Khan, Benish
Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETİnşaat sektöründe taşıyıcı olmayan dolgu duvar uygulamalarında kagir blok elemanların kullanımı yaygın bir uygulamadır. Bu blok elemanlarının üretiminde farklı menşeli agregalar kullanılarak çimento bağlayıcı ile üretilirler. Blok üretiminde kullanılan agreganın türü, blok elemanının fiziksel ve mekanik özelliklerini doğrudan etkiler ve farklı teknik özellikler göstermesini sağlar. Ancak blok elemanının aynı tip agrega kullanılarak farklı geometrik tasarımlarda üretilmesi blok elemanın teknik özelliklerinde değişikliğe neden olur. Bu bağlamda, blok elemanın taşıyıcı olmayan bir duvar sisteminde duvar dolgu elemanı olarak kullanı . . .lması, duvarın özellikle yoğunluk ve mekanik mukavemet özelliklerinde değişikliklere neden olmaktadır. Farklı tasarım parametrelerine sahip blok elemanların kullanılmasıyla inşa edilen bir duvarda nasıl bir değişim olgusunun meydana geldiği, yapı malzemelerinin istikrarlı kullanımı bağlamında yapılması gereken detaylı bilimsel inceleme hususları arasındadır. Ayrıca kâgir duvarda kullanılan örgü harcının kullanımının değişken olması, blok elemanın tasarımı ve yoğunluk değerlerindeki değişim, örgü işlevi tamamlanmış nihai kâgir duvarın özelliklerini belirleyen ana faktörlerden biridir. Kâgir blok elemanı ve örgü harç tasarım değişkenliğinin duvar özelliklerine etkisi farklı yöntemlerle analiz edilebilir. Kâgir blok elemanı ve örgü harcı kullanılarak hazırlanan bir duvar test modelinin teknik değerleri laboratuvar ortamında fiziksel ve mekanik analiz yöntemi ile incelenebilir. Bununla birlikte, sayısal analiz yöntemi kullanılarak da duvar analiz modelinin incelenmesi, nihai bir duvar tasarımının fiziksel ve mekanik davranışı, farklı geometrik tasarımlara sahip blok elemanların alternatif yatay ve dikey konumda farklı kalınlıklarda uygulanan örgü harcı kullanımını ve farklı yoğunluk değerleri simüle edilerek ayrıntılı olarak incelenebilir. Bu tez çalışmasında, farklı yoğunluk değerlerine sahip kagir blok elemanları ve örgü harcı kullanılarak SAP-2000 programında oluşturulan, standart yüzey alanlı tasarlanmış ve taşıyıcı olmayan bir duvar modeli, modelde kullanılan kagir blok elemanlarının geometrisinde alternatif değişken parametreler uygulanarak analiz edilmiştir. Kâgir bloklar ve harç için eşdeğer kabul edilebilecek birer elastisite modülü değeri belirlenmiştir. Teknik bulgular, farklı deprem yükleme koşulları altında elde edilmiş ve tasarlanan modeller karşılaştırmalı olarak simülasyon yöntemi kullanılarak incelenmiştir.ABSTRACTUse of masonry block elements is a common practice in non-bearing infill wall applications in the construction industry. In the production of these block elements, they are produced with cement binder by using aggregate of different origins. The type of aggregate used in block production directly affects the physical and mechanical properties of the block element and allows it to display different technical properties. However, manufacturing the block element in different geometric designs using the same type of aggregate causes change in the technical properties of the block element. In this context, the use of the block element as a wall filling element in a non-load-bearing wall system causes changes in the properties of the wall, especially in density and mechanical strength. What kind of change phenomenon occurs in a wall built with the use of block elements with different design parameters, a very detailed examination and scientific examination are among the necessary issues in the context of stable use of building materials. In addition, the fact that use of the mortar used in the masonry is variable, as well as the design of the block element and the change in density values, is one of the main factor that determine the properties of the final infill wall. The effect of block element and masonry mortar design variability on the properties of the wall can be analyzed by different methods. The technical values of a wall test model prepared using block elements and masonry mortar can be examined by physical and mechanical analysis method in the laboratory environment. However, the examination of the wall analysis model using numerical analysis method, the physical and mechanical behavior of a final wall design can be examined in detail by simulating the use of masonry mortar applied in alternative horizontal and vertical thicknesses of block elements with different geometric designs and different density values. In this thesis, a non-bearing wall model with a standard surface area, which was created in the SAP-2000 program using masonry