA-10HA, and similar results were obtained with the mechanical properties of the PLA-5TCP-5HA hybrid composite. In the results of the cytotoxicity test, the viability was obtained in the PLA- v 5TCP-5HA hybrid composite with an increase of approximately 60% compared to the extruded undoped polymer. 5% HA + 5% β-TCP was chosen as the additive ratio, since it has mechanically similar properties to PLA-10HA and shows the highest increase in viability. In the second stage, PLLA/PDLA blends containing varying proportions of PDLA were produced in order to further improve the mechanical properties. In the mechanical analysis results, it was seen that the blend (2.5PDLA) containing 2.5% PDLA had the best properties. 2.5PDLA increased the tensile strength of pure PLLA by about 5%. Addition of 5TCP-5HA decreased the Tc, Tm1 and Tm2 values by 2 to 5 ⁰C. Highest tensile strength was obtained at 2.5PDLA-5HA-5TCP. An approximately 27% increase in tensile strength of PLLA was obtained with the final composition, 2.5PDLA-5HA-5TCP. PLLA-based composite material functionalized with EEEEEE peptide possessed more potential on triggering osteogenesis of hmscs Bu tez kapsamında PLA bazlı kompozitler geliştirilip peptit ile kaplanarak geçici implant uygulamalarına yönelik biyouyumluluğu arttırılmış ve PLA biyokompozit malzemeler üretilmiştir. Katkı malzemesi olarak HA ve β-TCP, polimer matris olarak ise PLLA ve PDLA polimerleri kullanılmıştır. Ana amaç en iyi mekanik özelliklere sahip kompozitin elde edilmesi ve bu nihai malzemenin peptit ile kaplanması sonucunda biyouyumluluk özelliklerinin geliştirilmesidir. İlk aşamada PLLA matris malzemesi içerisine %10 HA (PLA-10 HA), %10 β-TCP (PLA-10TCP) ve %5 HA+%5 β-TCP (PLA-5TCP-5HA) eklenerek elde edilen kompozit malzemelerin mekanik, termal, kristalografik, morfolojik ve toksikolojik özellikleri incelenmiştir. Mekanik analizler sonucunda en yüksek değer PLA-10HA’da elde edilmiş, PLA5TCP-5HA hibrit kompozitinin mekanik özellikleri ile benzer seviyede sonuçlar elde edilmiştir. Sitotoksisite testi sonuçlarında ise canlılık ekstrüde edilmiş katkısız polimere kıyasla yaklaşık %60 artış ile PLA-5TCP-5HA hibrit kompozitinde elde edilmiştir. Mekanik açıdan PLA-10HA ile benzer özelliklere sahip olduğundan ve canlılıkta en yüksek artışı göstermesinden dolayı katkı oranı olarak %5 HA+%5 βTCP seçilmiştir. İkinci aşamada mekanik özellikleri de daha da geliştirmek amacıyla değişen oranlarda PDLA içeren PLLA/PDLA blendlerinin üretimleri vii gerçekleştirilmiştir. Mekanik analiz sonuçlarında %2,5 PDLA içeren blend (2.5PDLA) oranının en iyi özelliklere sahip olduğu görülmüştür. 2.5PDLA saf PLLA’nın çekme mukavemetini yaklaşık %5 oranında artırmıştır. 5TCP-5HA eklenmesi Tc, Tm1 ve Tm2 değerlerini 2 ila 5 ⁰C azaltmıştır. En yüksek çekme mukavemeti 2.5PDLA-5HA5TCP'de elde edilmiştir. Nihai bileşim olan 2.5PDLA-5HA-5TCP ile PLLA'nın çekme mukavemetinde yaklaşık %27'lik bir artış elde edilmiştir. EEEEEE peptidi ile işlevselleştirilmiş PLLA bazlı kompozit malzeme, hMSC'lerin osteogenezini tetikleme konusunda daha fazla potansiyele sahiptir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms