Filtreler
Filtreler
Bulunan: 54 Adet 0.001 sn
Tam Metin [1]
Tez Danışmanı [1]
Yayın Dili [2]
Maria Pia Pedani, Doğu’nun Kapısı Venedik, İtalyancadan Çev. Gökçen Karaca Şahin, Küre Yayınları, İstanbul 2012, 336 sayfa (Metin+23 Resim+Zeyil ile birlikte), ISBN: 978-605-5383-52-7

ZARİFE DEVECİ ALBAYRAK

Kitap Bölümü | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi2 ( 2 ) , pp.231 - 234

Maria Pia Pedani’nin bu çalışması, Venezia Porta d’Oriente başlığıyla 2011 yılında yayımlanan eserin Türkçeye tercümesidir. Venedik Ca’ Foscari Üniversitesi Doğu Dilleri Bölümü’nde öğretim üyesi olan Pedani, Osmanlı-Venedik ilişkileri, denizcilik tarihi, diplomatik tarih ve Hristiyan-Müslüman sınır bölgeleri üzerine yaptığı çalışmalarla tarih alanına değerli katkılarda bulunmuştur. Özellikle uzun yıllar Venedik Devlet Arşivi’nde görev yapması, bu çalışmasında Venedik Devlet Arşivi’nin yayınlanmamış değerli kaynaklarını görmemizi sağlaması açısından önem arz etmektedir. Bu sayede Müslüman doğu devletleri ile Osmanlı Devleti ve Venedi . . .k Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler her iki tarafın arşivlerinden takip edilebilmektedir Daha fazlası Daha az

Batıda Safevi Çalışmalarının Geldiği Aşama ve Son Yıla Dair Bir Bibliyografya Denemesi

Özer KÜPELİ

Makale | 2011 | Tarih Okulu Dergisi2010 ( 8 ) , pp.51 - 61

Günümüzde Avrupa ve Kuzey Amerika'da Safevi devletiyle ilgili araştırmalar oldukça popülerdir. Bu konudaki literatür günden güne artmaktadır. Burada öncelikle Avrupa ve Kuzey Amerika'da Safevi çalışmalarının durumu değerlendirilmiştir. Ardından konuyla ilgili 2000 yılından bu yana yapılan yayınları içeren bibliyografya verilmiştir. Today, researchs on the Safavid state are very popular in Europea and North America. Literature on this subject is increasing day by day. First, we evaluated status of the Safavid studies in Europea and North America. Then bibliography containing publications in the last ten years are given. . . . Daha fazlası Daha az

Kent ve Devlet Arasında: 18. Yüzyıl Selanik Kırsalında Güç ve Sermaye Dinamikleri

İrfan KOKDAŞ

Makale | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi1 ( 2 ) , pp.1 - 22

Akdeniz’deki liman kentleri anlatılarını eleştiren bu çalışma, ekonomik dönüşüm, siyasal hiyerarşi, erken modern Osmanlı taşra yönetimi açısından Selanik’te değişen toplumun unsurlarını incelemektedir. On sekizinci yüzyıl taşra toplumunda meydana gelen değişimler çok farklı dinamiklerin etkileşimi sonucu ortaya çıkmıştı. Bu dinamikler, reayanın hareketliliği, kırsalda ortaya çıkan siyasi güçler, büyük toprak sahipliliğinin artışı ve paramiliter kuvvetlerin gücünün artışı idi. Selanik ve çevresindeki kentlerin etrafındaki kırsal alanda belirginleşen güç ve mülkiyet ilişkilerine yeni bir bakış sunan bu çalışma, bu anlamda erken modern . . . dönemdeki kır-kent ilişkilerinin yeniden yorumlanmasını amaç edinmektedir. Bunun yanında, şehir tarihçiliğini domine eden hinterland, kırsaldaki kent hâkimiyeti ve portfolyo kapitalistler gibi kavramların yeniden sorgulanmasını önermektedir. Bu çalışma, kentteki Avrupalı tüccarların ya da komprador burjuvanın stratejilerinden ziyade, toprak sahipleri, köylüler ve Osmanlı merkezi arasındaki ortaya çıkan yeni ilişki ağlarının Selanik’teki erken modern ekonomik büyümeyi ve siyasi yapıları belirlediğini iddia etmektedir Daha fazlası Daha az

Tahrir Defterlerine Göre XV-XVI. Yüzyıllarda Homa Kazası

ÖZER KÜPELİ

Yüksek Lisans | 2000 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

The principal source for research the situation of the Ottoman cities in the XV and XVI th centuries are the tahrir registers. From these registers it is possible to fix the social and economic position of the people living in a region . Homa and his environments the history descending to the early periods. • is entered on the Turkish domination in the XII th century, and on the Ottoman domination, definitively in 1429. After this date Homa, on the Ottoman sections, is a District depended on the Sancak of Kiitahya of the Anatolian Province. In the register, it is named same as Homa, same as the District of Homa and Geyikler. The pr . . .incipal activities moved in the District depend on the soil. There are two cities and many villages, farmes and arable fields around the District. In the productive soil of teh District, it is grown many cereals as barley, wheat and oat. Some people in the District grow their own soil and some people work. Inthe other's soil. Labour exchange and the system of ortakythk were very commun between villages. A part of the timar holders were the princes men and their grand-children . The classification of the timars according to their incomes indicates that timar-holders were in majority Daha fazlası Daha az