block elements with different density values and masonry mortar, was analyzed by applying alternative variable parameters in the geometry of the masonry block elements used in the model. An equivalent modulus of elasticity was determined for masonry blocks and mortar. The technical findings were obtained under different earthquake loading conditions and the designed models were examined comparatively using simulation method. For the simulation analysis, light aggregate masonry block element design with 6 different configurations was considered, one of which has a two-row hollow cavty geometry. In the other models, the configurations of specially designed masonry blocks with three rows of hollow cavties, solid form and multi-row hollow cavties are examined in different nominal sizes, respectively Daha fazlası Daha az
Kaya, Ebru
Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETGünümüzde, yaşadığımız çevrenin kalitesini ve insan sağlığını olumsuz bir şekilde etkileyen en önemli faktörlerden birisi gürültüdür. Özellikle büyük şehirlerde ulaşım, endüstriyel üretim ve teknoloji gibi günlük faaliyetler nedeniyle gürültü kalıcı bir durum haline gelmiştir. Diğer kirlilik türlerinin aksine, gürültü kirliliği çevrede birikmez. Sadece yoğun basınç dalgaları insan kulağına ulaştığında ve ses titreşimlerinden dolayı vücut kaslarını etkilediğinde ortaya çıkar. Gürültü diye adlandırılan bu istenmeyen ve rahatsız edici sesler, işitme kaybı, uyku bozukluğu, kardiyovasküler hastalıklar, azalan üretkenlik, olumsuz sosy . . .al davranışlar ve dikkat bozukluğu gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bu nedenle birçok araştırmacı gürültünün kontrolü üzerinde çalışmaktadır.Gürültü kirliliği tüm dünyada mevzuat kapsamına alınmış ve çeşitli ülkelerde ciddi denetimler getirilmiştir. Ancak bu çabalara karşın, gelişmiş ülkelerde bile gürültü sorunlarının tam olarak çözülemediği, gürültü kaynaklarının giderek daha geniş alanlara yayıldığı, gürültü düzeylerinin ve olumsuz etkilenmenin giderek arttığı görülmektedir. Ülkemizde, yakın zamanda yürürlüğe giren “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Yönetmeliği” ile, gürültü denetimi konularına ilişkin uygulamaların, yönetmeliğin getireceği yaptırımlar nedeniyle artacağı açıktır Daha fazlası Daha az
Özcan, Şeyma Pınar
Yüksek Lisans | 2022 | Fen Bilimleri Enstitüsü
ÖZETYalıtım amacıyla da sıkça tercih edilen hafif beton bloklar, özellikle son yaşanan doğal afetler dolayısıyla bina ölü yük dengesinin oluşturulmasında önemli bir unsur olarak kabul görmektedir. Hafif agrega türevlerinin kullanımıyla üretilebildiği gibi, çeşitli genleştirici ajanların kullanımıyla gözenek oluşturulması suretiyle de hafif beton blok üretimi sağlanabilmektedir. Genleştirici ajanın ısı ile etkileşimi sonucunda harcın şişerek gözenekli hâle gelmesi yoluyla oluşturulan yeni nesil yapı malzemelerinin bileşenlerine organik/inorganik lif takviyesi yapılabilmektedir. Ürün, lif takviyesinin yapılmasıyla son derece gözenekli . . ., yalıtım değerleri önemsenecek düzeyde yüksek ve bina ölü yükünü oldukça düşürecek derecede olumlu birim hacim ağırlık verilerine sahip hâle gelebilmektedir. Gazbeton ve türevi yapı malzemesi üretimlerinde genel olarak genleştirme işleminin ardından çimento esaslı olan bu ürünün nihai prizini alması amacıyla otoklav sistemleri tercih edilmektedir. Bu da maliyeti arttırması ve üretim süresini uzatması açısından büyük bir dezavantaj doğurmaktadır. Söz konusu dezavantajların minimize edilmesi, aynı zamanda enerji tüketimini de azaltacağı için büyük önem arz etmektedir.ABSTRACTLightweight concrete blocks, which are also frequently preferred for insulation purposes, are accepted as an important element in establishing the dead load balance of the building, especially due to recent natural disasters. It can be produced by using light aggregate derivatives, as well as by creating pores by using various expanding agents, lightweight concrete block production can be achieved. Organic/inorganic fiber reinforcement can be added to the components of the new generation building materials, which are formed by swelling the mortar and becoming porous as a result of the interaction of the expansion agent with heat. With the fiber reinforcement, the product can become extremely porous, have negligibly high insulation values, and have positive unit volume weight data that will reduce the dead load of the building considerably. Autoclave systems are generally preferred in the production of aerated concrete and its derivative construction materials in order to get the final setting of this cement-based product after the expansion process. This creates a great disadvantage in terms of increasing the cost and prolonging the production time. Minimizing these disadvantages is of great importance as it will also reduce energy consumption Daha fazlası Daha az
Özdişçi, Ali İhsan
Yüksek Lisans | 2019 | Fen Bilimleri Enstitüsü
Özet:Günümüzde yüksek katlı yapı inşasının yaygınlaşması ile yapılarda ölü yüklerin ve deprem yüklerinin azaltılması konusu gündeme gelmektedir. Yapılarda hafif beton kullanımı ve teknik değerlerinin irdelenmesi hususu inşaat endüstrisi açısından büyük önem taşımaktadır. Hafif beton üretiminde en çok tercih edilen yöntemler düşünüldüğünde, farklı orijinli hafif agrega kullanımları göze çarpmaktadır. Bu tez çalışmasında, İzmir-Alaçatı bölgesinde yer alan volkanik esaslı hafif agrega olarak değerlendirebilecek kayaç oluşumlarının, inşaat sektöründe hafif beton üretimlerinde kullanılabilirliği, bir seri deneysel analizlerle irdelenmişt . . .ir.Summary:Nowadays, with the expansion of the construction of high-rise buildings, the issue of reducing dead loads and earthquake loads in the buildings is on the agenda. The use of lightweight concrete in buildings and the evaluation of technical values have great importance for the construction industry. Considering the most preferred methods in lightweight concrete production, the use of lightweight aggregate with different origin stand out. In this thesis, the use of rock formations which can be used as volcanic based lightweight aggregate in İzmir-Alaçatı region in lightweight concrete production in the construction sector were examined with a series of experimental analyzes Daha fazlası Daha az
Seyrekbasan, Aysu
Yüksek Lisans | 2020 | Fen Bilimleri Enstitüsü
Özet:Son yıllarda kompozit formlu harçların farklı amaçlarla kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Gelişen inşaat sektöründe yüksek katlı yapı inşaalarında doğal ve gözenekli malzemelerle üretilmiş, hafif yapı malzemelerinin değerlendirilme potansiyeli giderek önem kazanmaktadır. Özellikle farklı lif türleri ile takviye edilmiş harç bileşimleri, daha üstün teknik performansları sebebiyle tercih edilmektedir. Lif türleri olarak, doğal, suni ve yarı suni lif türleri de kullanılabilmektedir. Ancak durabilite ve teknik özellikleri dikkate alındığında doğal orijinli liflerin kullanım avantajları göze çarpmaktadır. Bu deneysel araştırmada, . . . Aydın ilinde yer alan ve farklı tane boyutlarında elde edilebilen mika lifinin, farklı oranlarda kullanılmasıyla, TS EN 998-1 standardına göre oluşturulan numunelerle yeni nesil kompozit harç kombinasyonlarının mekanik özelliklere etkisi irdelenmiştir.Summary:In recent years the using of composite mortars on different purposes is becoming widespread. It's gaining importance to utilise the potential of lightweight construction materials produced with natura and porous materials on highrise constructions with the developing construction industry. Particularly, grout compositions reinforced with different fiber types are prefered due to their superior technical performance. Natural, artificial, semi-artificial fiber types can also be used as fiber types. However, considering the durability and technical characteristics, the advantages of using fibers of natural origin are remarkable. In this experimental study, the effect of new generation composite mortar combinations with the samples created according to TS EN 998-1 standard with the use of mika fiber, which can be obtained in different grain sizes, in different rations in Aydın province, was investigated Daha fazlası Daha az
- Arama alanına arayacağınız kelime veya kelimeleri girin.
- Arama sonucunda gelen listeyi daraltmak için kelime sayısını artırınız. Arama motoru birden fazla kelime varsa ikisininde geçtiği kayıtları getirir.
- Aramalarda büyük-küçük harf ayrımı yoktur. (Dizinler Türkçedir. Türkçe dışındaki kelime aramalarında I karakterinin küçüğünün i olmayacağını aklınızda bulundurunuz.)
- Kelime içinde geçen bazı harflerden emin değilseniz, o karakterin esnek olduğunu belitmek için ?(tek harf), *(çok harf) kullanınız.
- Aramalarda kelime kökü esas alınır. Örnek; kitap kelimesi arandığında kitap, kitaplar, kitaplık, kitabın, kitapçı vb sonuçlar da listelenir.
- Eğer aramanın bire bir eşlenmesi isteniyorsa çift tırnak içide arayınız.
- Aralık aramaları harf ve sayı karışık ise { } karakterleri içinde, Örnek;{başlangıç ... bitiş} eğer aradığınız aralık sayılardan ibaret ise köşeli parantez kullanınız, Örnek;[1926 ... 2015]
- Arama sonuçlarından bazı kelimeleri içeren kayıtları elemek istiyorsanız o kelimenin başına - karakterini yazınız, o kelime geçen kayıtlar listeden elenir.