Yenişehir (Bursa) Âyânı Sarıcaoğlu Osman Ağa ve Muhallefâtı

Özer KÜPELİ

Makale | 2011 | History Studies International Journal of History Academic Journal

This study handles the activities and the confiscation of the assets of Sarıcaoğlu Osman Aga, the ayan of Yenisehir district in Bursa. Osman Aga was a bandit initially. When Osman Aga got stronger due to the support of Kalyoncu Ali Aga, the ayan of Bilecik, he became the ayan of Yenişehir. Since he continued to behave like a bandit, he was sentenced to death several times. Nevertheless he always escaped from the punishment by means of Kalyoncu Ali’s protection. Upon he continued illegal activities persistenly he was sentenced to death once again in 1813. Even he escaped he was caught and executed finally. Then his inheritance was co . . .nfiscated. His total assets were estimated to be 600.000 kuruş. Bu çalışmada, Yenişehir âyânı Sarıcaoğlu Osman Ağa'nın faaliyetleri ve müsâdere edilen varlıkları incelenmiştir. Osman Ağa, önceleri bir eşkıya olarak bilinirken Bilecik âyânı Kalyoncu Ali Ağa'nın desteğiyle güçlendi ve Yenişehir âyânı oldu. Ancak bir eşkıya gibi davranmaya devam etti. Bu nedenle birkaç kez ölüm cezasına çarptırıldı. Fakat Kalyoncu Ali tarafından korunduğu için cezalandırılmaktan hep kurtuldu. Kanunsuz eylemlerini sürdürdüğünden 1813'te bir kez daha idam cezası aldı, kaçmasına rağmen kısa süre sonra yakalanıp öldürüldü. Ardından muhallefâtı müsâdere edildi. Osman Ağa'nın serveti 600.000 kuruş olarak tahmin edilmiştir Daha fazlası Daha az

Safevi Ülkesinin İngiliz Konukları (İngiliz Tacirlerin İran Seyahatleri, 1562-1581)

ÖZER KÜPELİ

Makale | 2012 | History Studies International Journal of History Academic Journal

English merchants participated in overseas trade in the 16th century and gradually increased their roles in this trade. Joint-stock companies, which were sponsored by the Kingdom of England, were the greatest factor in this increase. One of those joint-stock companies was founded in Russia in 1553 and took control of the Russian trade in a short time. Meantime Anthony Jenkinson was appointed as captain-general of the Muscovy Company in 1557. His initial step was to make an expedition of discovery to Caspian Sea and beyond. He noticed commercial potential of Persia during his expedition. Thereupon, he went to Persia as an envoy to co . . .nvey a letter from Queen Elizabeth I. His aim was to obtain some privileges for the English merchants from Shah Tahmasb. But his demand was rejected by the Shah. However, Muscovy Company decided to maintain the journeys to Persia. So, it organized five more journeys until 1581. Those journeys were the first diplomatic and commercial relations between the Safavids and the England Daha fazlası Daha az

Selçuklu ve Beylikler Döneminde İdari Yapı

Özer KÜPELİ

Kitap Bölümü | 2001 | Afyon Kocatepe Üniversitesi

Kaynakça var.

Cahit Telci, İzmir ve Yöresi Tarihinin Kaynakları: Halil Beğ Defteri (1425-1430), İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Yayını, İzmir, Şubat 2015, ISBN 978-605-84722-0-4, 253 shf.

KAYA, MELEK

Kitap Bölümü | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi1 ( 1 ) , pp.208 - 211

Osmanlı tarihinin arşiv kaynaklan arasında Tapu-Tahrir defterleri oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle XV-XVI. yüzyıllarda Osmanlı tarihi ile ilgili yapılan araştırmalarda başvurulan arşiv kaynaklarının başında bu defterler gelir. Tahrir defterleri, Osmanlı Devletinin hem hâkimiyetinde bulunan bölgelerin hem de yeni fethettiği toprakların mülkiyet ve tasarruf biçimi ile vergi miktarını tayin ve tespit etmek amacıyla belirli zamanlarda yaptığı sayımları içerir. Yerine göre beş ile kırk yıllık aralıklarla yapılan, tahrir sonucunda hazırlanan ve mufassal, icmal, evkaf ve piyade gibi çeşitleri bulunan bu defterler, Osman . . .lıların XV. ve XVI. yüzyıllarda, tımar sistemini uyguladıkları bölgelerde vergi mükelleflerine ait çeşitli bilgileri, bunların yaşadıkları yerlerden toplanması beklenen vergileri, bu vergilerin hangi kişi veya kurumların tasarrufunda bulunduğunu tespit eden ve genellikle sancak esasına göre düzenlenen resmi belgelerdir. Bu defterlerdeki verilerin doğru ve etkili bir şekilde analiziyle Osmanlı toplumunun nüfusu, demografik yapısı, içtimai durumu, zirai ve ekonomik faaliyetleri, toprak tasarruf şekilleri yanında şehirlerin fiziki yapısı, vakıflar ve kırsal hayat hakkında önemli bilgiler edinmek mümkündür Daha fazlası Daha az

XVI. Yüzyılda Sandıklı Kasabası

ÖZER KÜPELİ

Makale | 2010 | Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

Sandıklı is an old setti ement. 12* century certainly came under Turkish control. Anatolian Seljuks, Sahib Ata and Germiyan principalities dominated this land. This region annexed by Ottomans in 1429. The District of Sandıklı has connected to the Sandjak of Karahisar-i Sahib in the I6th century. There are eight quarters at the beginning of the 16* century. However, at the end of century, the number of quarters has dropped to five. Nevertheless, the population increased by about 50%. Some of the inhabitants of the town around the city is engaged in agriculture. In this century, Sandıklı market is not very lively. Commercial activiti . . .es are shaped by the needs of the city. In 1572, in Sandıklı, there are a variety of incomes devoted to three mosques. In addition, there are four masjid and eight small dervish lodges Daha fazlası Daha az

Özlem Kumrular, Kösem Sultan: İktidar, Hırs, Entrika

HÜSEYİN ÇALIŞ

Kitap Bölümü | 2015 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi1 ( 2 ) , pp.165 - 168

Popüler tarihimizde önemli bir yer edinen Kösem Sultan’ın Hayatı birçok romana ve tiyatro oyununa konu olmuştur. Bu bağlamda Türkiye’de popüler tarihçiliğin öncülerinden olan Ahmet Refik Altınay ve Reşat Ekrem Koçu’nun tarihi romanları başta gelir. Son zamanlarda bir televizyon dizisine konu olan Kösem Sultan’ın hayatı üzerine dizinin etkisiyle olsa gerek peşi sıra romanlar yayınlanmaktadır. Akademik anlamda baktığımızda ise Kösem Sultan üzerine bu denli yoğun neşriyat bulunmamaktadır. Bu alanda son olarak yayınlanan dikkat çekici akademik incelemelerden bir tanesi de Özlem Kumrular tarafından hazırlanan Kösem Sultan: İktidar, Hırs, . . . Entrika adlı kitaptır Daha fazlası Daha az

Tarih: Kadim Dönemden 20. Yüzyıla Bir Bilimin Kimlik Arayışı

YAHYA KEMAL TAŞTAN

Makale | 2016 | İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Cihannüma Dergisi2 ( 2 ) , pp.95 - 121

Modernite, kadim epistemolojik geleneği ve tarih anlayışını yıkarak yerine akıl ve ilerleme kavramıyla inşa ettiği yeni bir bilim anlayışı getirdi. İnsanlığın akıl sayesinde iyiye ve mutluluğa ulaşacağına inanan bu yeni söylemin iki büyük dünya savaşı sırasında yol açtığı tahripkâr sonuçlar, modernitenin büyük anlatılarına karşı bir güvensizliğin doğmasına ve 19. yüzyılda modernleşme, ulus-devlet anlayışı ile gelişen tarihyazımının sorgulanmasına neden oldu. 20. yüzyılın ortalarında yapısalcılık, postyapısalcılık ve nihayet postmodernizmin modernitenin anlatılarına ve bilim anlayışına karşı beslemiş olduğu derin kuşku yerini bilhass . . .a iki kutuplu dünyanın çöküşü ve küreselleşmenin gelişmesiyle birlikte yeni “dil oyunları”na terk etti. Modern dönemde bilimsel hiyerarşide kendine bir yer edinmeye çalışan tarihin bu yeni dönemde nasıl konumlandığı henüz yeterince belirgin değildir. Tarihin sonunun ilan edildiği dönemde ahir zaman tarihçiliğinin nasıl tanımlanacağı, tarihin içeriği ve yönelimlerini nelerin belirleyeceği henüz muammadır. Üstelik Türkiye gibi, doğa bilimlerinde ve hususen beşerî bilimlerdeki tartışmalara büyük ölçüde kayıtsız kalmış toplumlarda tarihçinin kendini konumlandıracağı alan ve tarihin alacağı yeni çehre henüz netlik kazanmamıştır. Birbirini tamamlayan iki makaleden oluşan bu çalışmanın birincisi, kadim ve modern epistemolojiler ışığında bir tarih okumasını ihtiva etmektedir Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms